Bölüm 905: Semavi Ceza

avatar
1356 39

Xian Ni - Bölüm 905: Semavi Ceza



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Etrafında yıldırım dolanırken dövmeden patırtı sesleri geldi. Yıldırım dalları arasında çarpışırken dövme titriyordu. Titrerken parçalanmaya başladı ve mühür katmanları yerle bir oldu.

 

Gözleri soğuyan Wang Lin sağ elini kaldırdı ve aniden Çürümüş Dao Çifti ortaya çıktı. Canavar kemiği dışarı çıktığında bir ışık parlaması oldu ve bölge habis bir aura ile doldu.

 

Gri bir ışık çıkarken dövme aniden titredi ve taşa dönüşmeye başladı. O anda Ta Shan oraya gelerek bir yumruk savurdu!

 

Büyük bir gümbürtü yankılandı ve ardından dövme yerle bir oldu. Yıldırım bir yandan dolanmaya devam ederken dövmeden bir dizi ses geldi ve sayısız siyah ışık zerresine dönüşerek dağıldı.

 

Bununla birlikte havuzda bir aktarım dizisi ortaya çıktı. Aktarım dizisi garip bir parıltı yaydı.

 

Suzaku gezegenindeki bir tarikatta Huanglong'a benzeyen bir adam vardı. Birkaç düşük seviye yetişimciyle gülümseyerek konuşurken aniden uzaklara doğru baktı. Tam bu anda 17. katman açıldı.

 

Uzun bir an sonra bakışlarını çevirerek düşündü, "Unut gitsin, 17. katmanda göremeyeceği hiçbir şey yok. Küçük adamın yetişimi bazı sırları bilecek noktaya geldi. Fakat 17. katman onun sınırı, 18. katmana geçemeyecek."

 

Ölümsüz Mezarlığı'nın 16. katmanında Ta Shan aktarım dizisine girdi ve ortadan kayboldu. Wang Lin bir an herhangi bir tehlike olmadığından emin olmak için bekledikten sonra o da girdi. Koca kafalı oğlan, Lei Ji ve Yun Quezi de aktarım dizisine girdiler.

 

17. katmanda hiç ışık yoktu ve güçlü bir ölüm aurası ile doluydu. O anda merkezde aniden bir ışınlanma formasyonunun ışığı belirdi.

 

Bu ışığın yardımıyla çevre aniden aydınlandı!

 

Burası her yerde zincirlerin asılı olduğu bin adımlık bir bölgeydi. Zincirlerde cesetler asılıydı ve zincirlerden semavi ruhsal enerji yayılıyordu!

 

Cesetlerin hepsi de semaviydi!

 

Ama bu semavi ruhsal enerjide hiç canlılık yoktu ve ölümle doluydu, sanki cesetler sayısız yıldır buradaydı.

 

Bir anda formasyonun ışığı kayboldu ve birkaç insan ortaya çıktı.

 

Buraya giren ilk kişi Ta Shan idi. Girdikten sonra gözleri ışıldadı ve etrafa baktı. Kayıtsız ifadesine rağmen etrafa bakarken göz bebekleri küçüldü.

 

Burası tamamen karanlıktı ama ilahi hissi engelleyemiyordu. Wang Lin geldiğinde ilahi hissini yaydı ve ifadesi kasvetli bir hal aldı.

 

Sadece o değildi, koca kafalı oğlanın yüzü soldu. Semavi havuza girerek alanını kaybetmiş ve tam anlamıyla bir semavi olmuştu. O yüzden 17. katman onu diğerlerinden daha fazla şok etmişti.

 

Onu dehşete düşüren şey güçlü semavi kökeninin sanki bir kuvvet tarafından bastırılıyormuş gibi titriyor olmasıydı.

 

Bu baskı altında koca kafalı oğlan acı dolu iniltiler duyuyordu. Yüzü solmuştu ve vücudu titrerken bir ağız dolusu kan tükürdü.

 

Neyse ki Wang Lin ona olanları fark etmişti ve sağ elini sırtına yerleştirdi. Wang Lin ona çok miktarda has enerji aktararak kendine gelmesini sağladı.

 

Etrafa derin bir korkuyla baktı.

 

Yun Quezi ise koca kafalı oğlandan tamamen farklıydı. Burada atalarının aurasını hissedebiliyordu. Vücudundaki dövme kendi kendine hareket etmeye başladı. Hızla küçüldü ve çözülmeye başladı!

 

Vücudundaki dövme su gibi aktı. Sanki görünmez bir güç dövmeleri Yun Quezi'nin göğsüne doğru sıkıyordu.

 

Yun Quezi'yi şaşırtan şey ise koca kafalı oğlana karşı olan saygısının şu an değişmiş olmasıydı. Sanki bir kuvvet bu saygıyı baskılıyordu.

 

Wang Lin de etkinlenmişti. İçeri girdikten sonra gemen Qing Shui'nin kendisine verdiği semavi has enerjinin baskılandığını hissetti. Sanki bir suya dalmıştı ve yavaşlamış gibiydi.

 

Etraf tamamen sessiz ve karanlıktı. Fakat Wang Lin ve yanındakiler için her şey netti. Bu katman çok büyük değildi ve duvarlarda cesetleri tutan zincirler asılıydı.

 

Bu cesetler mumya gibiydi ve leğen kemikleri zincirler tarafından delinmişti. Hatta bazılarının kürek kemiklerinden de zincir geçiyordu.

 

Bu cesetler buraya sıkış tıkış doldurulmuştu, en az yüz tane vardı!

 

Bütün cesetlerde kamçılanma belirtileri vardı. Sanki ölmeden önce akıl almaz işkencelere maruz kamış gibilerdi.

 

Vücutlarında parlayan dövmeler vardı. Dövmeler her parladığında vücutlarından gelen semavi ruhsal enerji daha da güçleniyordu.

 

Vücutlarından semavi ruhsal enerji sızmasının sebebi ise güçlü bir büyü tarafından has ruhlarının vücutlarının içine mühürlenmiş olmasıydı.

 

Vücutları ölmüştü, o yüzden has ruhları sonsuz bir ölüm aurasıyla aşınıyordu. Has ruhları bilinçli olmasına rağmen vücutlarından ayrılamıyordu. Çaresizce vücutlarının çürümesini ve ölüm aurasının istila ederek onları silmesini izlemişlerdi.

 

Bu tarz bir işkence, semavilere karşı güçlü bir nefret oluşturmuştu. Bu nefret mutlaktı ve Wang Lin'i çok etkiledi.

 

"Bu..." Yun Quezi bu sahne karşısında afalladı ve tek bir kelime edebildi.

 

"Bunlar semaviler. Hayattayken yetişim seviyeleri benden daha yüksekti!" Koca kafalı oğlan buraya çok bağlanmış hissetti ve burada anlayamadığı bir huzursuzluk vardı.

 

Tam o anda zincir çarpma sesleri geldi. Mumyalardan birisi hareket etmeye başladı ve bir dövme parladı. Dövme mumyaya nüfuz etti ve onunla bütünleşti.

 

O anda mumya aniden gözlerini açtı. Gözlerinde ışık yoktu ve göz küreleri tamamen boştu. Fakat gözlerinden akıl almaz bir nefret ve öldürme isteği patladı.

 

"Semavi... Öl!!" Bir kükreme yankılandı ve cesedin üzerindeki zincir aniden saydamlaştı. Bir anda dağılıp gitti. Zincirden kurtulan mumya hemen fırladı. Koca kafalı oğlana doğru hücum ederken garip bir semavi ruhsal enerji fırtınası oluştu!

 

Koca kafalı oğlanın yüzü soldu ve istemsizce birkaç adım geri attı. Gözlerinde vahşi bir ifadeyle eliyle mühür oluşturdu ve semavi has enerjisi etkinleşti. Semavi büyü kullanmak üzereydi.

 

Fakat tam o anda garip bir şey oldu!

 

Koca kafalı oğlanın semavi has enerjisi etkinleştiği anda dağılmaya ve çözünmeye başladı. Dağılma hızı koca kafalı oğlanın beklediğinden daha yüksekti.

 

Daha semavi büyüsünü kullanamadan çok miktarda semavi has enerji kaybı yaşamıştı. Bu onun adeta aklını kaçırmasına neden oldu.

 

Mumyanın yaklaştığını görünce Wang Lin'in gözleri soğudu ve bir adım yürüdü. Parmağını boşluğa bastırdı ve vücudundaki has enerji taştı. Bir gümbürtü oldu ve mumya onlarca adım geriye savruldu.

 

Ta Shan yıldırım gibi fırladı ve sağ elini yumruk yaptı. Yumruğunda bir dövme belirdi ve mumya dövmeyi görünce hemen saygıyla doldu ve sanki Ta Shan ile dövüşmeye cesaret edememiş gibi geri çekildi.

 

Yun Quezi bu sahneyi izliyordu. O anda sanki yıldırım çarpmışa döndü. Uzun zaman öncesinden bir söylentiyi hatırladı!

 

"Bu... Burası Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın işkence odası! Söylentilere göre en büyük Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı atası Suzaku gezegenine geldiğinde son ikisinin dışına bir katman açtı ve ismini işkence odası koydu. Eğer Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'ndan olmayan kişiler girerse anında öldürüleceklerdi! Bunun... gerçek olacağını hiç beklemiyordum!"

 

Yun Quezi'nin sesi yankılanırken zincirler bir kez daha yankılandı. O anda zincirlerin tuttuğu bütün cesetler aniden gözlerini açtı.

 

Yüzleri vahşi ifadelerle doldu ve onları tutan zincirlerden kurtularak kükrediler. Hepsi de vahşi canavar gibiydi ve doğruca Wang Lin, koca kafalı oğlan ve Lei Ji'ye doğru fırladılar!

 

Wang Lin'in gözleri soğudu. Soğukça homurdandı, eliyle bir mühür oluşturdu ve bağırdı, "Rüzgar Çağrısı!"

 

Bunun ardından sağ elinin etrafında siyah bir rüzgar belirdi ve aniden 17. katmanı doldurdu. İleri doğru muazzam bir siyah rüzgar akıntısı esti.

 

Siyah rüzgar kükrerken iki siyah ejderhaya dönüştü. Wang Lin'i merkez alarak sonsuz bir soğuk rüzgar üflediler.

 

Cesetler hemen durdu ve geri çekildi. Ölmeden önce güçlü olsalar da öldükten sonra gizemli bir gücün altına girmişlerdi ve o yüzden öncekinden daha zayıflardı.

 

Fakat çok fazla ceset olduğu için hafife alınamazlardı.

 

Siyah rüzgar kükrediğinde cesetlerin üzerindeki dövmeler parlamaya başladı. Aniden bir mühür oluştu ve mühür görünmez olsa da hemen bastırıldı.

 

Wang Lin ilk defa bu tarz bir mühür görmüyordu. Yao ailesi ile olan savaşta ona büyük bir sıkıntı yaşatmıştı. Hemen bunu fark etti ve ifadesi değişti. Wang Lin hemen bir adım attı ve ayaklarının altında dalgalanmaların oluşmasıyla birlikte ortadan kayboldu.

 

Siyah rüzgar kükrerken siyah ejderhalar iki taraftan saldırdı ve sayısız cesedi yakaladı. Sanki cesetler bağlanmış gibiydi.

 

Birkaç tanesi doğrudan yerle bir oldu!

 

Wang Lin'in figürü cesetlerden birinin yanında belirdi. Gözlerinde acımasız bir bakışla yıldırım niyetine sahip parmağını bastırdı. Parmağı indiğinde boşluktan yıldırım püskürdü ve parmağında toplandı. Wang Lin'in parmağı cesetlerden birinin kafatasına indi.

 

Cesedin vücudu şiddetle titredi ve boş gözleri bir an berraklaştı. Bir rahatlama belirtisiyle birlikte vücudu yerle bir oldu ve ortadan kayboldu.

 

Ortadan kaybolduğu anda vücudundan semavi has enerji ayrıldı ve Wang Lin'in vücuduna girdi. Wang Lin'in gözleri kısıldı ve inceledikten sonra bunun zararsız olduğunu gördü. Qing Shui'nin verdiği semavi has enerji ile kaynaşmıştı.

 

Bu keşif Wang Lin'i heyecanlandırdı.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr