Bölüm 86: Ateş Tohumu Ruh Mantarı

avatar
1362 0

Upgrade Specialist in Another World - Bölüm 86: Ateş Tohumu Ruh Mantarı


 

Çeviri: 8De4thTheKid8

 

Yeşil Söğüt Okulunun batı avlusundaki odalardan birinde…

 

Bai Yunfei tüm vücudunda garip bir kızıl renk belirirken bir yatakta yatıyordu. Kaşları acı içinde çatılıydı ve yumruğunu o kadar sıkıyordu ki tırnakları etine batıyor ve kan akıyordu. Akan kan hemen buharlaşıyordu. Kollarındaki ve boynundaki damarlar net bir şekilde görünüyordu ve derisi tıpkı kuru toprak gibi parçalanmıştı. Sağ kolu fark edilir bir şekilde ezilmişti. Damarlarında akan kanlar derinin üstüne sızıyor ve buharlaşarak kanlı bir sis haline geliyorlardı.

 

Odadaki yüksek sıcaklığın sebebi tamamen Yunfei idi ve sıcaklık hâlâ hızlı bir şekilde artıyordu. Hatta altındaki döşekte bile yanmış hafif siyah bir yer vardı. Sanki… Vücudunun içinde yanıp duran bir ateş topu vardı. Sanki göğsünü yarıp vücudundan çıkacak ve geride hiçbir şey kalmayana dek vücudunu yakacak gibiydi.

 

Hong Yin ellerini karnında kavuşturmuş bir şekilde yatağın sağ tarafında oturuyordu. Gözleri düşünceli bir şekilde kapalıydı ve kaşları çatılıydı.

 

Bir süre sonra, Hong Yin sonunda gözlerini açtı ve yavaşça ayağa kalkıp You Qingfeng ve diğerlerine doğru döndü.

 

“Büyük kardeş Hong Yin, büyük kardeş Yunfei ile ilgili sorun ne? O iyi olacak, değil mi? Lütfen… Onu kurtarmalısın!” Chu Yuhe, Hong Yin’in ayağa kalktığını görünce hemen ona doğru koştu. Yüzünü yukarı çevirmiş beklentiyle Hong Yin’e bakıyordu.

 

You Qingfeng de yatalak Bai Yunfei’ye bakmak için yaklaştı. Endişeli bir şekilde sordu, “Hong Yin, küçük kardeş Yunfei’nin durumu pek iç açıcı durmuyor! Şimdi bir planın var mı?”

 

Hong Yin kafasını sallayarak iç çekti, “Yunfei şu anda anormal biçimde kötü durumda. Kendisini zorla Ruh Perisi alemine çıkartmak için hangi yolu kullandığına ya da ateş tohumu özünü nasıl yoğunlaştırmayı başardığına dair bir fikrim yok. Ama bu kadar hızlı bir şekilde atılım yaptığı için bedeni ateş elementiyle tamamen uyum sağlayamadı. Hangi yolu kullandıysa, beklenmedik bir şekilde yarım bir ateş tohumu özü yoğunlaştırmayı başarmış ve atılım yapmış. Savaş esnasında yanlış giden bir şey olamazdı ama ateş elementini kullandıkça kendisini şu an bulunduğu kötü durumda daha hızlı buldu. Ateş elementinin yarısı kontrol altında olmayınca miktarı giderek arttı ve bedeninin içinde kontrolden çıkıp yanmasına sebep oldu. Eğer bu durum devam ederse, korkarım ki durum ölümcül olabilir…”

 

Hong Yin kaşlarını daha da çattı, “Şu anda bedeninin içi karmaşa halinde. Kendim karışmaya cesaret edemiyorum. Eğer su elementine sahip bir ruh geliştirici olsaydı sorunu geçici olarak yatıştırabilirlerdi. Ama ne yazık ki benim rüzgara yatkın ruh gücümle ya da sizin tahtaya yatkın ruh gücünüzle Yunfei’nin bedenindeki çılgın ateş elementini bastırmak için hiçbir şey yapamayız…”

 

“Öyleyse ne yapmalıyız? Az önce ne kadar çok beklersek durumun o kadar tehlikeli bir hâl alacağını söylemedin mi?” Mu Wanqing endişeyle kaşlarını çattı.

 

You Qingfeng bir anlığına Hong Yin’e baktı ve ardından aniden konuşmaya başladı, “Hong Yin, eğer seni tanıyorsam, bunu düzeltebilirsin değil mi? Onun bedenindeki dengesiz ateş tohumu özünü çıkartırsın…”

 

Hong Yin başıyla hafifçe onayladı, “Gerçekten de bunu yapardım. Ama eğer bunu yapsaydık, Yunfei’nin bütün geleceğini yok etmiş olurduk! Gücü Ruh Savaşçısı alemine düşmekle kalmaz, bir daha asla ilerleme kaydedemezdi…”

 

“Ne? O kadar ciddi mi?" Mu Wanqing şaşırmıştı, “Bir ruh yeteneğinin geri tepmesi bu kadar korkutucu mu?”

 

Hong Yin kafasını salladı, “Yunfei’nin durumu oldukça sıra dışı. Ben bile onun ne yaptığını bilmiyorum… Ama kısaca, onun geleceğini yok etmek istemiyorum…”

 

Hong Yin, yüzü gittikçe daha da acı içinde olan Bai Yunfei’ye tekrar baktı. Düşünceli bir şekilde başını eğdi ve Hong Yin’in gözleri sanki bir konuda tereddüt ediyormuş gibi parlayıp duruyordu. Bir süre sonra sanki bir sonuca varmış gibiydi. Gözlerinde kararlılıkla You Qingfeng’e döndü, “Büyük kardeş You, bana yardımcı olman gereken bir şey var.”

 

You Qingfeng irkildi, “Eh? Yunfei’yi kurtarmak için bir yol mu buldun yoksa? Bir şey yapmam gerekiyorsa söyle. Yardım etmek için elimden geleni yaparım!”

 

Hong Yin sağ elini salladı ve beklenmedik bir şekilde uzaysal yüzüğünden bir dolu bitki çıkarttı. Tıbbi malzemelere benziyorlardı: En az on çeşit vardı. Vücudunun etrafından hafif bir rüzgar peyda oldu ve malzemeleri havaya kaldırdı.

 

Elini bir daha kaldırınca, elinin üzerinde avuç büyüklüğünde küçük bir alev belirdi. Bu bir çeşit yanan kırmızı bir nesneydi. Bu nesnenin ortaya çıkışıyla, odanın sıcaklığı bir kez daha fırladı. Bai Yunfei’nin bedeninden bir miktar ateş elementi ortaya çıkıp titreşerek, bu nesnenin ateşiyle kuvveti bir rezonansa girdi. Hong Yin elindeki bitkiye bir süre baktıktan sonra You Qingfeng’e döndü. “Tahta yatkınlığını kullan ve bu malzemelerin özünü çıkart. Ardından bu şeyle karıştır ve Yunfei’ye ver. Şimdilik bu krizi atlatmasını sağlayacaktır.”

 

You Qingfeng, Hong Yin’in önünde süzülen bitkilere hayretle baktı. Bunların her biri çok kıymetli malzemelerdi. Ama Hong Yin’in elinde tuttuğu o şeyi gördüğünde, aniden donakaldı. Gözleri genişçe açıldı ve haykırdı, “Bu bir… ateş… ateş tohumu ruh mantarı!!”

 

Mu Wanqing de Hong Yin’in elindeki şeyden yayılan aşırı miktarda ateş elementi karşısında şok olmuştu. You Qingfeng’in şaşkın nidasını duyunca, kafası karıştı ve sormadan edemedi, “Qingfeng, ateş tohumu ruh mantarı da ne? Neden sanki onun şey gibi olduğunu hissediyorum?”

 

“Onun ateşin özünü içerdiğini hissediyorsun değil mi?” You Qingfeng tekrar sakinleşirken başıyla onayladı. Açıklamaya başladı, “Hislerin yanlış değil. Bu ‘ateş tohumu ruh mantarı’ oldukça fazla miktarda saf ateş elementi özü içeriyor. Bu kıymetli materyal Ruh Yaratığı Ormanı’nın en derin kısmında, milyon yıllık yaşlı volkanda yetişiyor. Büyüyüp yetişene kadar en azından birkaç yüz yıllık zaman gerekiyor. Ruh Savaşçısı alemindeki ve üzerindeki ruh geliştiricileri bu materyali Ruh Perisi alemine direk geçmek için kullanabilirler. Aynı zamanda ateş tohumu özünü kolaylıkla ve hiçbir tehlike olmadan yoğunlaştırabilir! Ateş elementine herhangi bir yatkınlığı ve yeteneği olmayan bir ruh geliştiricisi bile bunun sayesinde ateş elementine benzersiz bir biçimde yakın olabilir. Hatta bir tane ateş tohumu ruh mantarı ele geçiren birinin Ruh Perisi alemine ilerlemek için kesin bir fırsat ele geçirdiği söylenebilir!”

 

“Dahası, ateş yatkınlığı olmayan bir Ruh Perisi gelişimcisi, hiçbir başarısızlık olmadan vücutlarında bir tane daha elementsel öz kazanabilirler!” You Qingfeng buraya kadar konuştuktan sonra Hong Yin’e döndü, “Bunu Bai Yunfei’ye vermek istediğine emin misin? Bu…”

 

Hong Yin kararlı bir şekilde başıyla onayladı, “Bir hayat kurtarmak önemli. Öyleyse büyük kardeş You’ya bu konuda zahmet vereceğim.”

 

You Qingfeng bir anlığına düşünceli bir şekilde baktıktan sonra hemen cevap verdi, “İyi öyleyse! Eğer kardeş Hong Yin bir hayatı kurtarmak için düşünmeden böylesine değerli bir şeyi çıkartıyorsa, nasıl olur da ben gücümün birazını kullanmak konusunda cimrice davranırım?!”

 

You Qingfeng elini uzatarak kendisine doğru uçan malzemeleri yakaladı. Kendini sakinleştirdikten sonra, avcunun üzerinde yeşil bir ışık halesi yavaşça ortaya çıktı ve malzemeleri çevreleyerek onları döndürdü. Dışarıdan bakılınca malzemelerin yavaşça büzüşüp en sonunda kül olduğu görülebiliyordu. Malzemelerden temiz ve şeffaf bir sıvı damla özütlendi ve havada süzüldü.

 

Bu işlemin birkaç kez tekrar edilmesiyle Hong Yin’in çıkarttığı bütün malzemeler kül haline gelmişti. Onların yerine, birkaç damla temiz ve şeffaf sıvı damlası görülebiliyordu.

 

You Qingfeng’in alnı boncuk boncuk terlemişti. Ama Hong Yin’in elindeki ateş tohumu ruh mantarına baktı, ona da aynı işlemi yapması gerekip gerekmediğinden emin değildi. Tam o bakarken, Hong Yin konuştu, “Sıkı çalıştın, büyük kardeş You. Bu malzemeyi arıtmana gerek yok. Bir sonraki adımı bana bırak.”

 

You Qingfeng hafifçe nefes verdi ve You Qingfeng’in elindeki yeşil renkli ışık halesi bedenine geri döndü. Bir kenara çekildi ve ardından bir tabureye oturdu. Görünüşe göre bu malzemeleri parçalayıp özünü çıkartmak büyük bir enerji gerektiriyordu.

 

Hong Yin kolunu uzattı ve birkaç sıvı damlası yavaşça eline doğru uçtu. Ardından avcunda mavi renkli bir burgaç şekillendi ve sıvı damlalarını ateş tohumu ruh mantarının etrafında dönmeye zorladı. Birkaç nefes süresi sonunda, ateş tohumu ruh mantarı bir ‘güm’ sesiyle yumruk büyüklüğünde bir aleve dönüştü. Hatta etrafında dönen sıvı damlaları bile içine çekilmişti ve oda sıcaklığı bir kez daha fırladı.

 

Hong Yin’in elindeki burgaç giderek daha hızlı döndükçe ifadesi sertleşti. Elindeki ateş topu sanki zorla sıkıştırılıyormuş gibi giderek küçülüyordu. En sonunda bir bebek yumruğu kadar küçüldü. Dahası, görünüşe göre birkaç damla sıvı alevin içinde erimiş ve onunla birleşmişti.

 

Hong Yin, ateş topunu Bai Yunfei’nin bedenine yönlendirirken hafifçe nefes verdi. Hong Yin, gözlerini ona odaklayarak kibarca konuştu, “Yunfei, benim ne söylediğimi duyabildiğini biliyorum. Bunu sana yönlendireceğim. Onu reddetme. Bırak gitsin ve senin ateş tohumu özünle kaynaşsın. Bırak senin içindeki ateş elementini kontrol etsin ve kendini bu tehlikeden kurtarasın!”

 

Bai Yunfei’nin gözleri hâlâ kapalıydı ve vücudu titremeye devam ediyordu. Ama sanki Hong Yin’e cevap veriyormuşçasına dişlerinin arasından çıkan hafif bir hırıltı duyulabiliyordu.

 

Hong Yin’in gözleri artık tereddütsüz bir şekilde parladı. Sol eliyle Bai Yunfei’nin çenesini tutup ağzını açtı. Sağ eliyle de ateş topunu hemen Bai Yunfei’nin ağzının içine tıktı!

 

Bai Yunfei’nin vücudu şiddetli bir şekilde sarsılmaya başladı. Sanki ateş topu karnına kayıp gitmiş gibi dişlerini sıkmıştı. Ardından yüzü daha da acı bir şekilde çarpıldı. Hatta vücudunun bazı bölümleri yarılarak açıldı ama kan çıkmadı. Bunun yerine garip bir şekilde bir kez daha kan sisi yükseldi.

 

Kısa bir süre sonra, kaşları düzleşti ve vücut sarsıntıları azaldı. Sanki durumu normale dönüyormuş gibiydi.

 

Bu değişimleri gören Hong Yin sonunda rahat bir nefes aldı. Millete bakmak için arkasını döndü ve dedi, “Artık bir sorun olmasa gerek. Haydi, hepimiz dışarı çıkalım. Bundan sonra ne olursa olsun, bunu ancak Bai Yunfei kendi halledebilir. Eğer anormal bir şey olmazsa yarına kadar iyi olur…”

 

Odadan çıkarken Hong Yin, You Qingfeng ve diğerlerinin de ayrılışını izledi. Avlunun ortasında düşünceli düşünceli durdu ve ardından kafasını salladı, “Bunu bu şekilde halletmek, buna değdi. Ne de olsa ateş elementini öncelikli olarak yetiştirmek gibi bir planım yoktu… Bai Yunfei’nin bir sırrı var. Eminim beni ileride hayal kırıklığına uğratmayacaktır…”

 

Hong Yin kendi odasına döndü ve kapılarını kapattı. Böylece batı avlusuna bir kez daha sükûnet çöktü.

 

Ay yükselmeye ve yıldızlar parlamaya başladı. Bai Yunfei odasındayken zaman yavaş yavaş geçti. O kızgın ateş patlamasının periyodik nüksetmesi baştan sona hiç dinmedi. Ama kaotik bir enerji yığınından, yavaşça düzenli ve ılımlı bir enerji patlaması haline geldi. Art arda çekilip büyümesi tıpkı bir kalbin ritmik atışı gibiydi.

 

Gecenin bitiminde, tekrardan gündüz oldu. Ve gün ışığının odaya girdiği an, Bai Yunfei’nin parmağı yatağın üzerinde hafifçe hareket etti ve gözleri yavaşça açılmaya başladı…

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44597 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr