Çevirmen: Deuce

Düzenleyen: Aratal1

Dalgalı ve kabarık Yuan Gücünün iç kanallarındaki akışını hissederken Lin Dong’un yüzünde, hoşnut olduğunu gösteren bir ifade belirmişti. Dantianındaki Yuan Dan’ın sahip olduğu Yuan Gücünü ve enerjisini çok iyi hissediyor, Başlangıç Yuan Dan Seviyesinden ne kadar üstün olduğunu idrak ediyordu.

“Bu Gelişmiş Yuan Dan Seviyesi hakikaten etkileyiciymiş…”

Lin Dong hafif bir oh çekti. İçerisindeki Yuan Gücünün ne kadar zenginleştiğini ilk elden tecrübe etmesinin ardından bu seviyenin ne kadar olağanüstü olduğunun farkına varıyordu. Tahminlerine göre, Zihinsel Enerji kullanmadan, şu anki gücüyle Lin Chen’i yenme olasılığı yüzde altmıştı.

Her ne kadar Gelişmiş Yuan Dan Seviyesine daha yeni ulaşmış olsa da Lin Dong, sekiz yıldızlı bir Yuan Dan’a sahipti. Bundan dolayı  Yuan Gücünün saflığı sıradan bir gelişimciden çok daha fazlaydı. Sadece bu bile Kusursuz Yuan Dan Seviyesine yarım adım uzaklıktaki Lin Chen’i yenmek için tek başına yeterliydi.

“Mevcut gücümü göz önüne alırsam, eğer bir Kusursuz Yuan Dan Seviyesindeki biriyle karşılaşacak olursam artık eskisi gibi çekinmeme gerek kalmayacak.”

Dn: Şimdiye kadar çekiniyordu sanki.

Lin Dong henüz Gelişmiş Yuan Dan Seviyesine ulaşmamış olsa da hala 3. Mühür Sembol Usta Seviyesindeydi ve Yue Shan’a karşı, varlık gösterebilecek kadar yeteneklerini sergileyebiliyordu. Halihazırdaki Yuan Gücünü yetenekleriyle harmanlayarak üst seviyelere çıkarabiliyordu. Gelecekte, Yue Shan gibi Kusursuz Yuan Dan Seviyesindeki biriyle tekrar karşılaşacak olursa Lin Dong, elleri kolları bağlı bir şekilde artık savunmada kalmayacağına olan güveni tamdı.

Derin bir nefes verirken ortaya beyaz bir Qi kümesi çıkmasıyla Lin Dong yumruklarını hafif hafif sıktı. Şimdi tüm hazırlıklarını tamamlanmıştı ve geriye sadece yolculuğunu beklemek kalıyordu.

“Bunca sayısız uzmanı kendine çeken eski lahitin esprisi neymiş gidip görmek istiyorum!”

Başarılı bir şekilde Gelişmiş Yuan Dan Seviyesine ilerlemiş olsa bile Lin Dong dışarıya çıkmamıştı. Sebebiyse, Qing Tan’a sürekli işkence eden soğuk Qi nöbetlerinin şiddetinin giderek artmasıydı. Dolayısıyla Lin Dong, zamanının büyük bir kısmını soğuk Yin enerjiden muzdarip zavallı kızın yanında geçiriyordu.

İlerleyen günlerde, Lin Chen ve diğerleri Lin Ailesinin misafir konutunda kalmaya devam ediyorlardı. Ancak Lin Dong tarafından al aşağı edilmeleri nedeniyle, Lin Ailesinin genç nesillerine eskisi gibi tepeden bakmaya cesaret edemiyorlardı. Bu sayede zaman, sessiz ve huzur içerisinde akıp gitti.

Üçüncü günün sabah ışıkları toprağı ısıtmaya başladı zaman, sessiz geçen gecenin ardından Yan Şehri bir kez daha canlanmaya başladı. Geçen birkaç günlük sürenin ardından, eski lahitin haberlerini Yan Şehrinde sağır sultan bile duymuştu. Açıkçası bu olay sadece Yan Şehrini değil Gök Alev Sıradağlar civarındaki tüm şehirleri ayırt etmeksizin hepsini canlandırmıştı. Binlerce insan gruplar halinde Gök Alev Sıradağlarına seferler düzenlemeden önce Yan Şehrine gelip hazırlıklarına çoktan başlamıştı.

Nirvana Seviyesindeki bir uzmanın mezarı, herkeslerin ağzının suyunu akmasına neden oluyordu.

Herkes şunun çok iyi farkındaydı ki; işe yaramaz, beceriksiz dahi olsan, eğer Nirvana Kalbini elde edecek kadar şansın yaver giderse hiçbir şart olmadan doğruca Oluşturma Seviyesine yükselirdin. İşte bu inanılmaz durum, birçoklarının bu eşyayı canı gönülden arzulamasına neden oluyordu.

Bir kez Oluşturma Seviyesine ulaştığınız vakitse, kim olursanız olun, uzman bir gelişimci olarak herkesin saygısını kazanırdınız. Neticede, böyle bir seviye ne Bin Altın Derneğinde ne de Kanlı Kurt Klanında görülmüş bir şey değildi. Bu bile Oluşturma Seviyesine ulaşmanın ne kadar zor olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

Yan Şehri bu olayla çalkalanmaya devam ederken, Lin Ailesinin avlusunda yaşlı efendi Tao, Lin Chen ve diğerleri tüm hazırlıkları tamamlayıp bekleme durumuna geçmişlerdi. Lin Dong gelir gelmez herkes eşyalarını yüklendi ve gitmeye hazır hale geldiler.

“Haha, herkes tastamam hazır olduğuna göre gidebiliriz!”

Yaşlı efendi Tao Lin Dong’a bakarken yanındaki Alev Topunu görünce şaşırmadan edememişti. Belli ki Lin Dong’un böyle vahşi bir hayvanı ehlileştirip yanına alabileceğini hiç düşünmemişti.

“Dong-er, dikkatli ol.” Lin Xiao endişe içerisinde eliyle Lin Dong’un omzuna hafifçe vuruyordu.

“Merak etmeyin baba.”

Lin Dong gülümsedi ve ardından Lin Chen’in kıskanç bakışları altında Alev Topunun sırtına atlayarak konuştu: “Yaşlı efendi Tao, artık gidebiliriz.”

Geçen iki gün boyunca birbirlerini daha iyi tanıdıklarından Lin Dong yaşlı efendi Tao’nun gerçek isminin Wu Tao ve Lin Klanında sinekür1  bir çalışan olduğunu öğrenmişti.

“Haydin bakalım ayrılıyoruz.”

Lin Dong’un işitmesi üzerine yaşlı efendi Tao gülümsedi ve ardından ellerini Lin Zhentian ve diğerlerine doğru birleştirerek selamladı. Sonrasında atını ayağıyla hafif dehlemesiyle grubun önünde liderlik etti. Hemen arkasındaysa Lin Chen, Lin Ke-er ve diğerleri de onu hızlıca takibe etmeye başladı.

Lin Dong ise, Lin Zhentian ve diğerlerine veda etmesiyle orada daha fazla oyalanmadı ve doğruca Alev Topunun sırtına atladı. Yelesini hafif sıvazlamasıyla Alev Topu derin bir kükreme gönderip ileriye atıldı ve adeta kızıl bir gölgeye dönüşerek gözden kayboldu.

Lin Dong ve grubunun ayrılışını seyrederlerken Lin Zhentian ve beraberindekiler birbirlerine bakarak gülümsüyorlardı. Yan Şehrinin bile ayak bağı olmayı başaramadı Lin Dong’un potansiyel gücüne olan güvenleri sonsuzdu. Bu sebeple eğer Lin Dong dışarıdaki uzmanlar ve tehlikeleri ilk elden tecrübe ederse, onun gelişimi için inanılmaz bir katkı olacağını ve tüm gücünün açığa çıkacağını çok iyi biliyorlardı.

…

Gök Alev Sıradağları, Yan Şehri ve iki komşunun sınırlarının kesiştiği bir bölgedeydi. Bu sıradağlar son derece geniş bir alanı kaplıyordu. Öyle ki, Tiandu Vilayetinin neredeyse yarısına kadar uzanıyordu. Daha doğrusu bu sıradağlar için, Tiandu Vilayetinin bir numaralı sıradağları dense abartı olmazdı.

Gök Alev Sıradağları; son derece geniş bir coğrafyayı içine aldığından çok fazla, çeşit çeşit vahşi Şeytani Canavarlara ev sahipliği yapıyordu. Aslında söylenenlere göre, eğer biri derinlere ilerleyecek olursa, Oluşturma Seviyesinde olsa bile en ufak bir dikkatsizlikte büyük bir belanın içine düşebilirdi. Bu sebeple, genellikle grup olarak Şeytani Canavarları avlayan profesyonel avcıların haricinde kişinin tek başına buralara gelmesi azraili evine davet etmesiyle eşdeğerdi.

Ancak Nirvana Seviyesindeki bir uzmanın mezarlığı duyulup her yere yayıldığında ise, bu bahsi edilen tehlike bir anda buhar olup uçuvermişti.

Bu nedenle, normalde sakin olan Gök Alev Sıradağları sadece yarım ayda turistlerin uğrak yeri haline gelmişti. Öyle ki; biri dağın içinde yürürken zaman zaman başka birileriyle karşılaşabiliyordu.

Binlerce insanın bu dağlara akın akın gelmesinin ardından kaç kişinin türlü türlü tuzaklara gelip faka basacağını kimse tahmin edemezdi. Neticede, eğer birisi Gök Alev Sıradağlarını başarıyla aşıp, eski lahite varmayı arzuluyorsa elinin altında birkaç gizli kozun olması gerektiği herkesçe bilinen bir gerçekti. Aksi takdirde biri, Şeytani Canavarlardan kurtulsa bile bir sonraki seferde gizli bir tuzağa yakalanıp oracıkta can verebilirdi.

Her şeyiyle ele alındığında Gök Alev Sıradağlarına olan yolculuk türlü tehlikelerle dolup taşıyor ve en ufak hatada birilerinin hayatını kaybedebileceği gerçeği oldukça kesindi.

Yan Şehrinden Gök Alev Sıradağlarına olan yolculuk aşağı yukarı bir gün sürmekteydi. Bu yüzden, Lin Dong ve grubu Gök Alev Sıradağlarının eteklerine vardıklarında hava çoktan kararmıştı. Birilerinin ormanlık alanda yaktıkları kamp ateşleri belli belirsiz görebiliyordu.

“Bu gece burada kamp yapıyoruz. Yarın günün ilk ışıklarıyla birlikte Gök Alev Sıradağlarının içine doğru yola çıkacağız.” Yaşlı efendi Tao gökyüzüne bakarken, elini kaldırmış ve gruba talimat vererek konuşmuştu.

Talimatların ardından kimsenin aklında ikinci bir plan yoktu ve hemen kurulmaya başladılar. Yol boyunca kendilerine eşlik eden korumalar, son derece çevik ve hızlı bir şekilde işe koyuldular. Kısa bir sürenin ardından boş alana küçük bir kamp alanı kuruldu.

“Yaşlı efendi Tao, eski lahitin haberleri çok hızlı yayılmış gibi görüyor. Oraya varmak için çok kalmış sayılmaz mıyız?” Diğerleri yerlerine kurulmuş dinlenirken, Lin Dong meraklı bir şekilde sormuştu. Gök Alev Sıradağlarına yaptıkları yolculuk boyunca buraya akın eden insan topluluğunun ne kadar çok olduğunu sonunda gözleriyle görebilmişti. Buraya gelen insan sayısı göz önüne alınırsa, geriye bir şeylerin kalacağının bir garantisi var mıydı?

“Haha, merak etme. Nirvana Seviyesi bir uzmanın mezarının dışında enerji mührü bulunur. Lahitin ortaya çıkıp üzerinden zaman geçtikçe dışarıdaki mühür zayıflar ve bazı insanlar gizlice içeriye girmenin yolunu bulabilir. Fakat lahitin derinlerine yolculuk yapamazlar zira mühür zayıflamış olsa bile kırılması neredeyse imkansıza yakındır.” Yaşlı efendi Tao gülümseyerek konuştu.

“Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinde olsa bile mi?” Lin Dong’un kaşları hafif kırışmıştı. Eski lahite girmenin bu kadar zor olacağını önceden tahmin ettiği belliydi.

“Evet. Mührü kırabilmek için en azından Oluşturma Seviyesinde olman gerekiyor.”

Yaşlı efendi Tao başını salladı ve birden gülümseyip: “Lin Klanının eski lahiti araştırmak için sadece bizi mi gönderdi sanıyorsun? Aramızda kalsın, bizim grup sadece mekanı gözlemlemek için burada. Asıl uzmanlar ise daha sonra gelecek. Mühür konusundaysa, onların gücüne güvenmek zorundayız.”

“Oluşturma Seviyesindeki uzmanlar…” Bu kelimeleri duyması üzerine Lin Dong’un yüz ifadesi inceden değişmişti. Eski lahit için bir çok uzmanın geleceğini zaten biliyordu fakat onların bu kadar güçlü olabileceğini hiç beklemiyordu. Tüm bunları zihninin içerisinde geçirirken kalbinin hızla atmasına mani olamadı.

“Başlarda güçlerinden şüphe ediyordum, görünüşe göre bu yolculuğun asıl öncüleri onlar olacak gibi…”

Lin Dong kendi kendine söylenirken içinden acı acı gülümsüyordu. Lin Klanı, hakikaten de Büyük Yan İmparatorluğunda en büyük ve efsanevi gruplarından biri olmayı hak ediyordu. Sadece eski lahit için böyle güçlü uzmanlar göndermişlerdi.

“Oh bu arada, kıdemliler sonradan gelecek grubun lideri olarak kimi atadılar?” Lin Dong acı acı gülerken Lin Chen birden merakla araya girerek sordu.

“Haha kim mi? Aklınızın ucuna dahi gelmeyecek biri.” Soruyla muhatap olması durumunda yaşlı efendi Tao kıkırdayarak cevap verdi.

“Yoksa…” Bunu duymalarının ardından Lin Chen ve Lin Ke-er birden sersemlerken yüzlerinde de memnun olmuş bir şaşkınlık vardı: “Yoksa büyük kardeş Lin Langtian mı?”

*Deuce: Haydaa, bu yolculuk hiç de sakin geçecekmiş gibi görünmüyor

“Lin Langtian!!”

Hemen yan tarafta oradan uzaklaşan Lin Dong, bu ismi duyması üzerine adımlarını birden durdurmuştu. Elbisesinin içindeki elleri sıkı bir yumruk halini almış ve göz bebekleri çılgınlar gibi titremeye başlamıştı. Aynı zamanda kalbi yerinde duramıyor, deliler gibi atıyordu.

Bu isim… Üzerinden 6 yıl geçse bile unutamadığı isim…

Sayısız kez, bedeninin her yanını acılar kaplayarak takati kalmayıp kendinden geçinceye dek eğitim yaparken sürekli mırıldandığı isim…

Bunca yılın ardından sonunda o kişiyle kişisel olarak karşılaşacak, altı yıl boyunca sürekli tekrarladığı ve nefret ettiği ismin sahibiyle görüşecekti!

Lin Langtian!

DN: Sinekür: Çok yüksek ücretle ve herhangi bir çalışma gerektirmeyen görev