Bölüm 134: #####

avatar
4852 11

The Dark King - Bölüm 134: #####


 

Bölüm

 

Öldürürüm! Öldürürüm! Öldürürüm!

 

************************************************************

 

Dudian öne çıkıp uzun masaya gitti.



"Bir dakikan var." dedi beyaz cüppeli yaşlı adam, soğuk bir sesle.



Dudian kağıdıyla kalemini aldı. Çabucak üç soruya baktı.



Birinci soru:



"Soylular yasayı çiğnediğinde ne yaparsın?"



Dudian soruyu gördü, hiç tereddüt etmeden çabucak cevabı yazdı, "Öldürürüm!"



İkinci soru:



"Işık Şövalyesi yasayı çiğnerse ne yaparsın?"



"Öldürürüm!" Dudian yazmaya devam etti.



Üçüncü soru:



"Şeytani bir simyagerle karşılaştığında ne yaparsın?



Dudian tereddüt etti ama yine de çabucak yazdı, "Öldürürüm!"



"Tamamdır." dedi Dudian ve kağıdını uzattı.



Üç sorumlu da şaşırmıştı çünkü daha önce hiç kimse zaman bitmeden kağıdını vermemişti. Orta yaşlı adam cep saatine baktı ve dedi ki, "Daha 40 saniye var."



"Gerek yok." dedi Dudian ve başını salladı.



Yaşlı adam kağıdı aldı ve soruların cevaplarına baktı. Tüm cevaplarda tek bir kelime vardı, "Öldürürüm!"



Dudian'in öldürme niyeti yazdıklarından belli oluyordu.



Yaşlı adam gözlerini kıstı. Yakışıklı küçük adama baktı ve bir süreliğine sessizliğe gömüldü. Başını salladı ve dedi ki, "Geçtin. Yarın Pus bulvarına mülakat için gelebilirsin. Adım Dmitry. Yarın geldiğinde beni bul."



Dmitry'nin solundaki ve sağındaki sorumlu onun tavrı yüzünden şaşırmıştı. Dudian'in cevabına baktılar ve üçünün de tek bir kelime olduğunu gördüler. Şaşırmışlardı. Bunca yıldır sorumlu olarak hizmet vermişlerdi ama böylesi kısa ve kesin bir cevabı ilk defa görmüşlerdi.



"Aferin evlat!" Sağ tarafta oturan adam dedi ki, "Aklı açık bir çocuk.". Ardından elini hizmetçiye salladı ve dedi ki, "Bunlar bitti, kayıt için götür bakalım."



Hizmetçi Dudian ve diğerlerine alıp gitti.



Dudian sınavı geçtiği için içten içe rahatlamıştı. Cevaplar biraz aşırıya kaçsa da içinden geleni yazmıştı. Üstelik, soruları okuduğu an sınavın amacını anlamıştı.



"İşte bu!" Dudian'i görünce Jenny şaşırmış bir sesle dedi.



Dudian gözlerini kırptı, "Ben dedim, kesinlikle geçeceğim diye."



"İkiniz de gelin ve kimliklerinizi kaydedin." Hizmetçi konuşmalarını böldü.



Dudian ve Jenny güldü. Hizmetçi onları kimlikleriyle adreslerinin kaydını alan memura götürdü.



Çabucak bilgileri kopyaladılar ve onlara birer kart verdiler, "Bu sizin sınavı geçtiğinize dair kanıt. Sakın kaybetmeyin!"



Dudian ve Jenny kartları sakladı.



"Şu taraftan çıkabilirsiniz." dedi hizmetçi, sıcak bir sesle.



Dudian işaret ettiği yöne baktı. Orada bir grup kişi duruyordu ama yanlarında da iki şövalye çırağı vardı.



Hizmetçi şövalye çıraklarıyla konuştu.



Şövalye çırakları hemen onların geçmesi için kalabalığı dağıttı.



Dudian Jenny'nin elini aldı ve beraber meydandan çıkıp daha az kalabalık sokaklara gittiler.



"Araban sokakta sıkışmış, ben sana dönmen için yeni bir araba kiralayayım." dedi Dudian.



Jenny başını sağladı, "Bu kadar çok kişinin sınav için geleceğini düşünmemiştim. Babamın bu sınavı almamı istemesine şaşmamalı. Şansıma senle karşılaştım, yoksa hala arabada oturup sıramı bekliyor olacaktım."



Dudian gülümsedi, "Hakimler ve savcılar, Kutsal Kilise'nin Işık Şövalyesinden daha prestijli. Üstelik, biz ilk sınavı geçtik. yarın stajyer olmak için mülakata katılacağız. Hayallerimize bir adım daha yaklaştık!"



"Evet." diye cevap verdi Jenny, yüzünde mutlu bir ifade vardı. Aniden aklına Dudian'in sınavı geldi ve dedi ki, "Sen nasıl oldu da bu kadar hızlı bitirdin? Ne yazdın?"



"Sen ne cevap verdin?" Dudian sorusuna soruyla cevap verdi.



"Siviller gibi yasaya saygı duymalı ve kuralları çiğnememeleri gerektiğini söyledim. Kanunun önünde herkes eşittir." diye cevap verdi Jenny.



Dudian onun güzel yüzüne baktı, "Doğru. Herkes eşit!"



"Sen nasıl cevap verdin?" Jenny hemen sordu.



"Şeyy, benim cevabım da seninki gibi." Dudian fazla detaya inmedi.

 

Jenny güldü, "Sen anlamlı konuşuyorsun. Muhtemelen bir iki cümleyle her şeyi özetlemişindir. Ama ben çok detaylı düşünüyorum."



"Hepsi aynı yola çıkıyor." dedi Dudian.



Jenny'in yüzündeki gülümseme daha da büyüdü, "Sence bu kadar çok kişinin bu kolay sorulara yanlış cevap vermesi garip değil mi?"



"Bir yalancı için doğruyu söylemek zor olabilir. Tıpkı, dürüst biri için hile yapmanın zor olması gibi." dedi Dudian.



Jenny dediklerinin arkasındaki anlamı anlamıştı, "Senin fikirlerin sıradan insanlardan çok farklı."



"Seninkiler de." diye cevap verdi Dudian.



Jenny'nin yüzü kızardı ama yine başını eğerek gizlemeye çalıştı. Ancak, içindeki kararlılık büyümüştü, dudaklarını ısırdı ve Dudian'in gözlerine baktı, "Gerçekten de böyle mi düşünüyorsun?"



Göz göze gelince Dudian'in kalbi hızlıca artmaya başlamıştı. Dudian farkında olmadan cevap verdi, "Tabii ki de."



Jenny ona baktı ama hiçbir şey demedi. Yan yana yürüyorlardı ama bir süre hiçbir şey hakkında konuşmadılar.



Dudian hafiften öksürdü, "Orada bir araba var, kiralayayım mı?"



"Olur." dedi Jenny kısık bir sesle.



Dudian onunla beraber arabaya bindi. İçerideki sıcaklık bir süre sonra arttı. Utancını bastırmak için Dudian dedi ki, "Ben yasaları pek bilmiyorum. Bana öğretir misin?"



"Olur." diye cevap verdi Jenny.



Dudian kafasının karıştığı birkaç konudan bahsetti ve Jenny de sabırlıca tüm sorularına birer birer cevap verdi.



Çok geçmeden araba durdu.



Dudian Jenny'nin evine geldiklerinden hayal kırıklığına uğramıştı.



Jenny ona baktı ve fısıldadı, "Benim gitmem gerekiyor. Yarın görüşürüz."



"Tamam o zaman, yarın görüşürüz." Dudian onun gidişini izledi.



O kaleye girdikten sonra sürücüye Avcı Karargahına gitmesi için emir verdi.

 

...

 

...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44354 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr