Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

Lin Dong gözlerden uzak uçurumun tepesinde sessizce oturuyordu. Etraftaki hava dalgalanıyor, çevrede bulunan enerji Lin Dong’un bedenine akıyordu.  

Lin Dong’un önünde duransa on adet koyu kırmızı renkte Yang Yuan hapıydı. Lin Dong yarım saatte bir ağzını açar ve haplardan biri havada süzülüp kendi kendine ağzının yolunu buluyordu. 

İksir hapını her yuttuğunda Lin Dong’un başından açık beyaz renkte bir duman yükselirdi. Bu duman değişik bir kokuya sahipti. 

Sessiz eğitimi tam beş saat süren Lin Dong sıkıca kapamış olduğu gözlerini sonunda araladı. Ağzından ve burnundan bir miktar beyazımsı duman çıktı. Kemikleri ve iç organları tarafından çıkarılan derin bir ses geldi vücudundan… 

“Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesi” 

Lin Dong bu sesi duyduktan vücudundaki enerjinin daha da şiddetlendiğini hissetti. Dudaklarının kenarları kıvrılıp bir gülümseme oluşturmuştu. İki aylık çalışma sonunda Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesine ulaşmayı başarmıştı nihayet. 

Hızlı gelişimi Lin Dong’u şaşırtmadı. Sonuçta bu iki ay boyunca canını dişine takarak çalışmıştı. Ayrıca gelişim sürecini arttırmak için her gün bir düzine Yang Yuan hapı yutmuştu. Bu Yang Yuan hapları da elbette Taş Tılsımın oluşturduğu haplardı. 

Bir günde on Yang Yuan hapı. Bunu Yang Yuan taşı olarak düşünecek olursanız günde 100 taşa denk gelirdi be. Bu tüketim miktarı lüksün de ötesinde bir çılgınlıktı. Qingyang Şehrini bırakın koca Yan Şehrinde buna gücü yetebilecek tek bir kişi dahi yoktu. 

Bu yüzden böylesine özel bir yöntem kullanan Lin Dong Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesine iki ay içinde ulaşmayı başarabilmişti. Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesine ulaşmak için bolca şans gerekiyordu. Yani en azından Lin Dong böyle sanıyordu. 

“ssh!” 

Lin Dong eğitimini tamamlayınca ayağa kalktı ve ormanlara doğru bir ıslık çaldı. Kızıl bir gölge fişek gibi fırladı. İki kısa ay içinde Alev Topu bedensen olarak değişmemişti ama bedeninin etrafındaki aura görülebiliyordu artık. 

Göksel Yuan Gücü kullanıcısı olan Lin Xiao bile Alev Topu’nun ne kadar tehlikeli bir hale geldiğini sezebiliyordu. Lin Zhentian’a göre Alev Topu asıl şimdi şeytani bir yaratık olacak duruma gelmişti. 

Lin Dong bu değişimin Alev Topu’nun yuttuğu kırmızı inci sebebiyle yaşandığını biliyordu. Ama Alev Topu’nda yaşanan değişim yalnızca hızla gelişim göstermesiydi, bu yüzden içindeki endişeyi sildi. 

Lin Dong uçurumdan atladı ve kendine doğru koşmakta olan yaratıkla buluştu, Alev Topu’nun yumuşak ve rahatlatıcı kürkünü okşamaktaydı. Sahip olduğu güç şaşılacak derecedeydi. 

Ancak dikkatli bakan birisi Lin Dong’un ayaklarının yeryüzünden yaklaşık yarım santim havada olduğunu görebilirdi! 

Koşmuyordu, havada süzülüyordu! 

Onun havada asılı kalmasını sağlayan gizemli bir obje vardı sanki! 

Lin Dong’u taşıyan şey elbette ki zihinsel enerjiydi. Gizemli çiçeğin enerjisini bedenine geçirdiğinden beri Zihinsel Enerjisi giderek artış gösteriyordu. Zihinsel Enerjisini kullanmanın daha farklı yollarını keşfetmişti. Her geçen gün daha da ustalaşıyordu. 

Lin Dong’un bir ustası olmadığı için yalnızca temel şeyleri ve kendi yararına olacak şeyleri öğrenmişti. Zihinsel Enerjisinin tamamını kullanabilmeyi de öğrense kesinlikle yıkıcı bir güce sahip olurdu. Ama bir ustası olmadığından deneme yanılma yoluyla öğreniyordu. Bunu düşününce biraz olsun hüzünlendi. 

Bir insan ve bir yaratık dağın zirvesinde yan yana koşmaktaydılar, hızla madenin içine dalıverdiler. Rüzgârlı ve karmaşık tünellerin içinden geçtiler ve nihayet iki ay önce keşfedilmiş olan mağaraya geldiler. 

Lin Dong bu mağaradaki Yang enerjisini kullanabileceğini keşfettiği günden beri her üç günde bir Lin Zhentian için Yang Enerjisi filtreliyordu.  

Bu zaman içinde Lin Zhentian kendini tamamen eğitime vermişti. Lin Dong sayesinde saflaştırılmış enerjiye her ulaşmasında her şeyiyle odaklanıp enerjiyi emiyordu. Enerjiyi yeniden emme zamanı gelene kadar kendini bir yere kapatıp eğitimine devam ediyordu… 

Lin Dong mağaraya adım atınca ön gördüğü gibi Lin Zhentian’ı onu bekler halde buldu. Gülümsedi ve Lin Zhentian’ın arkasındaki taşın üzerine yerleşti. Lin Dong’un sağ eli havayla temas edince emme kuvveti ortaya çıkıp Yang Enerjisini emiyordu.  Aynı anda sol eli Lin Zhentian’ın sırtındaki baskı noktasına dayanmış Yang Enerjisini onun bedenine geçiriyordu. 

Yaklaşık bir saat boyunca devam ettiler. 

“huff…” 

Lin Zhentian’ın bedenindeki emme kuvvetinin azaldığını hisseden Lin Dong sessizce iç çekti. Biraz yorgun düşmüştü, asıl uzmanlık alanı bu değildi sonuçta. Zihinsel Enerjisi kuvvetlenmemiş olsaydı bu görevi yerine getiremezdi. 

“Dong-er, sana fazla yüklendim” 

Lin Zhentian yavaşça gözlerini açtı. Gözleri bambaşka renklerde parlıyordu, tıpkı Yang ve Yin enerjisi gibi iki renkteydiler. Bu ona garip bir görünüm katıyordu. Başını yana eğdi ve Lin Dong’un bitkin düşmüş yüzüne bakınca iç çekti. 

Lin Dong gülümsedi ve sordu: “Büyükbaba, seviye atlamana daha ne kadar var?” 

“iki ay daha çalıştıktan sonra seviye atlamayı deneyeceğim!” Lin Zhentian’ın gözleri parlıyordu, kısık bir sesle konuşmuştu. 

Lin Dong başını salladı. Lin Zhentian Göksel Yuan Gücünün son seviyesinde takılı kalalı yıllar olmuştu. Şimdi saf Yang Enerjisi bulduğuna göre seviye atlamak için gereken tek şey uygun bir an yakalamaktı. 

… 

-Qingyang Kasabası- Pazar- 

Lin Dong kalabalık kaldırımlarda boş boş yürüyordu, dükkanlara akın eden insanlara baktı. Lin Dong zamanının büyük çoğunluğunu Lin Zhentian ile harcamak durumunda kalıyordu. Çelik Koru Malikanesinin başında artık Lin Ken ve Lin Mang vardı. Lin Xiao ise Qingyang kasabasındaki diğer aile işleriyle meşgul oluyordu. Lin Dong’a gelince, Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesine henüz ulaşmıştı bu yüzden eğitiminin sıklığını azaltmaya karar verdi. Bu sayede ailesiyle takılıp yardım etmek istemişti. 

Tabii ki de yardım etmek istiyordu, ama yine de yapabileceği çok fazla bir şey yoktu. Yer altı pazarından alışveriş yapmak istiyordu, bol bol boş vakti vardı sonuçta. 

Tanıdık sokaklarda gezen Lin Dong, Qian Kun çantasından hasır bir şapka çıkardı ve şapkayı kimliğini gizlemek için kullanırken yakınlardaki yer altı pazarına giriş yaptı. 

Lin Dong iksir haplarını takas etmek üzere buraya sık sık geldiğinden çevreyi iyi tanımıştı. Karanlık geçitlerde yürürken sokağın kenarlarındaki takas yapma yerlerinin hiçbirine girmedi. Onun yerine en derindeki kısma yürümeyi seçti. Oraya ulaştığında dar geçit birden genişledi ve çok geniş bir yer altı pazarı görüldü. 

Pazarda birkaç insan vardı. Hepsi hasırdan şapkalar takıyordu böylece kimsenin kimliği bilinmiyordu. Üstteki pazarla karşılaştırıldığında buraya bir sakinlik hakimdi. Burada satılan birçok malzemenin kaynağı belirsizdi. Bu nedenle burada satılan ürünler üst kattaki pazara oranla daha pahalıydı. 

Lin Dong Pazar içinde gezerken sergilenen ürünlere bakıyordu. Satılan birkaç iksir vardı ama birçoğu 3. Seviyenin altındaydı. Lin Dong için 3. Sınıf ve altında olan iksirler artık işe yaramaz durumdaydı. İksirlerinin bazılarının sahip olduğu etki Yang Yuan haplarından daha fazlaydı ama çok nadir bulunuyorlardı. Bu sebeple Lin Dong’un bu seferki ziyaret sebebi 4. Sınıftan iksir bulabilmekti. 

Yürürken birkaç salkım 3. Sınıf iksire rastladı ama bir tane bile 4. Sınıftan iksir görmemişti. Lin Dong yine de moralini bozmadı. Bu pazar oldukça genişti sonuçta ve 4. Sınıf iksirler nadir bulunsa da elbette ki bulunması imkânsız değillerdi.  

Aklında bu düşünceler gezinen Lin Dong pazarın derinliklerine doğru yürüdü. Nihayet adımları yavaşladı ve karşısında duran tezgâha bakmaya karar verdi. Taş tezgâhın üzerinde sergilenmekte olan bir sürü ürün vardı. Ama Lin Dong’un bakışları hemen kurumuş ve yeşil renkte bir ağaç köküne sabitlendi.  

"Kurumuş Yeşil Renkli Ağaç Kökü, 4. Sınıf iksir."

4. sınıf bir iksir bulan Lin Dong rahat bir nefes çekti. Bir adım attı ve 4. Sınıf olan iksiri almak üzereyken Ni Wan Sarayını dolduran Zihinsel Enerjisi birden titremeye başladı.  

Bu titreşim oldukça hafifti ama Lin Dong onu fark edebilmişti. Elinin uzandığı yere doğru çevirdi bakışlarını. Yeşil bir bitkiyle kaplanmış eski bir ağaç parçasına takıldı gözleri.