Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin'in ifadesi, Shengong Hu'nun dao ruhunu hissederken doğaldı. Bu kişinin alanı Ling Tianhou'ya benziyordu ancak farklılıklar vardı. Ancak Wang Lin, Shengong Hu'nun yaşam deneyimlerini bilmediği için tam resmi göremiyordu.

"Yıldırım Semavi Alemi'nin açılmasına ne kadar var?” Wang Lin sakince konuştu ve gözleri hafifçe kapandı.

Shengong Hu saygıyla "Yıldırım Semavi Alemi'nin açılmasına on yıl var. Sonra girmek için yıldırım fırını kullanılabilir.” dedi.

Wang Lin biraz düşündü. Yıldırım Semavi Alemi'ne çok ilgi duyuyordu. Yağmur Semavi Alemi'ne girdiğinde herhangi bir semavi yeşim emememişti. Ancak şu anda büyük miktarda emebilirdi. Yıldırım Semavi Alemi'ne yapılan bu yolculuk, yetişiminin tamamlanmasını sağlayacaktı.

"Semavi Alem kırıldı. Semavi Alem'e girmenin gereklilikleri nedir?” Wang Lin'in gözleri Shengong Hu'ya bakarken parlaktı.

Shengong Hu korkmuştu. Bir an tereddüt ettikten sonra Wang Lin'in sözlerine dayanarak bazı tahminlerde bulundu.

Wang Lin'in gözleri sakindi ve sakince "Bu yaşlı adam Yüce Gök Yıldız Sistemi'nden biri değil!” dedi.

Shengong Hu'nun zihnindeki rastgele düşünceler ortadan kayboldu. Wang Lin konuştuğu anda o da aynı cevaba ulaştı. Onun zihninde, sadece bu tür bir köken Wang Lin'in statüsüne uyuyordu.

"Kıdemli, Yüce Gök Yıldız Sistemi'min Yıldırım Semavi Alemi çok ciddi bir şekilde zarar görmedi. Yetişim kısıtlaması, Yükseliş'in son aşamasıdır. Ancak Yıldırım Semavi Sarayı, ikinci adım yetişimcilerin girmesi için de bir yönteme sahip. Öncül, Nirvana Kahini'nin ilk aşamasının ötesinde güç kullanmamalarıdır.”

Wang Lin başını salladı ve sonra birkaç ayrıntı daha sordu. Bu Yıldırım Semavi Alemi, Yağmur Semavi Alemi'ne benziyordu. Ne de olsa sayısız yıl önce, Yağmur ve Yıldırım Semavi Alemleri, antik Semavi Aleme geçiştiler.

Bilgi aldıktan sonra, Wang Lin sakince Shengong Hu'ya baktı ve “Unut gitsin. Burada kalıp yetişim yapabilirsin ama bu yaşlı adamı rahatsız etme!” dedi.

Shengong Hu hızla başını salladı. Buraya yetişim yapmak için gelmişti ama ciddi şekilde yaralanmış ve yetişim seviyesi düşmüştü. Sadece on yıl içinde daha iyi bir yer bulmak zor olurdu. Ayrıca sadece yaralarını iyileştirmek bile çok zaman alacaktı. Sadece Yıldırım Semavi Alemi açıldığında iyileşmeyi başarabilirdi.

Wang Lin kalmasına izin verdikten sonra anında kalbinde minnettarlık hissetti. Normalde böyle hissetmezdi ama bilinçaltında çoktan teslim olmuştu. Wang Lin'in bakışlarından tamamen etkilenmişti.

Wang Lin bakışlarını geri çekti ve artık Shengong Hu'yu umursamadı. Arkasını döndü ve yıldırım gölünün derinliklerine doğru yürüdü.

Başlangıçta, Shengong Hu fark etmedi ama çok geçmeden iç çekti. Bu kişi gerçekten daha yüksek bir yetişim seviyesine sahip biriydi ve yıldırımı sıradan değildi. Onun yetişimi ile sadece 50 adım ilerleyebilirdi, ne bir adım eksik ne bir adım fazla.

Ancak bakışları Wang Lin'i takip etti ve Wang Lin'in oturmadan önce yıldırım gölüne 100 adım yürüdüğünü gördü.

Shengong Hu derin bir nefes aldı ve gözleri saygıyla doldu. Yaralandığı için sadece 10 adım atabildi ve daha ilerisine gidemedi. Bu noktada, hızlı bir şekilde oturdu ve Yıldırım Kökeni Büyüsü'nü geliştirmeye başladı.

Tufan Canavarı da dikkatli bir şekilde birkaç adım attı. Büyük kafası zaman zaman Wang Lin'e doğru dönüyordu ve gözü korkuyla doluydu. O bir ruh canavarıydı, bu yüzden içgüdüleri onu Wang Lin'in bakışlarından daha çok korkmasına neden oldu. O bakışlar Tufan Canavarı'nın neredeyse aklını yitirmesine neden olmuştu.

Kökenine geri dönüyormuş gibi hissetmişti. Böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı.

Şimdi bile hala Wang Lin'den korkuyordu. Tam uzanmak üzereyken uzaktan bir kükreme geldi. Wang Lin'in Tufan Canavarı yavaşça yürüdü ve Shengong Hu'nun Tufan Canavarı'nın yanından geçtiğinde, Wang Lin'in Tufan Canavarı ona vahşi bir bakış attı.

Shengong Hu'nun Tufan Canavarı geri çekildi ve artık yaklaşmaya cesaret edemedi. Gururu Wang Lin'in bakışları tarafından tamamen paramparça edilmişti. Aksi takdirde, yakında boynuz çıkartacağı göz önüne alınırsa, bu şekilde teslim olmamalıydı

Gümüş Boynuzlu Tufan Canavarı başını salladı ve neşeyle yürüdü. Yıldırım gölüne on adım yürüdü ve yıldırımı emmek için uzandı.

Uzakta, Semavi Muhafız bir asteroidin üzerinde oturuyordu. Gözleri yanıp sönüyordu ve bazen Shengong Hu'ya bakıyordu.

100 adım Wang Lin'in sınırıydı ve bu sadece ruhunun evrim geçirmesine neden olan üçüncü adımı gördüğü için olmuştu. Yıldırıma bakarken, Göklerin Vuruşu'nu kullandığı zamana benzer garip değişiklikleri belli belirsiz görebiliyormuş gibi hissetti.

Bu değişikliği fark ettiğinde, Wang Lin daha fazla ilerleyemeyene kadar 100 adım atabildi. Oturdu ve yıldırım emmeye başladı. Yıldırım Kökeni Büyüsü yıldırımı çekti ve sahip olduğu has enerjiyi sürekli olarak arıttı.

Zaman geçtikçe, her yönden büyük miktarda yıldırım toplandı ve vücuduna emildi. Yıldırım Kökeni Büyüsü çalışırken, yıldırımdan yavaşça has enerjiyi çıkardı ve has ruhunu besledi.

Wang Lin'in vücudunda yavaş yavaş çok rahatlatıcı bir his ortaya çıktı.

Wang Lin, Zhou Yi'nin Yükseliş kristali sayesinde Yükseliş aşamasına ulaştığında, Wang Lin çoğu yetişimciden daha fazla has enerjiye sahipti. Bu, yolunun çok düzgün olduğu anlamına geliyordu ancak göklerin vuruşunu kullanması ve Yıldırım Daoist ile savaşı onun çok fazla has enerji tüketmesine neden olmuştu. Sonuç olarak, yetişim seviyesi düşmesinin eşiğindeydi.

Has enerji ilk adım yetişimciler için geri kazanılması çok zor olan bir şeydi. Wang Lin'in yıldırım has ruhu olmasaydı, yaptıklarına hayatı boyunca pişman olurdu.

Has enerji Wang Lin'e girdiğinde ve has ruhunu beslediğinde, has ruhu yavaş yavaş iyileşti.

Bu süreç çok yavaştı. Wang Lin'in eli bir mühür oluşturdu ve sonra titremeye başladı. Büyük bir yıldırım dalgası anında yayıldı ve yıldırım miktarının 10 katı anında Wang Lin'e doğru ilerledi.

O bile elinde olmadan uyuştuğunu hissetti. Wang Lin derin bir nefes aldı ve anında arıtmaya başladı.

Wang Lin'in yaptıkları, Shengong Hu'yu uyandıran bir dizi patlamaya neden oldu. Derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Ancak Wang Lin'i gördüğünde göz bebekleri aniden küçüldü.

"Bir Kıdemli olmaya layık. 100. adımda vücuduna çok fazla yıldırım çekmeye cesaret etti. Eğer ben o pozisyonda olsaydım bedenim buna dayanamazdı ve has ruhum zarar görürdü.” Shengong Hu'nun gözleri parladı ve heyecanla doldu.

“Daha çok çalışmam gerekiyor gibi görünüyor!” Shengong Hu'nun gözleri parladı ve sonra vücuduna daha fazla yıldırım çekti. Vücudu titredi ve anında onu emmeye başladı.

Wang Lin, Yıldırım Kökeni Büyüsü'nü etkinleştirdi ve 10 kat daha fazla yıldırım vücuduna girdi. Artan miktardaki yıldırım altında, has ruhunun içindeki has enerji yavaş yavaş daha hızlı iyileşmeye başladı. Ancak hala tamamen iyileşmekten uzaktı.

Ne de olsa, her yıldırım şeridinde sadece bir parça has enerji elde edilebilir ve arıtıldıktan sonra tüketim için çok daha azı kalırdı.

Zaman yavaş yavaş ilerledi ve göz açıp kapayıncaya kadar iki yıl geçti.

Tüm bu iki yıl içinde, Wang Lin neredeyse hareketsiz kalmıştı ancak normal yıldırımın 10 katı yerine,  20 katını emiyordu. Yıldırım gölüne atılan ve yıldırımı deli gibi çeken insansı bir metal parçası gibiydi.

Shengong Hu'ya gelince, bu iki yıl boyunca daha da çok çalışmış ve yaraları yavaş yavaş iyileşmişti.

Bu iki yıl boyunca Wang Lin, Shengong Hu gözlemlemişti. Bu kişi de Yıldırım Kökeni Büyüsü'nü yetiştiriyordu. Ancak Wang Lin her yıldırım şeridinde sadece bir parça emerken Shengong Hu 10 kat daha fazla emiyordu.

Bazı ipuçlarını gözlemleyip yavaş yavaş keşfettikçe, bunun kişinin ne kadar has ​​enerjiye sahip olduğuyla oldukça ilgisi vardı. Birinin sahip olduğu has enerji ne kadar fazlaysa, o kadar çok has enerji emebilirdi.

İkinci adımdaki her aşama arasındaki farkı bu kadar büyük yapan şey bu özellikti.

Bu iki yıl boyunca, Wang Lin üçüncü adımda gördüğü her şeyi kalbine kazıdı ve sık sık onları kavradı, bu yüzden bu durumdan kazanç elde etmişti. Bugün ayağa kalktı ve yıldırım gölünün merkezine doğru yürüdü. Şıklama sesleri her adımda daha da arttı.

Bu değişim Shengong Hu'nun dikkatini çekti. Gözlerini açtı ve Wang Lin'e baktı. Sadece gözlerindeki heyecan azalmadı, aynı zamanda beklenti parıltıları da vardı.

Wang Lin, Shengong Hu'yu hiç umursamadı ve yıldırım gölünün merkezine baktı. Bu yıldırım gölü çok büyüktü. Göğe Başkaldıran Boncuk nedeniyle yarı yarıya küçülmesine rağmen, hala şok ediciydi.

Wang Lin'in sadece kenarda olduğu düşünülebilirdi, merkezden çok uzaktaydı. Yıldırım gölündeki yıldırım, merkeze ne kadar yakın olursa, doğal olarak daha güçlüydü, bu da en yüksek has enerji konsantrasyonuna sahip yerdi.

Hatta kenardaki 100 yıldırım şeridi içindeki has enerjinin, merkezdeki bir yıldırım şeridinin içindeki has enerjiyle kıyaslanamayacağı bile söylenebilirdi.

Bir süre düşündükten sonra, Wang Lin ayağını kaldırdı ve ileri adım attı.

Kalbi sakindi ve hatta bir miktar tedbir içeriyordu. Ancak çok uzakta olmayan Shengong Hu, Wang Lin'e baktığı sırada son derece heyecanlıydı ve “Sonunda kıdemliden bir büyü görebildim. Bu, hayatta bir kez karşına çıkan türden bir fırsat. Dikkatli bir şekilde izlemeliyim, belki biraz aydınlanma kazanırım!” dedi.

Çok heyecanlıydı, ilk adımı geçip Hayali Yin aşamasına girdiğindeki heyecanından daha az değil. Aslında heyecanı o zamandan birkaç kat daha yoğundu.

Bu yerin, yaralarını iyileştirmek için uygun olmasının dışında, burada yetişim yapmak istemesinin bir başka nedeni de Wang Lin'i takip etmekti. Wang Lin'den ipuçları almayı, hatta büyüleri uzaktan görmeyi umuyordu.

İki yıl sonra sonunda bu fırsatı buldu. Tereddüt etmeden, Shengong Hu vücudunun etrafındaki yıldırımı dağıttı. Wang Lin'in her hareketini izledi, tanık olduğu her şeyi hatırlamaya hazırdı.

Zırhlı Tufan Canavarı bile başını kaldırdı ve Wang Lin'e uzaktan baktı. Gözleri huşu ile doluydu ve hatta bir beklenti parıltısı vardı.

Sadece Wang Lin'in Gümüş boynuzlu Tufan Canavarı gözlerini devirdi ve bakmadı bile. Uykulu bir şekilde oraya uzandı ve yıldırımı emdi.