Wu Dong Qian Kun - Bölüm 150: Cisimleşen Sembol Dizisinin Gücü

---

Çeviri: Deuce

 

Işık huzmeleri patlak verip ortaya çıkarken, vahşi ve güçlü Zihinsel Enerji Lin Dong’un parmak uçlarında şekil alıyordu. Korkutucu bir Zihinsel Enerji dalgası tıpkı bir volkan gibi fışkırıp ileriye doğru yayılıyordu.

 

Asılda şekilsiz olan Zihinsel Enerjisi şu an güneş ışığından çok daha şaşaalı ve parlak bir hale gelmişti. En sonunda, şiddetli Zihinsel Enerjiyle şekillenmiş ışık kolonu, bir meteor gibi havayı yırtarak zemine doğru yardırmaya başladı. Kalabalığın sayısızı bakışları eşliğinde, Gui Yan’ın müthiş kılıç saldırısıyla büyük bir gümbürtü sesiyle çarpıştı.

 

“Güüümmm!”

 

O esnada, havada ürpertici bir enerji dalgası patlak verip tıpkı önüne set vurulamayan tsunami gibi etrafa yayılmaya başladı. Güçlü kimselerin yanı sıra, yakınlardaki birçok kişi de oluşan şok dalgasından dolayı geriye doğru savruldu.

 

“Parçala!”

 

Lin Dong yayılan enerji dalgasına bakarken yüzüne sert ve ciddi bir ifade yerleşmişti. Lin Dong’un sert bağırışla birlikte, son derece yoğun Zihinsel Enerjiyle tamamen şekil alan ışık huzmelerinin gücünün keskinliği de artmaya başlamıştı. Işık huzmelerinin parlaklığı muhteşem bir şekilde artmaya devam ederken, meydandaki kalabalığın afallamış bakışlarının altında doğruca ileriye fırlamış ve Gui Yan’ın güçlü kılıç saldırısını yırtıp parçalara ayırmıştı.

 

“Bu nasıl mümkün olabilir?!”

 

Gökyüzündeki sahneye şahit olan kalabalıktan birden panik ve hayret bağırış çağırışları yükselmişti. Gui Yan’ın bitirici son saldırısı sahiden de Lin Dong denen genç tarafından mı durdurulmuştu?

 

“Şu Zihinsel Enerji dalgalarındaki güce baksana!”

 

Şok; Xia Wanjin, Lin Zhentian, Xuan Su ve diğerlerin de yüzlerine bir maske gibi yerleşmişti. Sıradan bir 3. Mühür Sembol Ustası bile bu enerji dalgası karşısında bir varlık gösteremezdi. Lin Dong, bu kadar kısa sürede nasıl tekrar gücünü arttırmıştı?

 

“Muhteşem!”

 

Lin Zhentian, Lin Xiao ve diğerlerindeki yüzlerindeki şok; yerini mutlu ve sevinç dolu bir ifadeye bırakmıştı.

 

“Utanç verici!”

 

Onların memnun ifadelerine karşılık Gui Yan’ın ifadesiyse oldukça tam tersineydi. Sadece saldırısını bertaraf etmemiş aynı zamanda çılgınca kendisine doğru yaklaşan garip ışık huzmesine bakarken bir yandan ağzının kenarıyla da lanetler okuyordu. Aceleyle elini uzatıp düşen kılıcı kavradı ve bedeninden dışarıya güçlü bir Yuan Gücü çıkartarak kılıcın üzerine yoğunlaştırdı.

 

“Swisshh!”

 

Gui Yan, kılıcı iki eliyle sıkı sıkıya tuttu ve yukarıdan aşağıya doğru olacak şekilde hamle yaptı. Saf Yuangang Enerji kılıcın üzerinde yoğunlaşıp son derece keskin öldürücü bir silah şeklini aldı. Kılıç, zemini ortadan ikiye yararak havaya doğru hamle yaptı.

 

“Güümm!”

 

Tekrar gönderdiği kılıç saldırısı acımasızca havadan düşen Zihinsel Enerji ışık huzmeleriyle çarpıştı.

 

İki saldırı birbirleriyle temasa geçtikleri anda, kılıcın yüzeyini tarif edilemez bir enerji dalgası silip süpürüyordu. Kılıcın yüzeyindeki enerji dağılırken, Gui Yan’ın Saf Yuangang Enerjisi ufalanıp yok olmadan önce Lin Dong’un saldırısı en ufak bile geri püskürtememiş ve Gui Yan’ın bedenine sağanak gibi korkunç enerji akmaya başlamıştı.

 

“Pu Chi!”

 

Gui Yan’ın yüzü birden bembeyaz oldu. Hemen akabinde, yüzü kıpkırmızıya dönmüş ve bir ağız dolusu taze kan kusmuştu. Ayrıca bedeni karşılaştığı kuvvet nedeniyle yerde düzinelerce sürüklenip sonunda taş bir sütuna sertçe çarparak durabilmişti.

 

Bu beklenmeyen sonuç, mücadelenin sonucunu bir anda belirlemişti. Kalabalık sadece Gui Yan’ın perişan bedeninin geriye doğru fırlamasından önce havada iki müthiş ışık patlaması görmüştü.

 

“SSss!”

 

Ağzından kan kusan harap ve bitap düşmüş Gui Yan’a bakarlarken, meydan bir anlığına sessizliğe gömülmüştü. Kısa bir sürenin ardındansa, bir dizi hızlı hızlı nefes alışverişler duyulmaya başlandı.

 

Oradaki hiçbir kimse, Yan Şehrinin Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinde bir numara olan bu adamın, Lin Dong ile mücadelesinde kaybedeceğine ihtimal dahi vermiyorlardı.

 

“Bu çocuk… hakikaten de güçlüymüş!”

 

Lin Ailesinin Yang Yuan Madenlerinde gözü olan oradaki birçok grup, havada bir kılıcın üstünde süzülen gence bakarlarken, yüzlerindeki ifade karmakarışık olmuş ve kalplerinde tarif edemedikleri bir huzursuzluk peyda olmuştu. Gui Yan gibi bir uzman bile Lin Dong’un karşısında mücadele edemiyorsa, onlardan herhangi biri de Lin Dong’a bulaşacak olursa kaderlerinin aynı olacağını hissediyorlardı.

 

“Çatırt!”

 

O esnada, Yue Shan ise yüz ifadesi oldukça kararmış ve duygularını kalbinde zorla bastırmış olsa bile sinirden sıktığı yumruklardan çatırdama sesleri yükselmişti.

 

O da biliyordu ki, Lin Dong zayıf biri değildi. Bu yüzden de Wei Tong’un ölümünün ardından Gui Yan ile anlaşmıştı. Yue Shan bizzat Gui Yan’ın yeteneklerini ve kapasitesini bilmesinden dolayı bu sefer Lin Dong’un bu adamın karşısında hiçbir şey yapamayacağını düşünüyordu. Ancak kendi gözleriyle şahit olduğu bu gerçek, tabiri caizse suratına tokat gibi yerleşmişti.

 

“Olamaz, imkansız!”

 

Yue Shan’ın ifadesi karanlığa gömülürken Gui Yan ise ağzındaki kanı tükürdü. Gözleri tamamen inanmayan ifadeyle dolmuştu ve neden bu kadar net ve hızlı bir yenilgi aldığını aklı almıyordu.

 

Oysa ki Lin Dong ilk saldırısını yaparken, Gui Yan kazanacağına olan güveni tamdı.

 

“Buna inanamıyorum… buna inanamıyorum!!!”*

*Deuce: Evet burda efekt yaptım ama ne kadar oldu bilmiyorum :D

 

Ağzının kenarında kan izleri oluşurken Gui Yan’ın gözlerindeyse kötücül niyet giderek atmış ve başlarda zor duyulan sesle mırıldanmış sonrasındaysa cümlenin sonuna doğru avazı çıktığı kadar bağırmıştı. Ancak bu, yaralarından sızan kanın şiddetlenmesine neden olup kanlı öksürükler koyvermesinden öteye geçememişti.

 

Havadaki Lin Dong ise, Gui Yan’a soğuk gözlerle bakıyordu. Ardından Lin Dong elini uzattı ve parmağıyla Gui Yan’ı işaret etti. Birden üç Gizemli Buz Kılıçlar şiddetli bir şekilde harekete geçmiş ve aşağıya doğru yol almışlardı. Lin Dong, çoktan yenilmiş düşmanını canını alacağı sırada herhangi bir tereddüt hissetmiyordu.

 

“Duuurr!!”

 

Lin Dong’un çekinmeden öldürücü darbeyi yaptığını gören Yue Shan ise yüksek bir sesle bağırmaktan kendini alamamıştı. Zaten daha önceden gözlerinin önünde Lin Dong, hiç tereddüt etmeden Wei Tong’u öldürmüştü. Eğer bu sefer Gui Yan da aynı kaderi paylaşırsa, gelecekte kimse onunla bir daha iş birliğine girmezdi.

 

İşler bu raddeye vardıktan sonra Yue Shan; Lin Dong genç olsa dahi mesele birinin canını almak olduğunda onun gram geri atmayacağını çok iyi öğrenmişti. Bu sebeple, sırf bağırdı diye Lin Dong’un duracağını hiç sanmıyordu. Böylece bağırmasının yankıları solmadan hemen önce ileriye doğru fırlamış ve Gui Yan’ın önünde belirmişti.

 

“Yue Shan!”

 

Yue Shan’ın kuralları hiçe sayıp araya girdiğini gören Xia Wanjin’in ise öfkeden cinleri tepesine çıkmıştı. Ancak tam hareket etmek üzereydi ki, Lin Dong’un sesi araya girdi: “Başkan Xia, lütfen bunu bana bırakın.”

 

Bu sözleri işitmesi üzerine Xia Wanjin hafif irkilmişti. Lin Dong gerçekten de Yue Shan ile mi kapışmak istiyordu? Ama o adam, Kusursuz Yuan Dan Seviyesinde biriydi!

 

“Hıh!”

 

Lin Dong’un sözlerini Yue Shan da işitmişti. Aniden gözlerinde soğuk bir ifade belirmişti fakat çok fazla bir öfke sergilememiş öncelikle gelen üç Gizemli Buz Kılıç saldırısını def etmek için bedenini hafif öne eğmişti. Önü alınamaz koca bir dağ gibi, bedeninden dışarıya yüce bir dağ baskısı çıkmaya başladı.

 

“Dağ Yumruğu!”

 

Yue Shan öyle sıradan biri değildi. Bunun onun için mükemmel bir şans olduğunun farkındaydı. Lin Dong’un onunla dövüşmek gibi bir yanılgıya düşmesi, Yue Shan için altın tepside sunulmuş bir ikram gibiydi. Haliyle bu ikramı geri çevirmeyecek ve Lin Dong’un işini bitirmek için kullanacaktı. Birdenbire, herhangi birinin titremesine yol açacak muazzam güçte bir Saf Yuangang Enerji bedeninden çıkıp ileriye fırlamadan önce Yue Shan’ın yumruğunda toplanmıştı.

 

Yue Shan’ın yumruğunda son derece parlak ve görkemli bir parıltı meydana geldi. Işık ileriye doğru fırlarken, uzanıp kısalıyormuş gibi görünmesinin ardından tıpkı minyatür bir dağ gibi görünüm kazanmıştı!

 

“Bu Yue Shan, görünüşe göre ‘Şekil Oluşturma Seviyesi’nin ilk adımını kavramışa benziyor!” Yue Shan’ın saldırısını gören Xia Wanjin’in ifadesi ciddileşmişti. Bu bahsi geçen ‘Şekil Oluşturma Seviyesi’, üçlü Oluşturma seviyesinde kaçınılmaz ilk adımdı. Sadece şekil vermenin ardındaki manayı kavrayabilenler üçlü Oluşturma Seviyesinin ilk aşaması olan, Şekil Oluşturma Seviyesine erişebilirlerdi!

 

“Lin Dong, çabuk geri çekil!” Xia Wanjin’in ifadesi ciddileşirken aceleyle bağırmıştı. Bu hareketle Yue Shan, kesinlikle Lin Dong’un canını son vermeyi amaçlıyordu.

 

Lin Dong ise bu uyarıya kulak asmadı. O an, gözlerinde tutkulu ve ateşli bir heyecan ortaya çıktı. Zira Yue Shan, Yan Şehrinde gerçek bir uzman olarak görülüyordu. Lin Dong’un şu an; Zihinsel Enerjide 3. Mühür Sembol Ustalığa ulaşmış, garip bir Kader Ruh Sembolüne sahip ve Başlangıç Yuan Dan Seviyesinde bir uzmandı. Kusursuz Yuan Dan Seviyesindeki bir uzmanla mücadele edip edemeyeceğini test etmek istiyordu.

 

“Huu…”

 

Lin Dong’un ağzından beyaz bir Qi topu çıktı. Niwan Sarayının içerisinde, üç Kader Ruh Sembolünden son derece görkemli ışık huzmeleri patlak vermesiyle birlikte Zihinsel Enerjisi tıpkı bir gelgit dalgası gibi yayılıp doğruca Lin Dong’un başının üstündeki sembol dizisine akmaya başladı.

 

Çatırt Çuturt!

 

Zihinsel Enerji akışını sürdürürken, Cisimleşen Sembol Dizisinin içinden dışarıya çağlayan gibi bir su sesi yankılandı. Hemen ardındansa, katılaşmış gibi görünen Zihinsel Enerji birden patlak verip devasa bir dalga haline dönüşürken havada son derece kulakları zonklatan ve gümbürdeyen sesler yankı buluyordu.

 

“Cisimleş, Gök Dalga!”

 

Kocaman mavi bir dalga ortaya çıkmasıyla birlikte Lin Dong’un gözleri parladı ve Zihinsel Enerji dalgaları şaşkınlık veren seslerle gümbürderken Yue Shan’ın minyatür dağ gibi görünen yumruğuyla ağır bir şekilde çarpıştı.

 

“Güümm!”

 

Gürültülü ve net bir ses tüm etrafa yayılmıştı. Şiddetli rüzgarlar dışa doğru önünde ne varsa süpürmeye başlamış ve ortaya çıkan güç karşısında Yuan Dan uzmanları bile nefes almakta zorlanmıştı.

 

“Küüt!”

 

Bu sefer Lin Dong’un saldırısı önceki gibi üstün gelememişti. Devasa Zihinsel Enerji dağılmadan önce, Yue Shan’ın yumruk saldırısına zar zor dayanabilmişti.

 

Devasa Zihinsel Enerji dalgası dağılırken Lin Dong’un başının üstünde duran Zihinsel Enerji sembol dizisi de aynı şekilde bundan etkilenmişti. Donuklaşıp tamamen kaybolmadan önce şişip kabarmıştı.

 

Bir Kusursuz Yuan Dan Seviyesindeki uzmanın gücü ile Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki birinin gücünün arasında muazzam bir uçurum vardı.

 

“Bu Lin Dong denen çocuk… çok korkutucu bir güce sahip. Neredeyse Yue Shan’ın tüm saldırısına dayanabiliyordu!”

 

“Aynen, her ne kadar üstün taraf olmasa o hala çok genç!”

 

“Lin Ailesinin kayda değer gücü varmış, baksana! İlerde bunları gücendirmediğimize emin olmalıyız!”

 

Lin Dong, Yue Shan’a tamamen kaybetmiş sayılmazdı. Bu sahne, hiç şüphesiz birçok insanın kalbinin dalgalanmasına neden olmuştu. Birbirlerine ne diyeceklerini bilemez halde bakarlarken, her birerinin gözlerinde korku filizlenmeye başlamıştı.

 

Çevresinden yükselen fısıltı seslerini duyması üzerine Yue Shan’ın ifadesi sinirden kapkara oldu. Lin Dong’un az önce sergilediği Zihinsel Enerji çoktan 3. Mühür Sembol Ustalarını aşmıştı.

 

Bu yaşta böyle bir başarı elde eden genç karşısında Yue Shan bile, hafif ürpermeden edememişti.

 

Bu gencin bugün öldürülmesi gerekiyordu!

 

“Hala benimle mücadele edecek güce sahip değilsin!” Zihninde bu düşüncelerle cebelleşirken Yue Shan, Lin Dong’a dik dik bakıp derin bir sesle konuşmuştu.

 

“Göreceğiz!”

 

Yue Shan’ın sözlerini işiten Lin Dong ise hafif gülümseyip parmağıyla aşağıyı işaret etti.

 

Lin Dong’un hareketini göre Yue Shan da bir şeylerin olacağını hissetmişti. Hemen arkasını dönmesiyle ifadesi birden değişti. Soğuk Qi enerjisiyle dolup taşan keskin bir kılıcın tıpkı zehirli bir yılan gibi yaralı Gui Yan’a doğru acımasızca ilerlediğine şahit olurken göz bebekleri titriyordu.

 

Yue Shan, dövüşün verdiği hararetle kendini kaptırmıştı. Oysa bunca zamandır Lin Dong gücünün bir kısmını Gui Yan’a ölümcül bir darbe yapabilmek için saklamıştı.

 

Böyle bir plan ve yetenek tek kelimeyle; korkutucuydu!