Bölüm 884: Hayat Kuvveti

avatar
1365 38

Xian Ni - Bölüm 884: Hayat Kuvveti



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Yeryüzü titredi. Wang Lin yeraltında bir dalganın geldiğini net bir şekilde hissedebiliyordu. Yüzeydeki titreme bu dalga sebebiyle oluşuyordu.

 

Bu dalga çok güçlüydü. Yüzeye ulaştığında tüm gezegenin şiddetle titremesine neden oldu.

 

"Nedir..." Gök ve yerin arasından sakin bir ses yankılandı. Ardından bölge antik bir aura ile doldu. Sanki ses aşağıdan değil boşluğun ve zamanın içinden çıkıp gelmişti. Ses sanki sayısız yıl önceki antik yetişim dünyasından geliyor gibiydi.

 

Qing Shui'nin sağ gözünde kırmızı bir ışık parlaması oldu. Aşağıya baktı ama ifadesi değişmedi.

 

Yaşlı adam Xiang saygıyla konuştu, "Yüce Gök Yıldız Sistemi ile Birlik Yıldız Sistemi arasındaki savaş başladı. Bu kişi semavi ünvan yarışmasında birinci oldu ve Xiang ailemizden bir söz aldı. Fakat talep ettiği şey küçüğünüzün yapamayacağı bir şey. Kıdemlinin Qi Xi büyüsünü kullanmasını umut ediyorum!"

 

Xiang Yundong konuşmasını bitirdikten sonra Wang Lin hemen akıl almaz bir ilahi hissin üzerine kilitlendiğini hissetti. Korkuyla geri çekilmemeye çalıştı ve olabildiğince sakin kalmaya çalıştı.

 

İlahi his en basit tabirle çok güçlüydü ama tam anlamıyla belirgin değildi. O anda üçüncü gözünden has enerji kaynağı zerresi tüm vücuduna yayıldı.

 

İlahi his onu bir kez daha tarafı ve hızla geri çekildi.

 

"Aşağı gelsin!" Antik ses yankılandı. Ardından aşağıdaki topraktan daha da şiddetli bir gümbürtü yükseldi. Aniden yerde bir yarık açıldı ve derin bir kanal oluştu.

 

Xiang Yundong hemen başıyla onayladı ve Wang Lin'e döndü. En başta buna %50 ihtimal vermişti. Ne de olsa ata garip bir mizaca sahipti. Semavi ünvan yarışmasında vaat edilen sözü umursamayabilirdi.

 

Atanın bu talebi kabul etmesiyle birlikte Xiang Yundong gülümsedi, "Xu Mu, aşağı in. Seni burada bekleyeceğim."

 

Wang Lin başıyla onayladı ve Qing Shui'ye baktı.

 

Qing Shui'nin sağ gözü kırmızı ışıkla parladı ve sakince konuştu, "Eğer sana zarar vermeye cüret eden olursa Dong Lin Gezegeni'nde Xiang üyelerinin kanından nehirler akar." Sesi yumuşak olsa da öldürme isteğiyle doluydu. Xiang Yundong kaşlarını çattı ve sessizce buruk bir gülümsemeyle yetindi.

 

Wang Lin minnettardı. Hayatı boyunca bu kadar minnettar kaldığı çok kişi olmamıştı. Situ, Zhou Yi, Sun Tian... ve şimdi de Qing Shui!

 

Wang Lin derin bir nefes aldı ve ellerini Qing Shui ve Xiang Yundong'a doğru kenetledi. Ardından döndü ve kanala girdi!

 

Bu kanal çok büyüktü. Aşağı doğru inerken gözleri ışıl ışıldı. Duvarlar pürüzsüzdü ama içinde hayat belirtisi yoktu. Kanal ölüm aurası ile doluydu.

 

İnmeye devam ederken bu ölüm aurası giderek güçlendi. En sonunda bölge ölüm aurasıyla kaplandı ve adeta somutlaştı. Bu Wang Lin'i son derece huzursuz etti.

 

Adeta soğuk bir rüzgarla sarılmış küçük bir alev gibiydi. Bu soğuk rüzgar onu her an söndürebilirdi.

 

Wang Lin aşağı indikçe ölüm aurası giderek şiddetlendi ve vücuduna işledi. Eğer başkası olsa vücudu kaskatı kesilir ve hayatı tehlikeye girerdi.

 

Fakat Wang Lin ilk adımdayken Yaşam ve Ölüm Alanı'nı yetiştirmişti. Erken yetişim periyodunda Yeraltı Yükseliş Yöntemi'ni yetiştirdiği için ölüm aurasına aşinaydı.

 

O anda has enerjisi deveran etti ve etrafında yin ve yang balıkları dolanmaya başladı. Ölüm aurası geri itilerek ciddi şekilde yaralanmasını önledi.

 

Kanal çok derindi, adeta sonu yoktu. Wang Lin çok hızlı ilerledi ama yedi dakika sonra henüz dibine ulaşamamıştı. Sakin bir ifadeyle vücudunun içindeki has enerji harekete geçti ve karma alanı etkinleşti.

 

Uzun bir an sonra ölüm aurası daha da yoğunlaştı, yin ve yang balıkları da bundan etkilenerek yavaşladı. Fakat o anda yere inerken vücudu titredi.

 

Karşısında bir tünel belirdi. Bu tünel ışıktan yoksun tamamen karanlıktı. Wang Lin net bir şekilde göremiyordu, sadece dış hatlarını çıkarabiliyordu.

 

"Buraya gel!" Sessiz tünelin içinden antik bir ses yankılandı ve garip bir his verdi. Wang Lin bir an sessizce düşündü. Ardından gözleri kararlılıkla doldu ve geçidin içinde yürüdü.

 

Bu tünel çok uzun değildi. Yedi dakika yürüdükten sonra sonuna ulaştı. Gördüğü şey göz bebeklerinin küçülmesine neden oldu!

 

İnsan kemikleri!

 

Sayısız insan kafatası bir araya toplanmıştı!

 

Tünelin sonunda son derece büyük bir alan bulunuyordu. Sonu yok gibiydi, sadece sayısız kafatasından yayılan şiddetli bir ürperti vardı.

 

Karşısında etkileyici bir insan kafatası denizi vardı!

 

Wang Lin'in sahip olduğu mental kuvvete rağmen yine de tüyleri diken diken oldu. İstemsizce iki adım geri çekildi ve yüzü dehşetle doldu.

 

Burada sayılamayacak kadar çok insan kafatası vardı. Gördüğü anda insanın kalbini titretmeye yetecek kadar vardı. Ölüm aurasının yarattığı bir fırtına insan kafatası denizi boyunca uğuldadı.

 

Ölüm aurasının etkisiyle Wang Lin boğulacakmış gibi hissetti. Gözlerindeki dehşet başka bir boyuta ulaştı.

 

İnsan kafatası denizinin merkezindeki fırtınanın içinde insan yapımı bir platformun üzerinde sarı bir tabut duruyordu. Tabutun ahşabı biraz çürümüştü ama ondan çılgınca bir aura taşıyordu.

 

"İsmin ne?" Tabuttan antik bir ses geldi ve alanda yankılandı.

 

Wang Lin derin bir nefes alarak zihnindeki şoku ve boğucu aurayı bastırdı. Saygıyla konuştu, "Küçük Xu Mu, Kıdemliyi selamlıyor!"

 

"Qi Xi büyümü kullanmamı isteyen kişi sen misin?" Sesinin kızgın mı yoksa mutlu mu olduğunu anlamak imkansızdı ama bölgeyi bir baskı kuşatmıştı.

 

Wang Lin kalbini sakinleştirdi ve sakince karşılık verdi, "Evet!"

 

"Sana yardım edebilirim ama sadece Xiang ailesinin verdiği söz yetmez. Hayat kuvvetinin yarısını istiyorum!"

 

Antik ses ilahi hisse dönüştü. Yayıldığı anda etrafı saran ölüm aurasının daha da yoğunlaşmasına neden oldu.

 

Sonsuz kafatası denizindeki kafatasları bile hareket etmeye başladı. Sayısız kafatasının gözlerinde ruhani ışık parladı.

 

Bu sahne çok garipti. Wang Lin'in gördüğüne göre her bir kafatası adeta ruh bulmuş gibi gözlerini açmıştı. Bütün bakışlar onun vücudunda toplanmıştı.

 

Sayısız bakış üzerine geldiği anda Wang Lin'in vücudundaki hayat kuvveti yerle bir olup dağıldı. Saçlarının yarısı siyahtan kar beyazına döndü.

 

Wang Lin'in görünüşü genç bir adamdan orta yaşlı bir adama değişmişti.

 

Wang Lin'in kalbinde daha önce hiç hissetmediği bir zayıflık hissi belirdi. Yetişimi hasar almamış olsa da bu zayıflık hissi yok olmadı.

 

Xiang ailesi atasının sesi yavaşça yayıldı. "Kurtarmak istediğin kişiyi çıkart!"

 

Wang Lin bir an sessizce düşündükten sonra çantasına vurdu ve Li Muwan'ın oluşan ruhunu barındıran kısıtlama küresi ortaya çıktı. Fakat küre daha Wang Lin'in eline gelmeden, zalim bir ölüm aurası akın etti ve küreyi ölüm fırtınasının merkezine götürdü.

 

O anda Wang Lin her şeyi unuttu. Hatta aralarındaki aşılamaz yetişim farkını bile unuttu. Gözleri hemen kızardı ve üçüncü gözünden kırmızı ışık çıktı.

 

"Ne yapıyorsun!?!" Wang Lin kükreyerek Li Muwan'ı alan ölüm aurasının peşinden koştu.

 

Tabuttan soğuk bir homurdanma sesi geldi ve başka bir ölüm aurası şeridi Wang Lin'e doğru fırladı. O anda Wang Lin adeta çıldırmıştı ve hiç tereddüt etmeden üçüncü gözünü açtı. Kırmızı ışık yelpaze gibi açıldı ve Wang Lin'e doğru gelen ölüm aurasının üzerine yansıdı.

 

Ölüm aurası hemen yerle bir oldu. Wang Lin yıldırım hızıyla Li Muwan'ın bulunduğu kısıtlama küresine doğru fırladı!

 

"Ne gürültülü. Hayat kuvvetinin yarısını aldım ve şimdi Qi Xi büyüsünü kullanacağım!" Antik ses yankılandığında Wang Lin'in vücudu durdu. Karşısındaki tabuta baktı ve gözleri soğudu.

 

Ölüm aurasının etkisiyle Li Muwan'ın etrafındaki kısıtlama küresi kırıldı. Wang Lin kalbinde acı hissederken Li Muwan'ın oluşan ruhu yaralanmamış bir halde havada süzüldü.

 

"Demek bütün hayatını kaybetmiş ve kalmaya zorlanmış bir kırık oluşan ruh! Qi Xi büyüsünü kullanmam için bana gelmene şaşırmamak gerek!"

 

Wang Lin sessizce düşündü ve önündeki tabuta baktı.

 

"Fakat eğer zirvemde olsaydım ve Qi Xi büyüsünü kullansaydım onu iyileştirebilirdim. Hatta onu uyandırmayı bile zar zor başarabilirdim. Fakat şu an bu yaşlı adam bu konuda %30 oranında emin!" Konuşurken, kafatası denizinde birçoğunun gözleri parladı. Ardından Wang Lin'in etrafını ölüm aurası sardı.

 

Wang Lin direnmedi. Ölüm aurası etrafını sardığında ondan canlılık şeritleri çıkardı. Bu canlılık şeritleri onun ömrüydü!

 

Canlılığı kaybolurken saçları beyazladı ve döküldü. Vücudu yavaş yavaş kurudu ve cildi kırışıklıkla doldu.

 

Yüzü hızla orta yaşlı halden yaşlı bir adama döndü. Yüzünde gizli hafif bir normal görünüşüne dair bir belirti vardı.

 

Wang Lin'in gözleri söndü ve zayıflığı kat kat arttı. Boşluktan bir şeyin kendisini çağırdığını zar zor hissetti.

 

Sanki bir güç ona el sallıyordu ve onu almak istiyordu.

 

1,000 yıldan uzun süre yetişim yapmış biri olan Wang Lin'in bunun göklerin reenkarnasyon döngüsü olduğunu anlamamasına imkan yoktu. Çok fazla ömrü kalmamıştı ve göklerin reenkarnasyon döngüsü onu çağırmaya başlamıştı. Tıpkı Li Muwan'a olduğu gibi. Ömrü sona erdiğinde ölecekti!

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44300 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr