Çeviri: ArgoGamer  Editör: TertemizDeli

Dikkatli bir şekilde düşündükten sonra, Yaşlı Mei bu genç Hill-Sea canavarını doğrudan o mükemmel üreticiye taşımaya karar verdi. Onu daha da mutlu eden şey, belki de kırmızı küreler sayesinde giderek daha fazla insanın görevi tamamlamasıydı. Bazıları ölü genç Hill-Sea canavarlarıyla geri dönerken, bazıları da hâlâ hayatta olan Hill-Sea canavarlarıyla geri dönüyordu. Artık daha fazla genç Hill-Sea canavarı vardı.

Ne yazık ki, hiçbiri burayı canlı terk edemezdi. Neredeyse hepsi, ölümüne bombalanmadan önce kaçınılmaz bir şekilde Yaşlı Mei ile karşılaşıyor ve onun gücü haline geliyorlardı. Elbette, kurnaz Yaşlı Mei tüm genç Hill-Sea canavarlarını üreticiye teslim ediyor ve onları kırmızı kürelerle takas ediyordu.

İlginç bir şekilde, bu üreticinin kendisine olan bakışları daha da garipleşti. İlk baştaki şaşkınlıktan özlemli bir bakışa ve ondan sonra da ateşli bir bakışa dönüşmüştü. O bakış... Belki de bu adam eşcinsel birisiydi... Ve bunun da ötesinde belki yaşlı kişileri tercih ediyordu? Bu olasılığı düşününce, Yaşlı Mei titredi. Hayır, hayır! Yaşlı Mei kendi kendine, muhtemelen bu üreticinin gücüne hayran olduğunu söyledi. Mhm... Durum böyle olmalıydı! Yaşlı Mei herhangi bir aksaklık olmadan elde ettiği tüm genç Hill-Sea canavarlarını kırmızı kürelerle takas etti.

Sayısız operasyona rağmen, sürekli ticaret sayesinde kırmızı küre arzı çok fazlaydı. Zaman zaman öldürülen evcil Hill-Sea canavarıyla birlikte, Yaşlı Mei kırmızı kürelerden yoksun değildi.

Shua! Shua!

Bir kez daha, Yaşlı Mei başka bir genç Hill-Sea canavarıyla döndü. Şimdiye kadar, kalabalık Yaşlı Mei'ye şaşkın ve sersemlemiş bir şekilde bakıyordu.

"Tekrar geri döndü."

"Evet, başka bir genç Hill-Sea canavarıyla döndü."

"Daha önce, durmaksızın genç Hill-Sea canavarlarıyla döndüğünde, onun sadece şanslı olduğunu düşündüm. Beklenmedik bir şekilde, bu adam genç Hill-Sea canavarlarını durmaksızın getirmeye devam ediyor."

"Belki de tünel açmayla ilgili ya da ona benzer bir yeteneği vardır."

"Bu mümkün."

"Şimdiye kadar, buraya kaç tane genç Hill-Sea canavarı getirdi?"

İç çektiler. Bu Yaşlı Mei'nin, sayısız kez genç Hill-Sea canavarlarıyla dönmesini izliyorlardı. Dahası, bu adam canavarları dağdan hiç çıkarmamıştı. Aksine, hepsini üreticiye taşıyordu.

"İşte, başka bir tane daha." dedi Yaşlı Mei sakince.

Chen Feng ona şaşkın bir ifadeyle baktı. "...Neden buraya başka bir tane daha getirdin?"

Yaşlı Mei üzgün bir ifade takındı. "Zaten öldü. Her seferinde, çok hafif bir şekilde saldırırsam, saldırıdan kurtuluyorlar, ancak çok güçlü bir şekilde saldırdığımda, bunun yerine kazara genç Hill-Sea canavarlarını öldürüyorum. Sigh."

Yani durum böyle. Diğerleri bunu duyunca, onun felaketlerinden keyif aldılar. Bu adamın ayrılmak yerine bu kadar çok genç Hill-Sea canavarını buraya taşımasına şaşmamalı. Yani o da görevi tamamlayamamış mıydı? Bu noktada, artık hiç kimse 5 yıldızlı gizli sanatlarla uğraşmıyordu. Bu kadar uzun süre hayata kalanlar arasında, hangileri sadece 5 yıldızl gizli sanatlarla uğraşırdı?

"Pekâlâ." Chen Feng ticareti dikkatli bir şekilde tamamladı.

Mhm?

Yaşlı Mei, kırmızı küreyi aldıktan sonra ayrıldı. Chen Feng'e gelince, Yaşlı Mei'nin ayrılan figürüne bakarken oldukça memnun görünüyordu. Başka bir genç Hill-Sea canavarı elde edildi!

"Ruh, bu genç Hill-Sea canavarı gereksinimleri yerine getiriyor mu?"

"Evet."

Chen Feng çok sevindi. "İyi. O zaman devam edelim." Şimdi kaç tane genç Hill-Sea canavarı elde etmişti?

Tam vazgeçmek üzereyken, Yaşlı Mei'nin birbiri ardına genç Hill-Sea canavarı getirmesini hiç beklemiyordu. Dahası, getirdiği genç Hill-Sea canavarlarının her biri bir öncekinden daha güçlü görünüyordu. Tüm bu canavarlar ölmüş olsa da, Chen Feng bu canavarların hepsinin yeni öldüğünü görebiliyordu. O zamanlar Chen Feng'e karşı planlar kuran bu yaşlı ucube, Othershore Dağı'nda Chen Feng'in şans yıldızına dönüşmüştü. Elbette, tüm bunların öncülü Chen Feng'in gerçek kimliğini bilmemesiydi.

"Mhm…"

Chen Feng sahip olduğu 10 gen füzyon reaktifine baktı. Bunların hepsi, yeni ürettiği gen füzyon reaktifleriydi. Hepsi de mutasyona uğramış versiyonlarıydı. Daha önceki geliştirme süreci Ruh tarafından kaydedildiğinden, bu yeni mutasyona uğramış gen reaktiflerini üretmesi için çok fazla şans değeri gerekmemişti. Her üretim için, 10'dan az şans değeri gerekiyordu. Buna rağmen, Chen Feng hâlâ mutasyonu kontrol edemiyordu. Bunun nedeni, mutasyon türünün olasılıkla ilgili olmamasıydı. Aksine, kullandığı genç Hill-Sea canavarlarında bulunan genlerin türüne göre belirleniyordu.

Dolayısıyla, bu kadere bağlıydı. Doğal olarak Chen Feng, genç Hill-Sea canavarlarındaki genlerin türünü ayırt etmek için şans değerini kullanmayı da seçebilirdi. Ancak, Ruh'un hesaplamalarına dayanarak, bunu yapmak daha fazla şans değeri tüketecekti. Tek bir Hill-Sea canavarındaki gen sayısı oldukça fazla olduğundan, her çalışma için 10 şans değeri gerekli olacaktı.

Tek bir üretim için, sadece 3 puan şans değeri gerekliydi. Bu nedenle, hepsini doğrudan üretmeye karar vermişti.

----

Mutasyona Uğramış Tanrı Cezalandırıcı 1: Kullanıcının geçmişte kullandığı yetenekler arasında, en yükse hasara sahip türü seçin ve ardından hepsini bir kereliğine serbest bırakın.

Tüketim: Tüm enerji.

Bekleme Süresi: Bir gün.

----

Bu, bu yeteneğin tamamen farklı bir versiyonuydu. Orijinal Tanrı Cezalandırıcı her yeteneği bir kez serbest bırakırdı, ancak bu versiyonu, serbest bırakmak için tek bir yeteneği seçiyordu. Örneğin, Tanrı Cezalandırıcının bu versiyonunu kullanırsa, çok fazla Nethergaze'yi serbest bırakabilirdi. Bu, gerçekten oldukça güçlü bir mutasyondu.

Kısacası, eğer kullanıcı ömrü boyunca Nethergaze'yi sadece 10 kez kullandıysa, bu Tanrı Cezalandırıcı anında 10 kat daha güçlü Nethergaze serbest bırakacaktı. Kullanıcı daha önce 100 kez kullanmış olsaydı? Ya da 1000 kez? Bu yetenek geliştirildikten sonra, en güçlü saldırı patlamasına sahip yetenek olacaktı.

Doğal olarak, sınırlamaları da oldukça büyüktü. Örneğin, kullanıcı sadece en güçlü bir tane yeteneği seçebilirdi. Chen Feng'in durumunda, bu Nethergaze olurdu. Bunun yerine Tanrı Cezalandırıcı'yı kullanarak diğer yetenekleri serbest bırakmak isteseydi, bu olmazdı. Ancak, bu hâlâ korkutucu bir koz kartı olabilirdi. Bir bakıma, Tanrı Cezalandırıcı'nın bu versiyonu normal versiyondan bile daha güçlüydü.

----

Tanrı Cezalandırıcı 2: Geçmişte kullanılan tüm iyileştirme yeteneklerini seçin ve bir kez serbest bırakın.

Tüketim: Tüm enerji.

Bekleme Süresi: Bir gün.

----

???

Tüm iyileştirme yetenekleri? Eğer öyleyse, tekrar tekrar kullandığı yeteneklere izin veriyor mu? Eğer durum buysa, bu tamamen tanrısal bir iyileştirme yeteneğiydi. Uzman bir şifacının elinde, bu yetenek sadece hile benzeri bir varoluş olacaktır. Ne yazık ki ... Chen Feng için yararlı değildi. Buna rağmen, Chen Feng hâlâ bu versiyonu saklamıştı. Bununla birlikte, gelecekte "En Güçlü Gen" mağazası bir kez daha efsanevi bir B-sınıfı gen reaktifini satışa sunacağına inanıyordu. Tanrı Cezalandırıcı'nın bu versiyonu o kadar güçlüydü ki, A-sınıfı yeteneklerle bile karşılaştırılabilirdi.

----

Tanrı Cezalandırıcı 3: Geçmişte kullanılan tüm destek tipi yetenekleri seçin ve bir kez serbest bırakın.

Tüketim: Tüm enerji.

Bekleme Süresi: Bir gün.

----

Tüm destek yetenekleri? Tekrar kullanılan yeteneklere yine mi izin veriyordu? Altın Çelik Reenkarnasyonu veya buna benzer bir yetenek miydi? Tanrı Cezalandırıcı'nın bu versiyonuyla, bazı istiflenebilir* buff yetenekleri açığa çıkarmak için kullanılırsa, hedef yenilmez hale gelene kadar güçlendirilebilirdi.   (ÇN: yığmak/biriktirmek) Bu şey viagra'dan bile çok faydalıydı! Ne yazık ki, bu yetenek de Chen Feng için özellikle yararlı değildi.

Diğer mutasyonlu Tanrı Cezalandırı gen reaktiflerine gelince, onlar da benzer etkilere sahipti. Güçlü olmalarına rağmen, Chen Feng için uygun değildi. Gerçekten çok güçlüydüler. Ancak, dikkatli bir değerlendirmeden sonra Chen Feng, bunları kullanmaktansa normal Tanrı Cezalandırıcı'yı kullanmanın daha iyi olduğunu fark etti. Bunun nedeni, sıradan Tanrı Cezalandırıcı'nın Chen Feng'e mutasyona uğramış versiyonlarından daha fazla uymasıydı.

Chen Feng derin bir nefes aldı. "Denemeye devam edelim."

Bir kez daha, Chen Feng ve Ruh gen üretimine başladı. Uzun bir süre sonra, üretim tamamlandı. Bu noktada Chen Feng, zaten başarılı bir şekilde üretime karşı duygusuzlaşmıştı. Bu nedenle, Tanrı Cezalandırıc gen reaktifini ilk ürettiği zaman kadar mutlu değildi. Chen Feng, en azından Ruh'un yardımıyla, bu genç Hill-Sea canavarının mutasyon yönünün öncekilerle aynı olmadığını, tamamen farklı bir mutasyona sahip olacağını belirleyebilmişti.

"Umarım, bu mutasyon kullanılabilir olur."

Chen Feng pek umutlu değildi. Tahminlerine dayanarak, Tanrı Cezalandırıcı gen reaktifinin mutasyonları, sadece bazı değişikliklerden veya küçük geliştirmelerden oluşuyordu. Ne yazık ki, bu değişiklikler çok fazla bir şey değildi. Sadece kendisi için yararlı olmamasına rağmen, reaktifleri atmanın boşa gideceği bir noktaya ulaşmıştı.

Shua!

İlgisizce, Chen Feng yeni ürettiği gen reaktifini taradı. Bir anda sersemledi.

Aniden, gözleri genişçe açıldı. "Bu..."