Çeviri: Deuce

“Küstah piç!”

Lin Dong’un sakin ifadesini görünce Gui Yan’ın gözlerindeki öldürücü bakış giderek büyümüştü. Parmağını şaklatmasıyla avucunda siyah bir kılıç belirdi. Kılıcın kaplamasından yayılan sesle birlikte üzerindeki korkunç hayalet dövmeler, tüyler ürpertici bir atmosferi beraberinde getiriyordu.

Gui Yan, Yan Şehrinde ‘Hayalet Kılıç’ olarak bilinirdi ve kullandığı kılıç teknikleri son derece haince ve kalleşçeydi. Bu zamana dek birçok uzman onun elinde can vermişti. Hatta bunlardan bazıları Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki uzmanlardı. Dolayısıyla, sahip olduğu ün ve şöhret Wei Tong’dan kat be kat daha fazlaydı. Bunlara ek olarak, herkes Gui Yan’ın Kusursuz Yuan Dan Seviyesine en yakın kişi olduğunu çok iyi biliyorlardı. Eğer başarılı bir şekilde bu seviyeye yükselirse, işte o vakit, Hayalet Kılıç Tarikatın itibarı havai fişek gibi göklere yükselecekti.

Bu sebeplerden mütevellit, Wei Tong’u şahsen kendi elleriyle öldürmüş olsa bile kimse Lin Dong’a Gui Yan’ın karşısında en ufak bir şans tanımıyorlardı.

Neticede, Wei Tong Gui Yan’ın eline su dahi dökemezdi.

Kendisinin içinde bulunduğu duruma içten içe sevinen insanları fark edince Lin Dong, tüm bunları görmezden gelmeyi seçti. Avucunu kaldırmasıyla Qiankun Çantasından dört adet kılıç fırladı. Dört kılıç açığa çıkmasıyla üçü buz gibi Qi yayarken diğeri de meşale gibi yanarak etrafa sıcak Qi yayıyordu. Ardından hepsi Lin Dong’un çevresinde daire çizip dans etmeye başlaması birçok bakışın üstüne çekmesine neden oldu.

“Lin Dong, dikkatli ol!”

Lin Dong’un gerçekten de Gui Yan ile mücadeleye gireceğini gören Xuan Su ise elinde olmayarak bağırmıştı.

Lin Dong ise Xuan Su ile diğerlerine bakarken başını sallayarak onayladı.

“Şu çocuktaki kibre bak. Oyun oynamak mı istiyorsun? Pekala sana istediğin oyunu vereceğim!” Gui Yan dudaklarına sinsi bir sırıtış yerleşirken yüzüneyse çirkin bir ifade oturmuştu. Bedeninden son derece güçlü Yuan Gücü, tıpkı sahile vuran dalgalar gibi yayılmaya başlamıştı. O esnada, tehditkar bir atmosfer de ortaya çıkmıştı.

“Şundaki Yuan Gücüne bak! Görünüşe göre Gui Yan’ın Kusursuz Yuan Dan Seviyesine ulaşması an meselesi.” Gui Yan’ın bedeninden yayılan dalgalanmayı hissetmelerinin ardından çevredeki kalabalık birden ayağa kalkmıştı.

“Bu adam harbiden de Wei Tong’dan fazlasıyla güçlüymüş!”

Şaşkın bir ifade Lin Dong’un yüzüne yerleşmişti. Bu lafı edilen Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinin bir numarası hakikaten de yetenekliydi. Sadece etrafa yaydıkları auraya bakarak bile, Wei Tong’un bu adamın yanında hiç kaldığı anlaşılabiliyordu.

“Swooshh!”

Elinde kılıç bulunan Gui Yan, Lin Dong’a bakarken gözlerindeki öldürücü hava giderek artıyordu. Lin Dong’a dik dik bakarken ayakları birden yere vurmasıyla bedeni hızlıca Lin Dong’a doğru ışık hızında saldırırken siyah bir gölgeye dönüşmüştü. Elindeki kılıç yay biçiminde Lin Dong’a doğru saldırırken, son derece alengirli açıyla acımasızca Lin Dong’u doğramayı amaçlıyordu.

“Çınn!”

Gui Yan’ın güçlü saldırısına karşılık Lin Dong ise yerini koruyordu. Parmağını şaklatmasıyla etrafında dönen üç Gizemli Buz Kılıcı kılıç birden süratle ileriye doğru atıldı. Kemik donduran soğukluktaki kılıçlar aniden yön değiştirmelerinin ardından rakibinin kılıç saldırısına karşılık vermeye koyuldular.

Her ne kadar kılıç kullanımındaki mahareti çok görkemli olmasa da Lin Dong, Zihinsel Enerjisi sayesinde saldırısı hala belli bir güç taşıyordu. Saldırılarının gidiş yönü kaçınmayı neredeyse sıfıra indiriyordu. Ve bu, Zihinsel Enerjinin vermiş olduğu ek avantajlardan biriydi.

“Çıınn Çıınn!”

Kılıçlardan yayılan buz gibi soğuk aurayı hissetmesi üzerine Gui Yan somurtmuştu. Elindeki kılıç birdenbire hareketlenmesiyle birlikte sayısız ardıl kılıç görüntülerine dönüştü ve bedenin etrafını tamamen çevrelemeye başladı. Aynı zamanda, ortaya göz kamaştırıcı bir saldırı çıkmış ve buna şahitlik edenlerin çoğunun tüyleri diken diken olmuştu.

“Korkutucu Doğrama!”

Kılıç birden parlamasıyla Gui Yan’ın eline geri döndü. Gui Yan kılıcı iki eline almasıyla birlikte son derece güçlü Saf Yuangang Enerji hızlıca kılıcın üzerinde yoğunlaştı ve şiddetli bir şekilde kılıcını yukarıdan aşağıya doğru savurarak hamlesini yaptı.

“Çıınn!”

Parlak ve muhteşem kılıç darbesi tıpkı vahşi bir ejderha gibi kılıcın ucundan savrulması, Gizemli Buz Kılıçların doğrudan sarsılmasına neden olmuştu. Kılıç saldırının geçtiği her yerde zemin karşılaştıkları kuvvet nedeniyle ikiye ayrılıyordu.

“Kılıç saldırısındaki güce bak!”

Bu muhteşem saldırıya bakarken meydandaki çoğu insanın ağızlarından gayri ihtiyari hayret nidaları yükselmişti. Hiçbir sıradan Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki uzman bu saldırıyı doğrudan karşılayamazdı.

Kılıç saldırısı bir yılan gibi ilerlerken, Lin Dong’un gözlerinde giderek büyüyordu. Ancak hiç beklenmedik bir şekilde, Lin Dong bu saldırıyla karşı karşıya kalsa da geriye tek bir adım dahi atmamıştı. Birdenbire sağ avucunu yaklaşan kılıç saldırısına doğru uzattı. Görünüşe göre saldırıyı doğrudan karşılamayı planlıyordu.

“Eceline susamışsın sen!”

Lin Dong’un hareketini gören Gui Yan’ın yüzünde haset dolu bir ifade yerleşmişti.

“Swoossh!”

Kılıç saldırısının Lin Dong’un bedenine yaklaşmasına santimler kala, Lin Dong avucunu birden yumruk haline getirdi.

Elini yumruk haline getirmesinin hemen akabinde, önünde aniden bir Zihinsel Enerji bariyeri şekillendi. O esnada, kılıç saldırısı şiddetli bir şekilde bariyere çarptı. Her ne kadar saldırı, çatlaklara yol açsa da Zihinsel Enerji bariyerde en ufak bir parçalanmaya dahi sebebiyet verememişti.

Gui Yan’ın görkemli saldırısının Lin Dong’un karşısında en ufak bir varlık gösteremediğine şahit olan kalabalık ise derin şaşkınlık içerisindeydi. Gui Yan’ın muhteşem saldırısının Lin Dong tarafından bu şekilde kolayca bertaraf edileceği akıllarının ucundan dahi geçmemişti.

“Lin Dong’un Zihinsel Enerjisi… yine mi güçlenmiş?!”

Xia Wanjin, Xuan Su, Lin Zhentian ve diğerleri de aynı şekilde şaşkınlıktan küçük dillerini yutmuş vaziyetteydiler. Ancak birden hepsinin yüzlerinde sevinç belirtileri peyda olmuştu. Bir aydan kısa bir sürede Zihinsel Enerji konusunda inanılmaz bir atılım gerçekleştirmişti. Gui Yan’ı kışkırtmaya nasıl cesaret ettiği şimdi anlaşılıyordu.

“Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinde bir numaranın gücü çok da abartılacak bir şey değilmiş!”

Rakibinin muhteşem saldırısının Zihinsel Enerji bariyerinde kademe kademe yok oluşunu seyrederken Lin Dong’un çehresinde soğuk bir ifade yerleşmişti. Bir parmak hareketiyle, hemen önünde düzinelerce ruhsal iğneler belirdi ve havayı ıslık sesleriyle yararak doğruca Gui Yan’a doğru fırladılar.

“Hıh, çok büyük laflar ediyorsun!”

Saldırısının Lin Dong tarafından kolayca etkisiz hale getirilmesini görmesinin ardından Gui Yan’ın göz bebekleri titremiş ve yüz ifadesi sonunda daha da ciddi bir hale bürünmüştü. Yaşananları gözlemleyen Gui Yan, Wei Tong ile karşılaşan Lin Dong’un bir ay öncesine nazaran gücü gerçekten artmış olduğu çıkarımında bulundu.

Yan Şehrinde bu seviyelere yükselen Gui Yan, bu zamana kadar hiçbir rakibini küçük görmek gibi bir hataya düşen biri değildi. Lin Dong yüzünden bulunduğu durumdan memnuniyetsiz olsa da hala ihtiyat ve tedbiri elden bırakmıyordu. Dahası, şahit olduğu sahne onun ne kadar dikkatli olması konusunda uyarıcı bir etken olmuştu.

“Vızz Vızz!”

Gui Yan’ın ayakları zemine temas eder etmez etrafta derin bir yankı peyda oldu. Hemen ardındansa, bedeni öldüresiye bir hızla ileri atıldı.

Swiishh, Swissh!

Gui Yan’ın bedeni ileriye doğru atıldığı andan itibaren arkasında iki tane ardıl görüntü meydana gelmişti. Ancak insanların en çok şaşırmasına neden olan şeyse, her bir ardıl görüntü meydana geldiğinde Gui Yan’ın kılıcının üzerindeki ışıltı korkutucu derece yükselmesiydi.

“Üç-Adım Korkutucu Gölge Kılıç!”

Bu olayı seyreden Xuan Su ve diğerlerinin yüzlerinde ciddi bir ifade yerleşmişti. Bu saldırı, Gui Yan’ın en iyi bilinen ölümcül hamlesiydi. Söylenenlere göre Gui Yan bu saldırıyı kullanarak tek seferde iki Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki uzmanı öldürmüştü.

Bu saldırı, üç adımdan oluşuyordu. Üçüncü ardıl görüntü meydana geldiğinde saldırı zirve noktasına ulaşıyordu. Yan Şehrindeki tüm Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki uzmanlar bu saldırıyı doğrudan karşılayabilecek ne güce ne de cesarete sahipti.

“Lin Dong, dikkatli ol! Bu onun en ölümcül saldırısı!”

Xuan Su uyarmasa bile Lin Dong, Gui Yan’ın kılıcında toplanan korkutucu gücü hissedebiliyordu. Derhal gözlerinde bir ışık parladı ve ayaklarının ucunu zemin bastırmasıyla bedeni havaya doğru yükseldi. Bir Gizemli Buz Kılıcın üzerine atlamasıyla gözlerinden birden bir Zihinsel Enerji dalgası dışarıya doğru akmaya başladı.

Zihinsel Enerji dalgası ortaya çıkar çıkmaz şiddetli bir şekilde genişledi ve etrafa yayılmaya başladı. Aynı zamanda da tıpkı gelgit dalgası gibi güçlü Zihinsel Enerji Lin Dong’un Niwan Sarayından durmaksızın dışarıya akmaya devam etti.

“Bıızzz Bızzz!”

Zihinsel Enerjisini akıtmaya devam ederken, Zihinsel Enerji şok dalgası da süratli bir şekilde büyümeye başladı. Göz açıp kapayıncaya kadar, birkaç metre büyüklüğünde bir Zihinsel Enerji sembol formasyonuna dönüşmeye başladı. Formasyonun içerisinde birçok garip sembol bulunmaktaydı. Bu garip ve gizemli semboller sürekli dalgalanma halindeyken bunlara ortaya çıkmaya devam eden başka garip şekilli semboller takip etti.

-Qi seviye Gizli Ruh Yeteneği, Cisimleşen Sembol Dizisi-

Lin Dong, Sembol Usta Kulesinden elde ettiği Gizli Ruh Yeteneğinden sonunda faydalanabilecekti.

Sembol formasyonu belirdiği anda itibaren etrafa son derece güçlü Zihinsel Enerji dalgaları yayılmaya başlamıştı. Bu dalgalanmalar, Xia Wanjin ile Yue Shan’ın bile şaşırmasına yol açmıştı.

Swoossh!

Sembol formasyonu ortaya çıktığında, aşağıdaki Gui Yan’ın üçüncü gölgesi de tamamlanmıştı. Başını hayretler içerisinde yukarı kaldırıp havada süzülen Lin Dong’a öldürücü bakışlar atarken, elleri birden kılıçların kabzasını kavramıştı.

Parlak bir ışık kaynağı gibi göz kamaştırıcı bir gölge belirdiğinde, oldukça güçlü bir Saf Yuangang Enerjisi de hemen üzerinde toplanmaya başlamıştı. Ardından küçük bir hortum meydana getirerek kalabalığın hayret dolu bakışlarının altında havada duran Lin Dong’a doğru acımasızca gönderdi.

“Lin Dong, azrailine merhaba de!”

Uzun kılıç elinden ayrıldığı vakit, Gui Yan’ın yüzü hayalet görmüş gibi bembeyaz olmuştu. Yaptığı saldırı son derece güçlü ve şiddetli olmasının yanı sıra kullanan kişinin büyük bedeller ödemesine de neden oluyordu. Öyle ya da böyle, yapmış olduğu bu saldırıya güveni sonsuzdu. Nedeni ise, Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki uzmanların bile bu saldırı karşısında çaresiz kalmalarıydı.

Lin Dong’un bedeniyse, Cisimleşen Sembol Dizisinin altında havada süzülüyordu. Kendisine doğru koca dalgalar gibi yaklaşan saldırıyı hissetmesine rağmen, usulca gözlerini kapamayı seçmişti.

“Vızzz Vızzz!”

Lin Dong gözlerini kaparken, Cisimleşen Sembol Dizisinden sayısız birçok ışık huzmeleri yayılmaya başladı. Bu ışık huzmeleri süratli bir şekilde Lin Dong’un önünde bir ışıktan kolon haline gelmesinin ardından doğruca ileriye doğru fırlamaya başladılar.

Işık huzmeleri kolon şeklini aldığı esnada, Lin Dong’un nazikçe kapalı gözleri birden genişçe açıldı. Gözlerinin mahiyetinde muazzam bir ışık parıldamaktaydı. Gui Yan’ın her şeyini ortaya koyduğu saldırısıyla yüz yüze gelmesine rağmen geri çekilmeye ait en ufak bir belirti göstermemişti. Kalabalığın meraklı, heyecanlı ve şaşkın bakışlarının altında Lin Dong, sağ elini kaldırıp ileriye uzattı.

“Cisimleşen Sembol Dizisi, Işık Manifestosu!”