Bölüm 918: Zhou Tian(1)

avatar
1271 37

Xian Ni - Bölüm 918: Zhou Tian(1)



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Xi Zifeng alt dudağını ısırdı. Normalde Birlik Yıldız Sistemi'ne ailesiyle gelmişti. Fakat daha önceki büyük yıkımdan etkilenmiş ve ayrı yere savrulmuştu.

 

Ailesinden bu şekilde ayrı düşmüştü. Daha sonra kendine geldiğinde gördüğü şey cehennem gibi bir katliamdı!

 

Xi Zifeng'in güzelliği, Birlik yetişimcilerinin dikkatini çekmişti. Birisi hemen onun peşine düşmüştü.

 

Xi Zifeng dişlerini sıkarak son derece gergin bir şekilde kaçmıştı. Fakat önceki darbe yüzünden yaralanmıştı. Hızla kaçmak zorunda kaldığı için de yaraları ağırlaşmıştı.

 

Orta yaşlı bir adam alayla sırıtarak çantasına vurdu ve altın bir iğne çıkardı. İğneyi attı ve iğne doğruca Xi Zifeng'e doğru gitti.

 

"Bu Yüce Gök kadın yetişimcisi benim 19. yetişim ocağım olacak. Haha, daha önce hiç Yüce Gök kadınının tadına bakmamıştım. Görünüşe göre buraya boşuna gelmemiş olacağım!" Orta yaşlı adam güldü ve ayağının altındaki uçan kılıç daha da hızlandı.

 

Altın iğnenin sırtını delmek üzere olduğunu gören Xi Zifeng hemen döndü ve bir mühür oluşturdu. Altın iğneyi durdurmak için gümüş bir ışık parıltısı oluştu.

 

Fakat altın iğne çok güçlüydü. Gümüş ışığa dokunduğu anda, Xi Zifeng güçlü bir darbe hissetti ve ardından geriye doğru itilirken kan tükürdü.

 

Yüzünden kan çekildi.

 

Orta yaşlı adam gülerek hızla yaklaşmaya devam etti. Fakat tam Xi Zifen'i tutmak üzereyken son derece soğuk bir ses yankılandı.

 

"Geri bas!"

 

Sadece iki kelime yankılandı ama orta yaşlı adamın kulaklarında bir anda on binlerce yıldırım patlamış gibi oldu ve zihninde gürledi. Orta yaşlı adamın yetişimi çok yüksek değildi, sadece Xi Zifeng'den daha yüksekti.

 

O anda orta yaşlı adamın vücudu titredi, sadece kulağından bir uğultu hissetti ve sanki tüm dünyadan izole oldu. Tek duyabildiği şey hızla artan kalp atışıydı.

 

Kulağına giren ses keskin bir kılıç gibi vücuduna nüfuz etti ve bu ses adeta yıkıcı bir aura barındırıyordu. Adam soldu ve hemen kan tükürdü.

 

İstemsizce geri çekildi. O anda orta yaşlı adamın kalbinde bir dalga yükseldi ve hemen sonsuz bir korkuya boğuldu.

 

Vücudunun kontrolünü kaybettiğini net bir şekilde hissetti. Sanki kulaklarından vücuduna bir irade girmiş ve geri çekilmesi için vücudunu merhametsizce kontrol altına almıştı.

 

Sanki bu iradeye boyun eğmesi gerekiyordu ve en ufak bir direnç gösterirse ölüp gidecekti!

 

Orta yaşlı adam hayatı boyunca ilk defa böyle bir şey hissetmişti! Dehşete düşerek artık her şeyi bir kenara bıraktı. Hızla geri çekiliyor olsa da direnç göstermeye cesaret edemedi.

 

O irade sanki dünyanın kanunu değiştirmişti ve orta yaşlı adam daha fazla kan tükürdü. Sadece o değildi, Xi Zifeng'in peşine düşmüş olan çevredeki diğer yetişimciler daha kötü durumdaydı. Aynı irade onları geri çekilmeye zorlamıştı.

 

Sanki Xi Zifeng'in önüne devasa bir el geçmiş ve onları geriye savurmuştu. Geri çekilirken vücutlarından patırtı sesleri geldi ve vücutları iradeye dayanamayarak yerle bir oldu.

 

Çok miktarda kan ortaya çıktı ama yıldızlı uzayda önemsiz bir yer kaplıyordu.

 

Has ruhları bile kaçamamıştı ve vücutlarıyla birlikte yok olup gitmişti. Ruhları reenkarnasyon döngüsüne giremedi ve bir kuvvet tarafından çekildiler. Siyah ışık ışınlarına dönüşerek Wang Lin'in vücuduna doğru uçtular ve 18 katmanlı cehennemin içine hapsedildiler.

 

Her şey o kadar hızlı olup bitmişti ki Xi Zifeng bir an irkildikten sonra görüşü ona doğru sessizce yürüyen bir figürle doldu.

 

Wang Lin hızla geri çekilen yetişimcilere sakince baktı. Biraz önceki kelimeleri, yeni aydınlandığı kanun kırıntısı barındırıyordu. Aynı zamanda bir irade kuvvetine dönüşen kanun olan kelimeler vardı.

 

Orta yaşlı adamın gözlerinde şaşkın ve korkulu bir bakış belirdi. İçten içe, karşısında Yüce Gök'ün ağır toplarından birisinin olduğunu haykıran ağlamaklı bir ses bağırıyordu!

 

Fakat ağzından tek bir ses bile çıkmadı, çünkü sürekli geri çekilen vücudu yerle bir olmakla meşguldü!

 

Bu yetişim seviyesindeki bir yetişimci, Wang Lin karşısında bir hiçti!

 

Tıpkı Şeytan Ruh Diyarı'nda Dağıtılmış Şeytan'ın Wang Lin'in vücudunu tek bir sesle yerle bir etmesi gibiydi. Şu anki Wang Lin eskiden Dağıtılmış Şeytan seviyesindeydi!

 

Orta yaşlı adamın has ruhu dışarı çıktı ve hızla dağıldı. Adam tam ölmek üzereyken, boşluktan kadınsı bir ses geldi.

 

"Gerçekten de Yüce Gök'ün Yıldırım Semavisi olmaya layıksın, Xu Mu!" Kadınsı ses ortaya çıktığı anda uzak yıldızlardan birisi geldi. Bu kişi orta yaşlı bir adamdı ve toprak sarısı bir yüzü vardı. Arkasında yıldızların arasında yayılan uzun bir pelerini andıran siyah gölgeler vardı.

 

Konuşan kişi altı parmaklı yetişimciydi!

 

Sesi boşluğa girdi ve ardından orta yaşlı adamın has ruhu Wang Lin'in iradesinden kurtuldu. Has ruh hemen dağılmayı durdurdu ve hızla kaçtı. Has ruhun yarısından fazlası dağılmıştı ve son derece zayıf haldeydi, her an yok olabilirdi.

 

Orta yaşlı adamın has ruhu korku ile dolmuştu ve kurtulmak için kaçıyordu.

 

Wang Lin normal bir yüz ifadesiyle sağ elini salladı. Önünde bir rüzgar esintisi belirdi ve hemen sayısız Göklerin Vuruşu tek bir taneye kaynaştı. Has ruhun peşinden gitti.

 

Altı parmaklı yetişimcinin yüzünde garip bir gülümseme belirdi ve o da sağ elini doğrulttu. Pelerini oluşturan sayısız gölge, Wang Lin'in Göklerin Vuruşu'na doğru hücum etti.

 

O anda has ruh için büyülerle savaşmaya başladılar!

 

Göklerin Vuruşu ve sayısız gölge has ruhun yanında çarpıştığında, sarsıcı bir patlama oldu. Wang Lin kanun aydınlanması kırıntısı kazandıktan sonra Göklerin Vuruşu'nun gücü patlayıcı bir artış yaşamıştı!

 

Ne de olsa Wang Lin onu bilinçsizce kullanmıştı ve kanunu kavramamıştı, o yüzden Göklerin Vuruşu'nun gerçek gücü sergilenmemişti. Fakat şimdi durum farklıydı.

 

Göklerin Vuruşu bütün kanunları kesebilirdi. İlerlerken onunla temas eden bütün gölgeler hemen yerle bir olup dağıldı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar bütün gölgeler ortadan kayboldu ve Göklerin Vuruşu doğruca has ruha ilerledi.

 

Altı parmaklı yetişimcinin ifadesi değişti ve soğukça homurdanarak ileri yürüdü. Sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve arkasındaki gölgeler yoğunlaştı. Bir anda hepsi küçük, siyah bir küreye kaynaştı.

 

Küçük küreden insanın zihnini sarsan bir aura yayıldı ve bölgeyi kapladı. Küre hızla uçtu ve Göklerin Vuruşu'na doğru gitti. Adeta boşluğu delip geçti ve anunda Göklerin Vuruşu'na yaklaştı.

 

Altı parmaklı yetişimci güldü ve sağ elini salladı. Has ruhun yanında güçlü bir etki ortaya çıktı. Has ruh hemen savruldu ve oradan uzağa itildi. Göz açıp kapayıncaya kadar yıldızların arasında kaybolmaya başladı.

 

"Benim, Ruh Hizmetçi Zhou Tian'ın kurtarmak istediği birini öldüremez!"

 

Wang Lin'in ifadesi normaldi ve ona bakmadı bile. Ayağını kaldırdı ve bir adım attı. Ayaklarının altında dalgalanmalar oluştu ve ardından ortadan kayboldu.

 

Bu sahne Zhou Tian'ın irkilmesine neden oldu ama sonra göz bebekleri aniden küçüldü.

 

Uzaklarda has ruh artık kendine gelmiş ve keyiflenmiş haldeydi. Tam hızla yıldızların arasına karışmak üzereyken, Wang Lin hiçlikten ortaya çıktı ve sağ yumruğunu sıktı. Bir yumruk savurdu ve uzayda yayılan bir dalgalanmayla birlikte büyük bir gümbürtü oldu.

 

"Parçalan!"

 

Bu sözle birlikte has ruh hemen şiddetle titredi. Has ruh adeta kumdan bir adama dönüşmüştü ve şiddetli bir fırtınayla dağılıp gitmişti.

 

Zhou Tian Wang Lin'e bakarken gözleri ışıldadı. Gözlerindeki garip ışık daha da güçlendi. Sağ elini kaldırdı ve tüm bunları izleyen Xİ Zifen'e doğrulttu.

 

Zhou Tian'ın arkasından gölgeler uçtu ve Xi Zifeng'e doğru fırladı.

 

"Bu kadını kurtarmak istedin ama buna izin vermeyeceğim!" Zhou Tian'ın kadınsı sesi yankılandığında gölgeler Xi Zifen'e doğru yaklaştı.

 

Xi Zifeng'in yüzü soldu ve hızla geri çekildi.

 

Zhou Tian yüzünde gülümsemeyle birlikte Wang Lin'in ifadesini dikkatle gözledi. Fakat Wang Lin'in yüzünde herhangi bir duygu göremedi. Wang Lin tüm bu olaylar olurken su gibi sakindi. İfadesinde herhangi bir değişim olmadan soğukça Zhou Tian'a baktı ve bir adım attı.

 

Zhou Tian'ın göz bebekleri küçüldü ve hemen tereddüt etmeden geri çekildi.

 

Xi Zifeng'i yanında dalgalanmalar oluşurken Wang Lin dışarı çıktı ve yumruğunu savurdu. Oraya doğru gelen gölgeler hemen yerle bir oldu.

 

"Onu öldürmek istiyor olman umurumda değil ama benim önümde olmaz!" Wang Lin'in sesi düzdü ve konuşmayı bitirdiğinde gözlerinde öldürme isteğiyle birlikte Zhou Tian'a doğru fırladı.

 

Zhou Tian alayla gülümsedi ve elleriyle mühür oluşturarak boşluğu işaret etti. Arkasındaki çok sayıda gölge, önünde siyah bir baltaya yoğunlaştı. Zhou Tian onu aldı ve merhametsizce savurdu.

 

"On Bin Ruh Yutucu!" Zhou Tian bağırdığı sırada devasa balta doğruca Wang Lin'e saldırdı.

 

Wang Lin ileri yürüdü ve bir yumruk savurdu. Büyük bir gürültüyle birlikte devasa balta hemen yerle bir oldu ve sayısız gölgeye dönüştü. Gölgeler dağıldı ve ardından dört bir yandan Wang Lin'e saldırdı.

 

Wang Lin normal bir ifadeyle elini doğrulttu. 5,000 kilometrelik alandan yıldırımlar toplandı ve anında orada toplandı.

 

Ortam adeta bir yıldırım gölüne dönüştü!

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr