Bölüm 113: Kan Dönüşüm Sanatı

avatar
4801 4

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 113: Kan Dönüşüm Sanatı


 

Çeviri: Deuce

 

Kanlı bir sis, durmaksızın Jiang Li’nin bedeninden dışarı süzülüyordu. En sonunda, bu kanlı sis Jiang Li’nin bedeninin yüzeyinde ince bir kan kırmızısı katman olacak şekilde yavaş yavaş yoğunlaşıp biçimlendi. Her iki avucu da kan tabakasıyla kaplıydı ve parmakları ise sipsivri uçlara sahip kandan yapılmış soğuk bir ışıkla parıl parıl parlıyorlardı.

 

Dönüşüm çok kısa sürede tamamlanmasıyla kanlı sis, vücudundaki kan tabakasının içinde yoğunlaşıp toplandı ve kalabalığın şaşkın bakışları altında aurası tekrar hayvani bir şekilde yükselmeye başladı.

 

Mevcut Jiang Li’nin gücü zaten Göksel Yuan Son Seviyesindeydi. Bu dönüşümden sonra gücü tekrar yükselmiş ve Başlangıç Yuan Dan Seviyesine ulaşmıştı. Bu düzeydeki seviye ise Göksel Yuan Seviyesinden tamamen çok farklıydı.

 

“Bu…” Xuan Su’nun sevimli yüzü, bedeni usulca kan tabakasıyla sarılan Jiang Li’ye dönmüştü. Sanki bir şey kafasına çarpmış gibi gözlerinde şaşkınlık izi vardı.

 

“Kan Dönüşüm Sanatı!” Yanındaki Xia Wanjin düşük bir sesle konuşmuştu.

 

“Nasıl yani?” Xia Zhilan’ın şaşkınlığı ise hala devam ediyordu.

 

“Son derece acımasız ve zalim bir gizli teknik. Etkinleştirildiği anda, kullanan kişinin bedenindeki kanını buharlaştırıp gücünü kısa bir süreliğine artmasına yardımcı olur. Ancak yan etkisi oldukça ağırdır. Jiang Li bunu kullanmasının ardından, tamamen iyileşmek için en azından yarım yıl boyunca bu tekniğin yan etkisi altında kalacak.” Xia Wanjin acele etmeden, yavaşça açıklamada bulundu.

 

“Peki ya şimdi, Jiang Li’nin gücü hangi seviyeye kadar yükselecek?” diye aceleyle sordu Xia Zhilan.

 

“Muhtemelen, Başlangıç Yuan Dan Seviyesi’ne kadar.” Xia Wanjin cevap verirken acı acı gülüyordu.

 

“Başlangıç Yuan Dan Seviyesi…”

 

Bu sözleri duymaları üzerine Xia Zhilan ve diğerlerinin yüzleri solmuştu. Oradaki herkes, Göksel Yuan Seviyesi ile Başlangıç Yuan Dan Seviyesi arasındaki muazzam uçurumun farkındaydı. Lin Dong’un, Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeki Jiang Li’ye karşı şans veya tesadüfi olarak mücadele etmesini ümit etmekten başka çareleri yoktu. Ancak onun, çoktan Başlangıç Yuan Dan Seviyesinde olan Jiang Li’yi nasıl mağlup edeceklerini tahayyül dahi edemiyorlardı.

 

Jiang Li’yi yenmek onlar için bile mümkün değildi.

 

“Görünen o ki, kaybeden biz olacağız…” Önceki neşeli halleri bir bıçak gibi kesilmişti. Xia Zhilan ve diğerleri kendilerini bir yılan tarafından yenmeyi bekleyen kanatsız kuşlar gibi hissediyorlardı. Bir anda moralsiz olmuşlardı.

 

Diğerlerinin moralsiz ve neşesiz hallerini görünce Xuan Su ise çaresizce iç çekmişti. Hiç kimse, üç rakip arasında en güçlü kimsenin daha önce hiç önem göstermedikleri kişi, Jiang Li’nin, olabileceğini beklemiyordu. Yue Shan’ın mücadelenin başından sonuna kadar sükunetini korumasının sebebi demek ki buymuş. Başından beri her şeyi biliyormuş.

 

“Demek bu çocuğun böyle bir yeteneği varmış. Baba gerçekten çok zekisin.” Kanlı Kurt Çetesinin olduğu cenapta tıpkı diğerleri gibi Yue Feng de aynı şekilde, neşeli ve hayran ses tonuyla bunları dile getirirken bedeni kanlı bir tabakayla çevrili Jiang Li’ye hayret dolu gözlerle bakıyordu.

 

“Jiang Li sadece, bulmak için büyük acılar çektiğim bir yardımcı. Kan Dönüşüm Sanatını etkinleştirmesinin ardından, Başlangıç Yuan Dan Seviyesine ulaşacak. Yan Şehrinde her ne kadar üst seviye sayılmasa da en azından senin gibi genç nesillerin arasından rakipsiz olacak. Bu sayede, Göksel Dan Havuzu da bize ait olacak…” Yue Shan bunları söylerken keyfine diyecek yoktu.

 

“Fakat Jiang Li’yi bu raddeye kadar zorlayan bu genç de bayağı bir beklentilerimi aştı. Daha önceki saldırısının Zihinsel Enerji taşıdığını söyleyebilirim. Büyük olasılıkla Sembol Ustası olmalı. Bin Altın Derneği yeni üyeler bulma konusunda iyi iş çıkarmış…”

 

“Ama öyle olsa bile, mağlup olacakları gün gibi ortada!” Yue Feng kıkırdayarak konuştu.

 

“Haha!”

 

 

“Demek ki daha önce hissettiğim garip duygunun sebebi buymuş…”

 

Her iki klan şaşkın gözlerle Jiang Li’nin dönüşüm tekniğine bakakalırken Lin Dong da aynı şaşkınlıkla kaşlarını yukarı kaldırmıştı. Hayatında ilk kez, bir kimsenin kısa sürede gücünü artırmasına izin verip kullanıcıya bu derece zarar veren yasaklı yöntemin kullanılmasına tanıklık ediyordu.

 

“Başlangıç Yuan Dan Seviyesi…”

 

Lin Dong dudaklarını büzdü. Dürüst olmak gerekirse, Lin Dong ilk kez bu seviyede bir rakiple gerçek manada savaşacaktı. Her ne kadar Qingyang Kasabasında 2.Mühür Sembol Ustası Gu Ying’i öldürmüş olsa bile, bu sadece büyük oranda şansının yaver gitmesiyle alakalıydı. Eğer Gu Ying düşüncesizce hareket edip Kader Mührünü ortaya çıkarmasaydı ve Lin Dong’un Kader Ruh Sembolü tesadüf eseri Gu Ying’in Kader Sembolünden gelen tüm enerjiyi içene çekip soğurmasaydı, Lin Dong mücadelenin sonunda Gu Ying’i yenebilse dahi onu kolayca öldüremezdi.

 

Bir 2. Mühür Sembol Ustası, Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeki bir uzmanla rekabet edebilecek güce sahip olsa da Lin Dong, ilk defa Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeki biriyle dövüşe girecekti.

 

Ancak yine de, Lin Dong’un şu ana kadar ki yaptığı eğitimleri hiç de göstermelik değildi. Şuan ki mevcut haliyle, Kader Ruh Sembolünün inanılmaz soğurma yeteneği olmadan bile, Gu Ying’in karşısında gerçek bir galibiyet alabilirdi. Dolayısıyla şimdiki Lin Dong, Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeki biriyle karşılaşmaktan korkmuyordu.

 

“Beni bu raddeye kadar zorlayabildiğinden, ölecek olsan bile pişmanlık duymamalısın…”

 

Lin Dong’un bakışları alevlenirken, Jiang Li’nin bedenini saran kan tabakası tamamlanmış, vahşi bir canavar gibi kan çanağına dönmüş gözlerini Lin Dong’a dikmişti.

 

Kanlı gözlerin sürekli kendisini izleyen bakışları altında Lin Dong ise ihtiyatlı bir hal alıp gözlerini dört açtı. Jiang Li’nin bedeninden yayılan tehlikeli aurayı rahatlıkla sezebiliyordu.

 

“Güümm!”

 

Lin Dong’a diktiği kanlı gözlerle birlikte Jiang Li, ayağını sertçe yere vurdu. Yüzünde ciddi bir ifade bulunan Lin Dong, Zihinsel Enerjisinin hassas algı gücünü kullanarak Jiang Li’nin hangi yönden geleceğini görebilmişti. Sonuç olarak, hızlıca bir adım yana doğru kaydı.

 

“Swish!”

 

Lin Dong’un bedeni yana kaydığı esnada, az önce bulunduğu noktadan kızıl bir ışık çizgisi geçti. Keskin kan kokusu taşıyan korkutucu bir enerji, zeminde birkaç metre derinlikte bir çatlak oluşturmuştu.

 

“Hıh!”

 

İlk saldırısının ıska geçip havayı vurmasının ardından Jiang Li’nin gözlerindeki kan daha da koyulaşırken parmak uçlarında yoğunlaşan kan iğleri ileriye doğru hamle yaptı. Hedefleri tabii ki de Lin Dong’un boğazıydı. Gerçekten bu çocuk çok acımasızdı.

 

Jiang Li’nin saldırı hızı öncekiyle karşılaştırılamazdı bile. Kırmızı ışık Lin Dong’un boğazına doğru saldırıyordu. Tam boğazına yaklaşmak üzereydi ki Lin Dong’un figürü, havada geriye doğru süzüldü. Daha yakından bakınca, Lin Dong’un ayaklarının altında iki gölgenin süzülerek bedenini taşıdığı görülebiliyordu.

 

Zihinsel Enerjisi sayesinde Lin Dong’un hareketi inanılmaz derecede çevik hale gelmişti. Niwan Sarayındaki Kader Ruh Sembolü şiddetlice titreşirken Jiang Li’nin saldırı menzilinden hızlıca uzaklaşmıştı. Zihinsel Enerjisinin iplikleri süratle önünde yoğunlaşmaya başladı.

 

Şekilsiz Zihinsel Enerjisi hızlı bir şekilde bir araya geldi. Kaşla göz arasında, spiral bir koni şeklini aldı.*

*Deuce: İşte geliyor gönlümün efendisi :D

 

“Ne kadar da güçlü bir Zihinsel Enerjisi!”*

*Deuce: Ulan bunlar da şaşırırken başka söz kullanmıyorlar he

 

Lin Dong’un Zihinsel Enerjiyi bu ölçüde kontrol etmesini görmeleri üzerine Xia Wanjin ile Yue Shan hafif bir dumura uğradılar. Sıradan bir 1. Mühür Sembol Ustası için Zihinsel Enerjiyi yoğunlaştırıp şekil vermek inanılmaz derecede zordu.

 

Aynı şekilde, Jiang Li de Lin Dong’nun yoğunlaştırdığı Zihinsel Enerjiden yayılan aurayı hissetmişti. Kızıl gözlerinde ciddiyet taşıyan bir iz vardı. Eli göğsünün üzerindeki hafif çıkıntıya yavaşça değdirmeden önce adımlarının hızını kesti. Hemen ardından, bedenini saran kan tabakası yavaşça kaybolmaya başladı.

 

Kan tabakası gözden kaybolurken, kan izleri de Jiang Li’nin elinde birikmeye başladı. Birden kolu, sanki dev bir şeytana ait kırmızı bir kol gibi büyümeye başladı.

 

Kırmızı kol yoğunlaştı ve büyüdü. Lin Dong’un hazırlanmasına izin vermeden, Lin Dong’a doğru şeytani bir kurt gibi atılmadan hemen önce bacaklarını hafifçe öne doğru eğdi.

 

“Kan Dönüşümü: Kol!”

 

Kan kırmızısı bir ışık dağın zirvesinde patlarken bir ses açığa çıktı. Aniden, Jiang Li’nin birkaç metre büyüklüğündeki kan kırmızı işaretli koca kolu görünmüştü.

 

“Delici Sarmal Vuruş!”

 

Kendisine doğru hızlıca yaklaşan kanlı aurayı seyrederken Lin Dong’un gözlerinde vahşi bir ışık parlamıştı. Düşük bir ses tonuyla, yuvasında beklemekten sıkılmış zehirli bir ejderha gibi vınlayıp havayı yarmadan önce, Lin Dong’un hemen önündeki Zihinsel Enerji dalgasının hortuma benzeyen koni şekli hızlıca dönmeye başlamıştı.

 

Kalabalığın şaşkın bakışları altında, kanlı ışık ile kasırgaya benzeyen Zihinsel Enerji dalgası, tam havada birbirleriyle kafa kafaya çarpıştı.

 

“Booommm!”

 

Gök gürültüsüne benzeyen yüksel bir ses dağın zirvesinde yankılanırken şiddetli bir patlama merkezden dışarıya doğru yayıldı. Öyle ki, yakınlardaki bazı ağaçların köklerinden kopararak savrulmasına sebep olmuştu.

 

Patlamanın olduğu noktadan dışarıya doğru ağzında iniltiler çıkan bir figür uçtu. Yüz ifadesi ruh gibi bembeyaz kesilmesiyle birlikte ağzının kenarından sürekli kanlar akıyordu. En sonunda, yavaşça durmadan önce zemindeki birkaç ağaca çarpıp her yeri toza dumana bulamıştı.

 

“Jiang Li!”

 

Zemine çakılıp sonunda durabilen figürün perişan haline seyrederlerken, neredeyse herkesin bakışları yerdekinin üzerinde yoğunlaşmıştı. Onun solgun ve darma duman olmuş ifadelerini gören herkes, tek tek, gayri ihtiyari bir şekilde şaşkınlıkla bağırdılar. Seslerinin tonlarında gördüklerine inanamayan bir ifade vardı.

 

Bu sesleri duyan Jiang Li’nin yüzü kızardı ve ağız dolusu kan kustu. Kısa bir sürenin ardından, gözlerinde vahşi bir ifade belirdi lakin tam gayret gösterip ayağa kalkmak üzereydi ki, siyah iki gölge parladı ve buz gibi kan donduran bir baskı ise ona saldırdı. Bedeni aniden dondu ve parmaklarını bile kımıldatamadı.

 

Bedeni kaskatı kesilirken, Jiang Li’nin bakışları aşağıya, boğazını iki yandan saran iki siyah parçacığa ilişti.  Zorlukla yutkundu ve eğer herhangi bir harekette bulunmaya cesaret ederse bu iki parçanın anında boğazını keseceğinden hiç şüphesi yoktu.

 

Önceki karşılıklı darbe alışverişinden biliyordu ki, karşısındaki rakibi hiç de aptal değildi.

 

Jiang Li’nin boğazındaki siyah parçalara bakan kalabalığın bulunduğu dağın zirvesi, tamamen sessizliğe bürünmüştü. O esnada, Xia Zhilan ve diğerleri şaşkınlıklarından küçük dillerini çoktan yutmuşlardı. Jiang Li’nin “Kan Dönüşüm Tekniği”ni kullanıp gücünü kat be kat artırmasından sonra olayların bu şekilde tersine döneceği akıllarının ucundan dahi geçmezdi.

 

“Küütt!”

 

Dağın zirvesi sessizliğe bürünmüş, çıt dahi çıkmazken bir figür biraz gürültülü bir şekilde zemine indi ve bakışlarını mala bağlamış jürilere doğru çevirdi. Kaşları çatık bir şekilde sordu: “Mücadele sona erdi mi?”

 

“Bitti, mücadele sona erdi!”

 

Lin Dong’un sözlerini işitmeleri üzerine jüri heyeti süratle başını sallayarak onaylamışlardı.

 

“Üçüncü turun galibi; Bin Altın Derneği oluyor!”

 

----Deuce Not-----

Sırf okuma zevkiniz baltalanmasın diye dövüşün olduğu kısımları birlikte attım değerimi bilin :P keyifli okumalar sevgili novel okuyucuları :)

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr