Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa

Kaplan Ruhu'nun hedefi aralarındaki en eşsiz robottu. Gökkuşağı renkleri arasında hareketli zırhıyla, Megatron. Renkler parlak ve canlıydı, evre kaydırma zırhlarının hepsinden daha fazla göz alıcıydı. Kaplan Ruhu'nun sisi Megatron'un tamamını sardı. Ardından bir gıcırdama sesi duyuldu. Sanki birisi bıçakla bir demir parçasını çiziyordu. Kaplan Ruhu kesip geçti, beraberinde birkaç hurda parçası vardı. Megatron'a zar zor dokunmuştu. Gerçi zırhının üzerindeki renkler biraz solmuştu.

Megatron, AllSpark'a en yakın nesneydi. Yerden yaklaşık bir metre çapında bir şimşek ışığı yükselip saldırıdan sonra vücuduna girdi. Zırhı parlaklığını geri kazandı. Yerdeki hurdalar eriyerek cıva gibi bir sıvıya dönüştü. Sıvı, avuç büyüklüğünde mini bir Megatron oluşturdu. Ancak, bu mini Megatron mini mermiler ve füzeler ateşliyordu.

"Ha?” Zheng şaşırdı. Kaplan Ruhu'nu geri aldı ve mini Megatron'a doğru koyu bir alev çağırdı. Alev, Kızıl Alev'in yoğunlaştırılmış versiyonuydu. Bilinç kontrolünü geri kazandıktan sonra, Zheng rafine edilmiş Qi'yi bu alevin içine ekledi. Alevin ne kadar güçlü olduğunu bile bilmiyordu.

Sızzz. Alev, mini Megatron ile birlikte zemini eritti. Sanki bir mum parçasıyla yakmış gibiydi. Ne patlama ne bir şey vardı.

Megatron kükredi. Zırhındaki renkler dalgalandı. Zheng'in Starscream'de tanık olduğu aynı saldırıydı. Tereddüt etmeksizin Megatron'a doğru koştu. Saldırı gerçekleşmeden Megatron'un karnına bir tekme indi. Kuvvet canlı zırh üzerinde bir göçük oluşturdu ve  Zheng ve Megatron'u yaklaşık 50 metre ileri taşıdı.

Valkyrie, Megatron'un durduğu yere henüz inmişti. Gando Zheng'in kendisine uyguladığı kuvvetten dolayı neredeyse kustu. Her taraf robotlarla çevriliyken bunun  için doğru zaman olmadığını fark etti. İki saniyeden az bir sürede, Valkyrie'yi kontrol altına aldı ve kendini yerden kaldırıp AllSpark'a doğru takla attı.

(Bu şimşek sütunu Valkyrie'yle beni bir kömür parçasına çevirecek gibi duruyor...) Gando AllSpark'a yaklaştığında tereddüt etti. Şimşeğin gücü korkunç görünüyordu. Fakat sonra arkasında birkaç enerji mermisi patladı ve aklını başına getirdi. Arkasına bakmadan AllSpark'a doğru hızla koştu.

Xuan, Gando'nun arkasında duruyordu. Gözlüğü yoktu ya da belki de savaşırken kırılmıştı. Ancak, gözlerindeki keskinlik hala oradaydı. Saçındaki lekeler beyaza dönmüştü. İyi durumda görünmüyordu.

Xuan'ın önünde görünmez bir duvar vardı. Sonsuz mermi akışı ve patlamalar bu görünmez duvarda dalgalanmalara neden oldu. Fakat duvar son derece sağlamdı ve bu kadar patlama sonra darbe hissetmişti. Zheng'in ve Xuan'ın katliamından sonra hala 1000'in üzerinde Deseptikon vardı. Ateş güçleri neredeyse bütün duvarı kaplıyordu.

(Engelleyebilirim... Fakat çok fazla...) Xuan'ın zihninden tereddütlü bir düşünce yükseldi. Akılcı zihni, saldırılarını engellerken robotların sayısını doğrulamıştı. Bu robotların birleşmiş ateş gücü açıkça çok güçlüydü. Yaklaşık 4 dakikalık bir hipnozdan sonra Xuan'ın zihninde bir ampul yandı. Çok fazla robot olduğunu fark etmeye başladı.

Görünmez duvardan cızırtılı bir ses geldi. Duvarın yüzeyinde bir düzine küçük çatlak belirdi. Parçalanmak üzere gibiydi. Xuan'ın saçları görünür bir oranda beyaza dönmeye devam etti. Hepsinin beyaza dönmesi muhtemelen en fazla bir dakika sürdü.

Xuan ateşi engellerken, Gando hiç vakit kaybetmedi. Çevresel görüşünün manzarası onu çoktan korkutmuştu. Xuan olmasaydı öleceğini biliyordu. Plazma jet sistemini çalıştırıp şimşek sütununun içine daldı. Gürleyen çatırtı sesi kulaklarına vurdu. Fakat beklediği gibi ne acı ne de patlama vardı. Şimşek Valkyrie'ye sızdı. Ve sonra Valkyrie'nin kollarındaki AllSpark'ı ele geçirdi.

Aynı zamanda, Zheng ve Megatron yerden kalktı. Zheng güçlüydü fakat Megatron'u kısa bir sürede yok edemedi. Işın kılıcı Megatron'un canlı zırhını kesemedi. Ani Yıkım'daki yumruk silahı onu delemedi. Koyu alev ve rafine edilmiş Qi de yakamadı. Megatron belli aralıklarla dalgacık saldırısını kullanırdı, ki bu Zheng'e onu bayıltmak dışında bir zarar veremezdi. Bu hızla, bu kavganın bir sonuca varması bir saati geçerdi.

Megatron ve Deseptikonların çoğu, Gando AllSpark'ı şimşek sütunundan uzaklaştırdığı anda deliye döndü. Robotların bir kısmı çeşitli türlerde uçan araçlara dönüştü ve çarpışmanın hayatları üzerindeki etkisine bakmaksızın görünmez duvara saldırdı. Megatron bir şok dalgasıyla Zheng'i uzağa fırlattı, sonra sivri başlı bir mekiğe dönüşüp Gando'ya saldırdı.

Çin Takımı ve Deseptikonların her ikisi de zurnanın zırt dediği yere geldiklerini biliyordu. Deseptikonlar için AllSpark'ı kaybederlerse bir gelecek olmayacakken, Çin Takımı'nın yalnızca AllSpark yok edildikten sonra 1 saat hayatta kalması gerekiyordu. Yani iki grup da hayatlarını ortaya koymuştu.

Zheng ellerini sıktı. Kan enerjisi ve Qi kalbine doğru aktı.

(Vücudum çok güçlü hale geldi . Neredeyse hiç enerji kullanmadan Patlama seviyesine ulaşabilirim. Yıkım'ı aktifleştirirsem mithril yüzüklerin enerjisiyle aşağı yukarı 30 saniyede ulaşabilirim!) Zheng Yıkım'a girerken bağırdı.

Zaman ağır çekimde ilerliyormuş gibiydi. Megatron ve evre kayması zırhı olan robotlar alandaki en hızlı robotlardı. Mekikler gibi rokete dönüşmüşlerdi. Zheng ayrıca uzak tarafta Xuan'ı gördü. Saçları neredeyse bembeyaz olmuştu. Çatlaklar görünmez duvarı dolduruyordu. Yakında parçalanacakmış gibiydi. Zheng cebindeki sekiz küçük bayrağa uzandı. Rafine edilmiş Qi'yi bayraklara aktarıp Xuan'a fırlattı.

Bayraklar tıpkı Luo YingLong onları kullandığı zamanki gibi büyüdüler. Duvar kırıldığı an sekiz bayrak Xuan'ı sardı. Enerji mermileri bayraklarda patladı fakat bir santim bile kıpırdamadılar. Xuan içeride çöktü.

Diğer yandan, Gando kollarında AllSpark'ı taşıyarak uçtu. Deseptikonlar AllSpark yüzünden ona saldırmadı. Biraz yükselir yükselmez, tam hızda plazma jet sistemiyle koridora doğru döndü. Yine de yalnızca 100 metre uçmuşken bir şey Valkyrie'nin bacağını yakaladı.

"Uç!” Zheng ki kere Soru'yu kullandı ve Valkyrie'yi yakalayan robota ulaştı. Evre kayması zırhı olan robotlardan biriydi. Robot Valkyrie'yi yere vuruyordu. Zheng onun kolunu kaptı ve bir gıcırdama sesiyle koparıp attı. Yıkım'daki gücü çıplak ellerini kullanarak evre kayması zırhını parçalayacak kadar güçlüydü. Ardından bir eliyle Kaplan Ruhu'nu robotun içindeki Spark'a sapladı. Diğer eliyle Valkyrie'yi tutuyordu ve onu koridora doğru fırlattı.

"Hayatın pahasına bile olsa bırakma! Takımın gerisi seni koruyacak! Git! Herkesin hayatı için..."

Güçlü bir ıslıkla, Valkyrie Yıkım'ın büyük kuvvetinin altında birkaç yüz metre uçtu ve doğruca koridorun içine düştü.