Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

Kan kırmızısı çiçek kayaların arasında yalnız başına duruyordu. Yıkık dökük çevresinin aksine çiçek oldukça parlaktı ve yaşam dolu havası ona egzotik bir hava katıyordu.  

Büyüleyici kırmızı çiçeğe bakan Lin Dong’un sezileri bu çiçeğin hiç de sıradan olmadığını söylüyordu. Bu oldukça açıktı aslında. Böyle verimsiz ve yıkık dökük bir ortamda çiçek açması ne kadar özel olduğunu kanıtlıyordu. 

Alev Topu lavla kaplı kayalara yaklaşırken cezbedici çiçeğe kükreyip duruyordu. Alev Topu çiçeğe yaklaşmaya bir türlü cesaret edemedi.  

Lin Dong kaynayan kayaları görünce tereddüt eden gözlerle çiçeğe baktı. Uzun bir süre bekledikten sonra dişlerini sıkıp kayalara tırmanmaya karar verdi. 

“bızz bızz!” 

//EN: cızbız Lin Dong 

Lin Dong’un eli kayalara değdikçe cızırdıyordu. Dan Tian’ındaki soğuk Yin Yuan gücü bedenini sarıp onu yanmaktan koruyordu. 

Lin Dong kayalara tırmandı ve üst üste yığılmış kayarın arasında bir kafanın geçebileceği genişlikte siyah bir tünel olduğunu gördü. Tünel uzun görünüyordu ve içeriden oldukça yakıcı bir sıcak hava yükseliyordu.  

“Oh, yani buradaki Yang enerjisinin kaynağı bu tünelin arkasında ha” 

Lin Dong deliği görünce böyle bir sonuca ulaştı. Başını çevirdi ve tünelin yakınlarında açmış olan çiçeğe baktı.  

Üzerindeki gözleri hisseden çiçek hafifçe sallanmaya başladı. Yaydığı cezbedici koku havayı doldurdu ve Lin Dong’un bedeninin her yanını sardı.  

Koku Lin Dong’un bedenini sarınca Lin Dong’un bilinci yavaş yavaş kaybolmaya başladı, kendini korkunç derecede yorgun hissediyordu. Yaşam gücü emiliyordu sanki.  

Lin Dong’un bilinci yavaş yavaş kapanırken cezbedici çiçek giderek daha da parlaklaşıyor daha da canlılaşıyordu.  

Beklenmedik tehlikeyle karşı karşıya kalan Lin Dong’un sağ eli şiddetle titremeye başladı. Kuvvetli bir güç ortaya çıkarken Lin Dong’u kaplamış olan sis de giderek dağıldı. 

Sis yavaş yavaş dağılırken Lin Dong aniden kendine geldi. Kızıl çiçeğe baktı ve daha fazla vakit kaybetmeden yüzünde dehşete düşmüş bir ifadeyle geri çekilmeye uğraştı.  

Ama geri çekilmek üzereyken sağ elindeki gizemli emme gücü yeniden ortaya çıktı. Bu defa hedefi besbelli göz alıcı çiçeğe ulaşmaktı! 

Şiddetli emme gücü sayesinde göz alıcı çiçek köklerinden koptu ve Lin Dong’un sağ avucuna doğru çekildi. Lin Dong şaşkındı. 

“bızz bızz!” 

Kızıl çiçek Lin Dong’un eline değer değmez Lin Dong’un avucu ışık saçmaya başladı. Dakikalar sonra çiçek akışkan yapıda bir sıvıya dönüşüverdi.  

Akışkan sıvı elinde belirince Lin Dong’un Zihinsel Enerjisi de kendini göstermeye başladı. Ortaya çıkan Zihinsel Enerji Lin Dong’u tedirgin ediyordu. 

“Ne oluyor lan?” 

Lin Dong şok olmuş bir durumdaydı, avucundaki sıvının derisi tarafından yavaş yavaş emilmekte olduğunu gördü.  

“bum!” 

Akışkan sıvı Lin Dong’un derisinden içeri girince Lin Dong kafasının içinde bir patlama sesi duydu. Çevresinde olup biten hiçbir şeyi duyamıyordu. Tek hissedebildiği sıra dışı güce sahip özel bir enerjinin tüm vücudunu sarıyor olmasıydı. Aniden tıpkı bir vahşi hayvan gibi beynine giriverdi.  

“ahh!” 

Acı dolu bir çığlık yankılandı ve Lin Dong’un bedeni koca kayalıklardan sertçe aşağı yuvarlanmaya başladı. Başı şişip patlayıverecekti sanki. Hissettiği keskin acı Lin Dong’un yüzünün buruşmuş bir hal almasına sebep oluyordu.  

Alev Topu Lin Dong’un yerde yuvarlandığını görünce endişeyle kükredi. Ama Lin Dong’a yaklaşmaya cesaret edemiyordu. İçgüdüleri ona Lin Dong’un bedeninde dolaşan enerjinin ölümüne sebep olabilecek güçte olduğunu söylüyordu.  

Lin Dong’un acı dolu çığlıkları mağarada yankılanıyordu. Lin Dong’un alnındaki damarlar şişmişti ve tıpkı solucanlar gibi kıvrılıyorlardı. Lin Dong sahip olduğu Zihinsel Enerjinin inanılmaz bir hızla büyüdüğünü hissedebiliyordu. Harmanlanan güçler sayesinde Zihinsel Enerjisi kat kat yoğunlaşıp büyüyordu.  

Zihinsel Enerjisi inanılmaz bir hızla büyürken hissettiği dayanılmaz acı giderek şiddetlendi. Böyle devam ederse Lin Dong’u kafası gittikçe büyüyen Zihinsel Enerjiyle patlayacaktı! 

Ölüm tehdidi karşısında Lin Dong daha net düşünmeye başladı. Bedeni durmadan titriyordu, dayanılmaz acıya karşı koymaya çalışırken çaresizce bir çözüm yolu arıyordu.  

Küçüklükten beri sahip olduğu ısrarcı kişiliği sayesinde Lin Dong bu acıya katlanırken kendini kurtarma planları yapabilecek bir haldeydi. Başkası olsa çoktan acıdan deliye dönmüştü bile. 

Lin Dong’un gözlerinde delicesine bakışlar vardı, içinden bir tılsımın sözlerini durmadan tekrarlıyordu. 

Bu tılsım ‘Ruhani İlerleyiş Bölümü’ kitabından bir kısımdı. Lin Dong çimlere tutunmuş boğulmaktan kurtulmaya çalışan biriydi sanki. Bu onu üzerinde fazla düşünmeden ‘Ruhani İlerleyiş Bölümü’ kitabındaki diğer kısımları tekrarlamaya başladı. 

Yan Şehrinde yaşayan Ruo Usta’nın Lin Dong’a verdiği ‘Ruhni İlerleyiş’ kitabı üç ayrı kısımdan oluşuyordu. Birkaç ay içinde Lin Dong ilk kısımda mükemmel şekilde ustalaşmıştı. Ama diğer iki kısma gelince aynı gelişimi gösterememişti. 

Her nasılsa yavaş ilerleyişinin birdenbire hızlandığını fark etti. Kitaptaki bölümleri tekrar etmeye devam ettikçe Lin Dong aklında dolanan vahşi Zihinsel Enerjinin yavaş yavaş sakinleştiğini hissediyordu.  

Lin Dong’un bedeni titremeyi kesti. Yere oturdu ve ‘Ruhani ilerleyiş Bölümü’ kitabındaki kısımları tekrar etmeye devam etti. 

Görünmez Zihinsel Enerji Lin Dong’un aklında dolanıyordu. 

Yalnızca dakikalar sonra kuvvetli Zihinsel Enerji dağılmaya başladı, Lin Dong, Ruhani İlerleyiş Bölümü'nün son iki kısmında dakikalar içinde ustalaşmıştı.  

Usta Ruo, Lin Dong’un son iki kısımda dakikalar içinde ustalaştığını duysa yüzünün alacağı şekil malumdu… 

Lin Dong, Ruhani İlerleyiş Bölümü’nün son kısmında ustalaşırken zihninde bir şeylerin uyandığını sezebiliyordu. Zihinsel Enerjinin beyninin orta kısmına doğru aktığını hissetti.  

“NiWan Sarayı kısmı açıldı be!” 

Durumun farkına varan Lin Dong biraz şaşırmıştı. ‘Ruhani İlerleyiş Bölümü’ kitabında okuduğu kadarıyla, Zihinsel Enerjiyi eğitmenin en önemli kısmının NiWan Sarayı kısmını açmak olduğunu biliyordu. 

Beyinde yer alan 9 adet kısmın dokuz ayrı cennete hitap ettiği söylenirdi. Ortadaki kısım, NiWan Sarayı olarak adlandırılmıştı! 

Burası Zihinsel Enerjinin elde edildiği en verimli kısımdı resmen, Yuan Gücünde Dan Tian’a eş değer bir kısımdı! 

Zihinsel Enerjinin tamamı NiWan Sarayı’na dolmaya başladı, son enerji parçaları da bu kısımda toplanınca Lin Dong’un hissettiği dayanılmaz acı tamamen yok oldu. Lin Dong’un sımsıkı kapanmış gözleri sonunda açılıverdi! 

Gözlerini açar açmaz Lin Dong istemsizce ıslık çalmaya başladı. Islık çalarken görünmez Zihinsel Enerji NiWan Sarayından çıkageldi! 

“Bum!” 

Devasa dağ mağarası sallandı ve bir şok dalgası Lin Dong’un olduğu yerden yayılmaya başladı. Yerdeki taş parçaları aniden etrafa saçılıp duvarlara çarptılar, mağaranın sallanmasına sebep oluyorlardı.  

“huff…” 

Lin Dong nefesini tuttu, sebep olduğu hasara öylece bakakalmıştı. Gözleri şaşkınlıkla dolmuştu. 

//EN: Islığıyla tek atan çar. 

//ÇN: Umut Olcay Turmuş'a bağışı için teşekkür ediyorum. 

//EN: Çet sizde teşekkür edin adam siz okuyun diye para atmış