Cilt 16: Bölüm 26-1

avatar
1043 11

Terror Infinite - Cilt 16: Bölüm 26-1


Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa 

 


Tanrı Takımı, çeşitli takımların liderleri tarafından oluşturulan bir takım. Herkes en az ikinci aşamayı açmış durumda. Ek olarak, üyeler farklı ülkelerden geldi. Her kişinin kendi bakış açısı vardı. Üyeler takımda birbirlerine hayran değildi. Hepsi tek başlarına yeterince güçlüydü ve takımın başına hiçbir aksilik gelmedi. Tanrı tarafından bir senaryo değişikliğiyle karşılaşmadıkça bütün takım lider olunca zaiyatlar nadir oluyordu. Fakat böyle durumlarda riski her bir kişi arasında paylaşma avantajı vardı. Güç belli bir seviyeye ulaştığında, senaryoda normal bir değişiklik onları öldürmeye yetmiyordu.

 

 

Tanrıların olduğu yerde şeytanlar da olurdu. Tanrı Takımı'nın Şeytan Takımı'yla ilk karşılaştığında, Tanrı Takımı üçüncü aşamada iki kişiye sahipti ve genel takım gücü güçlüydü.  Üçüncü aşama üyelerinden biri S sınıfı bir güçlendirme kazanmıştı. Film dünyası boyunca Şeytan Takımı'nı kovaladılar. Şeytan Takımı kaçmak için büyük çaba sarf etti. Ondan sonra, Şeytan Takımı'nı küçümsemeye başladılar.

 

 

Birkaç film sonra, Tanrı Takımı'na sarı saçlı genç bir adam katıldı ve takımın durumu değişti.

 

 

Bu adam Adam'dı. Gücünü göstermeyip sakin bir ifade takınmıştı. İki film geçtikten sonra üyeler onun olayların çoğunu önceden görebildiğini fark etmeye başladılar. Bu üyeler lider olmak için yeterince yetenekli olduklarından, gerçek dünyada doğaüstü güçleri olan kişilerin varlığının farkındaydı. Bir süre boyunca, Adam'ın önsezi yeteneğine sahip olduğunu düşündüler. Sonra, ona sorular sormaya başladılar. Adam onların hiçbir isteğini yerine getirmedi. Takım film dünyalarında büyük bonuslar topladı. Tek Çinli üye bile Zu Dağı'ndaki yetiştiricilerin öğrencisi oldu.

 

 

Ardından Tanrı Takımı, Şeytan Takımı'yla tekrar karşılaştı. Ancak, savaş bu sefer birbirlerini kovalayarak ve birbirlerinden kaçarak ileri geri şeklinde oldu. Şeytan Takımı'nın lideri bir çift yarasa kanadı olan Çinli bir adamdı. Tanrı Takımı'nın yedisini tek başına yenmişti ve onların en güçlü ikinci üyesinin bedenini, Yetiştirici Luo YingLong'u yok etmişti. En güçlü üyelerini, Song Tian'ı da ölümcül bir duruma sokarak yenmişti. Ayrıca, Tanrı Takımı'nın iki üyesini öldürdü. Adam'ın hesaplamaları olmasaydı, takım oracıkta silinmiş olacaktı.

 

 

Şeytan Takımı yalnızca iki zayıf üye kaybetti. Tanrı Takımı arkadan iş çeviren birine sahip tek takım değildi. Şeytan Takımı'nda da böyle biri vardı. Ancak, Adam karanlıktan saklanıyordu ve yolun yarısını tamamlamıştı. Tanrı Takımı'nı Tanrı'nın boyutuna geri getirdi.

 

 

Savaştan sonra 6 üye kalmıştı. Tanrı Takımı göremedikleri yerlerde güçlü insanların olduğunu fark etti ve göze batmayacak bir profil çizmeye başladı. Aynı zamanda Adam'ın geleceği gören biri olmadığını fakat zeki ve tuzak kurma kapasitesi olan biri olduğunu anladı. Tanrı Takımı için bir rehber yoktu fakat o yavaş yavaş takımın lideri oldu.

 

 

Tanrı Takımı'nın en çok istediği şey Şeytan Takımı'nı yok etmekti. İkinci ve üçüncü aşamaya ulaşan ve Adam'ın bölge analizinden bir araya gelen oyuncular, sonunda sadece tek bir takımın gerçek dünyaya geri dönebileceğini biliyorlardı. Şeytan Takımı büyümeye devam ederse, umutları tükenmenin eşiğine gelecekti. İkinci istedikleri şey ise klonuyla aynı aşamaya ulaşmadan önce Şeytan'ın gerçeğini öldürmekti.

 

 

''Bunu başlangıçtan beri tahmin etmek kolay. İkisi de Çin sınırlarının içindeydi bu yüzden Çin Takımı'na girdiler. Birkaç film üzerinde tuzak kurma çabalarım boşa gitmedi. Ve nihayet, bu beşli takım savaşında tuzak kapanıyor. Chu Xuan'ın zekasıyla bile, böyle büyük bir tuzağa düştükten sonra hayatta kalamamalı.. Ancak...'' Adam iki kişinin önünde kendi kendine mırıldandı.

 

 

Bir erkek bir kadındı. Kadının sarı saçları vardı. Dünyaya ilk girdiklerinde çöle atlayan kişiydi. Adı Lina'ydı. Adam SongTian'dı, melez bir kandandı ve yarı Çinliydi. Adam, onu takip etmeleri için ikisini görevlendirdi. Tanrı Takımı'nın diğer üç üyesi bu dünyanın farklı bölgelerine yayıldı. Bu dünyada az sayıda canlı onlara zarar verebileceğinden, kendi başlarına bonus görevleri arayacaklardı.

 

 

SongTian güvenilir bir adama benziyordu. Adam'ın önüne oturdu ve sordu. "Ancak? Ölümü çok mu beklenmedikti?"

 

 

Adam başını salladı. “Doğru. Chu Xuan'ın ölümü çok beklenmedik bir şeydi. Luo YingLong'un telefonundan ölümünü görmemize rağmen, ölüm şekli bir şaka gibi görünüyordu. Yine de, böyle gülünç bir şekilde ölü numarası yapmak isteseydi, Xuan olamazdı. O adam öyle naif bir plan kuramazdı. Bu yüzden, ölümünün sahte olduğunu düşündüm. Ancak, mesaj onların bir noktayı kaçırdığıydı. Bu da onun gerçekten ölmüş olduğu.

 

 

Aklıma gelen iki olasılık var. Birincisi, Xuan öldü. Ölmek istedi ve bu yüzden orada dikilmeyi seçti. Neticede benzeriz. Ya da ikincisi, ölmedi. Bir güçlendirme yeteneğini takas etti ya da ölüm hala bir puan düşürürken Tanrı'nın boyutuna geri döndükten sonra yeniden canlanmasına izin veren Luo YingLong'un çekirdeğinde aynı şekilde var olma yöntemi buldu.

 

 

Her iki olasılık da makul. Çin Takımı'nın iki grubunun yerlerini biliyoruz. Biri Mordor'a gidiyor, diğeri de Gondor'a. Gondor'a giden grup ana güçleri. Mordor'a giden ise bilim-kurgu silahı kullanıcılarından oluşuyor. Aslında hiçbir tehdit oluşturmuyorlar. Gauss tüfeğini kullanan keskin nişancı yararlı olsa da, savunma itemlerimiz bir ya da iki atışı tamamen engelleyebilir. İlk atıştan sonra ölür. Onları dert etmeye gerek yok. Düşünmemiz gereken şey Gondor'a giden ana kuvvet ve hala hayatta olabilecek Xuan.'' Adam duygusuzca onlara baktı.

 

 

Mırıldanmaya devam etti. “Bu bariz bir plan. Ölümü gerçek ya da sahte olsun, planımın bir sonraki adımını durdurdu. Normalde şeytanı vurmaları için SongTian'ı ve Luo YingLong'u göndermeyi planlamıştım. İkiniz birlikteyken şeytana karşı bile halledersiniz. Dördüncü aşamanın başlangıcına daha yeni girdi. Güçlü ama kontrol eksikliği var. Ancak, Xuan'ın ölümü SongTian'ın şeytana karşı harekete geçemeyeceği anlamına geliyor. Siz LuoYingLong'dan daha güçlüsünüz fakat bir çekirdek hayatta kaldığı sürece canlanma yeteneğine sahip değilsiniz. Eğer Xuan'ın ölü taklidi yaptıysa, Minas Tirith'deki savaş manzarası için korkuyorum. Siz gidemezsiniz. Luo Yinglong'a yardım etmesi için başka iki kişiyi göndereceğim. Minas Tirith'deki savaş son derece önemli ve şeytanı öldürmemiz için tek şansımız.''

 

 

SongTian bir an için duraksadı. ''Tek şansımız mı? Öyle olamaz. Daha bir sürü savaş olacak. Mordor'a gelmek zorundalar yoksa geri dönemezler. Mordor'a geldiklerinde hepsini öldüremez miyiz?''

 

 

Adam başını salladı. ''Xuan'ın bu tuzağı şimdi planlamayı seçmesinin sebebi de bu. Bu orijinal film değil. Bizden çok daha önce girdiler ve insanların ittifakı üzerinde itibar kazandılar. Minas Tirith'deki savaştan sonra bu itibarı ellerinde sımsıkı tutacaklardır. Senin için analiz etmeme gerek yok. Sadece filmi düşün, bu dünyadaki güçlü kuvvetleri göreceksin. Rohan Süvarileri, Gondor Piyadeleri, Elf'ler, Ent'ler ve Ölüler Ordusu. Xuan hala yaşıyorsa, insanlar Minas Tirith'deki savaşı kazandıklarında bu güçler Mordor'a hareket edecektir. Sence yarı orklar savunabilir mi? Nazgullar ve Sauron'la bile, şeytanı öldürmek katbekat daha zor olacak.

 

 

İnanılmaz bariz bir tuzak. Bizi Minas Tirith'deki savaştan çekilmeye zorladı. Ve hepimiz savaşa gireceksek, silinmeye hazır olmalıyız. Bilinmeyen her zaman en korkunç olanıdır. Hayatta olsun ya da olmasın, hep yarım adım gerisindeyim.''

 

 

Lina birden, ''İşler bu kadar kötü olamaz. Hala diğer gruplarına tuzak kurma planının avantajı yok mu? Çin Takımı'nın bu dört üyesi öldüğünde, Chu Xuan olsa bile Minas Tirith'de ne yapabilirler ki? Sen her zaman güç belli bir yüksekliğe ulaştığında, tüm zekalar gülünçtür demiyor musun? Şu an Çin Takımı'ndan katbekat güçlüyüz. Bence YingLong hepsini tek başına öldürebilir. Sen çok tedbirlisin.'' dedi.

 

 

Kız kızarana kadar sakince ona baktı. ''O aptal için konuşmuyorum, sevgilim olsa bile. Sadece doğruyu söylüyorum!''

 

 

''Biliyorum.'' Adam gözlerini kapadı. "Hesaplamalarımda bir noktayı kaçırdığımı hissediyorum. Ama neyi? Xuan, Haotian'ın gerçek dünyaya gönderdiğim bilgi yüzünden bu dünyaya girdiğini, Haotian'ın gelişinin çok ani olduğunu fark etse bile, ben gölgelerin içindeyken ve Haotian girişteyken orada durarak içinde bulunduğu dezavantajlı durumu biliyor da olsa, bu durumu tersine çevirecek neye sahip? Bize rakip olabilecek ne hamlesi var?

 

 

Xuan ne saklıyor? Yoksa Çin Takımı'nda bizim için tehdit oluşturan biri mi var?

 

 

Kim o?''

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44261 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr