Bölüm 146: Bir Fırtına Yükseliyor

avatar
4575 6

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 146: Bir Fırtına Yükseliyor


Çeviri: Deuce

(Tekrar merhaba arkadaşlar. Sonunda beklenen bölümler geldi. Lafı fazla uzatmadan, 10 bölüm afiyet olsun efendim keyifli okumlar :)

 

Lin Dong kuleden dışarıya çıktığı esnada, oklava değneği gibi duran bir grup insan gördü. Bakışlar anında kendisinin üzerinde kitlendi. Bu hareketleriyle tıpkı hayaletlere benziyorlardı.

 

Büyük Usta Yan, hepiniz iyi misiniz?” Onların bu garip bakışları karşısında Lin Dong ileriye doğru yürürken kuru bir kahkaha atıp sormadan edememişti.

 

Sen az önce dokuzuncu seviyeye mi girdin?” Büyük Usta Yan, Lin Dong’a gözlerini kırpmadan baktığı esnada konuşurken, sesinin titremesine engel olamamıştı. Daha kendisi bile Sembol Usta Kulesinin dokuzuncu seviyesine girmeyi başaramazken, biraz önce, Lin Dong’a ait ışık beneğinin dokuzuncu seviyeye yükseldiğine kendi gözleriyle şahit olmuştu.*

*Deuce: Bizim eleman şimdiden millete orantısız güç kullanmaya başladı :)

 

Ya? Ne var ki bunda? Sadece dokuzuncu seviyeye girebiliyor muyum diye kendimi test edeyim dedim…” Büyük Usta Yan’ın ifadelerini gören Lin Dong ise hafif tırsmıştı. Onların bu hareketlerinde dolayı Lin Dong, dokuzuncu seviyede bulduğu hazineyi öğrendiler sanmıştı. Bu sebeple birden dikkatli bir şekilde sorusunu sormuştu.

 

Bu genç…

 

Lin Dong’un onaylayan sözlerini işitmeleri üzerine Büyük Usta Yan ve onun yanındaki orta yaşlardaki 3. Mühür Sembol Ustalarının birçoğu soğuk havayı ciğerlerine doldururken, gözlerindeyse şaşkınlık adeta gayzer gibi fışkırıyordu. Lin Dong’un alelade söylediği bu dokuzuncu seviyeye girişi, yıllarca kimsenin başaramadığı bir şeydi.

 

Neyse ki, Gökyüzü Ateş Şehrindekiler hemen ayrıldılar. Yoksa, şaşkınlıktan dolayı ağız dolusu kan kusarlardı.”  Orta yaşlı 3. Mühür seviyedeki uzmanlardan biri kendini gülmeye zorlarken konuşmuştu. Diğerleriyse başlarını sallayarak onayladılar. Hiç kimse Lin Dong’un hakikaten de Sembol Usta Kulesinin en zor ve gizemli katına çıkabilmesini hiç ama hiç beklemiyorlardı.

 

Lin Dong ise bu olanlar karşısında sadece kuru ve mat kahkahalar atıyordu. Eğer gerçek yetenekten bahsediyor olsalardı onun muhtemel tek rakibi Zhou Tong olabileceğinin o da farkındaydı. Ancak Kader Ruh Sembolünün özel desteği olmasaydı, böyle bir başarıyı asla elde edemezdi.

 

Elbette ki, her ne kadar böyle olsa da, Lin Dong’un Zihinsel Enerji konusunda mahareti yine de görenlerin ağzını bir karış açacak cinstendi. Sonuçta, Lin Dong Kader Ruh Sembolüne sahip olmasa bile Zhou Tong ile aralarında çok fazla fark olmazdı. Zira Zhou Tong’un Gökyüzü Ateş Şehrinin genç Sembol Ustaları arasında bir numara oluşu ile Zihinsel Enerji gelişimine harcadığı uzun yıllar Lin Dong’dan çok daha fazlaydı. Ancak tüm bunlara rağmen Lin Dong, Zhou Tong’a yetişip geçmişti ki bu durum, Lin Dong’un sahip olduğu Zihinsel Enerjideki yetkinliğini canavarca diye isimlendirmeye yeter de artardı bile.

 

Bu sefer, her şeyi sana borçluyuz.” Lin Dong hafif düşünceli şekilde gülerken, diğer tarafta Zi Yue ise ileriye doğru yürürken nazikçe konuşmuştu. Şu anki yüzünde, ilk intibadaki soğukluk yoktu. Bu sefer o da tüm ümitlerini Sembol Usta Kulesinde mücadele eden Lin Dong’a bağlamıştı. Zi Yue, gururlu ve soğuk bir kişiliğe sahip olabilirdi fakat asla kibirli değildi. Dolayısıyla, doğal olarak yüzündeki soğuk ifadeyi daha fazla sürdürmemişti.*

*Deuce: Fazla gurur, tavana vururmuş hanım abla. Olmasın bi daha hadi bakim…

 

Kızın yüzündeki soğuk ifadenin hafif uysallaştığını gören Lin Dong ise kendisini hafif huzursuz hissetmişti. Ancak yine de gülümsedi ve konuştu: “Ben sadece, benden istenileni yaptım.”

 

Şu an sen, 3. Mühür Sembol Usta Seviyesine mi yükseldin?” Büyük Usta Yan sorusunu sorarken kıkırdar bir vaziyette sakallarını sıvazlıyordu. Lin Dong’un Sembol Usta Kulesine girdiğinden beri neredeyse bu konuyu atlıyorlardı. Birden herkesin tüm dikkati bu konu üzerine yoğunlaştı ve Lin Dong onların bu meraklı bakışlarından dolayı soruyu geçiştirmeye bile yeltenmedi.

 

Evet.

 

Konu bu raddeye geldiğinden Lin Dong saklama zahmetinde bulunmamıştı. Birden sırıtarak başıyla onaylamıştı. Bu durum bazılarının acı acı gülümsemesine neden olurken bazılarıysa gizliden gizliye derin derin ahlar çekiyorlardı. Çünkü Lin Dong’un karşısındaki uzmanlar, bulundukları seviyeye gelebilmek için onlarca yıl boyunca zorlu eğitimlerden geçmişlerdi ancak gelin görün ki Lin Dong’un bu seviyeye gelmesi sadece iki yıldan daha az sürmüştü. Bu hız kesinlikle diğerlerinin hayran bakışlarını üzerine çekiyordu.

 

Gökyüzü Ateş Şehrindekiler çoktan ayrıldılar. Haha, ama Zhou Tong sana bir mesaj bıraktı: Eğer bir kez daha karşılaşırsanız seni yenecekmiş.”

 

Lin Dong ise kıkırdadı. Zhou Tong’a karşı herhangi bir kin veya husumeti yoktu ve bu yüzden onu az da olsa anlayabiliyordu. Gelecekte yine karşılaşırsalar şayet, Lin Dong onunla arkadaş olabilir mi bir deneyecekti.

 

Sembol Usta Kulesi meselesi kazasız belasız, pürüzsüz bir şekilde sona erdiğinden dolayı Lin Dong’un burada daha fazla kalmasına gerek yoktu. Evden neredeyse bir aydır uzaktaydı ve artık geri dönmesi gerekiyordu. Dolayısıyla Büyük Usta Yan ve diğerleriyle bir süre sohbet etmesinin ardında Lin Dong müsaadesini isteyip yanlarından ayrıldı.

 

 

Sembol Usta Loncasından ayrıldıktan sonra Lin Dong doğruca Lin Ailesinin olduğu malikaneye doğru yola koyulmuştu. Malikanenin içerisine adımını atmasından çok geçmemişti ki, birden kaşları istemsizce çatılmıştı. Lin Ailesi bugün, her zamanki halinden biraz daha sessiz görünüyordu.

 

Lin Dong abi!

 

Lin Dong’un kaşları çatılmışken, birden önünde tanıdık net bir ses yankılanmıştı. Başını kaldırdı ve yeşil elbiseli bir kızın küçük ve sık adımlarla kendisine doğru yaklaştığını görünce yüzüne nazik bir gülücük yerleşmişti: “Qing Tan!”

 

Lin Dong abi, sonunda geldin!” Parlak göz alıcı gözlerinde oldukça yoğun bir memnuniyet ifadesi vardı. Onun hemen yanındaysa, Alev Topu da heyecanlı bir şekilde kükremişti.

 

Lin Dong abi, geri döndü!”

 

Qing Tan’ın sesi etrafta yankı yaparken, malikaneden bir hayli figür hızlıca dışarı çıktı. Şaşırtıcı olan şey ise, dışarı çıkanların hepsinin genç nesillerden olmasıydı. Lin Dong ayrıca, kalabalığın önündeki Lin Xia, Lin Hong ve diğerlerini görmüştü.

 

Lin Xia abla, yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Büyükbabam ile diğerleri nerede?” Lin Xia’ya bakarken Lin Dong’un kaşları belli belirsiz çatılmıştı.

 

Bazı olaylar oldu. Büyükbaba ile diğerleri dışardalar.” Lin Xia hemen cevap verdi.

 

Ne oldu?” Bunları işiten Lin Dong’un kalbinde hafif bir tedirginlik doğmuştu. Öncesinde bir şeylerin ters gittiğini sezmişti. Bir anca önce neler olduğunu duymak istiyordu.

 

Lin Ailesinin Çelik Koru Malikanesinde bulunan Yang Yuan Madenlerindeki iki grubu soyguna uğramış. Ayrıca babamız, Lin Xiao ve birinci amcamız, Lin Ken yaralandı…” Hemen yandaki Qing Tan yumuşak bir sesle cevapladı. Konuşurken minik elleri yumruk haline gelmişti. Sinirlendiği her halinden belli oluyordu.

 

Babam yaralandı mı?”

 

Bu sözleri işitmesi üzerine Lin Dong’un gözlerinde kötücül ve fena bir ifade belirirken yavaşça konuştu: “Bunu yapanları öğrenebildiniz mi peki?”

 

Büyükbaba ve diğerlerinden duyduğum kadarıyla bu kişiler, Yan Şehrinden Hayalet Kılıç Tarikatındanmış.”* Lin Xia cevapladı.

*Deuce: Nur topu gibi yeni bir düşman klanımız oldu tez vakitte yok olmaları dileğiyle

 

Hayalet Kılıç Tarikatı mı? Onların lideri hayalet kılıç Gui Yan mıydı?”

 

Lin Dong’un alnı hafif kırışmıştı. Hayalet Kılıç Tarikatını duymuştu. Her ne kadar Yan Şehrindeki ilk üç klanlar boy ölçüşecek güçleri olmasa bile zayıf da sayılmazlardı. Daha da önemlisi; Hayalet Kılıç Tarikatının lideri Gui Yan, Yan Şehrinde oldukça ünlü bir simaydı. Her ne kadar Kusursuz Yuan Dan Seviyesine ilerleyemiş olsa dahi Gelişmiş Yuan Dan Seviyesindeki uzmanlar arasında bir numaraydı. Wei Tong’un şöhreti bu adamla yanında biraz daha sönük kalıyordu.

 

Lin Ailesinin onlarla herhangi bir kini veya anlaşmazlıkları yoktu, değil mi?

 

Hayalet Kılıç Tarikatıyla herhangi bir anlaşmazlığımız sahiden de yoktu. Ancak söylentilere göre; Hayalet Kılıç Tarikatı ile Kanlı Kurt Klanı arasında yakın bir tarihte bir ittifak yapılmış.” Lin Xia acı bir şekilde konuştu.

 

Kanlı Kurt Klanı!”

 

Bu ismi duyar duymaz Lin Dong’un ifadesi kararmıştı. Şu ana dek Lin Ailesi dikkat çekmemek için düşük profilden işleri yürütürken, nasıl olur da Hayalet Kılıç Tarikatını kışkırtabilirdi? Elbette ki, bu işin altında Kanlı Kurt Klanının gizlice çevirdiği dolapların vardı ve Lin Dong bunun çok iyi farkındaydı.

 

Bu işin arkasındakilerin Hayalet Kılıç Tarikatının olduğuna dair somut delillerimiz yok çünkü operasyonları çok temiz ve arkada hiç delil bırakmamışlar. Bu süre zarfınca da Lin Ailemiz ile Hayalet Kılıç Tarikatı arasında birkaç dövüş yaşandı ve her seferinde bunu yapanların kendilerinin olmadıklarını sürekli öne sürdüler. Diğer taraftan ise birçok grup bu yaşananları kıyıdan, köşeden sadece gözlemlemekle yetiniyorlar. Eğer Lin Ailesinin Yang Yuan Maden yatağına sahip olduğu ortaya çıkarsa birçok hastalıklı bakışları üzerimize çeker. Ooff, şu an durum arapsaçı gibi karmakarışık. Bu adamlar Lin Ailesinin yıpranıp en savunmasız halinde, aç kurtlar gibi üstüne çullanacakları zamanı bekliyorlar…

 

Yarın Kanlı Kurt Klanı, Lin Ailesi ile Hayalet Kılıç Tarikatı arasında arabuluculuk yapacağına dair bir mesaj gönderdi. Hıh, tüm yaşananlar onlar yüzünden oluyor ve yine de barış elçisi gibi davranmaya çalışıyorlar. Bizi aptal mı sanıyor bunlar?” Lin Xia bayağı sinirlenmişti. Besbelli ki, Kanlı Kurt Klanının adi ve aşağılık oyunlarından bıkmış usanmış gibiydi.

 

Lin Dong ise başını hafifçe sallayarak onayladı. Gözlerinin derinliklerinde, soğuk bir ışık ortaya çıkmıştı. Görünüşe göre, Wei Tong’u öldürmüş olsa bile Lin Ailesinin Yan Şehrinde köklü olarak yerleşebilmesine yeterli olmamıştı. Tabii ki de bu, Kanlı Kurt Klanının varlığından dolayıydı. Kanlı Kurt Klanı, Lin Ailesini yollarının üstündeki bir taşmış gibi davranıp tehdit olarak gördükleri müddetçe, diğer grupların Lin Ailesiyle yakınlaşmaya cesaret etmeleri mümkün olmayacaktı.

 

Neticede, iki grubun arasındaki fark çok fazlaydı. Kusursuz Yuan Dan Seviyesindeki birinin korkutucu güzü öyle şakaya alınacak cinsten değildi.

 

Bugün büyükbaba ve diğerleri Lin Ailesinin birlikleriyle müzakereler için Yan Şehrindeki meydana gittiler. Şükürler olsun ki, Bin Altın Derneğindeki üyeler de onlara eşlik etti.”

 

Demek onlar da gitti.” Bu sözleri duymasının ardından Lin Dong yüreğine hafif bir su serpilmişti. Kanlı Kurt Klanın desteğin arkasına alan Hayalet Kılıç Tarikatı her ne kadar Bin Altın Derneğinden korkmuyor olsa da en azından onların Lin Ailesini baskılayıp zorbalık yapmalarına mani olabilirlerdi.

 

Lin Ailemizin Yan Şehrindeki itibarı çok fazla değil…” Lin Dong sinirden dudaklarını büzerken ağzının bir kenarında ise soğuk bir sırıtış peyda olmuştu.

 

Hepiniz burada, malikanede kalın. Sakın dışarı çıkmayın. Alev Topu sen de burada kalıyorsun. Geri kalanını ise bana bırakın.”

 

Lin Dong sakince konuşmasının ardından hemen arkasını döndü. Kanlı Kurt Klanının yöntemlerinden dolayı hafif bir tedirginlik içerisindeydi. Her ne kadar Kanlı Kurt Klanını dağıtmaya gücü yetmese de en azından onların destekçilerinden kurtulabilirdi. Yan Şehrindeki herkese; şayet Kanlı Kurt Klanı silahlarını Lin Ailesine doğrultursa, onları teker teker geberteceğini bağıra bağıra ilan etmek istiyordu!*

*Deuce: Öff reis fena kızdı.

 

Daha önceden de kanı bozuk tilki gibi insanlarla yüzleştiğinden Lin Dong’un kullanabileceği tek yöntem; korkutucu ve dehşetengiz olanlardı. Ancak bu şekilde onlara korku ve kabus salabilirdi.

 

Lin Dong’un sırtına bakarlarken Lin Xia ve diğerleri bir şey demek için ağızlarını açmışlar fakat itaatkar bir şekilde başlarını sallarken konuşamamışlardı. Lin Dong’un Lin Ailesindeki mevcut konumu hemen hemen Lin Zhentian ile eşdeğer durumdaydı. Bırak genç nesildekileri, Lin Xiao ve Lin Ken bile onun sözlerine hiçe sayamıyorlardı.

 

Alev Topu da bu süre zarfınca gelişmiş ve Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeki uzmanla mücadele edebilecek güce sahip olmuştu. Lin Ailesini onun korumalığına bırakması Lin Dong’un ayrılırken gözünün arkada kalmamasını sağlıyordu.

 

Malikanenin girişinden çıktığı esnada Lin Dong hemen şehre yardırmadan önce yönünü tayin etti. Ölüm saçan soğuk bir ifade, gözlerinde gün yüzüne çıkıyordu.

 

Bekle beni hayalet kılıç Gui Yan! Lin Ailem hiç de sandığın gibi kolay lokma olmayacak. Madem babamın canını yaktın, ben de senin Azrailinle buluşmanı sağlayacağım!

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr