Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Vücudunun etrafındaki ölüm aurası, hayat kuvvetinin büyük kısmını emdi ve ardından Li Muwan'a doğru aktı. Wang Lin'den emilen hayat kuvveti gizemli bir yöntemle Li Muwan'a enjekte edildi.

Xiang ailesinin atası yavaşça konuştu, "Qi Xi büyüsü için yedi gün gerekir. Eğer bu oluşan ruh yedi gün dayanabilirse doğal bir şekilde dirilebilir."

Wang Lin Li Muwan'in oluşan ruhuna bakarken sessizce düşündü. Kalbinde herhangi bir pişmanlık yoktu.

Li Muwan sanki her şeyi algılıyordu ve vücudu titredi. Oluşan ruhunun bir vücudu yoktu ama yine de içinden sessiz bir üzüntü geldi.

Li Muwan'ın etrafındaki ölüm aurası onun içine hayat kuvveti aktarmaya devam etti. Oluşan ruhu yavaş yavaş yoğunlaştı.

Zaman yavaşça aktı. Birinci gün, ikinci gün...

Fakat üçüncü günde Li Muwan'ın yavaş yavaş yoğunlaşan oluşan ruhu Wang Lin'in verdiği hayat kuvvetinin hepsi tükenmeden önce yoğunlaşmayı durdurdu.

Xiang ailesinin atası yavaşça konuştu, "Ne yazık ki... Qi Xi büyüsü antik zamanlardan gelir ve göklere karşı koyabilir. Bu büyü çok güçlü ve yeterince hayat kuvveti verilen bir kişi ölümden geri döndürülebilir!

Qi Xi büyüsü tarafından aktarılan hayat kuvveti denk değildir, tamamen dengesizdir. Qi Xi yedi günü temsil eder. Geçen her gün önceki güne kıyasla gereken hayat kuvveti 100 kat daha fazladır. Yedinci gün en kritik andır ve gereken hayat kuvveti miktarı inanılmazdır! Hayat kuvvetin sadece iki güne yetti. Hayat kuvvetinin yarısından fazlasını alsaydım bile üçüncü gün için yetmeyecekti!

Xu Mu hayat kuvvetini artırmanın bir yolunu biliyor musun?"

Hayat kuvveti aktarımı durunca Li Muwan'ın oluşan ruhu dağılmaya başladı. Bu dağılma öncekinden daha hızlı ve şiddetliydi, sanki tamamen yok olmaya doğru ilerliyordu.

"Ömrümü emmeye devam et..." Wang Lin nazik gözlerle Li Muwan'a baktı. Bu kadın onu bir sözü için yüzlerce yıl beklemişti.

1,000 yıllık yetişimi boyunca sadece bu kadın onun kalbine girebilmişti. Fakat o ayrıldıktan sonra ve yalnız seyahati boyunca sadece anılarla başbaşa kaldığında kendisini daima önemsediğini ancak fark etmişti.

Li Muwan'a bakarken ölüm kalım deneyimlerini ve evsiz kalmanın ümitsizliğini anımsadı...

Aralarında bir mesafe vardı. Çok uzak değildi, sanki bir nehrin iki yakası gibiydi. İkisi de birer taraftaydı. Aralarında ise nehre dönüşmüş dinmek bilmeyen bir acı vardı. Nehrin akıntısı ne kadar güçlü olursa olsun onların sert bakışlarını ve sabrını alıp götüremiyordu.

Kulaklarında adeta hüzünlü bir kanun müziği bir kez daha belirdi. Kanun müziğinin sesi, Wang Lin ile Li Muwan'ın arasında bir köprü kuran ayın yükselişi ve güneşin batışı gibiydi. İkisinin gerçek anlamda samimi olduklarını hissetmelerine olanak sağladı.

Ardından ölüm aurası ayırdı. Bir ucu Li Muwan'ı sardı ve diğer ucu da Wang Lin'i.

Ölüm aurası Wang Lin'inden hayat kuvveti çekip Li Muwan'ın oluşan ruhuna aktarmaya devam etti. Li Muwan'ın ufacık bir hayat kuvveti karşılığında on binlerce kat hayat kuvveti vermekten asla pişmanlık duymayacaktı.

Sessizce Li Muwan'a baktı ve yüzünde nazik bir gülümseme belirdi. Görünüşü hızla yaşladı ve yüzü kırışıklıkla doldu. Çok fazla hayat kuvveti kaybetmişti ve aniden 1,000 yıl yaşlanmış gibiydi.

Wang Lin'in vücudunda çok fazla hayat kuvveti kalmadı. Hayat kuvveti hızla emilirken göklerin çağrısı daha da netleşmeye başladı.

Derin bir nefes aldı ve vücudundan daha şiddetli kuvvet taştı. Bu taşmayla birlikte bölgeyi bir hayat kuvveti fırtınası aldı. Bu durum etraftaki sayısız kafatasının gözlerinin aydınlanmasına neden oldu.

"Eh!" Tabutun içinde Xiang atası irkildi. O anda tabutun kapağı açıldı ve kurumuş cesede benzeyen bir vücut ortaya çıktı.

Gözlerinden ölüm aurasıyla dolu pervasız ve soğuk bir bakış Wang Lin'in üzerine geldi.

Birlik Yıldız Sistemi'ndeki bir yetişim gezegeninde Wang Lin'in asıl bedeni bir yetişim tarikatında düşük seviye öğrenci taklidi yapıyordu. O sırada lotus pozisyonunda otururken bol miktarda hayat kuvveti dağılıyordu.

Fakat asıl beden bunu durdurmadı, sadece kafasını kaldırdı ve gökyüzüne sessizce baktı.

Daima soğuk olan gözlerinde avatarının gözlerine benzeyen hafif bir yumuşama belirdi.

Asıl bedenden avatarına giren hayat kuvveti hızla emildi. Sonuç olarak Li Muwan'ın oluşan ruhu bir kez daha şekillenmeye başladı.

Zaman yavaşça aktı. Üçüncü gün, dördüncü gün...

Beşinci günde Wang Lin'in asıl bedeni tamamen sönmüştü. Kırmızı saçları artık sönüktü ve büyük miktarda hayat kuvveti emilmişti. Asıl bedeni bir antik tanrı vücuduna sahip olsa da daha fazla dayanamayacaktı.

Qi Xi büyüsünün beşinci gününde Li Muwan'ın oluşan ruhu tamamen yeniden yoğunlaşmıştı. Oluşan ruhundaki ölüm aurası tamamen silinmişti.

Fakat bu canlılık belirtisi Wang Lin'in hayat kuvveti tükendiğinde dengelenmeyecekti. Uyanması için yeterli değildi.

Dört gün sınırdı! Wang Lin beşinci günü geçemedi!

"Ancak bu kadarını yapabilirim. Yeterince hayat kuvvetin yok, o yüzden bu oluşan ruhu diriltemem." Xiang ailesinin atası sakince Wang Lin'e baktı ve tekrar tabuta yattı. Li Muwan ve Wang Lin'in etrafını bir ölüm aurası fırtınası kapladı. Fırtına doğruca kanala doğru esti.

Bu sırada Wang Lin elleriyle hemen mühürler oluşturdu ve Li Muwan'ın oluşan ruhunun etrafını çok sayıda kısıtlama sardı. Bununla birlikte Li Muwan'ın oluşan ruhundaki canlılık kırıntısının çürümesi yavaşladı.

Kanaldan çıktığı anda hemen iki kişinin gözleri Wang Lin'e döndü.

Qing Shui onun halini görünce irkildi ama sessiz kaldı.

Xiang Yundong ise zaten bunun olacağını biliyor gibiydi. Wang Lin'e baktı ve bakışlarını geri çekti.

Wang Lin oluşan ruhu tekrar dikkatlice çantasına koydu. Ardından Qing Shui'ye baktı ve sakince konuştu, "Kıdemli çırak kardeş, gidelim."

Qing Shui iç geçirdi ve elbise kolunu salladı. Wang Lin'i aldı ve uçarak uzaklaştılar.

Xiang Yundong onlara doğru baktı ve yüzünde bir gülümsemeyle mırıldandı, "Xu Mu, bu yaşlı adam sana karşı entrika yapmış olsa da onu senden gizlemedi. Sahip olduğun zekayla zaten oluşan ruhun iyileşmesi için çok fazla canlılığa ihtiyaç duyacağını biliyor olmalıydın. En nihayetinde ikimiz de birbirimize hiçbir şey borçlu değiliz!"

Qing Shui ve Wang Lin iki ışık ışınına dönüşerek yıldızlı gökyüzünde uçtu.

"Kıdemli çırak kardeş, bunun ne olduğunu biliyor musun?" Uçarken Wang Lin çantasına vurdu ve Gökten Kaçınan Tabutu çıkardı.

Qing Shui'nin vücudu bir an durdu. Gökten Kaçınan Tabuta bakarken sağ gözü kırmızı renkle parladı. Uzun bir an sonra konuştu, "Bu şeyi daha önce hiç görmedim ama ondan güçlü bir semavi ruhsal enerji geliyor, yani Semavi Alem'den olmalı. Ek olarak içinde özel bir güç var. Bir çeşit kanun gibi. Bu eşyanın bazı iyileştirme özellikleri olmalı, değil mi?"

Qing Shui'nin bile onun ne olduğunu bilmediğini duyunca Wang Lin iç geçirdi. Tabutu yerine koydu ve bir iç geçirdi. "İyileştirme için kullanılıyor olmalı ama nasıl kullanacağımı bilmiyorum."

Qing Shui daha fazla soru sormadı. Uzaklardaki yıldızlara baktı ve bir anlık sessizlikten sonra aniden konuştu, "Xu Mu, semavi havuza girmesen bile testi geçtin. Birlik Yıldız Sistemi'ne girdikten sonra büyük ihtimalle çok tehlikeli olacak, o yüzden korkarım ki bana eşlik edemezsin. Birlik Yıldız Sistemi'ne girdikten sonra tek başınasın!"

Wang Lin başıyla onayladı ama içinde bir acı vardı. Göklerden gelen çağrı giderek yaklaşıyordu.

"Rüzgar Çağrısı, Yağmur Daveti ve Büyülü Cephane. Bu üç büyüden Rüzgar Çağrısı'nı zaten biliyorsun. Diğer ikisini de şimdi sana öğreteceğim!" Qing Shui konuşurken iki parmağını kılıç şekline getirdi ve Wang Lin'in kaşlarının arasını işaret etti. Aniden Wang Lin'in vücuduna bir semavi has enerji akıntısı girdi.

Aynı zamanda Yağmur Daveti ve Büyülü Cephane'ye dair bütün bilgiler zihninde belirdi. Qing Shui'nin hareketi bir miras aktarımı gibiydi!

Miras aktarmak ve öğretmek aynı şey değildi. Mirasları sadece doğrudan öğrenciler elde edebilirdi. Bu tarzda doğrudan büyü aktarımı onun kaybolmamasını sağlayacaktı. Hatta gereksiz adımların miktarını düşürecek ve miras alan kişinin daha derin bir kavrayışa sahip olmasına olanak tanıyacaktı.

Qing Shui Wang Lin'e baktı ve bir iç geçirdi. En başta Wang Lin'e karşı tavrı sadece ustasına bir borç ödeme yöntemi gibiydi. Ustası sadece şaka yapmış da olsa uyandıktan sonra yapabileceği tek şey buydu. Wang Lin'i çok fazla umursamadı, Wang Lin'i kurtardığı zaman bile bunu sadece ustası için yapmıştı.

Wang Lin'in semavi havuza girmemesi Qing Shui'nin büyük hayal kırıklığına uğramasına neden olmuştu. Wang Lin ile ustası arasındaki karmanın burada son bulduğuna karar vermişti. Sadece Semavi Alem'in yıkılma sebebine ve deliliğinin sebebine odaklanmaya karar vermişti!

Fakat tüm bunlar Wang Lin bir kadın için neredeyse bütün hayat kuvvetini vermeye gönüllü olunca değişmişti. Bu Qing Shui'nin geçmişi hatırlamasına neden olmuştu.

Wang Lin'e baktığında sanki kendisini görüyordu ve kafasında akıl almaz bir acı belirmişti. Uyandığı zaman yerdeki kan gölünü, sevdiğinin kapalı gözlerini ve o güzel yüzünü asla unutamayacaktı.

O anda kalbi yerle bir olmuştu!

Bir melankoli duygusuyla artık Wang Lin'e sadece ustasına borcunu ödeme yolu gibi bakmamaya başladı. Artık gözlerinde bir parça yumuşama vardı.

"Semavi havuza girmedin. Semavi has enerji olmadan semavi büyülerin tam gücünü sergileyemezsin. Kıdemli kardeşinin burada sana hediye edebileceği bir şey yok, o yüzden semavi büyüleri kullanman için sana bu semavi has enerjiyi vereceğim!"

Wang Lin'in vücuduna önceden giren semavi has enerji Qing Shui tarafından geri alınmamıştı. Bunun yerine Wang Lin'in vücudunda dolandıktan sonra has ruhuna altın bir fasulye olarak düştü.