Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Işık topu, kavis ile çarpıştı. İkisi de hemen dağıldı ve ses yaratmadı ama çarpışmanın merkezinden sayısız çatlak yayılmaya başladı. Çok hızlı yayıldılar ve hatta yeterince hızlı olamayan bazı yetişimciler bundan etkilendiler. Çatlaklar vücutlarına dokunduğu anda titrediler ve ardından geriye hiçbir iz bırakmadan yok oldular.

Wang Lin'in gözleri inanılmaz şekilde küçüldü ve ileri doğru yürüyerek doğruca dünya ile bütünleşti. Fakat ortadan kaybolmadı ve sağ eliyle oluşturduğu mührü gökyüzüne doğru işaret ederek bağırdı, "Semavi Yanan Alev!"

Bir anda sessizce kırmızı bir alev ortaya çıktı ve gökyüzünde yayıldı. Bu alev hiçlikten doğmuştu ve korkunç bir auraya sahipti. Alev ortaya çıktığı anda gökyüzünün çoğunu kapladı. Çevredeki yetişimciler hemen yakalanma korkusuyla geri çekildiler.

Bu alev çok güçlüydü, dünyayı arıtabilecek gibiydi. Tek bir kıvılcımı bile çevredeki yetişimcilerin korkuya düşmesine neden oldu.

Yayılan güçlü has enerji, Wang Lin'in figürünün alevin içinde titreşmesine neden oldu. Fakat kimse gözlerini Wang Lin'den ayıramadı!

Wang Lin'in vücudu, sağ elini kaldırdı ve aşağı doğru bastırarak bağırdı, "Alaz!" Çevre hemen yerle bir oldu ve gökyüzünü kaplayan alev daha da yoğunlaştı. Sanki alevin içine yağ atılmış gibi bir taşkın oldu.

Çevredeki alevler orta yaşlı adama doğru akın etti. Bu sırada, alevler sanki sayısız ateş ejderhasına dönüşmüştü ve bu ejderhalar orta yaşlı adamı yutmak için güçlü ısı dalgaları taşıyordu.

Orta yaşlı adamın gözleri soğudu ve ciddileşti. Elindeki mızrağı bıraktı ve mızrak anında parçalandı. Parçalanan mızrak etrafında dolandı. Aynı zamanda sağ işaret parmağını sağ eline bastırdı ve gözlerindeki kırmızı ışık anında şiddetlendi.

"Küçük qi yetişimcileri arasında böyle bir yetişim seviyesine ulaşmış birini göreceğimi hiç düşünmemiştim. Basit değil!" Konuşurken sağ gözü kıpkırmızı parladı ve hemen kırmızı bir yıldırım dalgası dışarı fırladı. Bu yıldırım ortaya çıktığında anda gaddar, soğuk bir aura yayıldı ve Wang Lin'e doğru ilerledi.

Bu soğuk aurayla birlikte kızıl yıldırım ileri fırladı, karşısındaki alev söner gibi oldu ve arkasında uzun bir kuyruk bırakarak Wang Lin'e doğru akın etti.

Wang Lin'in vücudunun gözleri daha da ciddileşti. Elleriyle bir mühür oluşturdu ve parmağıyla işaret ederek bağırdı, "Alev!"

Aniden patlamaların yankılanmasıyla birlikte orta yaşlı adamın etrafındaki alevler havaya yükseldi ve bir ateş topu oluşturdu. Ateş topunun merkezinde orta yaşlı adam vardı.

Ateş topu oluştuğu anda sanki içindeki her şeyi yakmak istercesine küçülmeye başladı. Sadece maddi şeyleri değil, soyut şeyleri de yaktı. Büyük miktarda uzay boşluğu yerle bir olmaya başladı, sanki bu alevden hiçbir şey kaçamazdı.

Sadece ateş topunun içinden Ji Alemi'i dışarı doğru ışıdı ve doğruca Wang Lin'i hedef aldı. Ateş topu daraldığı anda Ji Alemi dışarı taştı ve Wang Lin'in vücuduna indi.

Hemen vücudunun içinde yıkıcı bir aura patladı. Wang Lin, yaşlı adamın has ruhunun hemen Ji Alemi etkisiyle yıkıldığını net bir şekilde görebiliyordu. Fakat hemen tekrar şekillendi ve ardından tekrar yıkıldı.

Kısa bir sürede yaşlı adamın has ruhu sayısız yıkım ve şekillenme yaşadı. Bu her olduğunda has ruhu biraz daha zayıfladı.

Bu birkaç nefeslik süre, Wang Lin'e adeta sonsuz gibi hissettirdi. Has ruhunu odaklamaya başladı ve yaşlı adamın has ruhu yıkıldığı anda hiç tereddüt etmeden harekete geçti.

Wang Lin yardım etmeliydi, yoksa yaşlı adamın has ruhu daha fazla dayanamayınca ya da direnemeyip ayrılmaya karar verince bu Ji Alemi'ne kendisi de direnemeyecekti.

Ne de olsa daha önceki Ji Alemi mührün içinden gelmişti. Çok güçlü olsa da aynı zamanda katı bir temeli yoktu ve son derece zayıftı. Fakat şu anki durum tamamen farklıydı ve Ji Alemi son derece güçlüydü!

Wang Lin'in has ruhu harekete geçtiği anda hemen Ji Alemi'nin dehşet verici gücünü hissetti. Has enerjisi yayılırken has ruhu titredi. Has enerji, Ji Alemi'nin etrafını sardı ve keskin bir bıçağın kağıdı kestiği gibi katman katman delindi.

Neyse ki Wang Lin'in yardımıyla birlikte yaşlı adamın has ruhu yenilenmeye vakit bulmuştu. Ji Alemi, Wang Lin'in has ruhunu delmek üzereyken yaşlı adam onu yuttu ve has enerji kullanarak Ji Alemi'ni mühürlemeye devam etti.

Tüm bunlar Wang Lin'e son derece yavaş geliyordu ama aslında kısacık bir sürede olup bitiyordu. Çevredeki hiçbir yetişimci bunları göremiyordu.

"Tehlikeli! Gerçekten de Semavi Lord Qing Shui'ye değer. Ji Alemi gerçekten şok edici ve bu yaşlı adam bunun boşa gitmesini istemiyor. Ne yazık ki kendi vücudumla gelemiyorum ve planım neredeyse başarısız olmak üzere. Semavi Lord Qing Shui'nin yıllardır mühürlü kalmasından sonra hala böyle bir kuvvete sahip olacağını düşünmemiştim!" Yaşlı adamın yorgun sesi Wang Lin'in zihninde yankılandı.

O anda ateş topu daralarak sadece 10 adım büyüklükte kaldı ve ardından yerle bir oldu. Bu, bütün gücün patlamanın içinde yoğunlaşarak kat kat daha güçlü olmasına sebep oldu.

Bir anda sanki dünyadaki her şey alevin ışığıyla kuşatıldı. Uzaklardan bakınca bile gökyüzünün alevden yayılan ışıkla aydınlandığını görmek mümkün olacaktı.

Bu ışık her yere yayıldı ve ışığın içindeki Wang Lin'in figür görkemle doldu.

Shengong Hu'nun gözlerindeki heyecan kat kat arttı. Wang Lin'in figürüne bakarak bağırdı, "Bu benim lordumun gerçek gücü. Önceki tahminimde haksız değildim!"

Zhan Konglie boşlukta durdu. Alev çok uzakta olsa da hala ısıyı hissedebiliyordu. Aleve bakan gözlerinde büyük bir heyecan vardı. Shengong Hu ile aynı şeyi yapma fikri bir kez daha kalbinde belirdi.

"Kıdemlinin yetişimi akıl ermez boyutta. Daha önce yetişimini Maddi Yang aşamasında baskıladığı belli, şimdi sayısız kat artmış durumda. Ayrıca şu anki gösterdiği kuvvet onun sınırı olmamalı!"

Tang Yanfeng'in ifadesi ise artık kasvetli değildi, yüzünde ölümcül bir solgunluk vardı. Wang Lin'in beyaz saçlı adam ile savaşını izlerken şok olmuştu. Wang Lin'in bu kadar çok büyüyü kontrol etmesini beklemiyordu ama ne kadar şok olsa da bu gerçeği gönülsüzce kabul etmişti.

Fakat alevi gördüğünde derin bir nefes aldı. Zihnindeki şok yerle bir oldu ve yerini dehşet ve korkuya bıraktı.

Tang Yanfeng kendi kendine mırıldandı, "Bu... bu herif neyin nesi!?!?"

Shengong Hu alayla gülerek Tang Yanfeng'e baktı ve sakince konuştu, "Yoldaş yetişimci Tang, semavi kapının dışındayken benimle dalga geçtiğin zamanı hatırlıyor musun? Görüyorsun, benim ailemden ceza almaya ve Yıldırım Semavi Tapınağı insanları tarafından dışlanmaya razı olmama sebep olan kişi o!"

Tang Yanfeng afallamış bir halde, alevlerin içindeki adama baktı ve uzun süre hiçbir şey söyleyemedi.

Tam o anda alçak bir ses yankılandı.

"Ji Alemi'ne ölmediğine göre gayet güçlüsün!" Alevlerin içinde bir heykel belirdi. Heykel parçalandığında dışarı genç bir adam çıktı. Bu genç adam son derece yakışıklıydı ama ifadesinde habislik vardı.