Bölüm 902: Bütün Karmayı Temizlemek (2)

avatar
1317 40

Xian Ni - Bölüm 902: Bütün Karmayı Temizlemek (2)



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

4. kademe yetişim ülkesi Huo Fen. Saray elbiseli çok güzel bir kadın Savaş Tanrısı Tapınağı binasında oturuyordu. Bu kadın son aşama Ruh Oluşturma seviyesindeydi. Yanında semavi yeşimler vardı, belli ki Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşmaya çalışıyordu.

 

Önünde genç bir adam oturuyordu. Genç biri olsa da antik bir aura yayıyordu. O da Ruh Oluşturma'nın son aşamasındaydı. Kadına bakarken iç geçirdi ve konuştu, "Küçük Kardeş Zhou, ikimizin de özümsemeye devam edebileceği kadar semavi yeşim yok. İlk sen başla. Eğer Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşabilirsen, Hou Fen ülkemiz yükselebilir!"

 

Kadın sessizce düşündü. Bir an sonra adama baktı ve yumuşak bir sesle konuştu, "Kıdemli Kardeş Yang, eğer Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşabilirsem ikimizi yetişim çifti olmalıyız..." Konuştuktan sonra iç geçirdi. Bir nedenden ötürü geçmişten birini düşünmeden edemiyordu.

 

Adam acı acı gülümsedi ve başını sağa sola salladı. "Çok fazla ömrüm kalmadı, o yüzden bunu yapmana gerek yok; bunu kendi isteğimle yapıyorum. Üstelik duyduğuma göre... O Suzaku gezegenine geri dönmüş..."

 

İki insan düşünürken binada sessizce birisi belirdi.

 

"Yang Xiong, Zhou Zihong, nasılsınız!" Binada melankolik bir ses yankılandı. Adam ve kadın irkildi ve hemen o tarafa doğru baktı.

 

Wang Lin hiç değişmemiş olan iki tanıdık figüre baktı. Bunun sebebi onlara Yabancı Savaş Alanında vermiş olduğu ruh sıvısı yüzündendi.

 

"Wang Lin!"

 

Wang Lin gülümseyerek onlara baktı ama çok fazla konuşmadı. Çantasına vurdu ve çok sayıda semavi yeşim dışarı çıkarak binayı doldurdu.

 

"Takıldığınız düğümü çözebilir, bu semavi yeşimleri benden hediye olarak düşünün!" Wang Lin'in sözleri samimiyetle doluydu. Ardından birkaç hap çıkardı ve oradan ayrılmak için arkasını döndü.

 

Dev Şeytan Klanı tarafından kontrol edilen 5. kademe yetişim ülkesi. Chi Hu'nun görünüşü çok değişmemişti ama şu an antik bir aura yayıyordu. Dev Şeytan Klanı üyeleri normal yetişimcilere göre çok daha uzun ömürlüydü ve Chi Hu çoktan Dev Şeytan Klanı'nın patriği olmuştu.

 

Ruh Dönüşümü'nün son aşamasına ulaşmıştı ve Yükseliş'ten bir adım uzaktaydı. Fakat güçlü bedeni ve soy becerisi sayesinde Yükseliş yetişimcilerine bile karşı koyma cesaretine sahipti.

 

Yüzlerce yıllık süreçte Chi Hu daha da güvenilir biri haline gelmişti ve şu an Suzaku gezegeninde belli bir pozisyona sahipti. Dev Şeytan Klan, Suzaku gezegeni için bir belkemiği gücüydü.

 

Fakat zamanın akışı onun bir arkadaşı için hissettiği melankoliyi silememişti. Sahip olduğu statüyle, Wang Lin'in doğal olarak geri döndüğünü biliyordu.

 

Hatta koca kafalı oğlan ile Wang Lin arasındaki savaşı bile görmüştü. Kalbi karmaşık duygularla doluydu.

 

O gün yetişim yaparken aniden gözlerini açtı ve vücudu titredi. Önünde Wang Lin'in figürü üzerine doğru yürüdü.

 

"Kardeş Chi Hu, uzun zaman oldu."

 

"Ceng Niu!" Chi Hu yüzünde acı bir ifadeyle Wang Lin'e baktı ve bir süre hiçbir şey söyleyemedi.

 

"Artık geçmişten bahsetmeyelim." Wang Lin konuşurken çantasına vurdu ve semavi yeşimler dışarı çıkarak küçük bir dağ yığını haline geldi. Aynı zamanda Lei Ji'nin kanını barındıran küçük şişeyi çıkardı.

 

"Semavi yeşimler Yükseliş aşamasına ulaşman için. Bu küçük şişede Dev Şeytan Klanı atasının kanı var, soy becerine yardımcı olabilir! Güle güle Chi Hu!"

 

Wang Lin iç geçirdi ve oradan ayrıldı.

 

Chi Hu Wang Lin'in gittiği yöne baktı. Gözlerindeki karmaşık duygular daha güçlüydü.

 

İblisler Denizinde iskeletlerle dolu bir yerde oldukça yaşlı bir adam oturuyordu. Ruh Oluşturmanın son aşamasındaydı. O anda bol miktarda Yin enerjisi özümsedi ve yüzünde acılı bir ifade belirdi.

 

Yüzündeki damarlar şişti ve kırmızı çizgiler ortaya çıktı. Yin enerjisini özümserken siyah çizgiler bastırıldı.

 

Uzun bir süre sonra uzunca iç geçirdi. Yüzünde yorgunluk vardı ve terlemişti.

 

"Kızıl Kan Atası, Eğer ben Li Qiqing, intikamımı almazsam insan değilim!" Yüzünde habis bir ifade belirdi ve içinde inanılmaz bir nefret birikmişti.

 

Bu nefret muazzamdı. 1,000 adım çevresinde soluk mavi bir daire vardı. Yetişimi, İblisler Denizindeki bazı canavarların dikkatini çekmişti. Canavarlar hızla yaklaştılar ama soluk mavi daireye dokunduklarında acıklı çığlıklar kopardılar.

 

Vücutları hızla çürüdü. Tam o anda yaşlı adamın gözleri aniden açıldı ve vücudu harekete geçti. Bir şeytani canavarın yanında belirdi ve onu tuttu. Canavarın üzerine atladı, boynunu ısırdı ve merhametsizce emdi!

 

Şeytani canavarın vücudu gözle görülür biçimde kurudu ve kısa süre sonra mumyaya dönüştü. Yaşlı adamın vücudu parladı ve başka bir canavarın yanında belirdi. Bu böyle devam etti ve kısa süre sonra bütün şeytani canavarlar öldü.

 

Yaşlı adamın yüzü hafiften kızardı. Derin bir nefes alarak yetişim yaptığı yere geri döndü. İblisler Denizine baktı ve gözlerinde güçlü bir nefret belirdi.

 

"Kızıl Kan Atası, eğer benim kız kardeşimi avlamasaydın Wang Lin ile karşılaşır mıydı..." Li Qiqing, Li Muwan'ın kardeşiydi ve aynı zamanda tek aile üyesiydi.

 

Bu Kızıl Kan Atası, Li Muwan'ın peşine düşen yetişimciydi. Li Qiqing'in ona karşı olan nefreti son derece güçlüydü. Kızıl Kan Atası'nın İblisler Denizine geldiğini öğrendikten sonra Li Qiqing de gizlice buraya gelmişti. Normalde intikam almak istemişti ama yetişim seviyesi yeterince yüksek değildi ve bir kanlı rün tarafından etkilenmişti. Şu an ölümden beter bir hayat yaşıyordu ama nefreti öncekinden çok daha güçlüydü.

 

Gözlerinde soğuk bir parıltı belirdi ve derin bir nefes aldı. Kan rünü her etkinleştiğinde Kızıl Kan Atası onun yerini fark ediyordu, o yüzden hızla uzaklaşmalıydı. Fakat göz bebekleri aniden küçüldü, bütün tüyleri havaya kalktı ve ileri doğru baktı.

 

Onlarca adım uzakta Wang Lin'in figürünü gördü. Wang Lin bu yaşlı adama bakarken karmaşık duygulara büründü.

 

Li Qiqing Wang Lin'e baktı. Uzun bir süre sonra vücudunu geri çekti ve gözlerinde inanamaz bir ifade belirdi. Birkaç adım geri çekildi ve bağırdı, "Kimsin sen!?"

 

Wang Lin'i çok uzun süre önce görmüştü ve bu yüzlerce yıllık sürede Wang Lin'in heykelini görmüştü, onu tanımamasına imkan yoktu. Fakat aniden onu karşısında görünce zihni titremişti.

 

Wang Lin'in Suzaku gezegenine geri döndüğünü bilmiyordu.

 

Wang Lin sessizce düşünürken çantasına vurdu ve Gökten Kaçınan Tabutu çıkardı. İçinde Li Muwan yatıyordu ve yüzünde bir gülümseme vardı.

 

Tabuta bakarken Li Qiqing'in vücudu titredi. O anda karşısındaki her şey yok oldu ve sadece tabuttaki kız kardeşi kaldı. Onu yüzlerce yıldır görmüyordu, sevdiği tek kişiydi...

 

"Küçük kardeşim..." Li Qiqing'in gözlerinden yaşlar aktı. Biraz önceki acımasızlığı kayboldu ve yerini bir ailevi sevgi aldı.

 

"Anne ve babam ayrılmadan önce sana göz kulak olacağıma dair söz verdim. Abin seni koruma konusunda başarısız oldu..." Li Qiqing tabutta yatan kıza bakarken yüzü hüzünle doldu. Vücudu büyük bir acıyla doldu.

 

Wang Lin konuşmadan yanda sessizce durdu.

 

Zaman adeta yavaşlamıştı. Li Qiqing zihninde çeşit çeşit düşüncelerle tabutun yanına oturdu.

 

Tam o anda uzaklardan bir kükreme sesi geldi ve bunun akabinde üç tane kılıç enerjisi ışını ortaya çıktı. Öndeki kılıç enerjisi kırmızıydı ve üzerinde yaşlı bir adam duruyordu. Bu kişi Ruh Dönüşümü'nün son aşamasındaydı. Yüzü kibirle doluydu ve arkasındaki iki orta yaşlı adam ona karşı saygıyla doluydu.

 

"Li Qiqing, şimdi nereye kaçacaksın bakalım!" Yaşlı adam sırıtarak yaklaştı. Hemen Li Qiqing'i ve tabutun içindeki Li Muwan'ı gördü. Onlarla birlikte Wang Lin'i de gördü.

 

Bu garip sahne onun durmasına ve gözlerinin ışıldamasına neden oldu. Tabuta dikkatle baktı ve ondan gelen zengin semavi ruhsal enerjiyi fark etti. Gözlerinde hemen açgözlülük belirdi.

 

Fakat Wang Lin'e baktığında hemen irkildi. Onun tanıdık geldiğini hissetti. O düşünürken Wang Lin soğukça ona baktı.

 

Bu bakış yaşlı adamın zihnini titretti. Altındaki kılıç enerjisi yerle bir oldu ve kan tükürerek istemsizce birkaç adım geriledi. Gözleri dehşetle doldu ve o anda Wang Lin'i tanıdı!

 

"Wang... Wang Lin!!!" Yaşlı adamın nefesi kesildi ve aklını kaybetmiş gibi kaçmaya çalıştı. Kaçarken iki öğrencisini aldı ve Wang Lin'in peşinden gelmesini önlemek için onları fırlattı. Bağırdı, "Patla!"

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44325 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr