Bölüm 919: Zhou Tian(2)

avatar
1230 39

Xian Ni - Bölüm 919: Zhou Tian(2)



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Dünyada sağır edici bir gürültü yankılandı. Wang Lin'in önünde yıldırımlar düştü ve on binlerce hayali gölge yerle bir oldu.

 

Zhou Tian'ın gözleri parladı, elleriyle bir mühür oluşturdu ve kaşlarının arasını işaret etti. Siyah çizgiler oluşurken bağırdı, "Ruh, öldür!"

 

Bu iki kelimeyi söylediği anda yüzünden siyah bir desen dışarı çıktı. Hemen kafasının üzerinde siyah bir daire belirdi ve çılgınca yayıldı.

 

Çok hızlı yayıldı ve bir anda Wang Lin'in vücuduna doğru yaklaştı. Wang Lin kaçınmadan Zhou Tian'a yaklaştı.

 

Siyah daire Wang Lin'n vücuduna dokunduğu anda sayısız ince şeride dönüştü ve Wang Lin'in vücuduna girdi. Fakat daha derinlere giremeden önce Wang Lin'in bir silkinme hareketiyle hepsi de paramparça oldu.

 

Wang Lin'in hızı değişmedi. Zhou Tian'ın önüne vardı ve yumruk savurdu.

 

İfadesi değişen Zhou Tian geri çekilirken çantasına vurdu. Elinde mor bir ışık küresi belirdi ve hemen onu kırdı. Mor ışık hemen Zhou Tian'ı kuşattı.

 

Patırtı sesleri yankılanırken mor ışık yerle bir oldu ve Zhou Tian'ın vücudu daha da hızlı geri çekildi.

 

O geri çekilirken Wang Lin bir adım attı ve dünya ile bütünleşti. Wang Lin tekrar ortaya çıktığında Zhou Tian'ın yanındaydı ve sağ ayağıyla tekme savurdu!

 

Bu tekme öyle hızlıydı ki adeta yıldızları parçalayan bir gümbürtü yarattı. Bir anda Zhou Tian'ın vücuduna ulaştı.

 

Zhou Tian'ın vücudu gümbürtünün hemen ardından yerle bir oldu. Kanlı bir sise dönüştü ama boşluktan bir kahkaha sesi geldi. Mor gölgeler hemen boşluktan Wang Lin'e doğru hücum etti.

 

"Ben, Zhou Tian, senin vücudunu alacağım!" Kadınsı ses yankılanırken mor gölgeler hemen Wang Lin'in vücuduna girdiler ve has ruhuna doğru hücum ettiler.

 

Fakat tam has ruhuna yaklaştıklarında, Wang Lin'in has ruhu gözlerini açtı. Has ruhu ile kaynaşmış olan Antik Tanrı Deri Zırhı antik bir aura yaydı. Bununla birlikte inanılmaz bir geri tepme etkisi oluştu.

 

Mor gölgeler has ruhu ele geçirmek için saldırdıklarında bu geri tepme ile yüzleştiler. Acıklı çığlıklar oluştu. Gölgeler adeta doğal düşmanlarıyla karşılaşmışlardı ve Wang Lin'in vücudundan ayrılmak istediler.

 

Fakat tam dışarı çıkmaya yeltendiklerinde Wang Lin'in has ruhu geldi. Antik yıldırım ejderhası has ruhu ağzını açarak nefesini içine çekti. Bazı gölgeler kaçamadı ve Wang Lin tarafından yutuldu.

 

Wang Lin o sırada mor gaz ile kaplanmıştı, dışarı mor gaz çıkmaya devam etti ve ondan 100 adım ötede hayali bir figüre dönüştüler.

 

"Seni büyümün gücünü test etmek için kullanacağım!" Wang Lin sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve sakince konuştu, "Büyülü Cephane!"

 

Wang Lin'in semavi çekirdeğinden bir semavi has enerji şeridi çıktı ve sağ elinde toplandı. Bu şerit altın bir ışık küresine dönüştüğünde Wang Lin onu fırlattı. Adeta dünyayı dolduran altın zerreleriyle doldu.

 

O anda tüm uzay titredi ve sayısız altın zerresi hayali gölgelere dönüştü!

 

Wang Lin ilk defa Büyülü Cephane'yi kullanıyordu. Bu gölgelerin hepsi Wang Lin'in öldürdüğü insanlardı. Reenkarnasyon döngüsüne girememişlerdi ve 18 katlı cehennemde hapsedilmişlerdi.

 

Şimdi ortaya çıktıkları anda dünyayı güçlü bir kızgınlık aurası ile doldurmuşlardı. Wang Lin tarafından öldürülen her bir insan sarsıcı bir kızgınlıkla doluydu.

 

Zhou Tian bunu izledi. Zihni titredi ve gözleri şaşkınlıkla doldu!

 

Bu hayali figürler Zhou Tian'a tehdit oluşturmasa da bir kısmı ağzının açık kalmasına neden oldu.

 

Kasvetli bir ifadeye sahip olan ve etrafı siyah sisle kaplı birisi vardı. Figürün bazen kendisi görünüyordu ve güçlü bir kızgınlık hissi yayıyordu. Bu kişiden güçlü bir dalgalanma yayılıyordu.

 

"Nirvana Kahini yetişimcisi!" Zhou Tian etrafında olup bitenleri görünce yüzü düştü.

 

Çevresinde yüzlerce semavi ruhu vardı. Zengin semavi ruhsal enerji ve kızgınlık büyük bir güç oluşturuyordu!

 

Zhou Tian semavileri görünce gözlerinde inanamaz bir ifade oluştu ve bağırdı, "Bunlar... Bunlar semavi ruhları!" Hayatını ruh daosunu öğrenerek harcamıştı, o yüzden onları tek bir bakışta tanımıştı.

 

Ayrıca güçlü öldürme isteği yayan Yao ailesi ruhu vardı.

 

"Bu nasıl bir büyü? Dehşet verici! Bu kadar ruhu hapsedip reenkarnasyon döngüsüne girmelerine izin vermiyor. Bu açıkça şeytani bir büyü!" Bu sahne Zhou Tian'ın zihnini allak bullak etti ve şaşkınlığı zirve yaptı! Fakat bundan sonraki olay adeta aklını kaçırmasına neden olacaktı.

 

Sayısız gölgeden canavar kükremesine benzer bir ses duydu. Bütün gölgeler ondan son derece korkuyor gibiydi ve ona yol açtılar.

 

Kırmızı bir sis akın etti ve hiçbir gölge onun yoluna çıkmaya cüret edemedi. Kırmızı sis kaynarken içinde birisi belirdi!

 

Bu kişi orta yaşlıydı, kırmızı saçları vardı ve ifadesi vahşiydi. Vücudundan gökleri tersine çevirebilecek güçte bir öldürme isteği yayılıyordu!

 

Kırmızı saçlı kişi ortaya çıktığı anda Zhou Tian irkildi. Ardından inanılmaz bir dehşet ve korku hissetti.

 

"Tian Yun Gezegeni'nin Kan Atası!!" Zhou Tian'ın tüyleri diken diken oldu ve hiç tereddüt etmeden geri çekilmeye karar verdi. Artık Xu Mu'yu öldürme düşüncesini tamamen bir kenara atmıştı. Onu öldürmek istemiyor değildi, sadece bunu yapamazdı!

 

Kendisi orta aşama Nirvana Kahini yetişimcisi olsa da bu Xu Mu çok garipti. Sahip olduğu bilgi ve tecrübeye dayanarak, ruhları böyle kullanmak için hapsetmenin şartı o kişiyi bizzat öldürmek olduğunu anlamıştı.

 

Ve Kan Atası'nı da biliyordu, bu şaşkınlıkla kalbindeki cesaret hemen kırıldı.

 

"Kan Atası Nirvana Arındırıcısı yetişimcisi ama Xu Mu onu öldürmüş. Bu adama direnemem, kaçmalıyım!"

 

Wang Lin Zhou Tian'ı işaret etti ve sakince konuştu, "Onu 18 katmanlı cehenneme çekin!"

 

Konuştuktan sonra ruhlardan çılgınca kükremeler yükseldi. Özellikle Kan Atası'nın etrafı muazzam bir kırmızı sisle kaplandı ve hemen Zhou Tian'a yaklaştı.

 

Zhou Tian'ın yüzü soldu ve hemen geri çekildi. Fakat tam bu anda Yao ailesi üyesi ve yüzlerce semavi etrafını sardı. Onun kaçış yolunu tamamen kapatmışlardı.

 

Onların dışında da sayısız ruh parçası daire biçiminde dizilmişti. Hepsi de çığlıklar atıyordu. Zhou Tian'ın gözleri adeta delilikle doldu. Hayatını ruh daosunu öğrenerek geçirmişti ve o anda kükreyerek elleriyle bir mühür oluşturdu. Göğsünü işaret etti ve vücudu hemen yıkıldı. Sayısız hayali gölge dört bir yana dağıldı.

 

Zhou Tian'ın ruh daosu kusursuzluğa yaklaşmış olduğundan, vücudu artık yoktu. Has ruhu bile ruhuyla kaynaşmıştı. Ancak bu şekilde öldürücü hamlelerini tam anlamıyla uygulayabilirdi. Ondan güçlü birisi karşısında olsa bile rakibi dikkatsiz davranırsa onun sinsi saldırılarına kurban gidebilirdi.

 

Fakat içten içe yakındı. En başta Wang Lin'i ele geçirmek istemişti ama Antik Tanrı Deri Zırhı yüzünden geri püskürtülmüş ve hafiften yaralanmıştı. Normalde bu sorun olmazdı ama Wang Lin'in has ruhunun bu kadar vahşi olacağını ve ruhunu doğrudan yutacağını beklemiyordu.

 

Sonuç olarak geri çekilmek zorunda kalmıştı ama tam Wang Lin'in vücudundan çıkıp bir büyü kullanmaya hazırlanırken aklını yerinden oynatan bir büyü görmüştü!

 

O anda kalbi endişeyle doluydu ve kaçmak için sayısız parçaya bölünmüştü. Fakat Kan Atası sırıttı ve etrafı kanlı sisle kaplandı. Yanında yüzlerce semavi ve Yao ailesi üyesi ile hücuma geçti.

 

Acıklı çığlıklar yükseldi ve Kan Atası adeta ilkel bir canavar havasıyla Zhou Tian'ın gölgelerini tutarak sisin içine çekti.

 

Etraftaki semaviler de aynıydı. Bir anda Zhou Tian'ın bütün gölgeleri yakalanmıştı. Hiçbiri kaçamadı.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44797 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr