Bölüm 85: Düşmanın Geri Çekilmesi ve Geri Tepmesi

avatar
1388 0

Upgrade Specialist in Another World - Bölüm 85: Düşmanın Geri Çekilmesi ve Geri Tepmesi


 

Çeviri: 8De4thTheKid8

 

Bai Yunfei Ateş Uçlu Mızrağını geri çekti ve Zhang Zhenshan’ın Buzul Avcundan korunmak için kol zırhını önüne getirdi. Daha dengesini sağlayamadan bir başka saldırı daha gelmekteydi!

 

Zhang Zhenshan’ın gözleri sanki çıldırmış gibi kıpkırmızı olmuştu. Bu saldırı esnasında, çılgınca saldırabilmek için bütün savunmadan vazgeçmişti. Avuçları o kadar hızlı hareket ediyordu ki bulanıklaşmıştı. Sol elindeki yaralar bile saldırıya geçmeden önce zorla dondurulmuştu.

 

Devamlı geri çekilen Bai Yunfei, rakibinin saldırılarını savuştururken dans ediyordu. Zhang Zhenshan tarafından bastırılıyormuş gibi görünse de gözlerinde hiçbir panikleme yoktu. Hatta avuç saldırılarının ortasında zikzak çizip kaçınırken sanki aklına aniden bir şey gelmiş gibi gözleri parladı…

 

Yakın dövüş söz konusu olduğunda, Bai Yunfei kesinlikle rakibiyle aynı seviyede değildi. Hız konusunda yavaş olmasa da ve oldukça çevik olsa da birkaç dakika savaştıktan sonra birkaç açık vermişti. Rakibi sol omzuna saldırdı ve Altın İpek Ruh Zırhı’nın savunmasına rağmen, Bai Yunfei yine de acı içinde iki adım geriye doğru sendeledi. Aynı anda buzul qi de hırsla vücuduna girmişti.

 

Ruh gücünü dolandırınca, Bai Yunfei’nin vücudundaki ateş tohumu özü bir anlığına genişleyip büzüştü ve birazcık ateş elementi sol omzuna doğru gitti. Bu sayede buzul qi hemen kayboldu.

 

Ardından buz gibi bir soğuk yüzüne vurdu. Bai Yunfei pozisyonunu değiştirmeden kol zırhıyla darbeyi karşıladı. Birkaç avuç saldırısından sonra Zhang Zhenshan sadece avuçlarıyla kafaya saldıramayacağını fark etti ve Bai Yunfei’nin omzuna saldırmak için avuçlarının yönünü değiştirdi.

 

Bai Yunfei bir hata yaptıktan sonra, kaçınmaya çalışırken sağ kolunu dikey olarak tuttu. Böylece Zhang Zhenshan’ın diğer avcuna açık verdi. Ardından Zhang Zhenshan yoğun bir saldırı yağmuruna başladı. İki adamın durumları terse dönmüştü. Artık Zhang Zhenshan çılgınca saldırırken Bai Yunfei tamamen savunma yaparak sakin bir şekilde duruyordu.

 

Ama daha yakından bakılacak olursa birisi garip bir şeyler döndüğünü anlayabilirdi: Bai Yunfei birkaç saldırma şansından vazgeçmişti ve bunun yerine sanki bir şey bekliyormuş gibi körü körüne Zhang Zhenshan’a karşı savunma yapıyordu…

 

En sonunda, Bai Yunfei tekrar karnından bir avuç saldırısıyla vurulunca Bai Yunfei ikinci saldırıyı engellemek için kol zırhını kullandı. Sanki en sonunda beklediği an yaklaşmış gibi gözleri parladı. Kendisini bir kez daha güçlü bir avuç saldırısından koruduktan sonra, tüm vücudu aniden yer değiştirdi. Sağ kolunu Zhang Zhenshan’dan gelen avuç içi saldırısından karnını korumak için tutmak yerine, beline doğru geri çekti. Bütün savunmadan feragat ederek, Bai Yunfei sağ ayağını yarım adım ileri attı. Sağ elini yumruk yapıp tereddüt etmeden yumruğunu savurdu!

 

“Pat!” Zhang Zhenshan’ın Buzul Avuç saldırısı Bai Yunfei’nin midesine vurduğu esnada Bai Yunfei’nin yumruğu da Zhang Zhenshan’ın göğsüne çarptı!

 

Dokuz Katlı Yumruk Gücü!

 

“Pat!”

 

“Çat!”

 

Kemik çatlama sesiyle beraber Zhang Zhenshan bir ağız dolusu kan kusarak mermi gibi uçtu. Bai Yunfei de dudaklarından kan akarken birkaç adım geriye sendeledi.

 

Bu Bai Yunfei’nin mızrağını yüzüğe kaldırdıktan sonraki ilk karşı saldırısıydı. Ve rakibi kendisine birbiri ardına avuç saldırıları yağdırırken böyle bir ara olması, bu çıkmazı sonuçlandırmıştı.

ÇN=Bu cümleyi çok anlamlandıramadım ama sanırım birbirlerinden uzaklaştıkları için bir süre savaşmamalarının az önceki sonuç vermeyen savaşı bitirdiğini söylüyor.

 

(+10 Ek Etki: Saldırıları engellerken, rakibin saldırı gücünün bir bölümünü emen ve bunu kendi saldırı gücünüze dönüştürme şansınız 5%’dir, bunu bir sonraki saldırınızla birlikte kullanabilirsiniz. Üç saniye boyunca kullanılabilir. Dönüştürülen saldırı gücü miktarı bu eşyanın savunma gücünü aşamaz.)

 

Bai Yunfei bu etkinin tetiklenmesi ve emilip dönüştürülen avuç saldırısıyla kendi Dokuz Katlı Yumruk Gücü saldırısının birleşik gücüyle saldırmak için bu kadar süre dayanmıştı!

 

Bu değişim o kadar ani gerçekleşmişti ki orada bulunan tüm izleyiciler şaşkına dönmüştü. Elbette Hong Yin, Yan Xi gibi çok güçlü kişilerin gözleri sanki bir şey görmüşler gibi düşünceli bir şekilde parlamıştı…

 

Zhang Zhenshan’ın yaralanarak uçtuğunu gören Bai Yunfei’nin gözleri tehlikeli bir şekilde parladı. Bu tek yumruğun zaferi belirleyeceğinden emin olamadığı için tereddüt etmeden onu kovalamak için peşinden fırladı: Rakibine nefes almak için bile zaman vermeyecekti!

 

Zhang Zhenshan bir ağız dolusu kan kustuktan sonra hiç hareket etmemişti. Görünüşe göre kendinden geçmemişti ama çok ağır yaralanmıştı ve şimdilik hareket edemiyordu. Dalga Yürüyüş Adımı, Zhang Zhenshan’ın havaya fırlama hızından daha hızlıydı. Zhang Zhenshan yere düşmeden önce, Bai Yunfei çoktan ona yetişmişti ve sağ eli rakibini yakalamak için ileriye doğru uçuyordu.

 

“Dur! Yenilgiyi kabul ediyoruz!”

 

Tam o esnada sol taraftan bir ses haykırdı ve bunu takiben bir figür hızla fırladı.  Bir eliyle Zhang Zhenshan’ı yakalarken öbür elini buzul qi ile çevirip Bai Yunfei’nin göğsüne saldırdı!

 

İleriye çıkan bu kişi Liu Cheng idi. Zhang Zhenshan havaya uçurulduktan sonra Bai Yunfei’nin yumruğu Buz Okulundaki herkesi şaşkına çevirmişti. Liu Cheng, Zhang Zhenshan’ın ağır yaralı durumunu görünce Bai Yunfei’nin onu öldüreceğinden korktu. Bu nedenle Zhang Zhenshan’ı kurtarmak için harekete geçmekten başka şansı yoktu.

 

Bai Yunfei’nin yumruğu Liu Cheng’in avcunu durdurdu. Ama daha ileriye gitmedi. Bunun yerine Liu Cheng’in şok içinde aniden saldırdığı avcuna baktı. Rakibi tam saldırdığı esnada, Bai Yunfei onun kolunda açık mavi bir bilezik görmüştü: Kesinlikle bu o bilezikti. Tıpkı Bai Yunfei gibi, Liu Cheng de oldukça uyumsuz görünen bir bilezik takıyordu, ama Bai Yunfei Liu Cheng’in onu neden taktığını biliyordu. Bu bilezik kullanıcının hızını arttırıyordu…

 

Birdenbire, kalbi öfkeyle dolmuştu ve bu öfke göğsüne akın etmişti. Bu öfke beraberinde büyük bir dürtü getirmişti… Bu kaynayan öfkeyle birlikte, Bai Yunfei’nin gözleri kıpkırmızı olmuştu. Sağ elini yumruk yaparak karşısındaki Liu Cheng’e saldırmaya başladı!

 

Hemen dikkat kesilen Liu Cheng, hemen arkasında Zhang Zhenshan olduğu için kaçamazdı ve bunun yerine umutsuzca kollarını kaldırdı. Liu Cheng ruh gücünü devir daim ettirerek darbeyi karşılamaya hazırlandı.

 

Çakışan Dalgalar Sanatı, Seksen Bir Katlı Yumruk Gücü!!

 

Bu saldırı Bai Yunfei’nin az önceki savaş da dahil olmak üzere şimdiye kadar hiç kullanmadığı bir şeydi. Çakışan Dalgalar Sanatı’nın en güçlü saldırısı!

 

“Güm!”

 

“Çat!”

 

Tıpkı Zhang Zhenshan gibi, Liu Cheng’in de kemiklerinden kırılma sesleri gelmiş ve yine Zhang Zhenshan’ın uçtuğu gibi havaya fırlatılmıştı.

 

Liu Cheng havada uçarken kırık bileziğinin parçaları kolundan yere doğru düştü.

 

“Piç, ölümünü arıyorsun!” Yu Fei savaşı durdurmak için Liu Cheng ile beraber gitmişti ama karışıp karışmamak konusunda tereddüt etti. Ama Liu Cheng’in de yaralandığını görünce kalbi öfkeyle doldu. O esnada, Yu Fei’nin sağ yumruğunun etrafı buzla kaplanırken çevresindeki hava da buz kesmişti. Ardından yumruğunu Bai Yunfei’ye doğru indirdi.

 

Yu Fei’nin yumruğu daha Bai Yunfei’ye değmeden aniden etrafı bir fırtına kapladı. Bu sert rüzgâr hemen Yu Fei’ye doğru esip onu geriye uçurdu. Yerde birkaç metre yuvarlandıktan sonra, Yu Fei sol eliyle göğsünü tutmuş vaziyette ağzından kanlar gelerek yerden kakltı. Bai Yunfei’nin hemen yanında duran Hong Yin’e şok içinde baktı.

 

“Bu adil bir düello olmalıydı. Müdür Yu Fei ve kıdemli Liu Cheng buna müdahale ettiler. Bunun anlamı nedir?!” Mu Wanqing ve You Qingfeng aceleyle Bai Yunfei’nin yanına gelirlerken hafif bir ses duyuldu.

 

Yaklaşmakta olan insanları görünce, Yu Fei’nin yüzü karardı ve sanki bir plan yapıyormuş gibi gözleri birkaç kez parladı.

 

Bai Yunfei bir ağız dolusu kan kustu ve Yu Fei’ye baktı, “Ben kazandım. Buz Dikenini bana ver şimdi!” Yunfei soğuk bir şekilde konuştu.

 

Konuştuktan sonra, hemen yanındaki Hong Yin’e baktı. Bai Yunfei’nin niyetini anlayan Hong Yin gözden kayboldu ve Yu Fei’nin hemen önünde buz gibi soğuk bir ifadeyle tekrar ortaya çıktı, “Şu an senin şerefsiz davranışın için üstüne gitmeyeceğim. Buz Dikenini bırak ve bas git!”

 

Hong Yin kendisine çok yakından bakınca ve ruh gücüyle baskı yapınca Yu Fei istemsizce yarım adım geriye gitti. Biliyordu ki bütün Buz Okulunu toplasa da önünde duran kişiye rakip olamazlardı. Buz Dikenini sonunda istemeye istemeye çıkartıp Hong Yin’e verene kadar yüzü renkten renge girdi. Ardından hızlıca ayrılmadan önce arkasını dönüp Buz Okulu öğrencilerine Zhang Zhenshan’ı ve Liu Cheng’i almaları için işaret etti.

 

Yan Xi de Bai Yunfei’ye derin bir bakış attı ve hiçbir şey söylemeden ayrılmak için arkasını döndü.

 

Bai Yunfei hareketsiz bir şekilde duruyordu. Sağ eli, kolundan kanlar damlarken istemsizce titremeye başladı. Seksen Bir Katlı Yumruk Gücünün patlayıcı etkisi bütün sağ kolunu mahvetmişti. Kasları ve kemikleri yırtıldığı için acı içindeydi.

 

Ama ne bunun farkında gibi görünüyordu ne de ayrılan düşmanlara bir bakış attı. Bunun yerine, şaşkın gözleriyle, karmakarışık bir ifadeyle, mavi parçalardan oluşan küçük yığına bakıyordu...

 

Bir süre sonra, aniden kahkaha atmaya başladı. Kendini küçümseme ile dolu acı kahkahalar… “Ah, bu senin ‘değerli’ bileziğin…”

 

Sol elini kaldırıp, sağ elini hafifçe dürttü ve elinde altın sarısı bir hasır şapka belirdi.

 

“Ben onu sana vermiştim ama sen onu istemedin… Öyleyse bana verdiği şeyi, neden saklayayım ki?”

 

“Çıtır çıtır…” Avcunda bir ateş topu belirdi ve çıtırtı sesleriyle birlikte ateş topu hasır şapkayı yuttu. Hasır şapka hemen dağılmış kül zerrelerine döndü ve rüzgârla havaya karıştı.

 

“Yunfei… Sen iyi misin?” Hong Yin yan taraftan endişeyle sordu. Bai Yunfei gözlerini kapattı ve havayı içine çekip ardından yavaşça nefes verdi. Gözlerini açtığında, gözlerinde sakin bir bakış vardı. Herkese gülümsemek için kafasını kaldırdı ve başıyla onayladı.

 

“Endişelenmeyin. Ben iy…”

 

Cümlesini bitiremeden, yüzündeki ifade aniden sertleşti ve birden bire yere düşmeden önce konuşması kesildi.

 

Tedirgin olan Hong Yin, aceleyle Bai Yunfei’yi kaldırdı. Aşağı bakınca Bai Yunfei’nin gözlerinin kapalı ve yüzünün acı içinde burulmuş olduğunu görebiliyordu. Sanki devasa bir acı içindeymiş gibi vücudu sürekli spazm geçiriyordu.

 

Bu ani gelişme etraftaki herkesi panikletmişti. Chu Yuhe ağlamak üzereydi ve Mu Wanqing onu yatıştırmak için nazikçe omzunu sıvazlıyordu. Mu Wanqing, Bai Yunfei’yi inceleyen Hong Yin’e bakmak için döndü ve fısıldadı, “Hong Yin, Yunfei sanırım…”

 

Hong Yin ciddi bir şekilde başıyla onayladı, “Bu beklediğimiz bir geri tepme. Şimdi okula dönüp bir plan düşünmeliyiz…”

ÇN=Kusura bakmayın. Üniversite tercih dönemi falan derken bu hafta biraz yoğundum bölüm geç geldi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr