Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası has ruhu kükredi ve yıldırım ruhunu doğrudan yutmayı denedi. Yıldırım ruhunun vücudu şiddetle titredi. Ruhundan gelen ses onu adeta deliye döndürürken kükredi ve Wang Lin'i yutmayı denedi!

Antik yıldırım ejderhası ve yıldırım ruhunun çarpışması yıldırım gölünde büyük bir dalga yarattı. Bununla birlikte benzersiz bir gök gürültüsü oluştu!

Wang Lin'in has ruhu ve yıldırım ruhu birbirlerini yutmaya devam ettiler. Bu yutma durumu yıldırım kaynaşması gibiydi. Yıldırım ruhu güçlü olsa da tam değildi! Antik yıldırım ejderhası güçlü olsa da Wang Lin onunla tam kaynaşmamıştı. O anda denk durumdalardı.

Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası has ruhu öfkeli bir kükremeyle birlikte yıldırımın ruhunun yarısını yuttu. Yıldırım ruhu çabaladı ve karşılık verirken adeta delirdi.

Wang Lin'in has ruhundan oluşan antik yıldırım ejderhasının gözlerinde soğuk bir ifade oluştu. Bu ifade yıldırım ruhunu önemsemiyordu ve bir kez daha yutmak için ağzını açtı.

Wang Lin'in has ruhu hala eskiden kalma Ruh yutucu özelliklerini barındırıyordu. Antik yıldırım ejderhasıyla kaynaştıktan sonra daha da güçlenmişti. Ayrıca 1,000 yılın üzerinde bir süredir yetişim yapıyordu, o yüzden Wang Lin'in pervasızlığı has ruhunun daha da vahşileşmesine neden oldu.

Yutmaya devam ederken yıldırım ruhunun vücudunun yarısını ağzına atmayı başardı ve doğrudan onu ezdi! Yılan biçimindeki yıldırım ruhu acıklı bir inlemeyle birlikte vücudunun yarısıyla birlikte geri çekildi. Gözleri delilikle doluydu. Kükredi ve meydanın altından daha fazla yıldırım çekti.

Kükremeler göklerin gürültüsüne dönüştü. Bir dizi etki yarattı ve güçlü şok dalgaları oluşturdu. Gümbürtüler devam ederken güçlü bir fırtına yaratıldı ve aniden yayıldı. Çok miktarda taş yerle bir oldu ve kenara itildi. Bir toz katmanı kalktı ama toz havaya yükseldiği anda çözünüp kayboldu!

Çevredeki parçalanmış taşlar bile hemen dağıldı.

Göz açıp kapayıncaya kadar Wang Lin'in üzerinde oturduğu taş haricinde meydandaki diğer taşlar yok olmuştu. Fakat fırtına orada kalmadı ve bir kez daha yayıldı!

Bu sırada yeraltında gizli olan bir yıldırım kuvveti yukarıdaki yıldırım ruhuna doğru akın etti.

Sanki Yıldırım Semavi Tapınağı'na ilahi ceza inmiş gibiydi. Çevredeki yetişimcilerin ifadeleri değişti ve hızla geri çekildiler. Hatta bazı ataların gözleri ışıldadı.

Fırtına bir kez daha yayılırken dua hasırlarının üstündeki yaşlı canavarların gözleri kısıldı. Yüzünde buruk bir gülümseme oluşan Usta Alevkıvılcımı sağ elini kaldırarak aşağı doğru bastırdı. Bir gümbürtü oldu ve ortaya çıkan fırtına yok oldu.

O anda yıldırım ruhuna doğru sonsuz bir yıldırım akışı vardı. Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası aniden bir dürtüyle sarsıldı. Wang Lin hiç böyle bir dürtü yaşamamıştı. Fakat yuttuğu yıldırım ruhunun yarısı has ruhunun içinde sonsuz yıldırıma döndüğünde artık bu dürtüye daha fazla dayanamadı. Sanki içinde daha fazla tutamayacağı bir kükreme vardı.

Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası has ruhunu elde ettikten sonra serbest bıraktığı ilk yıldırım kükremesiydi. Sanki bu kükreme Yıldırım Semavi Tapınağı'na nüfuz etti ve yıldırım sesi olarak dünyaya kalıcı olarak yerleşti!

O anda bu ses yıldırımın sesiydi ve bütün yıldırımlar ona itaat etmeliydi!

Antik yıldırım ejderhası onun bu kükremesi sayesinde yıldırımı kontrol edebiliyordu. Wang Lin daha önce bu kükremeyi kullanacak kadar antik yıldırım ejderhası ile kaynaşmamıştı ve bu yüzden yıldırım üzerinde gerçek anlamda kontrol sahibi değildi!

Fakat yıldırım ruhunun yarısını yuttuktan sonra nihayet bu kükremeyi serbest bırakabildi!

Groooaaar!

Bu sesle birlikte gök ve yerin rengi değişti. Yıldırım ruhuna doğru toplanan bütün yıldırımlar titredi ve ardından yön değiştirdi. Sanki kutsal bir yolculuğa gidiyormuş gibi Wang Lin'in antik yıldırım ejderhası has ruhuna doğru akın ettiler.

Çevredeki yetişimcilerin ifadeleri tamamen değişti. Dua hasırlarındaki yaşlı canavarlar bile şok oldu.

Kan Tanrısı'nın bile gözleri ışıldadı ve yüzü soğudu.

Qing Shui ilk defa güldü, "Güzel!"

"Antik yıldırım ejderhası has ruhu!!" Usta Alevkıvılcımı'nın gözlerinde bir şaşkınlık oluştu ve yüzünde mavi bir damar şişti. Bunu durdurmak için ayağa kalkmak istedi ama biraz tereddüt ettikten sonra sadece iç geçirmekle yetindi. Qing Shui oradayken Wang Lin'in yıldırım ruhunu yutmasına müdahale etmesi için bir sebep yoktu. Eğer hayatta bir kez fırsat bulabileceği böyle bir fırsata müdahale ederse Qing Shui kesinlikle öfkelenecekti!

Yaşlı canavarlar bile bu durumdayken diğerlerinden bahsetmeye bile gerek yoktu. Xu Ting tüm bunları izlerken kalbinde büyük bir sarsıntı oldu. Sessizce düşünmeye başladı.

"Gerekli olmadıkça onu kızdırmamak daha iyi olacak!"

Shengong Hu'nun gözleri heyecanla doldu. Bu hissini daha fazla dizginleyemedi ve gözlerindeki fanatizm daha da güçlendi.

Zhan Konglie de bir an irkildi. İlk defa onun da gözlerinde fanatizm oluştu ve Shengong Hu gibi saygıyla doldu!

Koca kafalı oğlan ve altı parmaklı yetişimci ise zihinleri titredi ve gözleri dehşetle doldu. Xu Mu'yu gerekli olmadıkça kızdırmamak konusunda içten içe karar verdiler! Çünkü karşılarındaki kişi yıldırım ruhunu yutmaya cüret eden ve tek bir kükremeyle tüm yıldırım gölünün kontrolünü eline alan biriydi. Bu büyü tüylerini diken diken etmişti!

Yıldırım gölü Wang Lin'e taparken yıldırım ruhu da göklerin yıldırımının sesine benzeyen bu kükremeden sonra şiddetle titremeye başladı. Onu tapmaya ve boyun eğmeye zorlayan bir kuvvet vardı!

Bu antik yıldırım ejderhasının gücüydü!

Wang Lin'in has ruhuna yıldırımlar girdi. Has ruhu harekete geçti ve bu sefer yıldırım ruhunun geriye kalan kısmı direnmeye cesaret edemedi ve Wang Lin tarafından yutulmaya göz yumdu!

Daha öncesinde Wang Lin ile antik yıldırım ejderhası arasındaki kaynaşma beşte bir oranındaydı. Fakat yıldırım ruhunu yuttuktan ve yıldırım gölünü özümsedikten sonra sanki vücudunun içinde bir fırtına oluşmuştu. Sonsuz gümbürtüler yankılanırken Wang Lin'in has ruhu ile antik yıldırım ejderhası arasındaki kaynaşma neredeyse 50% oranına ulaştı!

Antik yıldırım ejderhası has ruhu hemen 1,000 adım uzunluğa genişledi ve güçlü bir baskı yarattı. Soğuk bakışlarıyla etrafı süzdükten sonra Wang Lin'in kaşlarının arasına geri çekildi. Ardından meydanda kalan yıldırım da hızla Wang Lin'e doğru toplandı. Wang Lin sonu gelmez gümbürtüler ve etrafını saran yıldırımla birlikte gözlerini açtı. Kalbinde yıldırım üzerindeki mutlak kontrol hissi belirdi.

Ayağa kalktıktan sonra Wang Lin'in etrafındaki alan harabeye dönmüştü ve yıldırımdan geriye hiçbir şey kalmamıştı!

Usta Alevkıvılcımı'ın ifadesi son derece çirkindi ve kalbi acıdı. Wang Lin'e baktı ve uzun süre bir şey diyemedi. En sonunda sadece uzunca bir iç geçirdi.

Etraf tamamen sessizdi... Bu sessizlik tıpkı Qing Shui'nin Russell'ı öldürdüğü zaman gibiydi.