Bölüm 82: Bir Yaralı, Bir Ölü

avatar
5017 6

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 82: Bir Yaralı, Bir Ölü


 

Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

 

Lei Pi, Lin Dong’un elindeki keskin Yuan Parçasına bakarken kalbi bedenine ağır geliyormuş gibi hissediyordu.  

Çocuksu görünen bu gencin ne kadar merhametsizce davranabileceğini hesap etmemişti. İkisi aynı anda saldırdığında bile içlerinden birinin canını almak için fırsat kollamıştı resmen. Böyle bir soğukkanlılık Lei Pi’nin bile tir tir titremesine sebep oluyordu. 

“Bu defa dikkatsizce davrandım…” 

Bu düşünce Lei Pi’nin alından bir türlü çıkmıyordu. Ama kalbine saplanan bir acı düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtladı ona. Dikkatsiz falan davranmamıştı, Lin Dong çok güçlüydü sadece. Daha Lei Li’yi yenmekte zorluk çeken bir gencin sadece bir yıl içinde böylesine güçleneceğini hiç kimse hayal edemezdi. 

“Dong-er!” 

Lei Pi’nin görüşü giderek bulanıklaşırken yakınlardan Lin Xiao’nun sesi duyuldu. Kendilerine doğru koşmakta olan bir gurup insan vardı. 

Lei ailesi çok güçlüydü ama Lin ailesinin de Qingyang Kasabasında bir yere sahip olduğu tartışılmazdı. Bu olayın Lin Xiao’nun kulağına gitmesi fazla sürmedi. 

“Hay sikeyim” 

Lin Xiao’nun onları bu kadar hızlı bulduğunu gören Lei Pi’nin yüzü karanlık bir hal aldı. Yuan parçasını tutan Lin Dong’un gözlerindeki soğuk pırıltıya baktı. Lei Pi görevin içine sıçıp batırdığını kabullendi. Hem başarısız olmuş hem de Lei ailesinin bir Göksel Yuan Kullanıcı kaybetmesine sebep olmuştu. Verdiği kayıp cidden de büyüktü. 

“Seni küçük orospu çocuğu. Bu burada bitmez, bekle de gör!” 

Lei Pi, Lei Xing’in cansız bedenini kollarına aldı ve Lin Dong’a ölümcül bakışlarla baktı. Lin Dong’u tehdit eden Lei Pi binanın tepesine atlayıp oradan kaçmayı planlıyordu. 

“Kaçacaksın yani hı?” 

//EN: hı?? 

 

Lei Pi’nin kaçmaya yeltendiğini gören Lin Dong kahkahalara boğuldu. Lei ailesi, Lin ailesine çok acımasızca şeyler yapmıştı bu yüzden şimdi merhameti hak etmiyorlardı. Göksel Yuan Kullanıcıları, Lei ailesi için elbette ki çok önemliydi. Birini daha öteki tarafa yollarsa Lei ailesine sağlam bir darbe indirmiş olurdu. 

“swoosh!” 

Lin Dong kolunu sertçe savurdu ve elindeki Yuan Parçası Kırıntılarından biri siyah bir gölgeye dönüşerek Lei Pi’ye doğru uçmaya başladı. 

Ama Lei Pi, Lin Dong’un hamlelerine karşı aşırı dikkatli davranmaya başlamıştı. Lin Dong’un hamlesini görünce bedenindeki Yuan Gücünün yerini değiştirip Yuan Parçasından kurtulmak için kullandı. 

-homurdanma sesi- 

Lei Pi, Lin Dong’un hamlesinden kurtulduğu için alaycı bir tavır takınmak üzereydi ki arkasından gelen bir bam sesi hızla arkasını dönmesine sebep oldu. Gözünün ucuyla az önce kaçındığı siyah gölgenin yönünü değiştirerek tekrar ona doğu uçmakta olduğunu gördü. 

“Bu nasıl oluyor ulan?!” 

Lei Pi bu manzara karşısında o kadar şaşırmıştı ki neredeyse dilini yutacaktı. Tek yapabildiği başını koruma iç güdüyse kollarını bir siper olarak kullanmaktı. 

“Pu!” 

Siyah gölge Lei Pi’nin kolunu delip geçmişti. Lei Pi kollarını korumak için Yuan Gücünü kullanmış olsa da çok kolay bir şekilde delinmişlerdi. Jilet kadar keskin olan Yuan Parçası Lei Pi’nin koluna öyle bir gömülmüştü ki Lei Pi’nin kolundan akan kan neredeyse bir göl oluşturacaktı. 

Düşmanı vurulunca Lin Dong’un Zihinsel Enerjisi Ni Wan Sarayından fışkırmaya başladı. Lei Pi, Lin Dong bu siyah parçayı kontrol edebildiğini anlamıştı, Lei Pi son bir güçle dişlerini sıktı ve kollarındaki kasları gerip siyah parçanın kolunun içinde sıkışıp kalmasını sağladı. Kaçacak delik aramaya başlamıştı bile. 

“Piç kurusu seni. Bir dahaki sefere senden geriye kalan tek şeyin birkaç kemik olduğuna emin olacağım!” 

Lei Pi hızla kaçarken uzaklardan kötü konuşmalar duyuluyordu. 

“Ne kadar da yazık…” 

Lei Pi’nin kaçışını izleyen Lin Dong pişmanlıkla başını salladı. Elinin tek hareketiyle Parçalanmış Yuan Kırıntılarını geri çağırdı, gölgeler birleşip Lin Dong’un koluna saklandılar. Lei Pi yalnızca bir gıdım yavaşlasaydı Lin Dong bu parçaları kullanıp onu gebertebilirdi.  

“Dong-er!” 

Lin Dong Parçalanmış Yuan Kırıntılarını koluna saklarken onlarca insan sokağın sonunda belirdi. Guruba liderlik eden kişi de tabii ki Lin Xiao’ydu. 

“Baba” 

Lin Dong gülümsedi ve Lin Xiao’yu selamladı. 

Lin Xiao aceleyle hareket ediyordu, gözleri alanı hızla taradı. Yeri kirletmekte olan cansız bedenleri görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Etrafı şöyle bir taradıktan sonra Lin Dong’un yanına gitti, diğer adamlar etraflarında bir daire oluşturarak onları koruma altına aldılar. 

“Ne oldu?” 

Lin Xiao’nun fısıldayan sesini duyan Lin Dong alçak gönüllülükle başını kaşıdı ve gülümseyerek cevap verdi: “Lei ailesinden bazı adamlar, Lei Pi ve Lei Xing beni öldürme girişiminde bulundular” 

“Lei Pi ve Lei Xing mi?” 

İki ismi duyan Lin Xiao’nun yüzü titremeye başladığı gibi etraflarını çevreleyen adamlarda sinirlenmişe benziyorlardı. İkilinin Lei ailesinde önemli kişiler olduğunu herkes biliyordu. Dahası ikisi de Göksel Yuan Gücü kullanıcısıydı, Qingyang Şehrinde epey ün yapmışlardı! 

“O Lei ailesinin şerefsizleri yok mu!” 

Lin Xiao küfrederken dişlerini sıkıyordu. Lei ailesinin Lin ailesinden bir çocukla savaşmaları için iki önemli üyeyi görevlendireceğini düşünmemişti. Düşünceleri bu kısma gelince kendine engel olamayıp endişelenmeye başladı. Lin Dong’un inanılmaz yetenekleri onu açıkça bir hedef haline getirmişti. İleride ona koruma vermekten başka şansı olmayacaktı. 

“Sen iyi misin? Nerde onlar?” 

“Bir şeyim yok” Lin Dong gülümsedi: “Şey, Lei Xing’e gelince şuan da birazcık ölü sayılır, Lei Pi’nin de kolları paramparça olmuş gibiydi sanki, şu sıralar poposunu silebileceğini pek sanmıyorum” 

Lin Xiao’nun beyni durmuştu sanki. Lin Dong’a baktı ve aniden sordu: “Lei Xing öldü mü? Lei Pi’nin kolları mı parçalandı? Bunu yapan sen miydin?” 

Swoosh swoosh! 

Onları çevreleyen korumaların çeneleri birer birer yere düştü. Korumakta oldukları gence bakarken kafataslarının uyuştuğunu hissedebiliyorlardı. Lei Pi ve Lei Xing Göksel Yuan Kullanıcılarıydı. Hem ikisi birlik olmuş hem de yanlarında bir sürü adam getirmişlerdi. Ama yine de hiçbir şey becerememiş hatta içlerinden birisi ölürken diğeri de yaralanmıştı ha? 

“Şansım yaver gitti işte şanslı bir çocuğum ben…” 

Kendine boş boş bakan kalabalığı gören Lin Dong biraz garip hissetti. Haberlerin kısa zamanda duyulacağından emin olmasa onlara söylememeyi tercih ederdi.  

“Lanet olsun adamım. Göksel Yuan Kullanıcılarını şans eseri gebertebileceğinden emin değilim doğrusu” Lin ailesi korumaları kendi aralarında fısıldaşıyorlardı.  

Lin Xiao’nun ağzı öyle açık kalmıştı, hiçbir kelime söyleyemiyordu. İçinde kopan bir fırtına vardı oysa ki, Lei Pi ve Lei Xing ile verdiği bir savaşı kendi kazanabilir miydi hiç emin değildi doğrusu. 

“Aferin Oğul” 

Lin Dong’un başını okşayan Lin Xiao nihayet bu iki kelimenin nasıl söyleneceğini hatırladı. 

 

Murat Keskin arkadaşımıza sponsorluğundan dolayı teşekkür ederiz.  

//EN: Murat karşim tenk yu  

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr