Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

Yaşlı ağaç parçası yeşil otlarla kaplıydı ama Lin Dong yine de üzerine kazınmış sembolleri ayırt edebiliyordu. Zihinsel Enerjisini harekete geçiren şeyin bu Mühürler olduğunu anladı. 

Lin Dong’un bakışları ağaç parçasında bir süre gezindi, sonra alelacele gözlerini üzerinden çekti. 4. Sınıf iksir olan yeşil ağaç köksapını işaret etti ve tezgâhın arkasındaki siyah giyimli adama sordu: “Karşılığında ne istiyorsun?” 

Hasırdan bir şapka giyen siyahlı adam hasır şapkasını hafifçe kaldırdı ve cevapladı: “100 adet Yang Yuan taşı”  

“Bu biraz fazla değil mi sence de?” Lin Dong şaşırarak yanıtladı. 

Siyahlı adam ellerini açarak iki yana salladı, daha fazla konuşmayacağını işaret ediyordu. Hareketinin sertliği Lin Dong’un sersemlemesine sebep olmuştu. Alt kattaki tüccarlarının hepiciğine böylesine mükemmel kişilikler mi bahşedilmişti acaba?  

//EN: hepiciğine gajdgjeqreq 

“Bu nedir peki?” Lin Dong bitkilerle kaplı ağaç parçasını işaret etti. 

“Emin değilim” siyahlı adam umursamaz bir tavır takınmıştı. 

Satıcının gerçeği söylemesi Lin Dong’u güldürdü. “Hem bu şey hem de Yeşil Ağaç köksapı için 100 Yang Yuan taşı veririm. Ne dersin?” 

“150 taş isterim” 

“Hakkında tek bir kelime bilmediğin bir nesne için 50 Yang Yuan taşı mı istiyorsun?” Lin Dong sorusunu sorarken kaşlarını çatmıştı. 

“Ne olduğunu bilsem inan bana 50 Yan Yuan taşına gitmezdi o. Üzerindeki mistik mühürlere bakınca Mühür Ustalarını ilgilendiren bir şey olduğu anlaşılıyor zaten. Qingyang Kasabasında hiç Mühür Ustası olmadığı için satışa çıkardım bunu” siyah giyimli adam umursamaz tavrını sürdürüyordu, “Niyetin varsa al git, yoksa tezgâhın önünü kapama” 

Lin Dong yine şaşkınlığa uğramıştı. Bu durumu kendi avantajına çevirebileceğini düşünürken… Satıcının sıçanlar gibi kurnaz olacağını hiç düşünmemişti. 

Gişenin önünde bir süre oyalanan Lin Dong çaresizce iç çekmekten başka bir şey yapamadı. Qian Kun çantasının içinden 150 Yang Yuan taşı çıkardı ve siyahlı adama uzattı. 

“heh he. Senin de sezgilerin amma kuvvetliymiş ha” siyahlı adam Yang Yuan taşlarını bir hışımda aldı, ses tonundan hoş bir şaşkınlık yaşadığı okunuyordu. 

Lin Dong gözlerini devirmekle yetindi. Kibarlık yapmaya çalışmadan yaşlı ağaç parçasını ve Yeşik Ağaç Köksapını alıp onları Qian Kun çantasına attı. Arkasını dönüp oradan ayrıldı. 

Lin Dong kalan zamanında pazarı birkaç defa dolandı ama sadece bir tane daha 4. Sınıf iksir bulabildi. Sonunda pazardan çıkmaktan başka şansı kalmamıştı.  

Pazardan ayrılan Lin Dong dikkatli davranıyordu, sokaklarda gezmeye devam etti. Etrafta kimsenin olmadığına kanaat getirdiği bir anda sessiz bir köşede hasır şapkasını çıkardı. Pazarın iç kısımlarına doğru yürürken şapkayı da çantasına attı. 

Lin Dong pazarda gezdikçe kalabalığın gürültüsü de azalmaya başladı.  

Lin Dong başka bir sokağa saptı ve adımları birden durdu. Yüzündeki canı sıkılmış ifade yok oluvermişti. 

Girdiği sokakta cinler cirit atıyordu resmen, bir kişi bile yoktu be! 

Bu pazar Qingyang Kasabasındaki en popüler yerdi, sokaklarından biri nasıl bomboş olabilirdi ki? Dahası bu sokağın önceden nasıl da dolup taştığını anımsayabiliyordu… 

“swoosh!” 

Lin Dong’un adımları durur durmaz havayı delen bir ses yankılandı. Keskin bir ok binaların birinden fişek gibi fırladı. Lin Dong’a zarar verme amacıyla atıldığı çok belliydi. 

Ani saldırı Lin Dong’u harekete geçirdi, kafası çevirir çevirmez okun kendisini hedef aldığını fark etti, kaçacak hiçbir yeri yoktu.  

Lin Dong bu kritik anda bile kendini kaybetmedi. Zihinsel Enerjisi Ni Wan sarayından hızla dışarı akmaya başladı! 

“bızz!” 

Ok sihirli bir şekilde hava asılı kaldı, Lin Dong’a çarpmasına saniyeler kalmıştı. Okun ucundan gelen bir kokuyu sezebiliyordu. Ok Lin Dong’a denk gelseydi onu anında öldürebilecek bir zehirle kaplanmıştı! 

“Biri beni öldürmeye mi çalışıyor lan?” 

Bu düşünceler aklında dolanırken Lin Dong geri çekildi ve havada asılı kalmış olan ok yere düştü. Lin Dong geri çekilirken kendisini hedef alan ok yağmuruyla karşılaştı.  

Yüzünde ciddi bir ifade olan Lin Dong’un bedeninden kalın bir Yuan Gücü fışkırmaya başladı. Zihinsel Enerjisini de kullanarak okların geliş yönlerini belirledi. “swoosh swoosh” 

Oklar yeri boyladı ve yaklaşık yarım parmak kalınlığında yere gömüldüler. Okların uçları birer bızz sesiyle titremeye başladı.  

“swoosh swosh swoosh!” 

Lin Dong geri çekilecekti ki gözlerinde soğuk bir bakış belirdi. Kollarını kaldırdı ve on kara gölge kolunun içinden fışkırıp etraftaki binaların tepelerini hedef aldı. Çığlık sesleri duyulurken ok ve yayla silahlanmış adamlar birer birer binaların tepesinden yere düştüler.  

“Lei ailesinin adamları!” 

Adamların giysilerini gören Lin Dong’un yüz ifadesi değişiverdi. Lei ailesinin bu kadar şerefsizce davranacağını hiç düşünmemişti.  

*alkış sesleri* 

Lin Dong'un yüz ifadesi buz gibi soğumuştu ki bir alkış sesi duyuldu. Lin Dong arkasına dönünce ona gülümseyen iki adam gördü. 

“Lei Pi!” 

Lin Dong orta yaşlardaki adamı görünce kaşlarını çatmıştı. Bu adamın Lei ailesinde yüksek bir mertebeye sahip olduğunu biliyordu. Tabi bu kişiye görevin bizzat verileceğini hesaplamamıştı. Yanındaki adamsa belli ki Lei ailesindeki yetenekli kişilerden biriydi. Lin Dong’un iç güdüleri bu adamların en azından Göksel Yuan Kullanıcıları olduğunu söylüyordu… 

“haha. Sen gerçekten de Lin ailesinin dahi çocuğusun. Sadece saniyeler içinde Lei ailemin on iyi adamını lime lime ettin. Babamın senin ölünü bu denli çok istemesine şaşmamalı…” Lin Dong kaşlarını çattıkça Lei Pi’nin gülümsemesi genişliyordu. Bu gülümsemenin ardında ölümcül bir niyet gizliydi tabii. Lin Dong’un saldırının üstesinden gelebilmesi belli ki Lei Pi’yi şaşırtmıştı. 

“hehe. Lei ailesinin hiç utancı yok be. Genç bir çocukla başa çıkmak için bu kadar insan mı gönderiyorlar? Bu haberler yayılırsa şanınızın bir kısmını kaybedersiniz benden söylemesi” Lin Dong kıkırdadı. 

“Var ya bunun için sen tatlı canını hiç sıkma. Çünkü bugün olanlar asla duyulmayacak” Lei Pi elini salladı, yüzünde gerçekten de acınası bir ifade vardı. 

“Lei ailesi Lin ailesine savaş açmaya kararlı diyorsun yani?” Lin Dong’un gözleri de eşit derecede karanlıktı. Lei ailesinin yaptığı hareketler Lin ailesiyle kavga çıkarmak istediklerini kanıtlar nitelikteydi. 

“İki ay içinde Lin ailesi bir sürü sokak köpeklerinden başka bir bok olamayacak. Zamanı geldiğinde Lin Zhentian ve diğerleri de senin yanına gelecek meraklanma sen” Lei Pi’nin acımasız gülüşü bembeyaz dişlerini ortaya çıkarıyordu. 

“Tabii bu olmadan önce senin suyunu çıkaracağım!” 

“huff…” 

Lin Dong derin bir nefes aldı ve verdi. Çocuksu yüzünde hayret uyandırıcı bir ifade vardı, ayağını sertçe yere bastı ve Lei Pi ile partnerine doğru atıldı. 

“Korkarım ki siz ikiniz benim hayatımı sonlandırmak için gerekli özelliklere sahip değilsiniz!” 

//EN: Çevirmen tek atmış bu bölüme sadece okudum xd