Bölüm 453: Tuo Sen'in Aracısı

avatar
3040 21

Xian Ni - Bölüm 453: Tuo Sen'in Aracısı


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Su damlasını kaptığı gibi geri çekildi ancak bir boyutsal çatlak sessizce önünde belirdi. Bir yırtılma sesiyle Wang Lin'in kıyafetlerinin çoğu yok oldu.

 

Wang Lin dikkatlice yarıklardan sıyrılıp nihayet geçitten ayrılırken soğuk terler alnını kapladı.

 

Bu sallanma on nefeslik süre boyunca sürmüştü ancak on nefeslik süreden sonra tüm Suzaku Mezarı alt üst oldu. Sayısız yarık yerle gökte belirmişti ve çoğu yer çökmenin eşiğindeydi. Küçücük miktarda ruhsal enerji dalgalanması bile felakete neden olabilirdi. Yarığa yakalananlar ölürdü.

 

Bu anda Suzaku Mezarı öncekinden çok daha tehlikeli hale geldi.

 

Yetişim Gezegeni Kristali'nin çöküşü bir anda değil, yavaş yavaş gerçekleşiyordu. Tüm bunlar Zhuque Zi tarafından kontrol ediliyordu, bu onun çılgınlığının doğurduğu bir oyundu.

 

Yer sallanmayı kestikten sonra Wang Lin'in az önce bulunduğu dağ silsilesi şu anda bir ovaydı. Sanki sallanmadan hemen önce yaşanan her şey bir rüya gibiydi.

 

Wang Lin'in kalbini bir korku hissi doldururken esinti alnındaki terleri uçurdu. Altındaki yıkıntıya baktı. Açılıp kapanan yarıklar vardı.

 

Li Muwan' ruh parçasını alnına doğru bastırdı ve Cennete Başkaldıran Boncuk'a koydu.

 

Sonra derin bir nefes aldı ve yavaşça uzağa uçtu.

 

Uçarken gözleri aniden parladı ve çökmüş bir dağ silsilesine doğru baktı. Kambur yaşlı adam bir kum yığının üzerindeydi fakat yalnızca bedeninin yarısı vardı. Zayıf has ruhu bedeninden ayrılmaya uğraşıyordu.

 

Az önce yaşanan felakette bedenin yarısını ve de dövme has ruhunu kaybetmişti.

 

Wang Lin'in bakışları ona indiği an yaşlı adamın gözlerinde panik belirdi. Hızla bedeninden ayrıldı ve kaçmak üzereydi.

 

Wang Lin'in gözleri soğuklaştı. Soğuk bir şekilde homurdandı ve hızla yaşlı adamı kovaladı. Yaşlı adamın has ruhu çok zayıftı, bu pek kovalamacaya benzemiyordu ancak sonra hiç ses çıkarmadan bir yarık aniden önünde belirdi.

 

Yaşlı adam sefil bir çığlık attı ve geri çekilmeye çalıştı ancak çok geç kalmıştı. Tüm has ruhu oval yarık tarafından yarıldı ve yarık kaybolduğunda yaşlı adamın has ruhu da kayboldu.

 

Wang Lin çabucak durdu. Sessizce düşündü ve sonra kafasını kaldırıp uzağa baktı. Bir çöküş dizisinden sonra Suzaku Mezarı çok dengesiz hale gelmişti. Bir anlığına dikkatsizlik yapsaydı ölebilirdi, bu yüzden tereddüt etmeye başladı.

 

Bir an sonra Wang Lin iç çekti ve uzağa uçtu.

 

Suzaku Gezegeni, Şeytanlar Denizi.

 

Şeytanlar Denizi, Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın saldırdığı ilk yerlerden biriydi. Sonuçta Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın üssüne çok yakındı. Ayrıca on binlerce yıldır doğal bariyer görevi gören sis kaybolmuştu ve diğer birçok ülkenin saldırıları yüzünden karmakarışık haldeydi. Mevcut durumuyla Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'na direnmesinin imkanı yoktu, nihayetinde onlar tarafından fethedilmişti.

 

Bu anda Şeytanlar Denizi'nin Kaotik Çökmüş Yıldızlar'ının dışında duran biri vardı. Bu kişi bir ölümcül aurayla kaplıydı ve figürü net görülemiyordu. Etrafında beliren iskelet imgeleri vardı, bir iskelet ormanı oluşturuyorlardı.

 

Kaotik Çökmüş Yıldızlar'a tereddütlü bir bakışla baktı.

 

'İlahi ceza bir antik yetişimci yüzünden değil de yalnızca antik hazine arıtan bir küçük tarafından çekilmiş. Bu yaşlı adam bu geçen birkaç yüzyılda tüm gezegeni dolaştı ve antik yetişimci bulamadı, karnım biraz acıkıyor. Yalnızca burada antik yetişimcilerin kokusunu alabiliyorum fakat bu yer çok tehlikeli. Girsem mi girmesem mi?!'

 

Bu kişi biraz düşündü, gözleri parladı ve sonra başını iki yana sallayıp kendi kendine mırıldandı, "Boş ver. İştahım için hayatımı çöpe atamam. Yaralarım biraz iyileşti, Suzaku Gezegeni'nden gitmenin zamanı geldi. Situ Nan beni bulursa şu anki halimle onu yenmem imkansız."

 

Mırıldanırken gözleri soğuklaştı, "Eski dostum Kılıç Azizi Ling Tianhou, Tian Yun Gezegeni'nde ne durumda acaba? Onu görmeye gitmeliyim. Belki Situ Nan'ı halledip o gizemli boncuğun yerini öğrenme konusunda ondan yardım isteyebilirim."

 

Tam o anda gözleri parladı, sonra uzağa baktı ve konuştu, "Eskiden bile kuyruğunu gösterirken kafanı gizlemeyi severdin. Görüşmeyeli uzun zaman oldu, Po Jun!"

 

Hiçlikten boğuk bir kahkaha geldi. Kısa süre sonra gök karardı. Gökyüzünde çok miktarda deniz suyu ortaya çıktı ve on bin kişilik süvari hücumu gibi yaklaştı.

 

Beyaz cübbeli bir adam dalgaların üstünde duruyordu ve adım adım yaklaşıyordu.

 

Bu adamın cübbesine işlenmiş bir altın sarısı çiçek deseni vardı, çok karmaşık görünüyordu.

 

"Açgözlü! Yoksa sen de mi burayı düşündün?!" Bu adam çok sıradan görünse de gözlerinde bir parça kötülük vardı.

 

Ölümcül aurayla kaplı olan kişi homurdandı ve konuştu, "Sana bakmak bile beni kızdırıyor. Burayı sevdiysen girebilirsin. Ben gidiyorum!" Konuşmasını bitirdikten sonra ortadan kayboldu ve ufka uçtu.

 

Deniz suyunun üstündeki adam düşünmeye başladı ve sonra aşağı atladı. Kaotik Çökmüş Yıldızlar'ın dışına indi. Altındaki deniz suyu adamın daha sonra yuttuğu bir kristale dönüştü.

 

'Garip, bu Açgözlü hazine olmayan yere asla gitmez. Gittiği her yerde hazine vardır. On bin yıl önce Suzaku Gezegeni'ne geldiğimde o çoktan uzun zamandır buradaydı. Yaraları iyileşiyor olsa da aslında hedeflediği yer burası olabilir mi?'

 

Adam biraz düşündü ve sonra Kaotik Çökmüş Yıldızlar'a girdi...

 

Antik tanrı diyarının derinliklerindeki kan denizindeki kalan son sütunda dağınık, kan kırmızısı saçları olan bir adam oturuyordu. Aniden başını kaldırdı. Kötücül gözleri dağınık saçlarının altında görülebiliyordu. Kıpkırmızı gözleri her canlının kalbini sarsabilirdi. Zalim bir gülümseme takındı.

 

"Biri daha geldi... Benim, Tuo Sen'in kaçacağı gün yakında, çok yakında gelecek... Wang Lin, bilgi mirasımı güvende tut da alabileyim. Güç mirasım olmadan bilgi mirasın hiçbir işe yaramaz! Ayrıca bilgi mirasın tam değil, elimde bir bilgi kristali var!"

 

"Nihayet çok iyi gizlenmiş bu bilgi kristalini bulmak için çok fazla yıl ve çaba harcadım. Onunla birleştikten sonra bir sürü şey hatırladım."

 

"Bu gezegenin çekirdeğinde yıllardır büyüyen gizemli bir güç hissedebiliyorum. Bu güç bir bebek antik tanrının büyümesine benziyor, bu güç siz yetişimcilerin Yetişim Gezegeni Kristali dediği şey. Bu eşyayı mührümü kırmak için kullanabilirim ve sonra bu yerden ayrılmak için bir ruh değiş tokuş tekniğini kullanabilirim."

 

"Tu Si'ye teşekkür etmeliyim. Bilincini bölmek için bu yeri seçtiğinde bazı yerliler onu tanrı yerine koydu. Tüm bunlar son bilgi kristalinde kayıtlıydı. Tu Si onlara antik tanrı kurban sahasını vererek cevap verdi."

 

"Sayısız yıl geçmiş ve o yerli ırk gitmiş olsa da Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın son sığınağı kalan son antik tanrı kurban sahası. Oraya gidersem bazı büyülerimi kullanabilirim."

 

"Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nın bir küçüğü orada uyuyor ve Yetişim Gezegeni Kristali'ni elde etmek için onu on bir yapraklı aşamadan on iki yapraklı aşamaya itmek için çok şey feda ettim. Bu onun Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı'nı mühürden kurtarmasına ve yetişim dünyasına öldüre öldüre gitmelerini sağladı."

 

"Her şey planıma göre gitti ve Yetişim Gezegeni Kristali'nın yeri nihayet açıldı. Wang Lin, aracım nihayet seninle tekrar karşılaştı. Çok değişmiş olsan da ben, Tuo Sen, nasıl seni unutabilirim? İlahi hissin kalbime kazındı. Nereye kaçarsan kaç seni bulabilirim!"

 

Tuo Sen kafasını kaldırdı ve kahkaha atmaya başladı. Kahkahası tüm kan denizini doldurup devasa dalgaları deniz boyunca dalgalandırdı.

 

Gözleri kırmızı ışık saçıyordu. Gözlerindeki kırmızılık kan denizinden katlarca daha koyu gibiydi.

 

"Wang Lin, benim, Tuo Sen'in, kaçacağı gün yakın! Seni yuttuğumda bir antik tanrı, bir sekiz yıldızlı antik tanrı olacağım! O zaman bu sistemin en güçlüsü olacağım!"

 

Tuo Sen gülerken kan denizinden birkaç cıyaklama sesi geldi. İki küçük maymun ortaya çıktı ve Tuo Sen'in yanına gitti.

 

Bu iki küçük maymunun gözleri şeytani bir kırmızı parıltı yaydı.

 

O anda Suzaku Mezarı'ndaki ürkütücü gülümsemeli yaşlı adamın gözleri kırmızı kırmızı parladı. Omzundaki maymunun gözleri daha da kırmızıydı.

 

Küçük maymun cıyakladığında yaşlı adam bir an duraksadı ve uzağa baktı. Gözleri bir kere daha kırmızı ışık saçtı.

 

"Geldi!" Yaşlı adam tam harekete geçecekti ki omzundaki maymun hırıldadı.

 

Fakat yaşlı adam biraz durakladı ve sonra arkasına döndü. Hedefi Suzaku Mezarı'nın merkeziydi.

 

Yaşlı adam uçarken küçük maymun önüne baktı ve gözleri kırmızı ışık saçtı.

 

Bu yaşlı adam çok hızlıydı, bu kişi o yarıklar belirdiğinde tespit edebilir gibiydi ve onları kolayca atlattı. Çok hızlı hareket etse de bu yer onun için tehlike arz etmiyordu.

 

Yaşlı adam gittikten sonra bir ışık ışını uzaktan uçtu ve Wang Lin yere indi. Yaşlı adamın önceden olduğu yere baktı ve düşünmeye başladı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr