Cilt 18: Bölüm 12-4

avatar
875 11

Terror Infinite - Cilt 18: Bölüm 12-4


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa




Heng silaha baktı. Buruk bir şekilde gülümsedi ve "Eskiden ölmekten korkmama rağmen gerçekten ölmek isterdim. Şimdi korkmuyorum, ölmek de istemiyorum. Ne çelişkili." Gözlerini kapadı.

 

 

Sahte Xuan her küçük ayrıntıda gerçek Xuan gibi hareket ediyordu. Silahı yavaşça kaldırdı. Tetiği çekmek üzereyken, ikisi arasındaki gergin havanın içinde bir adam belirdi. Heng ve Xuan'ın geri planda kalması beklenmedikti, ortaya çıkan adamın da öyle. Ardından Xuan tetiği çekti.

 

 

Bir dizi tak-tak-tak sesi yankılandı fakat adamın kafası beklendiği gibi parçalanmadı. Kafasından bir dalgacık bariyeri çıktı ve mermileri durdurdu.

 

 

ChengXiao bağırdı, "Delirdin mi? Benim, ChengXiao! Kim olduğumu mu unuttun?"

 

 

Heng, ChengXiao'nun uzaklaşmak üzere olduğunu gördü ve bağırdı, "Hareket etme! Ejderha parçamın enerjisi bitti! Bu Xuan sahte. Gerçek Xuan değil o. Freddy'nin Zheng'in zihninden yarattığı bir kopyası!"

 

 

Birkaç iğne mermisi ChengXiao'nun yanından geçip Heng'in bariyerine çarptı. Bu onu o kadar korkuttu ki hemen ChengXiao'nun arkasına geçti. ChengXiao Gauss tabancasını tuttu fakat neler olduğunu netleştirmeden saldırmadı.

 

 

Xuan beklediğinin ötesinde tepki gösterdi. Elini ChengXiao'dan kurtardı ve onu geri itti. Diğer Gauss tabancası ChengXiao'nun şakağına yerleştirildi. Bir başka ateş turu izledi. Bariyere rağmen, kurşunlardan gelen güç ChengXiao'yu bayılttı. Xuan tekrar iki tabancayı da Heng'e doğrulttu.

 

 

Heng, Xuan'ın kata silahının, dövüş sanatı bilen ChengXiao'yu nasıl yenebildiği hakkında kendi kendine söylendi.

 

 

ChengXiao dengesini kaybettiği an kilitsiz aşamaya girmişti. Bir eliyle yere indi ve kendini ileriye itti. Yumrukları birbiri ardına Xuan'ın karnına çaktı, ona nefes alması için fırsat vermiyordu.

 

 

"O Xuan değil! Xuan'ın kata silahı bundan çok daha güçlü!" ChengXiao bağırdı.

 

 

Heng, sahtesi bu kadar güçlüyse gerçek Xuan ne kadar güçlüdür diye kendi kendine düşündü. Ve sonra ChengXiao'dan kendisini tezgaha yapıştıran bir tekme yedi. ChengXiao gücünü kontrol etmesine rağmen tekmeden sonra neredeyse kusuyordu.

 

 

Barın dışından silah sesleri duyuldu. Kapısı ve pencereleri parçalandı. Heng boşluktan baktı ve ChengXiao'nun yumruklarının defalarca Xuan'a vurduğunu gördü. Fakat, Gauss tabancaları her seferinde hızlarını kesiyordu. Xuan yumruklarına ve bariyerine geri ateş ederken ChengXiao hiçbir darbe almadı.

 

 

ChengXiao dövüş sanatı eğitimi almıştı. Ancak, tıpla ve Gu ile daha ilgiliydi bu yüzden profesyonel dövüş sanatlarını öğrenememişti. Sadece bir tane iyi boks tekniği biliyordu.

 

 

(Xuan kata silahının yakın ve uzun menzilli savaşlarla ilgili geniş verilerin hesaplanması üzerinde çalıştığından bahsetmişti. Gelecek saldırıların tüm olası yönlerini hesaplıyor. Bu yüzden ona ya saldırı başlatmaması gereken bir yönden saldırabilirim, ki hamleler isabet etse bile çok fazla zarara sebebiyet vermez, ya da ölümcül noktasına saldırıp savunmasını güç ve hız ile delebilirim!)

 

 

ChengXiao kararını verdiğinde, Xuan'a tekme attı. Tabancalar ona ateş etti ve atışların kuvvetiyle, tezgahın üzerine sıçradı. Havadayken B sınıfı eldivenleri giydi. Bir masaya indiği anda, tekrar girişe atladı.

 

 

Xuan az önce girişten geçmişti. Kata silahına olan yetkinliği sürekli artıyordu. Hızı ve isabeti neredeyse gerçek Xuan'la aynı seviyedeydi, ki bu da gücünün gerçek Xuan ve Zheng'in çöküşüne olan yakınlığını kanıtlıyordu.

 

 

"Yörüngesel Taiji!"

 

 

ChengXiao, Xuan bara adım atar atmaz ona saldırdı. Adımları peş peşe gidiyordu. ChengXiao, Xuan'a çok büyük bir güç ve hız ile omzundan yumruk attı. Xuan'ın tabancaları engellemek için zamanında davranmadı.

 

 

(Harika!) ChengXiao kendi kendine söyledi. Yumrukları birbirine yapışmış gibi bir telaş halinde vururken Xuan'ın etrafında döndü. Aralarındaki mesafe 30 santimetreyi geçmedi. Son vuruşta, ChengXiao Xuan'ın çenesine yumruk attı ve onu barın dışına çıkardı.

 

 

"Güzel!" Heng bağırdı. Koşmaya hazırlanırken gümüş yayı tuttu. Ancak, ChengXiao omzundan yakalayıp onu ters yöne sürükledi. Nefes nefeseydi.

 

 

Heng koşarken sordu, "Ne yapıyorsun? Yere düşmüşken onu vurmalıyız."

 

 

 

 

ChengXiao, Heng'e yumruğunu gösterdi. Bir demir parçasını yumruklamış gibi derisi çatlamıştı. Demir yumruklamak bile fiziksel yeteneği göz önüne alındığında bu kadar zarar veremezdi.

 

 

Heng'in kafası karışmıştı. ChengXiao açıkladı, "Bu son vuruş anormal hissettirdi. Evet, aşılmaz bir bariyere falan çarptım sanki. Lambda Sürücüsü'nü elde etti. Tam versiyonu değil ama başladı..."

 

 

İkili arka kapıdan dışarı fırladı. Arkalarında tuhaf bir dalga çıktı ve ardından bütün bar patladı. Bir saniye gecikselerdi, şimdi binanın altındaydılar.

 

 

“S*ktir. Bu yüksek güç. Neden hiç bu psikopatın böylesine güçlü olacağını hissetmedim ki? Ve bunu yalnızca düşmanken gösterdi."

 

 

Heng ve ChengXiao neredeyse dillerini ısırıyordu. Göz göze gelip aynı anda koşmaya başladılar. İkisi de Xuan'la tekrar savaşmak istemedi.

 

 

"Heng! Güdümlü Atışına ne oldu? Öldür şu psikopatı. Lanet olası. Neden bir stratejist omak yerine insansı bir makine olmaya çalışıyor ki?!" ChengXiao bağırdı.

 

 

Heng saate baktı ve cavep verdi, "Güdümlü Atış zamanı değil. Daha güçlü olan Şimşek Atışı'nı kullanabilirim, ama iki dakika daha lazım... Ölmek istemiyorum!"

 

 

"İki dakika daha mı? İki dakika daha dayanabilir miyiz?"

 

 

Kimse, ikisi bile iki dakika daha hayatta kalabilirler mi bilmiyordu. Gerçi diğer yandan, WangXia, TengYi ve LiuYu 30 saniye daha dayanamayabilirdi.

 

 

Freddy'nin gücü gerçekten artmış gibiydi. WangXia ve Heng tarafından iki kez öldürüldükten sonra, 10 saniye içinde uzaktan çalışan motor sesi duyuldu. WangXia, TengYi ve LiuYu kendilerine doğru gelen üç yıkım kamyonunu görmek için dışarı baktı. Kamyonların her birinin içinde Freddy vardı. En öndeki kamyondaki Freddy kafasını çıkarıp delice güldü.

 

 

TengYi ve LiuYu, WangXia'ya baktı. WangXia anında bağırdı, "Kaçın! Daha demin neredeyse bütün şeytan enerjimi kullandım. Yalnızca Öncü Bomba için başlangıç gelişimini takas yaptım. Freddy'İ gördüğümde gaza geldim ve şeytan enerjimin hepsini birden kullandım. Biraz onarmak için en az bir iki dakika lazım. Çabuk olun ve koşun!" LiuYu'yu alıp yola koyuldu. WangXia'nın peşinden gitmeden önce bir an için şoka girdi.

 

 

Üç kişi dar bir sokağa girdi. Kamyonlardan dolayı geniş caddelerde koşmaya cesaret edemediler. Biraz koştuktan sonra, arkadan gelen binaların çökme sesini duyabiliyorlardı. Kamyonlar arkalarından sokağa girdi ve önlerindeki her binayı ezip geçti. Bu hızlarını yavaşlattı fakat üç kişinin kaçmasına izin vermiyorlardı.

 

 

Tuhaf bir şekilde, üçü kasabada sokakları daha karışık tasarımlarla düzenlenen ve binaların daha yoğun sıralanmış ve uzun olduğu en işlek bölgesine doğru koşsa bile, bu gördüklerinin tam tersiydi. Koştukça etraf daha da boşalıyordu. Geri dönmek ölüme yürümekle aynı olduğu için tempolarını arttırdılar. Girdikleri yolu sonuna kadar takip etmekten başka çareleri yoktu. Tek yapabildikleri daha hızlı koşmaktı.

 

 

"Ters bir şeyler var. Burası bizim evin olduğu yere yakın! Evimizi çevreleyen boş bir alan burası!" WangXia birden haykırdı.

 

 

Diğer ikisi de etraflarının sarıldığını anladı. Yaşadıkları evin uzakta olmadığını gördüler. Kimse Freddy'nin onları buraya geri çekmek için üzerlerinde hangi oyunu oynadığını bilmiyordu. Saklanacak bir yer yoktu.

 

 

Kamyonlar daha da yaklaşıyordu. Bir kez içeri girdikten sonra kaçmalarının zor olacağını bilseler bile kaçabilecekleri tek yer evin içiydi. Arkadaki kamyonlar onlara başka bir seçenek sunmuyordu. Normal sedanlara benzer bir hızla geliyorlardı.

 

 

20 metre kalmıştı. 10 metre. En yakındaki kamyon, vinciyle güllesini bu üç kişiye salladı.

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44355 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr