Çevirmen: Starshollow

Editör: Mariposa 

Gandalf'ın Theoden'ı nasıl kurtardığını pek fazla anlatmaya gerek yok. Saruman'ın kontrolünü kaldırmak için büyücü güçlerini kullandığı film senaryosundaki gibi oldu. Süreç sadece Gandalf'ın asasını sallamasıyla geçti.

Rohan Kralı seksen yaşında bir ihtiyar gibi görünüyordu. Gandalf onu lanetten kurtardıktan sonra vücudu bir dakika içinde hızla gençleşti. Solgun gri yüzüne yavaşça kan geldi. Ve orta yaştaki bir adamın görünümüne geri döndü.

Theoden güçlü bir süvariydi. Üç günden az bir sürede, savaş Qi'sini kullanma ve at binme yeteneklerini yeniden kazandı. Onun savaş Qi'sinin yoğunluğu Aragorn'unkini geride bıraktı. Altın çağını geçmiş olmasına rağmen hala yiğitti. Kimse onun varlığını görmezden gelemezdi.

Kardeşlik ve Çin Takımı bu birkaç günü dinlenerek geçirdiler. Theoden o kadar uzun süre kontrol altında tutulmuştu ki, Rohan'ın siyasi düzeni ve ordusu şu an bir kaos halindeydi. Vücudunu iyileştirmek ve siyasi düzeni düzeltmek için zaman geçirdi. Gandalf zaman için baskı altında hissetti fakat Theoden'ın üstüne pek fazla gitmedi, bunun yerine ona yardım etti.

Çin Takımı bu günlerde yalnızca dinlenmedi. Theoden'dan izin alıp şehirde sivilleri toplamaya başladılar. ChengXiao sivillerin kan gruplarını test etti. Ardından 30 güçlü adam seçti, yeterince kan aldı ve sonunda Boromir'in ameliyatına devam etti.

Zheng Qi'siyle eritti. YinKong onun asistanı olarak görev aldı. Bu acemi koşullar altında yapılan, kalbi ve akciğeri kapsayan bir ameliyattı.  On saat sonra, ChengXiao bitkin bir görünümle ameliyatın başarılı geçtiğini açıkladı. Yine de Boromir önlerindeki birkaç ay boyunca istirahat etmek zorundaydı.  Diğer bir deyişle, bu savaşta işe yarayamayacaktı.

Bir diğer şey ise Gandalf'ın silahlarını etkinleştirmeyi kabul etmesiydi. Bunu boş zamanları varken yapmaya karar vermişti ve silahlar gelecek savaşlarda işe yarayabilirdi. Silahları etkinleştirme büyüsü oldukça karmaşıktı.  Büyük miktarda enerji taşı gerektirirdi ve birkaç gün boyunca halsiz olacaktı. İşte bu nedenle şimdi yapmayı seçti.

Çin Takımı aslında büyüyü izlemeyi planlamıştı fakat Gandalf onları odadan çıkardı. Işık patlamaları eşliğinde yabancı dilde ilahi söyledi. Bu işlemin Theoden'in üzerindeki laneti kaldırmaktan daha çetrefilli olduğunu fark ettiler. Işıklar sönmeden önce bir saat boyunca yandılar. Gandalf bitkin bir halde odadan çıktı. Silahları Zheng'e verdi, odasına döndü ve kapıyı kapattı. Onu rahatsız etmemelerini söyledi.

''Gerçekten yorgun görünüyordu.'' Gimli, Gandalf'ın kapıyı kapattığını gördükten sonra kısık bir sesle söyledi.

Aragorn ve Legolas aynı anda başlarıyla onayladı. Zheng'in elindeki iki silaha döndüler. Görünmez kılıç kendini gösterdi. Sade görünüyordu. Çok karakteristik bir şeyi yoktu. Bıçaktaki iki oyuk çizgi dışında sadece basit, iki elle kullanılan bir kılıçtı.

Öte yandan gümüş yay büyüleyici görünüyordu. Semboller ve işaretler yayın üstünde, gövdesinin her bir parçasını kaplayarak ışıldıyordu. Gümüş ışık sicimleri sembol ve işaretlerin arasında dolaşıyordu. Zheng yayı tutunca bu ışığı hissedemedi. Yay serbest kaldığı zaman göz alıcıydı.

Vakit kaybetmeden silahları YinKong ve Heng'e verdi. Kanlarını yayın üzerine damlattılar. Excalibur bir kez daha görünmez oldu. Yayın üstündeki semboller ve işaretler durgunlaştı.

Zheng rahat bir nefes aldı. ''Bu ruh bağı silahları kendi yetenekleri ile gelir. Bu günler süresince bunları kullanmayı öğrenmelisiniz. Yoksa savaş geldiğinde çok geç olacak.''

Heng doğal olarak hemfikirdi. YinKong tek kelime etmeden Zheng'e baktı, ardından kılıçla birlikte gitti. Şehrin kapısına doğru gidiyordu. Anlaşılan şehrin dışında antrenman yapacaktı.

Heng karışık duygularla iç çekti. ''Kız olduğuna inanamıyorum.  Yorgunluğun nasıl hissettirdiğini bilmiyormuş gibi daima çok sıkı çalışıyor. Suikastçı klanından insanlar doğaları gereği bizden farklılar.''

Zheng ona tekrar baktı sonra içini çekti. “Hayır. Suikastçı klanı bunun için yeterli değil... Omzunda çok fazla yük var. Bu yük onun üstüne çöküyor. Hayatta kalmak için her şeyiyle mücadele etmek zorunda... Olay yine güçte bitiyor. Kaderimizi değiştirecek güce sahip değiliz.''

YinKong arkadan çok yalnız göründü. Bu yükü onunla paylaşmayı istemek dışında ona yardım edemezlerdi. Sırf yalnız hissetmesin diye.

Birkaç gün sonra, Rohan'ın siyasi düzeni kontrol altına alınmıştı. Theoden film karakterlerini ve oyuncuları çağırdı.

Tanışır tanışmaz onlara düşüncelerini anlattı. ''Saruman'ın ordusu baş gösteriyor. Gözcüler onun on bin Uruk-Hai'dan oluşan bir ordu yolladığını söyledi. Bunlar yarı orklar ve orklar gibi ödlek değiller. Uruk-Hai'lar birkaç gün içinde bize ulaşacak. Bu orduya rakip olacak gücümüz yok. Halkımı ve ordumu Miğfer Dibi'ne taşımayı planlıyorum. Bölgenin doğal savunma yapısı bizi Uruk-Hai'lara karşı korumaya yardım edecek!''

Gandalf başını salladı. ''Bu Saruman'ın açığa çıkaracağı terörü sezmekten başka bir şey değil. Rohan'ı yarıp geçmeyi ve Mordor'lu orkların ordusuyla toplanmayı planlıyor. Sahip olduğunuz birkaç yüz asker, on binlerce Uruk-Hai'ya Miğfer Dibi'nde bile karşı koyamaz. Dışarıya sürün ve onunla doğrudan buluşun. Savaşmalısınız.''

''Eğer onların yardımını alabilirsek...''  ''Biz konuşurken kuzeye giden iki yüz iyi adamınız var. Yalnızca Rohan'dan sürüldüler. Eomer size sadıktır. Adamları dönecek ve kralları için savaşacaktır.'' dedi.

Theoden içini çekti. ''Buradan en az 1500km uzaktalar. Onlarla iletişime geçemeyiz. Burada toplanıp onları bekleyemeyiz. Onlar dönmeden Uruk-Hai'lar bütün halkımı katleder. Mesele sadakat değil. Miğfer Dibi sığınaklarına hareket etmeye karar verdim.''

Gandalf ve Aragorn iç çektiler. Söyleyecek bir şeyleri kalmamıştı.

Xuan, ''Yüz adet elit süvariniz var mı? Rohan Süvarileri'nin en elitleri olanlardan, savaş Qi'sine sahip olanlardan bahsediyorum. Bu süvarilerin aynı zamanda usta okçular olması lazım.'' dedi.

Herkes şaşırdı. Theoden cevap vermeden önce bir süre düşündü. ''Kraliyet muhafızları dışında yüz tane elit süvari olması gerek. Ancak, on bin Uruk-Hai ile savaşamazlar. Sayımız çok fazla fark yaratır.''

Xuan başını salladı. ''Savaşmaya gerek yok, sadece onları oyalayın. Sivillerle yavaş hareket edersiniz. Uzun bir kuyruk oluştururlar. Bu olduğunda, küçük bir Uruk-Hai grubu sizi yıpratabilir. Bunun yerine, ordumuzu onların ilerleyişini taciz etmek için gönderebiliriz. 100 elit süvarinin amacı onların ilerleyişini yavaşlatmak, gözcülerini öldürmek, erzaklarını yakmak, arka hatlarını ve kamplarını pusuya düşürmek. Miğfer Dibi'ne bitik bir vaziyette varacaklardır.''

Film karakterlerinin gözleri parladı. Küçük gruplarla yıpratma diye bir şey vardı fakat kimse bunu ciddi bir taktik olarak görmemişti. Gerilla Savaşı onlara yabancıydı.

Theoden ayağa kalktı. Bir aşağı bir yukarı yürüdü, güçleri ayırma konusunda düşündü. Dişlerini sıktı ve sonra, ''Aynen öyle yapacağız. 100 elit süvariyi kaybetmek Miğfer Dibi'ndeki savunmamızı zayıflatır fakat halkımı Miğfer Dibi'ne güvenle ulaştırabileceksek buna değer. Kalan mareşallarımı da getirdim. Aragorn ve Zheng, yardımınıza ihtiyacım var. Bu 100 süvariye öncülük edin ve geri çekilmemizi koruyun. Herkes Miğfer Dibi'ne girene kadar Uruk-Hai'ları oyalayın. Sonra da en kısa sürede Miğfer Dibi'ne gelin. Gidin. Savaşta Rohan'ın cesur savaşçılarına öncülük edin!''