Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

“Kendini beğenmiş lanet olası!” 

Lin Dong’un gerçekten de onlara saldırdığını gören Lei Pi’nin yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Lin Dong, Wu Sha’yı yenmişti ya hani, bu asla onun başına gelmeyecekti işte! 

Lei Pi karşı atağa geçerken vücudundaki Yuan Gücü yoğunlaşmaya başladı. Gözlerinde sinsi bir bakış vardı, yumruğunu savuruverdi. Yumruğu o kadar güçlüydü ki, havayı delip geçmişti. 

Daha kavganın başında savrulmuş ölümcül bir yumruk. Lei Pi’nin Lin Dong’u mümkün olan en kısa sürede toprağın altına göndermeyi planladığı belliydi. 

Devasa yumruk Lin Dong’u hedef almıştı. Lin Dong hemen elini ileri uzattı ve bir ‘chi liu’ sesiyle Lei pi’yi bileğinden yakaladı. Öyle bir kendine çekmişti ki Lei Pi ileri sürüklendi. 

Lei Pi’nin bedeni ileri savrulurken Lin Dong’un gözlerinde karanlık bir bakış vardı. Dizini hızla Lei Pi’nin boynuna sapladı. Acımasız bir hamleydi. 

Lin Dong’un saldırısı o kadar hızlıydı ki Lei Pi birden panikledi. Hemen kendini topladı ve ellerini sertçe Lin Dong’un dizisine indirdi.  

“Güm!” 

Lei Pi’nin iki eli de sertçe Lin Dong’un dizine inerken acıyı da beraberinde getirdi. Lei Pi’nin elleri bir metale çarpmıştı sanki. Ama başarısız olmasını fırsat bilerek Lin Dong’un kafasına bir tekme indirmeye yeltendi. 

Lin Dong bedenindeki Yuan Gücü fışkırıp Lei Pi’yi hedef alırken sakinliğini korudu.  

“Bum!” 

Yumruğun bacağa geçmesiyle bir güm sesi yankılandı. Lin Dong’un omuzları sarsılırken Lei Pi birkaç adım geriledi. Kısa bir süre sonra yüzünde bir şok ifadesi belirdi: “Göksel Yuan Gücü!” 

Lin Dong hiç istifini bozmadan Lei Pi’nin şok olmuş yüzünü inceledi ama buna pişman olması fazla sürmedi. Bunu bir fırsata çevirip Lei Pi’nin boynunu oracıkta kırabilirdi. 

“Lei Xing beraber saldırıp gebertelim şunu!” 

Lei Pi karşısındaki gence korku dolu gözlerle bakıyordu. Aklını yitirecek gibi olmuştu, tehlikede hissediyordu artık. Wu Sha’nın Lin Dong tarafından yere serildiğini duymuş olsa da Lin Dong’a yardım eden birilerinin mutlaka olduğunu düşünmüştü. Lin Dong’un Göksel Yuan Gücüne ulaştığı aklının ucundan bile geçmezdi. 16 yaşındaki bir Göksel Yuan Kullanıcısına bakmak gerçekten de dehşete düşürücüydü. 

Bu düşünceler kafasında dönüp dolaşsa bile Lei Pi vahşice emir yağdırmaktan geri kalmadı. Lin Dong ne kadar güç gösterisine bulunursa Lei Pi’nin de onu o kadar boğası geliyordu. Lin Dong birkaç yıl içinde daha da güçlenirse Lei ailesine bela olur muydu? 

Kenarda duran uzun ve iri yapılı adam başını salladı, yüzünde sert bir ifade vardı. Ellerini birbirine kenetledi ve kalın bir Yuan Gücü bedenini sarmaya başladı. 

“Bam!” 

İkili aynı anda ileri atıldılar, biri sağdan biri sodan saldırıyordu. Lin Dong’u köşeye kıstırdılar. İki ünlü ve yetenekli Göksel Yuan kullanıcısının saldırısıyla karşı karşıya kalan Lin Dong’un yüzü ciddileşti. 

On adımı göz açıp kapayıncaya kadar atmışlardı, Lei Pi ve Lei Xing birden bire Lin Dong’un yanında bitiverdiler. 

“Bam bam bam!” 

Lin Dong gerildi. İki parmağını birleştirdi Yuan gücü birikmeye başladı. Parmaklarını her hareket ettirdiğinde ortaya çıkan güç her hangi bir saldırıyı def edebilecek güçteydi. Lin Dong şuanda Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesindeydi. İkisinden biriyle kavgaya tutuşsa kesinlikle yenen tarafta olurdu! 

Üç gölge tıpkı bir kasırga gibi birbirlerine karışmaya başladılar. Yuan Güçleriyle birbirleriyle çarpıştıkça sert sesler yankılanıyordu. 

Aralarındaki savaş celallendikçe Lei Pi ve Lei Xing’in suratları boka benziyordu. Lin Dong’un sahip olduğu deneyim ikiliyi inanılmaz zora sokuyordu. Dahası Lin Dong muazzam güçte Dövüş Sanatlarında ustalaşmıştı. Her el mührü çizişinde ikisinden biri geri çekilmek durumunda kalıyordu. 

//EN: boka nasıl benziyor acaba surat  

“Lei Xing!” 

Lei Pi’nin yüzünde meymenet kalmamıştı. Hiç belli etmeden, saman altından su yürütür gibi sağ elinde parlak bir Yuan Gücü biriktirmişti. Yuan Gücünü ışıktan bir top haline getirdi, birini baştan aşağı hissizleştirebilecek güçte bir enerji taşıyordu bu top.  

Çakan Şimşek. Bu Lei ailesine ait bir 4. Sınıf dövüş sanatıydı. Lin Dong daha önce Lei Li’nin Qingyang Şehri Avında sergilediğini görmüştü. Gerçekten de güçlü bir teknikti. 

Lei Pi ‘Çakan Şimşek’ tekniğini sergilerken Lei Xing’in yumruğunda da parlak bir ışık oluşmaya başladı. İkili aniden yumruklarını birleştirdi ve göklerde birleşen iki şimşek gibi birleştirdiler saldırılarını.  

Lin Dong çok büyük bir tehlikenin yaklaşmakta olduğunu sezmişti. Gözlerini kıstı ve başını çevirip sabit kaldı bir süre. Güçlü bir Zihinsel Enerji dalgası Lei Xing’in zihnini ele geçirmeye başlamıştı. 

Aniden gelen Zihinsel Enerji saldırısı bunu hiç mi hiç beklemeyen Lei Xing’in beyninden vurulmuşa dönmesine sebep oldu. Hamlesi neredeyse etkisiz hale gelmişti. 

Lei Xing panikleyince, Lin Dong hiç vakit kaybetmeden giysisinin koluna uzandı. yine Zihinsel Enerjisini kullanarak kolunun içerinden siyah bir gölge çıkardı. Bir "swoosh" sesiyle süzülerek Lei Xing’in başına saplandı. 

Bu olaylar çok kısa bir zaman içinde yaşanmıştı. Ölümcül tehlikede olan Lin Dong durumu tersine çevirip kullandığı sıra dışı yöntemle Lei Xing’in canını almıştı! 

“Lei Xing!” 

Lei Xing’in ağzından fışkıran kanı gören Lei Pi’nin gözbebekleri koskoca oldu, yüzü korkunun esiri olmuştu. Elindeki ışık topunu bir hışımla Lin Dong’a fırlattı. 

“Bızz!” 

Işık topunun Lin Dong’a çarpmasına saniyeler kala görünmez bir engel hamleyi defetti.  

Zihinsel Enerjisini saldırıyı engellemek için kullanan Lin Dong’un parmakları kıvrıldı ve Parçalanmış Yuan Kırıntılarının Lei Xing’in başında kaldığını anımsadı. Parçalanmış Yuan Kırıntılarını el işaretiyle geri çağırdı. 

Bakışlarını yerde cansız yatan Lei Xing’den çeken Lin Dong korkudan altına sıçmak üzere olan Lei Pi’ye baktı. 

“Sen… Lei Xing’i öldürdün…” 

Lei Pi, Lei Xing’in cansız bedenine bakarken titriyordu. Acayip sinirlenmişti ama kalbinde buz gibi bir his vardı. İkisi birlikte saldırdığında bile Lin Dong’un işini bitirmeyi becerememişlerdi. İçlerinden biri öteki tarafı boylamıştı bile. Göksel Yuan Gücünün son aşamasında olan bir kullanıcının bile zar zor başarabileceği türden bir şeydi bu be! 

Ama Lin Dong bunu pat diye başarmıştı! 

Lin Dong sakin görüntüsünü koruyordu. Parçalanmış Yuan Kırıntılarından birini elinde alırken elleri titremekteydi. İlk defa birinin canına kıymıştı. Ama bu durumdan çok da rahatsız olmamış gibiydi… 

“Sıradaki sensin…” 

Lin Dong elindeki Parçalanmış Yuan Kırıntısını sıkıca kavradı. Sesi biraz çatallanarak çıkmış olsa da ses tonu tüylerinizi diken diken etmeye yeterdi. 

//EN: Nasıl ilk kez canına kıyıyo lan çelik koru malikanesinde adamı tost etti ya.