Bölüm 906: Huanglong'un Gelişi

avatar
1349 38

Xian Ni - Bölüm 906: Huanglong'un Gelişi



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Wang Lin vücudundaki semavi has enerjiyi artırmanın bir yolunu bulamamıştı. Semavi has enerji kullandığında tükeniyordu. Bir süre sonra hepsi tükenecekti ve semavi çekirdek yerle bir olacaktı.

 

Ayrıca en önemli kullanım alanı Yağmur Daveti ve Büyülü Cephaneyi öğrenmekti. Yağmur Daveti fena değildi ama semavi has enerji olmadan Büyülü Cephane'yi kullanmak ya da öğrenmek imkansızdı.

 

Bu yüzden Wang Lin iki semavi büyüye de çalışamamıştı.

 

Şu an gözleri ışıldadı ve vücudu titreşti. Etrafı siyah rüzgar sardı ve bağırdı, "Ta Shan, Kıdemli Yun Quezi, merkezi koruyun. Ben bunların icabına bakacağım!"

 

Wang Lin bir adım attı ve boşlukla bütünleşti. Tekrar ortaya çıktığında başka bir mumyanın yanındaydı. Sağ elindeki parmaklar bir kılıç oluşturdu ve gözlerinde yıldırım niyeti belirdi. Mumya arkasını döndü ve ölüm aurası tükürdü, ardından Wang Lin'e doğru bir dövme uçtu.

 

Kaşları hafiften çatılan Wang Lin geri çekildi ve dünya ile bütünleşerek saldırıdan kaçındı. Başka bir mumyanın yanında belirdi ve parmaklarını indirdi.

 

Mumya arkasını döndüğü anda Wang Lin'in saldırısıyla yüzleşti. Mumya patladı ve bol miktarda semavi has enerji ortaya çıkarak Wang Lin'in vücuduna girdi.

 

Onlardan birini öldürünce çok sayıda mumya Wang Lin'e doğru hücum etti.

 

Wang Lin gözlerinde garip bir ışıkla mumyalara baktı. Onlardaki semavi has enerjiyi hissedebiliyordu. Bu insanlar hayattayken güçlü kişiler olsalar da öldükten sonra halsizleşmişlerdi. Sonuç olarak Wang Lin'in onları erken aşama Nirvana Kahini yetişimiyle öldürmesi zor olmayacaktı!

 

Fakat o anda Wang Lin en fazla kazancı nasıl elde edeceğini düşünüyordu! Onları semavi has enerjileri için öldürmek amaçlarından sadece biriydi, aklında çok daha cesurca bir fikir vardı.

 

Kalbi hızlandı ve mumyaların saldırılarından geri çekilerek kaçındı, hızlıca en çılgınca fikrini uygulamaya koydu.

 

Bir an sonra Wang Lin kararlı bir ifadeyle doldu ve gözlerinde garip bir ışık belirdi. Qing Shui'den Büyülü Cephane ve Yağmur Daveti'nin mirasını almıştı. Kalbinin derinliklerinde, Büyülü Cephane'yi Yağmur Daveti'ne tercih ederdi. Miras aktarma sürecinde Büyülü Cephane'ye dair derin bir kavrayış elde edememiş olsa da bazı aydınlanmalar kazanmıştı.

 

Büyülü Cephane'nin amacı öldürdüğün kişilerin ruh parçalarını hapsederek reenkarnasyon döngüsüne girmelerini engellemek ve onları kendin için kullanmaktı. Büyülü Cephane'nin özü buydu.

 

Fakat böyle bir büyüyü öğrenmek kesinlikle kolay olmayacaktı. Öldürdüğün kişilerin ruhlarını çıkartabilmen ve onları semavi kökeninle oluşturduğun sahte bir reenkarnasyon döngüsüne sokman gerekiyordu!

 

Ancak bu yolla onları hapsedebilirdin!

 

En önemlisi de semavi büyü tarafından yaratılan kendine ait gizemli bir uzaya sahip olmalıydın!

 

Bu gizemli uzay Semavi İmparator Bai Fan tarafından yaratılan bir büyüydü. Semavi İmparator Bai Fan onu kullandığında o uzay bir alem olmuştu. Ona gizemli asker alemi adını vermişti. Bu alem ruh parçalarını depolayacak ve onları bir ocak gibi arıtacaktı. Bu, Büyülü Cephanenin gücünün temelini oluşturacaktı!

 

Fakat bu alem Bai Fan için yapılmıştı, o yüzden diğerleri için farklıydı. Qing Shui sahip olduğu yetenekle onu kolayca öğrenebilecekken yapmamıştı. Bunun yerine başka bir yol açmış ve kendi katliam alemini yaratmıştı!

 

Onun ruhları depolamak için bir yere ihtiyacı yoktu, sadece muazzam öldürme isteğiyle onları kısıtlamış ve bir katliam alemi yaratmıştı. Öldürdüğü hiçbir insan onun kontrolünden kaçamayacaktı!

 

Qing Shui sahip olduğu kibirle kendi yarattığı bu şeye semavi büyü Hapis adını vermişti!

 

Büyülü Cephane Wang Lin'e geçtikten sonra ne gizemli alemi ne de Hapis'i kullanmayı düşünmüyordu. Wang Lin'in aklında kendi hayat ve ölüm daosunu kullanarak kendi reenkarnasyon döngüsünü oluşturduğu bir versiyonu vardı!

 

Şu an bu mumyalar Wang Lin'i etkilemişti. Bu mumyaların ruhu gitmemişti, ruhları has ruhlarının içinde hapsolmuş ve sayısız yıllık hapsoluşun ardından vücutlarıyla kaynaşmıştı.

 

Eğer onları kendi reenkarnasyon döngüsüne alabilirse Büyülü Cephanesi için çok sayıda ruh parçasına sahip olacaktı.

 

Wang Lin'in gözleri aydınlandı. İleri adım atarken ileriyi işaret ederek bağırdı, "Reenkarnasyon Yeraltı Nehri!"

 

Bir anda dünyada gizemli bir kuvvet doğdu. Wang Lin'in üzerinde Yeraltı Nehri belirdi ve içindeki kızgınlık muazzamdı!

 

Bu yeraltı nehri Wang Lin'in etrafında kıvrıldı ve onunla birlikte hareket etti. Bir adım attı ve kolunu açtı. Gözlerinde yıldırım niyetiyle birlikte kaşlarının arasında bir girdap belirdi. Antik yıldırım ejderhası has ruhu dışarı çıktı ve kükredi!

 

Groooaaar!

 

Yıldırım üzerindeki kontrolünü deniyordu!

 

Bu kükreme sarsıcıydı. Ölümsüz Mezarlığı'nın 17. katmanında olmasına rağmen bu gök gürültüsü gibi kükreme Suzaku gezegeninde akıl almaz bir değişime sebep oldu!

 

Aniden gökyüzünde muazzam miktarda yıldırım bulutu belirdi. Yıldırımla dolulardı ve hepsi de aniden inerek doğruca Ölümsüz Mezarlığı'nı hedef aldı.

 

Çok fazla yıldırım vardı. Orada toplanarak Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın derin çukuru sayısız yıldırımla doldu. Çukur bir huni gibiydi ve bütün yıldırım onun içinde ilerledi.

 

Sadece Suzaku gezegeninde değil dışarıda da büyük değişimler oldu. Boşlukta çok sayıda yıldırım ejderhası belirdi ve Suzaku gezegenine doğru hücum etti.

 

Gezegenin on binlerce kilometre çevresindeki sayısız yıldırım dalı gezegene doğru ilerledi. Uzaktan bakınca on binlerce kilometrelik alanı adeta bir yıldırım cehennemi gibi görmek mümkündü!

 

Yıldızlar arasında muazzam bir gök gürlemesi yankılandı. Yıldırım yoğunlaştı ve Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın içindeki derin çukura akın ettı.

 

Yıldırım adeta hacca çıkmıştı ve buraya yıldırım atasına tapmaya gelmişlerdi. Yıldırımlar hiç tereddütsüz ilerledi.

 

O anda Suzaku gezegenindeki bütün sesler kayboldu ve yerini yıldırım aldı. Geriye kalan tek ses gök gürültüsüydü!

 

Adeta dünyanın sonu gelmişti ve gezegendeki bütün yetişimcilerin ifadeleri değişti. Ruhlarının derinliklerinden gelen şok onları titretti. Göklerin kudreti karşısındaki karınca gibilerdi.

 

Ölümlüler ise yere diz çökmüştü.

 

Sadece Suzaku gezegeni etkilenmemişti. O anda uzayda ilerleyen 100 kişilik bir yetişimci grubu vardı ve liderleri altı parmaklı yetişimciydi.

 

İlerlerken ifadesi hemen değişti ve ileri doğru baktı. İlerideki yıldırımın son derece yoğun olduğunu hissedebiliyordu, adeta hayal edebileceğinin ötesindeydi.

 

Tüyleri diken diken oldu. Aklına hemen imtihanda Xu Mu'nun yıldırımı kullanışı ve koca kafalı oğlanı öldürmesi geldi.

 

"Orada Xu Mu mu var? Her neyse, başka tarafa gidelim. Onunla karşılaşmamak en iyisi." Altı parmaklı yetişimci acı acı gülümsedi ve yönünü değiştirdi.

 

Yıldırımın gücü inanılmazdı ve derin çukura gitti. Gümbürtüler eşliğinde Wang Lin'in bulunduğu 17. katmana kadar ilerledi!

 

Bir anda tüm katman yıldırımla doldu. Yıldırım inanılmaz bir seviyeye ulaşarak kükredi. Katman gümbürtülerle doldu.

 

Bütün mumyalar sayısız yıldırım dalıyla kuşatıldı. Yıldırım indiğinde etkisi her yeri titretti.

 

Bir gümbürtüyle birlikte mumyalardan biri yerle bir oldu ve semavi has enerjisi Wang Lin'e doğru aktı. Ardından Yeraltı Nehri ilerleyerek ruhu çıkardı. Adeta bir ruh ahirete geri dönüyor gibiydi.

 

Bu sahne çevrede birçok kez tekrarlandı. En sonunda yıldırım akıl almaz bir yoğunluğu ulaştığında aniden hepsi yerle bir oldu ve patladı!

 

Bu patlamayla birlikte son derece güçlü bir yıldırım fırtınası ortaya çıktı. Fırtına etrafı sararken bütün mumyalar çöktü ve muazzam miktarda semavi has enerji Wang Lin'in vücuduna akın etti. Vücudunun içindeki semavi köken çılgınca büyüdü. Bir anda kat kat arttı ve şu an bir bebek yumruğu kadardı!

 

Ek olarak, Yeraltı Nehri bölgeyi doldurarak ruhları içine çekti. Nehirdeki kızgınlık daha da güçlendi. Yeraltı Nehrinde mücadele eden ya da rahatlama belirtisi gösteren çok sayıda semavi ruhu vardı. Bu sahneyi bir ölümlü görse korkudan aklını kaçırırdı!

 

Bütün yıldırım patladığında fırtınayla birlikte bütün güç tek bir yerde toplandı. Bu, tüm 17. katmanı sarsan akıl almaz bir etki yarattı.

 

Gökleri sarsan bir gümbürtü oldu ve 17. katman yerle bir oldu! Aşağıdan ışık ışınları geldi ve yıkılmayla birlikte 18. katmana geçit açıldı.

 

Yun Quezi bunları izlerken tamamen afallamıştı. Wang Lin'i zaten gözünde çok büyütmüştü ama şimdi onun buna rağmen hafife aldığını fark etti. 18. katmana bir geçit açabilen bu büyü onun aklını yerinden oynattı ve dehşete düşürdü.

 

Koca kafalı oğlanın vücudu titredi. Onu göklere giden tek çizgide öldüren büyü onu titretmişti ve Wang Lin'e karşı olan korkusu iyice artmıştı.

 

Ta Shan hala ifadesizdi ama Lei Ji'nin nefesi kesilmişti. Karşısındaki yıldırım onu sarsmıştı. Böylesine güçlü birinin bineği olmak ona bir onur duygusu hissettirmişti.

 

Yetişim dünyasında güce saygı duyulurdu!

 

Suzaku gezegeninde 18. kat yıldırımla zorla açıldığı anda Huanglong'a benzeyen yetişimci irkildi. Bir adım attı ve ortadan kayboldu.

 

"18. kata girilemez!"

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44235 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr