Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa

Zheng ve Xuan'ın Deseptikon sürüsünün ortasına düşmesinden dolayı değil de fırlatmanın yarattığı hızdan dolayı Gando'nun yaşadığı acı anlatılamazdı. Bu güç o kadar büyüktü ki bütün vücudu kabinin duvarına yapıştı. Sonra Valkyrie koridorun köşesine çarptı. Neyse ki sırtını duvara vermişti, aksi takdirde AllSpark yok olacaktı.

Beyin sarsıntısının geçmesi iki saniye sürdü. Gando sonunda arkasındaki sahneyi görebiliyordu. Deseptikon denizi beklediği gibi Zheng'e saldırmadı. Uçan araçlara dönüşüp ona doğru koşuyorlardı. Dahası, koridorun öbür tarafından da Deseptikonlar geliyordu. Tost olacaktı.

"Kaç!" Zheng bağırdı.

Bu bağırış Gando'yu uyandırdı. Kilitsiz moda girdi, plazma jet sistemini aktifleştirdi ve öne doğru hücuma geçti. Enerji deposunun 1/3'ten az kalmasına rağmen, Gando'nun enerji tüketimi konusunda endişelenecek zamanı yoktu. Sıkıca dişlerini ısırdı ve hızla fırladı, tam da kolları açık bir şekilde onu engellemeye çalışan Deseptikon'un kucağına doğru.

“Ah!” Gando'nun gözleri kan çanağına dönmüştü. Burada durmak ölüm demekti. Yalnızca koridorun sonuna koşarak yaşayabilirdi. Gando arkasında kovalayan Deseptikonları tamamen hiçe sayıp önüne odaklandı. Valkyrie, GERWALK moduna dönüştü ve Deseptikonlara doğru devam etti. İkisi çarpışmadan hemen önce, Gando hafifçe yana kayması için Valkyrie'yi kontrol etti. Valkyrie'nin kılıcı bu saldırının gücünü kullanarak Deseptikon'a girdi. Kılıç sapına kadar girdi. Ardından Valkyrie onun omzuna basıp zıpladı ve savaş jeti moduna dönüştü. Kuyruğundan bir metre uzunluğunda elektrik akımı patladı ve jeti ileri ittirdi.

Zheng koridora koşmak üzereydi ve Gando girer girmez girişi kapatacaktı. Ancak, sırtına ve kanatlarına üç mekik çarptı ve onu uçurdu. Etrafındaki tüm robotlar akıllarını kaybetti. Herhangi bir silah kullanmayı kesip Zheng'e vücutlarıyla hücum ettiler. Bunu bir dizi gümbürtü izledi. 10'dan fazla Deseptikon üzerine çullandı.

Deseptikonlar Zheng'i oyalarken 100 veya daha fazlası koridora girdi. Hepsi dönüşmek için yeterince yüksek seviyedeydi. Hatta birkaç tane evre kayması zırhı olan bile vardı.

Zheng bu manzara üzerine Deseptikonların altında kükredi. Robotlar büyük bir kuvvetle itti. Daha fazlası hemen üzerine zıpladı fakat Kaplan Ruhu'nun dumanlı hamleleri bu robotları parçaladı. Zheng hemen Osiris'in Mızrağı'nı çıkardı. Qi, kan enerjisi ve rafine edilmiş Qi tam hızda mızrağa yüklendi. Rafine edilmiş Qi mızrakta baskın bir etki gösterdi. İğrenç bir canavar ortaya çıktı ve altın mızrağa dolandı. Sanki canlıymış gibi rafine edilmiş Qi'yi içine çekti. Belli ki varlığı rafine edilmiş Qi'ye bağlıydı.

Zheng'in daha fazla düşünmesinin zamanı değildi. Osiris'in Mızrağı'nı fırlattı. Altın rengi bir ışı yayıldı ve sanki mızrak canavarın içindeymiş gibiydi. Canavar yolundaki sayısız robotu yarıp geçti, girişin başına çarpana kadar. Ardından gürültülü bir patlama oldu. Düşen kayalar girişi kapattı. Osiris'in Mızrağı bütün enerjisini harcamasına rağmen hala bir metal parçasının üzerinde duruyordu. Sade görünümüne, normal bir altın çubuğa geri döndü.

Zheng, Deseptikonlar yolu açana kadar koridorun en az bir veya iki saatliğine kapandığını gördü. Kayaların çökmesi de yüzlerce robotu yakmıştı. Bu alanda 600'e yakın Deseptikon kalmıştı ve Gando'nun peşinde çok fazla kişi olmamalıydı.

"Vay... Gel! Şu vücudun sınırını göreyim! Eski şeytanlardan gelen genler..." Zheng arkasını döndü.

Yüzlerce Deseptikon sessizce duruyordu. Aralarında Megatron ve evre kayması zırhı olan birkaç robot vardı. Artık buradan çıkma umudunun kalmadığını fark etmiş gibiydiler. Deseptikonlar tekrar insansı formlarına geri dönüp silahlarını kuşandılar. Gözlerini dikkatle Zheng'in üzerine diktiler. İlk robot tetiği çekerken, Zheng sadece Deseptikonlara doğru koşan bir gölge olarak görünüyordu.

Diğer tarafta, koridorun ferah genişliği ve kilitsiz modun getirdiği konsantrasyon sayesinde, Gando tam hızda uçmayı başardı. İkisinden birinin eksikliği dönüşlerde duvara çarpmasına neden olabilirdi. Birkaç metre sonra, bütün koridorun yoğun bir şekilde titrediğini hissetti, ardından patlama ve çökme sesi geldi. Zheng'in kovalamacayı kesmek için girişi kapatacağını tahmin ediyordu. Sadece çökme beklediğinden daha geç gerçekleşti. Fakat durum ona düşünecek zaman bırakmıyordu. Arkasında kaç tane Deseptikon'un kendisini kovaladığını bilmiyordu. Bu noktada yapabileceği tek şey koşmak, koşmak ve koşmaktı. Gökyüzüne çıkana kadar canla başla koşmak!

(Enerji dibe vuruyor. Yalnızca %10 kaldı. Artık enerji mermilerine dayanamam. Birkaç vuruş kalan enerjiyi bitirebilir...) Gando'nu gözleri enerji deposu çizgisine bakarken bulanık görüyordu.

Ekranda iki robot belirdi. Peşindekilerden daha düşük seviyede görünüyorlardı. Tepkileri ve zırhları diğer Deseptikonlardan bir adım gerideydi. Yine de bu robotların enerji silahları vardı. İki taraf birbirini gördüğünde Gando'ya birkaç enerji mermisi sıktılar.

(Onları engelleyemem! Ejderha parçası onları halledemez! Yoksa uçmak için yeterli enerji kalmaz!) Gando, yaşam ve ölüm arasındaki bu ince çizgide dururken, konsantrasyonu en yüksek seviyesine çıktı.  Sonra içinde bir şeyin parçalandığını hissetti. Konsantrasyon seviyesi tekrar katlanarak yükseldi. Kilitsiz modun ikinci aşamasını kırdığını biliyordu.

Gando, AllSpark'ı enerji mermilerinin arasına fırlattı. Valkyrie, Gerwalk moduna dönüştü ve ilk iki merminin arasından geçti. Ardından savaş jeti moduna dönüşmeye devam etti ve üçüncü mermiyi de tavana sürterek geçti. Valkyrie tekrar insansı moda dönüştü ve AllSpark'ı yere düşmeden yakaladı. Valkyrie kılıcı onları doğrarken iki robotu geçti. Arkasında ard arda iki patlama oldu. Sonra Gando Valkyrie'yi tekrar savaş jeti moduna dönüştürdü ve ileri uçtu.

Gando'nun koridordan uçtuğu an, Ruh Bağı zihnine bağlandı. Lan endişeyle sordu. "Durum nedir? İçeride ne oluyor? Taramam içeri sızamadı. Çabuk, anlat bize!"

Gando'nun bütün konsantrasyonu Valkyrie'ye odaklıydı. Enerji çubuğunun tükendiğini izlerken cevap verecek enerjisi yoktu. Valkyrie kendini tam hız yukarı itti ve 1000 metre ilerledi. Gando hidrojen bombalarının oluşturduğu delikten tırmandı. Ardından doğruca Zero'ya doğru uçtu.

"Zero! Beni koru! Hiç enerjim kalmadı!" Gando bağırdı. Ve sonra Valkyrie gökyüzünden dümdüz aşağıya düştü, AllSpark da öyle. Valkyrie ve AllSpark yerde 50 metreden fazla kaydı. Ve hala Çin Takımı'nın geri kalanının bulunduğu yere 1000 metre kadar uzaktaydılar. Sadece bu kısa sürede, delikten dışarı birkaç mekik uçtu. İlki, Deseptikonlar içindeki seviyesini gösteren canlı bir zırha sahipti. Yeri taradı ve ardından doğruca AllSpark'a doğru hücum etti.

Bum! Bir Gauss mermisi  Deseptikon'un zırhına geldi ve çarpma noktasında kıvılcımlar çıkardı. Evre kayması zırhı bile Gauss mermisinin kuvvetini tamamıyla yadsıyamazdı. Bir gümbürtü ile mermi mekiği merkezinden delip sırtından çıktı. Deseptikon patlamamıştı ama gökyüzünden düştü. Bir süre savaşamazdı.

"Gando... Seni görebiliyorum. Merak etme. Tüfeğimin nişanındalar!"