Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

O anda Wang Lin ilgi merkeziydi. Sadece Shengong Hu, Zhan Konglie ve Tang Yanfeng değildi, oradaki bütün yetişimcilerin gözü Wang Lin'in üzerindeydi.

Bunun sebebi Wang Lin'in semavi kapının 500 adım yakınına gelmesi ve en önemlisi de Li Yuan'ı dışarı gönderebilmesiydi. Li Yuan Yıldırım Semavi Alemi'nden başarıyla çıkabilen tek yetişimciydi!

Tüm bunlar, Wang Lin'in bir anda bütün yetişimcilerin odak merkezine haline gelmesine neden olmuştu.

Bütün kaçış yollarının engellendiğini fark eden Wang Lin'in yüz ifadesi son derece kasvetliydi.

Bu mühür gözle görülemiyordu ama ilahi hissiyle dört bir yanda keskin bıçakların olduğunu hissedebiliyordu. Nereye giderse gitsin keskin bir bıçağa rastlayacaktı.

Işınlanma bile işe yaramayacaktı, orada tamamen kapana kısılmıştı.

Beyaz saçlı adam sırıttı ve pençe biçimine gelen sağ eli yıldırım gibi hareket etti. Aniden Wang Lin'in arkasında belirdi ve kalbine doğru uzandı.

Beş uzaysal yırtık, boşlukta uğuldayarak Wang Lin'e doğru ilerledi.

Wang Lin'in bütün tüyleri diken diken oldu. Kriz hissiyle hiç tereddüt etmeden parmağını kaldırdı ve hemen bağırdı, "Rüzgar!"

Bir anda Wang Lin'in sağ elinde siyah bir rüzgar belirdi. Bir an sonra rüzgar büyüdü ve yayılarak adeta dünyanın yerini aldı.

Siyah rüzgar ortaya çıktıktan sonra hemen bölgesi silip süpürdü. Siyah rüzgarın içindeki Wang Lin aniden arkasını döndü. Gözleri siyahtı ve saçları rüzgarla dalgalanıyordu. O anda bir semavi gibi değil, bir iblis gibi görünüyordu!

Bakışları bir kılıç gibi beyaz saçlı adamın üzerine geldi.

Tam o anda siyah rüzgar Wang Lin'in önünde siyah bir ejderhaya dönüştü. Bu ejderha hayaliydi ve dengesiz görünüyordu ama oluştuktan sonra hemen beyaz saçlı adama hücum etti ve bir rüzgar dalgası kustu.

Bu rüzgar bütün canlıların ateşini söndürebilecek türdendi!

Beyaz saçlı adam irkildi. Siyah rüzgarın içindeki Wang Lin'e bakarken gözlerinde gairp bir ışık oluştu ve yavaşça konuştu, "Bu, Rüzgar Çağrısı! Evet Rüzgar Çağrısı! Semavi İmparator Bai Fan ile ilişkin ne?!"

Wang Lin cevap vermedi. Eliyle bir mühür oluşturdu ve vücudundaki has enerji çılgınca taştı. Ardından siyah rüzgar beyaz saçlı adama doğru ilerledi. Uzaysal yırtıklar titredi ve siyah rüzgarın esmesiyle hemen yavaşladı.

Aynı sırada, siyah ejderhanın ağzından çıkan siyah rüzgar da beyaz saçlı adama akın etti. İlk defa beyaz saçlı adamın gözlerinde ciddiyet belirdi ve gözleri siyah rüzgardan oluşan ejderhanın üzerindeydi. Elleriyle bir mühür oluşturdu ve bağırdı, "Topraklar Çöker!"

Keskin, yırtıcı bir ses yankılandı ve beyaz adamın önünde oluşan devasa bir yırtık Wang Lin'e doğru fırladı.

Bu yırtık çok derindi ve boşluktan doğan bir ejderha gibi yayıldı. Wang Lin'e doğru hızla ilerledi ve siyah rüzgardan oluşan ejderha ile çarpıştı.

Tüm dünya büyük bir gürültüyle yankılandı. Wang Lin'in etrafındaki bütün siyah rüzgar kabardı ve yırtık ile güçlü bir çarpışma yarattı.

Wang Lin'in vücudu, ipi kopmuş bir uçurtma gibi hızla geriye savruldu. O anda beyaz saçlı adam bir adım ilerledi ve Wang Lin'e doğru hücum etti. Gözlerinde kararlı bir ifade oluşan Wang Lin sağ elini hiç tereddüt etmeden boşluğa doğrulttu. Elinden boşluğa doğru kırmızı bir ışık ışını fırladı.

Siyah rüzgar dağıldı ve devasa yırtık sanki büyük bir el tarafından yakalanmış gibi hareketsiz kaldı. Kısa süre sonra yırtık yerle bir oldu ve çözündü.

Beyaz saçlı adam kovalamaya devam etti ama Wang Lin'in attığı kızıl yıldırımı gördüğü anda gözleri kısıldı. Vücudu titreşti ve göz açıp kapayıncaya kadar kızıl yıldırıma yetişti. Onu kavradı ve kırmızı gözüne doğru bastırdı.

Adam çok hızlıydı. Kızıl yıldırımı aldıktan sonra bir adım ilerledi ve dünya ile bütünleşti. Tekrar ortaya çıktığında hızla geri çekilen Wang Lin'in arkasındaydı.

O anda Wang Lin ağzını açtı ve kum tanesi tükürdü. Kum hemen büyük bir parça damgasına dönüştü ve Wang Lin'in kontrolü altında beyaz saçlı adama doğru ilerledi.

Beyaz saçlı adamın gözleri ışıldadı ve üzerine doğru düşen parça damgasına doğru sağ eliyle uzandı. Büyük bir gümbürtü oldu ve ardından parça damgası duraksadı.

Aynı zamanda Wang Lin sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve ileri doğru bastırdı. Canavar Kemiği Dövmesi, hemen dört dikenli devasa canavar kemiğine dönüştü. Ruhani bir parıldamayla birlikte habis aura beyaz saçlı adama doğru akın etti.

"Usta Kaygısız'ın Çürümüş Dao Çifti!!" Beyaz saçlı adamın gözlerinde inanamaz bir ifade oluştu.

Canavar kemiğinin gözlerinden ruhani bir parıltı yayıldı ve habis aura, beyaz adamın ayağında bir griliğin oluşmasına ve hızla yayılmasına neden oldu. Beyaz saçlı adam sert bir gülümsemeyle birlikte acımasızca ileri adım attı. Vücudunda bir gümbürtü oldu ve ardından yüzeyindeki gri kısımlar hemen yerle bir oldu!

"Sen gerçekten de ilginç bir qi yetişimcisisin!" Beyaz saçlı adamın gözleri kan hırsıyla doldu. Bir adım atarak Wang Lin'e doğru ardıl görüntülere bırakarak fırladı.

Wang Lin hemen yönünü değiştirdi ve geri çekildi. Aynı zamanda çantasına vurdu ve elinde semavi kılıç belirdi. Kılıcı acımasızca arkasına doğru indirdi.

Göklerin Vuruşu hemen ortaya çıktı ve bir anda sanki boşluk tamamen yok olarak geriye sadece kılıç enerjisi kaldı. Arkasındaki boşluk adeta açılmaya zorlanırken beyaz saçlı adam ortaya çıktı ama ifadesi bir kez daha değişti.

"Bu... Yağmur Semavi Alemi'nin semavi kılıcının kılıç tekniği!" Beyaz saçlı adamın kaşları çatıldı. Sağ eliyle uzandı ve Göklerin Vuruşu hemen yerle bir oldu.

Wang Lin'in ifadesi son derece kasvetliydi. Göklerin Vuruşu yok olduğu anda bir kez daha geri çekildi. Beyaz saçlı adam alayla gülümsedi ve ardından bir adım atarak Wang Lin'in arkasına geldi ve elini pençe şeklinde uzattı.

Gözleri öldürme isteğiyle dolan Wang Lin çantasına vurdu ve kanlı vücudun yarısı elinde belirdi. Hemen vücuttan büyük miktarda has enerjiyi içine çekti. Vücudunun gözeneklerinden dışarı has enerji çıktı ve hiç tereddüt etmeden bir burgaç daha yarattı.

"Patla!" Bağırmasıyla birlikte Wang Lin'in önündeki burgaç patladı ve büyük bir darbe yarattı. Beyaz saçlı adamın sağ eli hafiften duraksadı.

Bunu fırsat bilen Wang Lin hemen geri çekildi. Sağ eliyle yarım kanlı vücudu kavradı ve sol eliyle bir mühür oluşturdu. Gözlerinde delilik belirtisi vardı. Bu beyaz saçlı adam güçlüydü. Wang Lin'in büyüleri ve büyülü hazineleri etki yaratamıyordu. Sol parmağıyla gökyüzünü işaret etti ve bağırdı, "Rüzgar!"

Sağ eliyle özümsediği bol miktarda has enerji vücuduna girdi ve sol elindeki mühür yoluyla dışarı çıktı. İlkinden çok daha güçlü bir siyah rüzgar Wang Lin'in önünde belirdi.

"Hala yeterli değil!" Wang Lin siyah rüzgarın içinde geri çekilmeye devam ederken sağ eliyle daha fazla has enerji emdi. Has enerjisinin yarısı Wang Lin tarafından emilen kanlı vücut hızla küçüldü.

Etrafındaki siyah rüzgar aniden kat kat büyüdü. O anda dünya sanki siyah rüzgarla dolmuştu. Gözleri kan çanağına dönen Wang Lin bağırdı, "Rüzgar Çağrısı!"

Sesi siyah rüzgarın içinde yankılandı ve bir rüzgar uğultusu gibiydi. Siyah rüzgar aniden iki tane siyah ejderhaya dönüştü. Ejderhalar son derece acımasızdı. Beyaz saçlı adamın etrafını sardılar ve ağızlarını açarak büyük miktarda soğuk rüzgar tükürdüler.

Soğuk rüzgar adamın vücuduna estiğinde titredi. Fakat gözleri hemen öldürme isteğiyle doldu.

Tam o anda Wang Lin içten içe haykırdı, "Yeterli değil, daha fazla özümse!!" Wang Lin'in elindeki yarım kanlı vücut hemen küçüldü. Aynı anda vücudunun içinden patlama sesleri geldi. Görünüşe göre vücudu bir anda gelen bu kadar has enerjiye dayanamıyordu.

Wang Lin'in gözeneklerinden siyah rüzgar taştı ve çılgınca toplandı. Bir anda siyah rüzgardan bir siyah ejderha daha oluştu. Üç ejderha hemen beyaz saçlı adamı araya aldı ve soğuk rüzgar saldırısına tuttu.

Beyaz saçlı adam ne kadar kaçınsa da üç ejderha onun etrafını bırakmadı.

Wang Lin'in gözleri soğudu. Beyaz saçlı adamın siyah ejderhalar tarafından kuşatılmasını fırsat bilen Wang Lin elindeki yok olmaya yüz tutan kanlı vücudu beyaz saçlı adama doğru attı.

Kanlı vücut yaklaştığı anda Wang Lin bağırdı, "Patla!"

Kanlı vücuttan kırmızı bir ışık parladı ve ardından Wang Lin'in onun içine aktardığı has enerji yerle bir oldu. Bu, bir dizi zincirleme tepkiye sebep oldu ve kanlı vücut patladı!

Bu inanılmaz bir kuvvetti! Siyah ejderhaların saldırısı ve kanlı vücudun patlamasıyla birlikte tüm boşluk sarsıldı. Uzayın kendisi bile yıkılmaya başladı.

Wang Lin hızla geri çekildi ve bütün hazinelerini yerine koydu. Ayaklarının altında dalgalanmalar oluşurken kendini sakinleştirmeye çalışarak dünya ile bütünleşmek istedi.

Beyaz saçlı adam ile savaşı çok uzun sürmedi ama son derece vahşi ve hayal etmesi zordu. Özellikle son gelen üç siyah ejderha ve kanlı vücudun patlaması, savaşın zirve noktasına ulaşmasına neden oldu.

Wang Lin'in savaşını izleyen çevredeki yetişimciler geri çekilmeye devam etti. Kalplerinde büyük bir sarsıntı oldu ve Wang Lin'in figürü zihinlerine iyice kazındı ve hayatları boyunca da silinmeyecekti.

Shengong Hu'nun gözleri büyük bir heyecanla doldu. Geri çekilen Wang Lin'e bakarken ona karşı hissettiği saygı bir kez daha yükseldi.

Savaşı dikkatle izleyen Zhan Konglie de aynıydı.

Tang Yanfeng'in ise ifadesi büyük ölçüde değişti ve derin bir nefes aldı. Wang Lin'e bakan gözleri dehşetle doldu. Siyah rüzgar, hayal edebileceğinin çok ötesindeydi.

"Daha önce ona saldırmadığım için şanslıyım. Yoksa bu siyah rüzgar..." Tang Yanfeng'in ifadesi son derece kasvetliydi ve düşünmeye devam edemedi.

"Bu adam çok güçlü. Onun ölmesi imkansız gibi, o yüzden hızlıca geri çekilmem lazım!" Wang Lin'in ayağının altında daha fazla dalgalanma oluştu. O anda vücudu dünya ile bir oldu ve geriye doğru bir adım daha attığında vücudu yavaşça kayboldu.

Fakat tam o anda sanki birisi tarafından itilmiş gibi hissetti ve dünya ile bütünleşmesine engel olduğunu hissetti. Vücudu dağılmayı kesti ve hemen tekrar yoğunlaştı.

"Küçük yoldaşın kaderi benimle bağlı, ayrılmak için acele etme. Şu an buraya gelemiyorum, o yüzden bana vücudunu ödünç ver!" Aniden Wang Lin'in zihninde yaşlı bir ses belirdi.

Aynı zamanda bilinmeyen bir yöntemle, arkasındaki boşluktan sadece kendisinin hissedebildiği bir güç geldi. Bu güç hemen Wang Lin'in has ruhunun vücuduyla bağını kesti.

Bu gücün etkisiyle Wang Lin'in has ruhu hemen yoğunlaştı ve başka bir güçlü has ruh şekillenmeye başladı. Göz açıp kapayıncaya kadar başka bir has ruh oluştu.

Bu has ruhun görünüşü tıpkı Tufan Canavarı'nı ödünç alan gizemli yaşlı adama benziyordu. Yaşlı adamın has ruhu hareket etti ve Wang Lin'in vücudunun kontrolünü tamamen ele aldı.

O anda Wang Lin tamamen değişti ve vücudundan güçlü bir baskı dışarı yayıldı. Wang Lin dışarıdan izlerken vücudu ileri adım attı ve harekete geçti. Sanki yaşlı adam onun vücuduna alışıyormuş gibiydi.

O anda etkinin geçmesiyle yerle bir olan boşlukta tamamen siyah bir heykel ortaya çıktı. Heykelden çatırdama sesleri dalga dalga geldi ve kaşlarının arasında bir çatlak oluştu. Çatlaklar giderek artarken açıklıktan bir çift el dışarı çıktı ve çatlağı acımasızca yırttı. Dışarıya siyah saçlı, orta yaşlı bir adam çıktı.

Vücudunda yara yoktu ama gözleri öldürme isteğiyle doluydu.

"Bai Fan'ın semavi büyüsü, Qing Shuang'ın semavi kılıcı, Usta Kaygısız'ın hazinesi ve bir semavi lorda denk birinin vücudu. Uyandığımdan beri karşılaştığım en güçlü qi yetişimcisi sensin. Bana ismini söylemeye değersin!"

Bu kişinin görünüşü beyaz saçlı adam benziyordu ama sanki daha da gençleşmiş gibiydi. Orta yaşlı adam konuşurken sağ eliyle heykele vurdu ve heykel hemen eriyerek elinde siyah bir mızrağa dönüştü.

"Tüm bu saçmalıklar neyin nesi? Sadece bir semavi, değil mi? Sen sadece bir Semavi Generalsin ve şu anki yetişim seviyenin sadece Semavi Lord olduğundan bahsetmeye bile gerek yok!" Wang Lin, vücudunun yaşlı bir adam edasıyla konuştuğunu duydu. Fakat bu kelimelerin biraz özgüven eksikliğine sahip olduğuna dair hafif bir hissiyat yaşadı.

Vücudu konuşurken ileri yürüdü ve sağ elini aşağı doğru bastırdı. Tüm boşluk hareketlendi ve beyaz gaz hızla toplanmaya başladı. Kısa süre sonra bir yumruk büyüklüğünde beyaz bir topa dönüştü ve orta yaşlı adama doğru hücum etti.

"Gök ve yerin kuvvetini toplayabiliyorsun, kimsin sen!?" Orta yaşlı adam ciddileşti ve mızrağıyla bir kavis çizdi. Bir anda sayısız kırmızı ışık ortaya çıktı ve bu kaviste toplandı. Kavis yoğunlaştı ve ışık küresine doğru fırladı.