Bölüm 907: Kızıl Kuş Serisi

avatar
1303 37

Xian Ni - Bölüm 907: Kızıl Kuş Serisi



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Suzaku gezegenindeki Ölümsüz Mezarlığı'n 17. katmanı. Ta Shan 18. katmana adım atmak üzereyken, 17. katmandan son derece gururlu bir ses geldi.

 

"18. kata girilemez!"

 

Bu ses öyle güçlüydü ki Ta Shan'ın vücudunun onlarca adım geri itilmesine neden oldu. Sanki güçlü bir darbeyle vurulmuş gibiydi ve ağız dolusu kan tükürdü.

 

Koca kafalı oğlan da geri itildi. Lei Ji ise uyuşma hissetti ve beyni allak bullak oldu. Sadece sürekli geri itildiğini hissetti.

 

Yun Quezi de aynıydı. En düşük yetişim seviyesine sahipti ve duvara çarpana kadar itilmişti. Ağız dolusu kan tükürdü ve keyfi kaçtı.

 

Wang Lin'in gözleri soğudu. Ses ortaya çıktığı anda has enerjisi etkinleşti ve onlarca adım itildikten sonra durabildi. Soluk bir ifadeyle ileri baktı.

 

Havada bir dalgalanma yankılandı ve Huanglong'a benzeyen yetişimci ortaya çıktı. Ortaya çıktığı anda çılgınca bir sıcaklık artışı oldu. Bir anda bütün çatlaklar mühürlendi ve 18. katmana giden yol kapandı!

 

Yaşlı yetişimci bir semavi havasına sahipti ve öfkeli olmayan bir baskı yayıyordu. Sadece bakınca bile ondan güçlü bir auranın geldiğini hissetmek mümkündü. Fakat bu aura hemen kayboldu ve bu durum yaşlı yetişimcinin daha da tehlikeli bir his vermesine sebep oldu.

 

Bunun ardında elbise kolunu fiskeledi. Yun Quezi, Ta Shan, koca kafalı oğlan ve Lei Ji sadece güçlü bir rüzgar esintisi hissetti. Ortadan kayboldular ve doğruca Ölümsüz Mezarlığı'nın dışına gönderildiler.

 

Wang Lin'in göz bebekleri büzüldü ve zihninde yüzlerce fikir oluştu. Yaşlı yetişimci onun dışında herkesi göndermişti, bu hareketinin ardından derin bir anlam olmalıydı. Gözlerinde belirsiz bir parıltı oldu ve hemen başıyla selam vererek saygıyla konuştu, "Heng Yue tarikatı öğrencisi Wang Lin, Tarikat Liderini selamlıyor!"

 

Yaşlı yetişimci ona gülümsemeye benzemeyen bir gülümsemeyle baktı ve sordu, "Tarikat Liderin kim?"

 

Wang Lin normal bir ifadeyle konuştu, "Eğer kıdemli bunu kabul etmiyorsa, lütfen küçüğün bir hatası olarak düşünün."

 

Yaşlı yetişimci güldü, "Gerçekten ilginç bir çocuksun. Neden benim Heng Yue Tarikatı tarikat lideri olduğumu düşündün?"

 

Wang Lin sakince konuştu, "Küçük, Şeytan Ruh Diyarı'na gitti ve kıdemlinin görüntüsünü barındıran bir resim gördü."

 

Yaşlı yetişimci biraz düşündükten sonra gülümsedi. "Küçük yoldaş, herhangi birine ‘tarikat lideri’ olarak seslenemezsin. Yüce Gök Yıldız Sistemi'nin Onurlu Yıldırım Semavisi, Xu Mu. Ne zaman böyle bir öğrencim oldu?"

 

Wang Lin'in zihni titredi ama ifadesi değişmedi. Karşılık verdi, "Küçük sizi başkasıyla karıştırdı."

 

Yaşlı yetişimci takdir eder gibi bir bakışla Wang Lin'in tepkisinden tatmin oldu ve karşılık verdi. Gözleri ışıldadı ve konuştu, "Yanılıp yanılmadığını daha sonra konuşabiliriz. Korkunç bir hata yapmak üzere olduğunu biliyor musun? 18. katman senin girebileceğin bir yer değil, özellikle Seçilmiş Ölümsüz Klanın'dan olmayan biriyle. Eğer kaynak kökenini elde ederse bırak Suzaku gezegenini, tüm Birlik Yıldız Sistemi bile felaketle yüzleşir!"

 

Wang Lin'in ifadesi saygılıydı. Yüzünde herhangi bir isyankar tavır yoktu, azarlanmaya karşı olumluydu.

 

Yaşlı yetişimci ona baktı. Biraz düşündükten sonra konuştu, "Wang Lin, sana sormak istiyorum. Gerçekten beni önceki Heng Yue Tarikatı lideri ve kendini de Heng Yue Tarikatı öğrencisi gibi mi düşünüyorsun?"

 

Wang Lin sessizce düşündü. Heng Yue Tarikatı'na karşı birçok pişmanlığı vardı. Ne de olsa Heng Yue Tarikatı onun ilk tarikatıydı ve yetişim dünyasına ilk adımıydı.

 

Wang Lin ona baktı ve sakince konuştu, "Heng Yue Tarikatı küçüğün ilk tarikatıydı ve Suzaku gezegeni de evi."

 

"Oh?" Yaşlı yetişimcinin gözleri ışıldadı ve konuştu, "Peki o zaman Yıldırım Semavi Tapınağı'nın Yıldırım Semavisi olmak neyin nesi?" Sesi yıldırım gibiydi ve öfkeli gelmişti.

 

"Bazı şartlar beni bu duruma zorladı!" Wang Lin adama net gözlerle baktı.

 

Yaşlı yetişimcinin bakışları onun kalbini delip geçebiliyor gibiydi. Uzun bir an sonra ifadesi yumuşadı ve konuştu, "Bu yaşlı adam senin Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki kimliğini ya da kaç tarikata katıldığını önemsemiyor. Unutmaman gereken şey bir Birlik Yıldız Sistemi yetişimcisi olsan da Suzaku gezegeninden birisin! Dört İlahi Tarikatı'ın Kızıl Kuş Dalının bir öğrencisisin! Bunu hatırladığın sürece ben daima senin tarikat liderinim!"

 

Wang Lin sakin bir ifadeyle başını salladı.

 

"Yüce Gök Yıldız Sistemi ile olan savaş Yetişim Birliği'nin savaşı. Bunun Dört İlahi Tarikat ile alakası yok!" Yaşlı yetişimci bunu gayet normal bir şekilde söyledi.

 

Wang Lin'in ifadesi değişti ve yaşlı yetişimciye baktı.

 

Yaşlı yetişimci de daha fazla konuşmayarak sadece ona baktı. Biraz düşündükten sonra konuştu, "Wang Lin, 17. katmanı gördüğüne göre içten içe bazı tahminlerin olmalı. Şu anki yetişiminle, benim yardımım sayesinde 18. katmana içerideki şeyi kavramak için girebilirsin. Ne elde edeceğin ise tamamen şansına bağlı!"

 

Yaşlı adam konuşurken Wang Lin'e hiç sormadan elbise kolunu salladı. Wang Lin güçlü bir kuvvetin etrafını sardığını hissetti. İçten içe hala temkinli olsa da direnmedi ve hala yüzünde saygılı bir ifade vardı.

 

Yaşlı yetişimci, Wang Lin'i alarak bir adım yürüdü ve yüksek sıcaklık aniden etrafını sardı. Ardından altında magmaya benzeyen bir daire belirdi. Havaya siyah alevler fırladı ve yaşlı yetişimcinin etrafını sardı.

 

Bir an sonra yaşlı yetişimcinin figürü kayboldu. Wang Lin de hiçbir iz bırakmadan kayboldu.

 

Wang Lin sadece bir sıcaklık dalgası hissetti ve hatta içinde bir parça kaynak kökeni vardı. Wang Lin etrafını saran alevle şaşırdı ve daha da temkinli hal aldı.

 

Gözleri bulandı. Görüşü tekrar netleştiğinde 1,000 adım genişliğinde bir gizli odada olduğunu gördü!

 

Etraf merkezdeki titrek alev dışında tamamen karanlıktı. Bu durum ortamı oldukça kasvetli bir hale getiriyordu. Sanki sanki alevin çevresindeki karanlıkta hayaletler saklanıyordu ve onu yutmak istiyordu. Fakat her seferinde alev tarafından geri püskürtülüyordu.

 

"Burası 18. katman. O ateş atalarının kaynak kökeninin parçası. Onu kavramayı deneyebilirsin ve ne kazanıp kazanamayacağın tamamen şansına bağlı!" Yaşlı adamın sesi odada yankılandı. Wang Lin bir an sessizce düşündü ve ardından gözleri aleve yöneldi.

 

Aleve baktığı anda zihni titredi. Sanki alevden gelen gizemli bir kuvvet Wang Lin'in zihnine akın etmişti.

 

Alev bir yaşam arzusu ve güce dair aydınlanma ve kavrayış barındırıyordu. Ayrıca bir kan kokusu izi de vardı.

 

O anda alev şiddetle titreşti. Wang Lin bir küt sesi hissetti ve ardından büyük miktarda bilgi zihnine akın etti.

 

Çok fazla bilgi vardı ve son derece karmaşıktı, adeta sonu yok gibiydi. Bilgi bombardımanı adeta Wang Lin'in kafasını patlatmak istiyordu. Bir anda Wang Lin'in gözlerine bir şey oldu. Sol gözünde bir güneş, sağ gözünde ise bir ay belirdi. Karma alanı hızla vücudunu doldurdu.

 

Zihninde yin ve yang balıkları belirdi. Onlar dönerken zihnindeki bütün dikkat dağıtıcı düşünceler silindi. En sonunda zihnini sarsan bir sahne belirdi!

 

O anda Wang Lin'in yanında yaşlı yetişimcinin figürü belirdi. Wang Lin'e dikkatle baktı, yüzünde övgü dolu bir bakışla mırıldandı, "Fena değil. Bu küçük yoldaş bu seviyedeki kaynak kökeninden içgörü kazanmak üzere. Biraz gözlemden sonra bu küçük yoldaşın Kızıl Kuş Serisi'ne girmesine izin verebilirim!"

 

O anda Wang Lin yıldızlı bir gökyüzüne dalmıştı. Gördüğü şey, çeşit çeşit büyülü hazineler kullanan sayısız semaviydi. Önlerinde on, yüz, bin ve hatta on binlerce adım büyüklüğünde sarı tılsımlar vardı!

 

Her tılsımın üzerinde garip insanlar duruyordu. Yetişimcilerden farklı giyinmemişlerdi. Ama üstlerinde Seçilmiş Ölümsüz Klanı bitki dövmeleri vardı. Dövmeler arasında yaprak sayısı farkı vardı.

 

Her birinin kaşının arasında parlayan bir dövme mevcuttu!

 

Bu bir savaştı!

 

İki taraf savaşırken dövmeler parladı. Dövmeli olanların büyüleri garipti ve öngörülemezdi. Bunlar dövme kaynaklıydı ve sık sık gök ve yeri mühürleyebiliyor, dünyanın has enerjisini titretebiliyordu.

 

Çok geçmeden on binlerce adım büyüklükteki sarı tılsımlardaki yaşlı adamlardan birisi ileri doğru hücum etti. Yaşlı adamın dövmesinde çok sayıda yaprak vardı ve bunlardan birisi de altın bir yapraktı. Kollarını açtı ve etrafındaki dövmeler saldırıya geçti. O anda uzay titredi ve semaviler bağırdı. Sayısız dövme ile sarıldılar ve aniden semavi kökenlerini kaybettiler.

 

Tam bu kritik anda uzaklardan siyah bir ışık parlaması geldi. Bir figür ortaya çıktı etrafını saran siyah ışık onun görünmesini imkansız kılıyordu. Figür geldi ve yaşlı adamla savaşmaya başladı. Bir anda siyah ışıkla sarılı adam yaşlı adamın kaşlarının arasındaki alanı kavradı. Canlılıkla dolu bir alev kütlesini merhametsizce dışarı çekti!

 

Alev dışarı çekildiği anda hemen sayısız alev zerresine dağıldı. Bunlardan birisi doğruca Wang Lin'e hücum etti ve aniden onun kaşlarının arasına damgalandı.

 

Wang Lin'in alnı yandı ve vücudu titredi. Sanki inanılmaz bir darbe onun vücudunu geri çekilmeye zorluyordu. Bu kuvvet çok güçlüydü, sanki zamana nüfuz edebilecek güçteydi. Bir kütleme sesiyle gözlerini açtı ve uyandı.

 

Uyandığı anda hemen aleve baktı. Baktıkça, onun dövmelerle kaplı yaşlı adamın kaşlarının arasından çıkan aleve benzediğini gördü.

 

Karşısındaki sahne adeta bir rüya gibiydi ama kaşlarının arasından gelen sıcaklık onu bunun son derece gerçek olduğunu hatırlatıyordu!

 

Wang Lin istemsizce kaşlarının arasına dokundu ama orada hiçbir şey yoktu...

 

O anda yıldızlı gökyüzünde Birlik Yıldız Sistemi'nin batı kısmına doğru ilerleyen büyük bir taş vardı. Taşın sütünde kırmızılı birisi duruyordu ve gözleri pervasız ve soğuktu. Uzaklara doğru bakarak mırıldandı, "Yüce Gök Yıldırım Semavisi Xu Mu... Umarım çok zayıf değilsindir..."

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr