Çevirmen: Yashiedlurci

Editör: Lord Viole Grace

Siyah saçlı adamın gözünde, Wang Lin'in figürü sonsuz derecede büyüktü. Siyah saçlı adam, Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki hiç kimsenin, Yıldırım Semavi Tapınağı'nın başının bile, bu bakışların altında sağ salim kalamayacağına inanıyordu!

Özellikle bu gözlerdeki umursamazlık, dünyanın geri kalanının sadece bir karınca gibi görünmesine neden oluyordu. Bu his, siyah saçlı adamın vücudunu titretti. Gururu göz önüne alınırsa, herhangi bir kimseye asla böyle bir saygı hissetmemişti.

Aradaki boşluk çok büyük olmadığında direnme düşünceleriyle dolu olurdu. Ancak birinin gücüne meydan okumanın imkansız olduğunu ve tanıştığı hiç kimseyle karşılaştıramayacağını hissettiğinde, sadece boyun eğmeyi düşünebildi!

"Dao görüşü! Bu bakış efsanevi dao görüşü olmalı!” Siyah saçlı adamın dehşeti hayranlığa dönüştü. Aklı şoktaydı ve vücudu titriyordu. “Dao görüşü" kelimelerini düşündüğünde heyecan ve korku ile doluydu.

Ölümlülerde rüya görüşü ve yetişimcilerde ise dao görüşü vardı.

Ancak bu dao görüşü sadece bir efsaneydi. Siyah saçlı adam,sayısız yıl önce Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde buna sahip birinin ortaya çıktığını belirten söylentiler olduğunu biliyordu. Bu kişi diğerlerinin kendi güçlerini kullanarak Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki tüm ikinci adım yetişimcileri yenmek için sadece bir büyü kullanmıştı!

İkinci aşamadaki yetişimciler arasında bile, birkaçı hariç, çoğu kaybetmeden önce bir büyü hatta büyülü bir hazine bile kullanamamıştı!

Bu kişi çok hayal kırıklığına uğramış ve ayrılmak için dönüşmüştü. Bir kişi büyünün adını sormak için cesaretini toplamıştı ve tek elde ettiği şey basit bir cümleydi.

"Bu büyünün adı 'dao görüşü' benim tarafımdan yaratılmadı ve hepiniz bu büyüyü yapabiliyor olmalısınız…”

Siyah saçlı adam derin bir nefes aldı, anında Tufan Canavarı'ndan indi ve saygıyla olduğu yerde durdu. Şimdi Wang Lin'in bakışları altında değildi, yakınlardaki bir asteroidin üzerinde oturan başka bir kişi olduğunu fark etti.

Siyah saçlı adam, adamı görünce şaşırdı. Doğal olarak bunun bir kukla olduğunu biliyordu. Sonra yıldırım gölünün kenarındaki gümüş boynuzlu Tufan Canavarı'nı gördü.

Geldiğinde anında Wang Lin'in bakışları tarafından yakalanmıştı bu yüzden başka bir şeye dikkat etmemişti. Şimdi çevresini araştırdı ve bir kez daha şok oldu!

"Gümüş boynuzlu bir Tufan Canavarı! Bir Hayali Yin kuklası! O... Ayrıca Yıldırım Semavi Tapınağı'nın bir elçisi!!” Siyah saçlı adam tüm bunlara inanmaya cüret edemedi. Wang Lin'in kimliğinden şüphe etmiyordu ama bu kadar güçlü bir kişinin Yıldırım Semavi Tapınağı'nın elçisi olacağını düşünmüyordu.

Çok fazla düşünemeden önce Wang Lin gözlerini bir kez daha açtı. Gözleri normale döndü. Az önce, sadece siyah saçlı adam şok olmamıştı, Wang Lin de bundan irkilmişti.

”Az önceki bu duygu üçüncü adım olabilir mi..." Wang Lin sessizce düşündü. Bu duygu sadece tesadüfen elde edilebilecek bir şeydi, birinin öylece isteyerek tecrübe edebileceği türden bir şey değildi. Ancak yetişim seviyesi çok düşüktü. Bu duygu kalbinde tutabileceği bir şeydi ama tam olarak anlayamazdı.

Gerçek dışı rüyadaki gerçekçi sahneler onun için üçüncü adımın kapısını açtı. Yüce Gök veya Birlik Yıldız Sistemi'ndeki biri bunu öğrenseydi, herkes bu boncuk için yanıp tutuşurdu!

Tian Yunzi gibi insanların en büyük hedefi üçüncü adımdı. Bu üçüncü adım için her şeyi yapmaya istekliydiler! Onlar için üçüncü adım hiçbir yerde bulunamıyordu. Hala körlemesine ilerliyorlardı ve acı bir şekilde arıyorlardı.

Ancak Wang Lin, Göğe Başkaldıran Boncuk sayesinde böyle düşünülemez bir fırsat elde edebilmişti. Bazen kader böyleydi.

Daoyu üçüncü adımda gördükten sonra, Wang Lin'in gelecekteki başarıları tahmin edilemez ve hayal edilemezdi.

"Küçük, Yıldırım Semavi Tapınağı'nın ikinci seviye bir elçisi Shengong Hu'dur. Shengong Hu Kıdemliyi selamlıyor!” Siyah saçlı adam, hocasına saygısını göstermek için olduğu pozisyonda anında yere kapandı.

Bir yabancı bunu görseydi son derece şok olurdu. Shengong Hu'nun son derece gururlu ve çok acımasız olduğu bilinirdi. Yıldırım Semavi Tapınağı'nın elçileri arasında bile sert bir kişiydi ve çoğu yetişim ailesi onu kışkırtmaya cesaret edemezdi.

En önemlisi, bu kişinin yeteneği şaşırtıcıydı. Yıldırım Semavi Tapınağı'nın efendisi bile bir zamanlar Shengong Hu'nun yeteneğinin Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde ilk 30'da olabileceğini söylemişti.

Bu adam uzun zamandır yetişim yapmıyordu, sadece 1000 yıl yetişim yapmıştı. Sadece 1000 yıl içinde, Maddi Yang aşamasına ulaşmayı başarmış hatta zirvesine gelmişti. Bu tür bir yetenek, insanları onu gaddarlığından daha çok korkutmasına neden oldu.

Kimse sınırlarının ne olduğunu bilemiyordu. Belki de sonunda gerçek bir ikinci adım yetişimcisi olabilirdi.

Wang Lin kıpırdamadı. Sakince Shengong Hu'ya baktığı sırada ifadesi doğaldı. Üçüncü aşamanın dao'sunu gördükten sonra, yetişim seviyesi artmasa da, zihinsel gücü büyük bir değişim geçirmişti; ruhunun doğası öncekinden farklıydı. Şu anda Tian Yunzi'nin önünde dursa bile, herhangi bir gerginlik hissetmezdi.

Tıpkı yetişimcileri ve büyülerini gören ölümlüler gibiydi. Ölümlü bir krala baktıklarında artık korkmuyorlardı!

Wang Lin'in bakışları altında, Shengong Hu daha önceki dehşeti tekrar hissetmese de hala titriyordu. Bu korkunç anı zihnine kazınmıştı ve ölümde bile yok olmayacaktı.

Aslında bu, Shengong Hu için harika bir fırsattı. Tian Yunzi ve dostlarının boncuğu elde etme şansı olmasaydı, hiç tereddüt etmeden kişisel olarak deneyimlemeyi seçerlerdi.

Yanındaki Tufan Canavarı bile başını indirdi ve artık yüzünde herhangi bir gurur yoktu.

Wang Lin bakışlarını geri çekti ve sakince sordu "Ne oldu?” Şu anki zihin durumu hala gerçek dışı bir rüyadaydı; ses tonu bile bunu yansıtıyordu.

Shengong Hu'nun yetişimi Maddi Yang aşamasında olmasına rağmen, zihni şu anda büyük ölçüde hasar görmüştü. Özellikle şu anki ürkek kalbi ile, bir Hayali Yin yetişimcisinin gücünü zar zor kullanabilirdi.

Tufan Canavarı'na gelince, başını kaldırmaya bile cesaret edemiyordu. Daha önceki bakışlar tüm cesaretini kaybetmesine neden olmuştu.

Wang Lin'in sıradan sözleri aniden Shengong Hu'yu hayrete düşürdü. Hemen "Küçük…” dedi.

Sözünü bitiremeden Wang Lin sağ elini salladı ve "Eğer hiçbir şey yoksa, o zaman çabuk git!” dedi.

Wang Lin, Göğe Başkaldıran Boncuk'taki değişimi dikkatlice incelemeye karar verdi. Göğe Başkaldıran Boncuk'un gücü, onun hayal gücünün çok ötesindeydi. Kapıdaki bir aralık üçüncü adımı görmesini sağlamıştı. Eğer tamamen açılsaydı…

Wang Lin'in kalbi hızla atıyordu. Ne olacağını hayal bile edemiyordu.

Buna ek olarak, bu rüya onun alanının gelişmesine neden olmuştu. Yetişimin ilk aşamasının sonu olan Yükseliş'in son aşamasının zirvesinden çok uzakta değildi.

Shengong Hu, Wang Lin'in tavrının çok normal olduğunu hissetti. Güçlü bir insan böyle olmalıydı, sonuçta bu kıdemlinin yetişimini rahatsız eden kişi oydu. Bu kıdemli onu öldürmeyerek ona nazik davranmıştı.

Daha önceki bakışları düşünen Shengong Hu, bu kıdemlinin onu bağışladığından şüphe etmedi. Aksi takdirde şüphesiz ölürdü!

Titreyen zihni ve şoku düşkünlüğe ve saygıya dönüşmüştü. Derin bir nefes aldıktan sonra, “Kıdemli, küçük, güneydeki Shenggong ailesinin bir üyesi olan Shengong Hu. Yıldırım Semavi Tapınağı'nın ikinci seviye bir elçisiyim ve bir Maddi Yang yetişimcisiyim. Kıdemliye ant içmek için yalvarıyorum!”

Wang Lin'in yetişimini göremiyor değildi ama o korkunç bakış onu tüm bunları unutturdu. Onun gerçek bir güçlü yetişimci olduğuna bile inanıyordu! Güçlü bir yetişimci yetişim seviyesini gizlemek istese, başkalarını bir Yükseliş yetişimcisi olduğuna inandırırdı.

"Ant mı?” Wang Lin şaşırdı ve Shengong Hu'ya baktı.

Shengong Hu hızlı bir şekilde "Küçüğün yetişimi yeterli değil ve kıdemliye ant içmek için uygun olmadığımı biliyorum. Ancak küçük son derece samimi ve dahası, bana vaat edilen birçok aile var, bu yüzden küçük, kıdemlinin taleplerinden herhangi birini karşılamaya yardımcı olabilir. Küçük, bu tür şeylerin kıdemlinin gözünde bir hiç olduğunu biliyor ama umarım kıdemli, samimiyetimi göz önünde bulundurarak ona ant içmeme izin verir…” dedi.

Wang Lin kaşlarını çattı. Biraz düşündükten sonra başını salladı. Bu büyüyü tekrar kullanamadı ve bir bakışla, bu kişinin son derece gururlu olduğunu söyleyebilirdi. Bu kişi bir şey fark ederse gereksiz sorunlara neden olurdu.

Shengong Hu, Wang Lin'in başını salladığını gördüğünde anında "Kıdemli, küçük son derece samimi ve ne kadar zaman geçse de asla pişman olmayacak. Kıdemli, bir sonraki aşamaya geçişim sırasında bana birkaç ipucu vermeye hazır olduğu sürece, küçük, 1000 yıl boyunca kıdemliye ant içmek için doa ruhunun bir kısmını vermeye hazır!” dedi.

Konuşurken eli bir mühür oluşturdu ve sonra alnını işaret etti. Onun alanını içeren siyah bir ışık ve dao kafasından uçtu.

Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde, ant içen bir kişi istediği bir şeyi teslim edebilirdi. Birinin dao ruhu verilebilecek en önemli şeyiydi.

Dao ruhu bir başkası tarafından kontrol edildikten sonra, ölümle aynı olmasa da dao kalbi etkilenebilirdi. Sonuçların çok daha uzun süreli önemi vardı.

Dao ruhunu vermek Shengong Hu'nun samimiyetini gösteriyordu!

Wang Lin'in bakışlarından gerçekten korkuyordu. Bugün bu şansı elinde kaçırırsa, hayatının geri kalanı boyunca pişman olacağına dair belirsiz bir his vardı.

Shengong Hu hislerine çok güveniyordu. Hayatında duygularından dolayı birçok önemli karar vermişti ve şu anda bu duygu çok güçlüydü, bu da inancını güçlendiriyordu.

Dao ruhunu gösteren Shengong Hu'ya bakınca Wang Lin'in gözleri daraldı. Ne olduğunu bilmese de neyi temsil ettiğini anladı. Uzun bir süre düşündükten sonra Wang Lin yavaşça sordu "Pişman olmaz mısın?”

Shengong Hu anında saygıyla cevap verdi "Küçük kesinlikle pişman olmayacak!”

Wang Lin daha fazla zaman kaybetmedi. Elini salladı ve Shengong Hu'nun dao ruhu uçtu. Onu yuttu ve has ruhuna girdi.

Dao ruhunu ortadan kaldırdıktan sonra, Wang Lin sakince sordu “Neden buraya geldin?”

Shengong Hu acı bir şekilde gülümsedi. "Yıldırım Semavi Alemi açılmak üzere, bu yüzden küçük bu yeri ödünç almak istiyor…”