Cilt 18: Bölüm 12-7

avatar
769 10

Terror Infinite - Cilt 18: Bölüm 12-7


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa




Duvara değdikleri zaman mermilerden eşsiz renkli bir ışık patladı. Işık dalgalanmalar yaydı ve mermileri binanın içine kadar takip etti. Binada birbiri ardına patlamalar meydana geldi. Son olarak, gürültülü bir patlamayla mermiler bütün binayı deldi ve önündeki her şeyi parçalayarak yüzlerce metre uçmaya devam etti. Bu güç kelimelerin ötesindeydi.

 

 

Heng ve ChengXiao, arkaya baktıklarında neredeyse korkudan ölüyorlardı. Lambda Sürücüsü saçma sapan bir şekilde aşırı güçlüydü. Mermiler vücutlarına isabet etseydi, anında küle çevrilirlerdi. Ejderha parçası kolyesi ve hatta gerçek bir ejderha bile tek atışa dayanamazdı.

 

 

"Heng! Çabuk ol ve ateş et dostum!" ChengXiao kafasını arkaya çevirdi ve tam hız koştu.

 

 

Heng de tam hız koşuyordu. Fiziksel istatistikleri ChengXiao'dan daha yüksekti bu nedenle biraz daha hızlı koştu. "Yapamam! Süre dolmadan ateş edemem!"

 

 

"Yapmak zorundasın yoksa işimiz biter!"

 

 

"Şimdi vurursam etkisiz olacak. Süre dolana kadar beklemeliyiz."

 

 

Arkalarında bir şok dalgası patladığında bir yüz metre daha koşmuşlardı. Caddenin büyük bir bölümü ortadan silindi.

 

 

Heng ve ChengXiao göz göze geldi. Heng mırıldandı, "İsabetinin arttığını hissediyor musun?"

 

 

Cevap gelmedi. ChengXiao bütün enerjisini ayaklarına verdi ve bir anda Heng'in önüne geçti. Heng tahminini doğruladı. Bu Xuan'ın gücü gerçek Xuan'ınkine yaklaşıyordu, ki bu da Zheng'in boşluğunun daha çok büyüdüğü anlamına geliyordu. Xuan'ı kim durdurabilirdi?

 

 

On saniye sonra bir başka şok dalgası patladı. İkisine daha da yaklaşmıştı fakat yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Bu atışların gücüne bakılırsa, Xuan eğitimdeyken Lambda Sürücüsü'nü tam güçte kullanmıyordu. O zaman bile Xuan'a yaklaşamıyorlardı. Lambda Sürücüsü'nün gücü kullanıcının isteğine göre şekillendirilebilirdi. Bir kalkan veya mızrak halini alabilirdi. Xuan'ın kalkanını kırabilmeleri mümkün değildi. Ve Xuan'ın o kadar yakın mesafeye hedeflemesi gerekmediğinde, Lambda Sürücüsü'nün gücü vücutlarını patlatırdı.

 

 

Heng koşarken sayıyordu. Şansları yok değildi. Lambda Sürücüsü güçlüydü fakat onun Şimşek Atışı da öyle. Bu dövüşün galibi anında belirlenirdi. Heng Xuan'ın zihni savunmaya geçmeden önce ateş edebilirse kazanırdı.

 

 

(37 saniye daha... Kahretsin! 37 saniye daha dayanabilir miyiz? 34, 33...)

 

 

Heng ve ChengXiao bıçak sırtında dans ettiklerini biliyorlardı. Xuan kata silahını ve Lambda Sürücüsü'nü aynı anda kullanacak gücü kazandığı zaman, yaşama şansları yoktu. Bu hızla giderse, Xuan'ın isabeti 30 saniye içinde kata silahı seviyesine yaklaşacaktı. En fazla 30 saniye içinde küle döneceklerdi.

 

 

"ChengXiao, bu film aynı zamanda bir fırsat. Tehlikeyle birlikte fırsat da gelir. Sen kalbinin şeytanından nasıl çıktın bilmiyorum ama, kendimi biliyorum. Bir daha asla kimseden korkmayacağım. Zayıflığım yok artık. Bu dünyada istediğim her yere gidebilirim!" Heng aniden söyledi.

 

 

ChengXiao cevapladı, "Benim kalbimin şeytanı oldukça komikti. Kimin söylediğini unuttum, insan ne kadar azgın olursa, eşinin ihanetinden o kadar korkarmış. Kalplerinde en büyük boşluğa sahip olan insanlar bu filmden kurtulmakta en çok zorlananlar olacak. Ancak, boşluklarının üstesinden geldikleri zaman... Ejderha kapısından atlayacaklar ve göklere yükselecekler!"

 

 

 

 

Teknik olarak Heng takımda ilk beşteydi, Zero'dan bile yüksekti. Okçuluğu, yakın dövüşü ve fiziksel istatistikleri olağanüstüydü. Ölümcül Deney'deyken, klon Zheng'i tehdit edecek güce sahip olmuştu. Ancak, kişiliğindeki kusur gücünü potansiyelinin %40'ından daha azına sınırladı. Bu filmde yeniden yaşadığı acı ve kalbinin kırılması, kendini tekrar bir bütün olarak bulmasına izin verdi. Sazan ejderha kapısından atlar ve göklere yükselir. Heng'in potansiyelini gösterme zamanı gelmişti... Ya da belki de Çin Takımı'nın potansiyelini gösterme zamanıydı! Karmaşık düşünceleri çözüldü. Hiç düşünmediği şeyler yerine oturdu, özellikle elf soyunun gücü.

 

 

Heng ikinci gelişimi üzerine elf kanı hakkında biraz bilgi edindi. Güdümlü Atış ve Şimşek Atışı'nın her biri elf soyundaki enerjiyi tek bir atışa toplayan yeteneklerdi. Bu patlayıcı kuvvet Zheng'in Yıkım'ını bile aşıyordu. Daha henüz ilk gelişmeye sahip olduğu zaman Güdümlü Atış'ın onu bayıltması ve Şimşek Atışı'nın onu büyük ölçüde zayıflatmasının nedeni buydu.

 

 

(Aynı zamanda enerji miktarını azaltırken onu ok yerine bedenimde toplayabilirse, belki Patlama ve Yıkım'a benzer bir yetenek kullanabilirim.)

 

 

Heng bir duvarın üzerine atladı ve binanın tepesine koştu. Bir başka Şimşek Atışı'nı beklemek için yeterli zamanı olmadığını biliyordu. Yaşamak istiyorsa hayatı için savaşmak zorundaydı. Yaşam ve ölüm arasında ince bir çizgi vardı.

 

 

Hipotezi asla doğrulanmamıştı fakat başka şansı yoktu. Hangi kararı verirse versin ucunda ölüm olabilirdi, bu yüzden şansını da pekala denemeye sokabilirdi.

 

 

Talih bu sefer Heng'in yüzüne güldü. Zihnin Odaklanmış Durumu yeteneğini aktifleştirdi ve kilitsiz moda girdi. Kafasının içine çevre taraması yayıldı. Aynı zamanda vücudundaki enerji akışını da hissetti.

 

 

Tam o sırada Heng çok geliştiğini fark etti. Fazla korkaktı ve böylesine bir gücü ziyan etti. Geri döndüğünde sevgilisini canlandırmaya ve sonra cesurca yaşamaya karar vermişti. Fakat şimdiki hedef hayatta kalmaktı.

 

 

Heng yavaşça enerjisinin kontrolünü eline aldı. Çok büyük ve soğuk bir histi. Enerji vücudunda su gibi bulunuyordu ancak o hiçbir zaman bunu fark etmemişti. Bu enerjiyi kullanarak, Heng duvar boyunca dümdüz koştu.

 

 

ChengXiao Heng'in duvara tırmandığını görünce ağzı açık kaldı. Heng'in hızı çok yüksek değildi fakat sanki yerçekimine meydan okuyordu. Xuan'a bağırarak hücum ettiğinde, ChengXiao bağırdı, "Kahretsin, aklını mı kaçırdın? Geri gel!"

 

 

Bir şok dalgası ChengXiao'nun yedi metre yanındaki zemini patlattı. Ortaya çıkan rüzgar onu uçurdu. ChengXiao ayakları üzerine dikilene kadar, Heng çoktan Xuan ile çarpışmıştı.

 

 

Heng, ChengXiao'nun beklediği gibi tek bir atış yemedi. Dövüş aslında eşitti, gerçi terazinin yakında bir tarafa ağır basacağı beliydi.

 

 

Heng binaların duvarlarında koşarak Xuan'a yaklaşıyordu. 100 metre yakına geldiğinde, caddeye doğru atladı. Ayağının durduğu yere bir mermi saplandı. Mermi aynı eşsiz rengi yaydı ve ardından bir şok dalgası caddenin yüz metrelik bir bölümünü harabeye çevirdi.

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr