Bölüm 124: Bana Gücünü Göster

avatar
4895 7

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 124: Bana Gücünü Göster


Çeviri: Deuce

 

Lin Zhentian ve diğerleri Yan Şehrine geldiklerinden dolayı Lin Dong doğal olarak onlara eşlik etti. Bu yüzden, Bin Altın Derneğinde stratejilerini kısaca müzakere etmelerinin ardından oradan ayrılıp Yan Şehrindeki Lin Ailesine ait olan malikaneye doğru yol aldılar. Lin Ailesi, Qingyang Kasabasından geliyor olsa da Yan Şehrinde birkaç işletmeye sahiptiler. Dolayısıyla, bu şehirde kalacak birkaç yerleri vardı.

 

Lin Zhentian ve diğerlerinin Yan Şehrinde kalmasından dolayı Lin Dong çok fazla endişe etmiyordu. Zira şu an, Kanlı Kumaş Tarikatından artık korkmuyordu. Üstelik Bin Altın Derneğiyle aralarında oldukça iyi bir ilişki kurulduğundan Yan Şehrinde ayakları artık sağlam basıyordu.

 

Grup malikaneye vardığında kapıları sıkıca kilitlemeden önce gruptakilerin tüm ciddi ifadeleri Lin Dong’a bakıyordu.

 

“Dong-er, Lin Ailemizdeki tüm genç nesli gizlice başka yere taşıdık. O yüzden, Lin Ailemiz yok olsa bile kan bağımız gençler vasıtasıyla aktarılmaya devam edecek.”

 

Lin Zhentian’ın sesi yankı bulurken ciddi ifadeyle karşısındaki gence bakıyordu: “Dört gün içerisinde, Wei Tong ile belirlenen ölüm-kalım maçına çıkacaksın. Eğer galibiyetten emin değilsen, şu an ayrılmanın tam zamanı! Yaşam olduğu müddetçe, her zaman umut vardır!”

 

“Wei Tong, oldukça acımasız bir adam. Eğer eline fırsat geçerse, gözünü kırpmadan canını alacaktır. Ardındansa Lin Ailesine en ufak bir merhamet göstermeyecektir!”

 

Lin Zhentian’ın matem ve ciddiyet dolu ifadesine bakan Lin Dong sessizce başıyla onayladı. Lin Dong, Lin Ailesi tüm umutlarını kendisine bağladığının artık çok daha iyi farkındaydı.

 

“Büyükbaba, bu mücadelenin haberleri çoktan tüm şehre yayılmış durumda. Eğer bu mücadelen galip ayrılırsam, Lin Ailemizin adına muhteşem bir reklam şansına sahip oluruz. Gelecekte, Yan Şehrindeki faaliyetlerimiz giderek daha da büyür. Dahası, Bin Altın Derneğinin yardımıyla birlikte burada elde ettiğimiz başarılar kesinlikle Qingyang Kasabasındakileri geride bırakacaktır.” Lin Dong nazikçe cevap verirken kaşları hafif çatıktı.

 

“Eğer Lin Ailemiz kazanırsa elde edeceğimiz muazzam faydaları ben de biliyorum. Fakat ya kaybedersek…?” Lin Zhentian yavaşça sordu.

 

“Büyükbaba, kaybetmeyeceğim.” Lin Dong başını nazikçe salladı. Başını yukarı kaldırırken hafif toy yüzündeki son derece kararlı ifade herkes tarafından görülebiliyordu.

 

Lin Dong’un çelik gibi sağlam, kendinden emin ifadesini görmeleri üzerine Lin Zhentian ve diğerleri birbirlerine hayretler içerisinde bakmaya başladılar. Lin Dong’un neden bu kadar kendine güvendiğine anlam veremiyorlardı. Neticede Wei Tong, Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinde bir gelişimciydi.

 

“Saldırımı karşıla!”

 

Lin Zhentian, Lin Dong’a baktı ve bir süre sonra beklenmedik bir anda bağırdı. O esnada, son derece kuvvetli bir beyaz enerji birden kolunun etrafını çevrelemeye başlamıştı. Birden havayı delen güçlü bir kuvvetle iki parmak doğrulmuş ve şiddetli bir biçimde Lin Dong’a doğru fırlamıştı.

 

Davranışlarına bakılacak olursa, Lin Dong’un sahip olduğu mevcut gücü test etmek istiyordu.

 

Üstüne üstlük Li Zhentian, sadece Yuan Dan uzmanlarının kullanabildiği ‘Saf Yuangang Enerjisi’ni kullanarak bu saldırıda kendisini hiç tutmamış ve bununla birlikte Lin Ailesine ait olan “Chunyuan Parmağı” yeteneğini de sergilemişti.

 

Lin Zhentian’ın güçlü saldırısını görmeleri üzerine Lin Xiao, Lin Ken ve diğerlerinin yüz ifadesi değişmişti. Lin Zhentian’ın saldırısını karşılarken Lin Dong muhtemelen gizli silahı olan Zihinsel Enerjiyi kullanacaktı.

 

Ancak gerçeklik, onların tahminlerini alt üst etmişti. Lin Dong, Lin Zhentian’ın korkunç saldırısıyla karşı karşıya kalınca ifadesinde en ufak bir değişiklik olmamıştı. O anda, bedeninin çevresinde hiçbir Zihinsel Enerji parçası yoktu. Daha doğrusu, Lin Zhentian parmak saldırısıyla karşı karşıya kalırken görünürde hiçbir harekette bulunmamıştı.

 

Lin Dong’un bu davranışını gördükleri anda Lin Xiao ve diğerleri paniğe kapıldılar. Ancak Lin Dong’u tanıdıklarından onun hiç de çaresiz olmadığını çok iyi biliyorlardı.

 

Bu seferki tahminleriyse doğruydu. Lin Zhentian’ın şiddetli saldırısı Lin Dong’a tam birkaç santim kalmıştı ki, Lin Dong birden avucunu kaldırdı. Benzer bir güç parmaklarının etrafını sarmalarken Lin Dong’un iki parmağı bir kılıca dönüştü. Bir kimse, bu gücün ardında bıraktığı altın sarısı izi rahatlıkla görebilirdi.

 

“Saf Yuangang Enerji!”

 

Lin Dong’un parmağının etrafındaki tanıdık altın sarısı enerjiyi gördükleri anda Lin Xiao ve yanındakiler gayri ihtiyari bağırmışlardı.

 

“Gümm!”

 

Her ikisinin parmakları çarpıştığı anda, merkez noktadan fırtına benzeri bir rüzgar etrafa yayıldı ve tekrar yere basana kadar Lin Xiao ve yanındakileri zorla geriye doğru savurmuştu.

Şiddetli rüzgar, bir anda ortaya çıktığı gibi malikanenin zemini yerden kaldırmıştı. Zemindeki çamur katmanı etrafa dağılırken Lin Xiao ve diğerleri dengelerini tekrar kazandıklarındaysa Lin Zhentian’ın bile geriye gittiğini gördüklerinde şaşkınlıktan donakalmıştılar. Taş merdivenleri kullanarak kendini zar zor durdurduğunda ise Lin Zhentian’ın önünde ayağıyla açmış olduğu çukurdan bir iz çok rahat görülebiliyordu.

 

“Başlangıç Yuan Dan Seviyesine çoktan ulaştın mı sen?!”

 

Bedenini sonunda durduğunda Lin Zhentian başını kaldırıp inanamayan gözlerle Lin Dong’a bakmıştı. Öyle ki, Lin Dong’u yarım adım bile geriye iteleyememişti. Az önceki darbe alışverişlerinde Lin Dong hamlesini yaparken sadece Yuan Gücünü kullanmış, Zihinsel Enerjisini bile dokunmamıştı.

 

Aynı koşullar altında aynı hamleyi yapmışlardı fakat geriye doğru savrulan sadece kendisi olmuştu. Lin Zhentian biliyordu ki bunun tek bir açıklaması olabilirdi; o da, Lin Dong’un Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeydi.

 

Ortaya çıkan bu sonuç Lin Zhentian, Lin Xiao ve yanındakilerinin gayri ihtiyari bir şekilde soğuk havayı ciğerlerine çekmesine sebep olmuştu. Lin Dong, Qingyang Kasabasının terk ettiğinde sadece Göksel Yuan Orta Seviyesindeydi. Ancak gel gelelim iki ay gibi kısa bir sürede, Başlangıç Yuan Dan Seviyesine başarıyla ulaşabilmişti. Gelişim hızı tek kelimeyle; korkunçtu!

 

Lin Dong’un kendisine neden bu kadar güvendiğini sonunda anlayabilmişlerdi. Başlangıç Yuan Dan Seviyesine ulaşıp 2.Mühür Sembol Ustalarıyla rekabet edecek düzeydeki Zihinsel Enerjiye sahip olmasından ötürü, Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki Wei Tong ile artık başa baş mücadele edebilirdi.

 

“Birkaç gün önce bir atılım gerçekleştirmiştim.”

 

Kendisine bakan şaşkın bakışlar üzerine Lin Dong nazikçe gülümseyerek cevap vermişti. O da bunu çok iyi biliyordu ki; eğer burada Wei Tong’a karşı mücadele edebilecek gücünü sergilemeseydi, Lin Zhentian ve diğerleri onun kesinlikle ölüm-kalım maçına çıkmasına engel olurlardı.

 

“Harika, harika!”

 

Şu an, Lin Zhentian’ın yaşlı yüzü heyecandan dolayı allak bullak olmuştu. Az önceki gördüklerine inanamayan şaşkın bakışlarının yerini sevinç ve mutluluk alırken elinde olmayarak Lin Dong’u yüksek sesle övmüştü.

 

Böyle bir yaşta Başlangıç Yuan Dan Seviyesine ulaşmış olmak sadece Yan Şehrinde değil, tüm Muhteşem Yan İmparatorluğunda bile sadece birkaç kişinin gösterebileceği bir başarıydı. Daha doğrusu Lin Klanında muhteşem dahi sayılan Lin Langtian bile Yuan Dan Seviyesine başarıyla eriştiğinde sadece 20 yaşındaydı. Sadece bu bile, şuan 16 yaşında olan Lin Dong’un Lin Langtian’ı aşmasına yetiyordu.

 

Lin Xiao, Lin Ken ve yanındakiler de aynı şekilde mutlu ve sevinçliydiler. Geçen iki ay boyunca, Kanlı Kumaş Tarikatı ile Wei Tong onları sürekli sıkıştırıp rahatsız ediyordu. Her ne kadar Lin Dong’un erteleme taktiği onlara iki ay gibi bir süre kazandırmış olsa da, bu süre zarfınca, Kanlı Kumaş Tarikatının baskılarına karşı herhangi somut bir çözüm bulamamışlardı. Bu sebeple, Yan Şehrine yapmış oldukları yolculuk boyunca kendilerini, Kanlı Kumaş Tarikatına karşı ölümüne savaşmaya çoktan hazırlamışlardı. Ancak tüm bunları yapmadan önce de Lin Dong’un güvenliğinden emin olmak istiyorlardı.

 

Malikanenin içerisinde kutlamalar bir süre devam etmesinin ardından Lin Zhentian hislerini yavaş yavaş kazanmıştı. Hafif terli bir vaziyette Lin Dong’a bakarken yüzünde son derece ciddi bir ifade belirmişti: “Şimdiki gücün inanılmaz derece artmış olsa da Wei Tong hiç de tekin biri değildir. Gözlerini dört açıp tedbiri elden kesinlikle bırakmamalısın. Wei Tong ile ölüm-kalım maçı ayarladığından ötürü bizler sana eşlik edeceğiz. Eğer kazanırsan ne ala, ancak kaybedersen ölümüme neden olacak olsa bile bunu Kanlı Kumaş Tarikatına ödeteceğim!”

 

Adı üzerinde, bir ölüm-kalım maçında sadece bir kişi hayatta kalabilirdi. Eğer Lin Dong kaybedecek olursa, Wei Tong karakteri gereğince ona kesinlikle merhamet göstermeyecekti. İşte o vakit, Lin Zhentian ve diğerleri gözlerini kırpmadan Kanlı Kumaş Tarikatı ile ölümüne dövüşeceklerdi!

 

Lin Dong, Lin Zhentian’ın öldürme niyeti taşıyan gözlerine bakarken başıyla nazikçe onayladı. Eğer bu maçı kaybederse, sadece kendisinin değil, Lin Zhentian ve diğerlerinin de bu şehri canlı terk edemeyeceğini adı gibi biliyordu.

 

Bu yüzden elindeki tek seçenek, kazanmaktı. Kaybetmemeliydi!

 

“Wei Tong, o değersiz hayatın benim olacak!”

 

 

Bunu takip eden dört gün boyunca Lin Zhentian ve yanındakiler Yan Şehrinde kaldılar. Bu yolculuk için yanlarında birkaç uzman da getirmişlerdi. Söz verdikleri üzere eğer Lin Dong bu mücadeleyi kaybederse, kanlarının son damlasına kadar Kanlı Kumaş Tarikatı ile ölümüne savaşacaklardı.

 

Kanlı Kumaş Tarikatının olanakları göz önüne alındığında, Lin Zhentian’ın Lin Dong’a eşlik etmek üzere yanında kayda değer miktarda bir kuvvet getireceklerin zaten tahmin ediyorlardı. Ancak bu denli ihtiyatlı olabileceklerini tahmin etmemişlerdi. Wei Tong’un nezdinde Lin Ailesi, sadece çantada keklikten ibaretti. Mücadele Arenasında Lin Dong’un işini bitirdiği zaman, Lin Ailesi artık onun için bir tehdit teşkil etmeyecekti. İşte o vakit, tüm Lin Ailesinin kaderi onun tek bir lafına bakacaktı.

 

Her iki grup da birbirine karşı gizli hisler beslerken, dört gün sessiz sedasız geçmişti.

 

Dördüncü günün şafağında(doğuya falan bakmadılar :D), Yan Şehri her zamanki gibi kalabalığın bağırış çağırışlarıyla dolmuştu. Ancak bugünkü gürültünün kaynağı, hızla meydandaki Mücadele Arenasına doğru adımlayan kalabalığa aitti. Görünüşe göre Kanlı Kumaş Tarikatının önceki reklamları sayesinde bugünkü kalabalık oldukça heyecanlıydı. Birçok kişi; mücadeleye katılacak olan Lin Ailesindeki gencin; kendini beğenen kibirli biri mi, yoksa Yan Şehrinde çok meşhur kimse olan Wei Tong’a karşı gerçekten de mücadele edebilecek bir uzman mı olduğunu istekli ve hevesli gözlerle bulmayı umuyorlardı.

 

Dışarıdaki hava giderek hararet alıp ısınırken, Lin Ailesinin malikanesinin içerisinde bir kapı yavaşça açıldı. Lin Dong yavaşça dışarıya çıkıp yüzünü ufakta çoktan yükselmiş gün ışığının sıcaklığına çevirdi. O esnada yüzünde soğuk bir gülümseme peyda oldu.

 

“Hadi gidiyoruz!”

 

Başını indirmesiyle Lin Dong, malikanenin içinde Lin Zhentian ve diğerlerinin çoktan hazır olduğu gördü. Daha fazla oyalanmadan Lin Zhentian ve yanındakilerin el işaretiyle arkalarındaki uzmanlar harekete geçti. En arkada Lin Dong’un figürü oldukça nazikti fakat soğuk bir aura yayıyordu.

 

Eğer bu mücadeleden galip olarak ayrılırsalar, Yan Şehrine tamamen kurulmuş olacaktılar. Ancak kaybedecek olursalar, Kanlı Kumaş Tarikatı kendilerine başka kanlı bir şöhret daha yapacaktı.

 

Bu yüzden mağlubiyet, Lin Dong için bir seçenek değildi. Bu sefer, kesinlikle Wei Tong’un hayatını kendi elleriyle alacaktı!

 

----Deuce Not-----

150'lik beğeni hedefine az kaldı ha gayret arkadaşlar :)

Bu arada dövüşün olduğu tarafı toplu atacağım o yüzden 1-2 bölüm daha sabır arkadaşlar :D herkese keyifli okumalar






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44353 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr