Cilt 16: Bölüm 20-1

avatar
1055 9

Terror Infinite - Cilt 16: Bölüm 20-1


Çevirmen: Starshollow

Çevirmen: Mariposa


 

Zheng, Xuan'ın sözlerinin arkasında yatan anlamı çözemedi. Adam her zaman o kadar sakin ve kendinden emindi ki, sanki bu dünyada tek bir şey bile onu korkutamazdı.  Onunla yoldaş olmak kendilerini güvende hissettirdi. Geçirdikleri hiçbir olumsuz durumda Xuan bu tür sözler söylememişti.

 

 

Zheng onun için mutlu mu olmalı yoksa endişelenmeli mi bilmiyordu. Mantık olarak, bu Xuan'ın hisleri olduğu anlamına gelirdi fakat henüz onları nasıl ifade edeceğini bilmiyordu. Ancak, sözlerinin içeriği endişe vericiydi.

 

 

(Xuan'ın ölümü... Umarım bu sadece onun yanılsamasıdır. Sadece veri ve olasılık ile uğraşan bir insanın hissetmekten bahsetmesi, başlı başına kötü bir alamettir. Ama onun ölümü... Bunun olacağını hiç düşünmemiştim.)

 

 

Aragorn ilerideki ayak izlerini takip etti. Zheng'in Xuan'ın sözlerine canı sıkılmıştı. HongLu'nun düşüncesini taklit etmekten  ve Xuan'ın ne kastettiğini anlamaya çalışmaktan başka seçeneği yoktu.

 

 

(Teorik olarak, aramızdaki en önemli kişi o. Lan kadar önemli. Onları korumaya özen gösteriyorum. Onlar takımın bel kemikleri. Onlar olmadan Çin Takımı'nın gücü ve bekası yarıya inerdi. Yani Xuan ölürse, takımdaki pek çok kişi de ölümden kaçamaz. Tek seferde bile bitebilir.) Onun düşüncelerine o kadar dalmıştı ki Aragorn'un, Legolas'ın ve Gimli'nin ifadelerinin ciddileştiğini fark etmedi.

 

 

Aragorn Zheng'in dalıp gittiğini fark etti ve alçak bir sesle ona bağırdı. ''Dikkatli ol! Başka şeylerin dikkatini dağıtmasına izin verme. Ağaçlar Legolas'a bir şey söyledi.''

 

 

Legolas kaşlarını çattı ve ''Evet. Beyaz Büyücü'nün yaklaştığını söylüyorlar. Saruman geldi!'' dedi.

 

 

Film karakterleri gerildi. Sihirbazlara yalnızca sihirbazların rakip olabileceğini biliyorlardı. Saruman'ın yaptığı müthiş büyü, hafızalarında hala tazeydi.

 

 

Gerçi Çin Takımı gelen kişinin Gandalf olduğunu biliyordu. Yolda pek çok şey oldu fakat senaryo filmle birleşti. Gandalf, Beyaz Gandalf olarak yeniden doğmuştu ve grupla burada buluşacaktı.

 

 

Beklendiği üzere, ormanın derinliklerinden beyaz bir ışık yayıldı. Aragorn, Zheng'e baktı. ''Buradaki en güçlü kişisin. Saruman saldırıya geçtiğinde, karşı koyabilecek... Belki de onu öldürebilecek tek kişi sensin. Bu yüzden konuşmasına izin verme, bize büyü yapar. Yoksa hiçbirimiz hayatta kalamayız.''

 

 

Zheng pek umursamadan onayladı. Beyaz ışık üzerlerinde belirdi. Film karakterleri silahlarını çekti. Legolas yayına üç ok yerleştirdi. Oyuncular silahlarını çıkarmaya zahmet etmek istemediler fakat bu onları yoldaşlarına destek olmuyorlarmış gibi gösterirdi. Mecburen silahlarını çıkardılar. Sessizce beyaz ışığın yaklaşmasını beklediler.

 

 

Işık çok yakına geldi. Gimli bağırdı ve baltasını ışığa fırlattı. Aynı şekilde Legolas da üç okunu serbest bıraktı. Aragorn ve Zheng saldırmaya hazır bir şekilde ön tarafta durdular. Tabii Zheng sadece rol yapıyordu.

 

 

Dong! Dong! Balta ve Patlayıcı Atış şeffaf bir bariyere çarptı. Bariyer öyle sertti ki balta çarpmayla parçalandı ve ok onu delemedi. Aragorn ve Zheng'in kılıçları savruldu ve geriye sadece net bir ses kaldı.

 

 

''Genç bir Hobbit ve bir grup insanın ayak izlerini takip ediyorsunuz. Dünden önceki gün bu yoldan geçtiler. Beklemedikleri biriyle karşılaştılar. Bu sizi rahatlatır mı?'' Işıktan yaşlı bir adam sesi geldi.

 

 

Ses o kadar tanıdık geliyordu ki Aragorn şüphelendi. ''Kimsin sen? Kendini göster!''

 

 

Parlak ışık yaşlı adamı gizlemişti. Aragorn'un bağırmasının ardından, ışık soluklaştı ve beyazlar içindeki Gandalf'ı ortaya çıkardı. Kardeşlik'e gülümsedi.

 

 

Film karakterleri afalladı. Ancak oyuncular sakinliklerini korudu.

 

 

Gandalf,  ''Uçurumun aşağısında, Morgoth'lu Balrog'un kendisiyle savaştım. Yaratığı Udun Alevi'yle mühürlemeye çalıştım. Yaratık kaderinin belirlendiğini anladı. Yaşam özünü bizzat kendisi yok etti. Alev beni tüketti...

 

 

Düşüncenin ve zamanın dışına çıktım. Yıldızlar tepemde döndü ve her bir gün dünyanın yaşı kadar uzundu. Lakin bu son değildi. Yeniden içimde hayat hissettim. Görevim tamamlanana kadar geri gönderildim.'' dedi.

 

 

Film karakterleri rahat bir nefes aldılar. Aragorn, Gandalf'a doğru yürüdü. ''Gandalf! İyi ki döndün.''

 


''Gandalf? Ah evet. Eskiden bana dedikleri buydu. Gri Gandalf. Adım buydu. Şimdi Beyaz Gandalf'ım.'' Gandalf oyunculara döndü. ''Eru'nun gözlerinden sizin kökeninizi gördüm. Bizim dünyamızdan insanlar değilsiniz fakat görevimi tamamlamada bana yardım edeceğinize inanıyorum. Cesur savaşçılar.''

 

 

Oyuncular şaşırdı. Zheng, ''Kökenimizi mi gördün? Geldiğimiz dünyayı mı? Görevin nedir?'' diye sordu.

 

 

''Elbette Sauron'u yok etmek.'' Gandalf güldü.

 

 

Xuan aniden, ''Sadece Sauron'u mu? Tek Yüzük'ü değil mi?'' diye sordu.

 

 

Gandalf gizemli bir gülümsemeyle döndü. ''Eru her şeyi görür. Tek Yüzük, Orta Dünya'dan kaybolacak fakat yok edilmeyecek. Kehanet diyor ki, siz ya da Mordor'da başka bir grup insan yüzüğü ortadan kaldıracak. Sauron yok olacak ve yüzük kalacak. Üç elf yüzüğü güçlerini koruyacak. Elfler kendi diyarında kalabilecek ve vatanlarını terk etmeyecekler. Bu tanık olduğum kehanetin bir bölümü.

 

 

Diğer bölümü, sizinle aynı yerden gelen başka bir grubu gösteriyor. Size karşı büyük bir düşmanlıkları var. Eru onları engellememi, yoksa gruptaki bir kişinin Sauron'un yüzüğü ele geçirmesine yardım edeceğini söyledi. Yüzük Sauron'un eline geçtiğinde, sayısız savaşçı hayatlarını kaybeder. Görevim başarısız olur.''

 

 

Gandalf ormanda yürüdü. ''Çok ileriyi düşünmeye gerek yok. Savaş Rohan'a geldi. Son sürat Edoras'a gitmeliyiz. Saruman'ın ordusu saldırmaya hazırlanıyor. İlk savaşımız onun ordusunu yenmek. Kehanette, biz Mordor ordularını yenene kadar Tek Yüzük'ün güvende kalacağı yazıyor. Endişelenmeye gerek yok. Edoras'a gitmek için acele etmeliyiz.''

 

 

Zheng kısık sesle Xuan'a, ''Ona güvenebilir miyiz? Geleceğimizi söyleyebilen bir kehanet var mı gerçekten?'' diye sordu.

 

 

Xuan, sakin bir şekilde cevap verdi. ''Bu film dünyasında tanrılar var. Bu tanrıların güçlü sihirli güçlere sahip olduklarını düşünebiliriz. En azından neredeyse bütün toprakları ve bu dünyadaki bütün insanları görebilirler. Hemen hemen mükemmel bilgiye sahip olduğunda, geleceği görmek zor değildir. Gerçekten planlarımın kehanet olduklarını mı düşünüyorsun?''

 

 

Zhen bir an için duraksadı. ''Yani, planların... Bazen kehanetler gibi hissettiriyor. Sanki sırada ne olacağını biliyorsun gibi.''

 

 

Xuan başını salladı. ''Evet. İşlerin nasıl geliştiğini görmüyorum ama verilen bilgi ve her bir şahsın kişiliğine dayanarak tüme varabiliyorum. Tıpkı Haotian'ın planımdaki boşluğu bulacağından, onu doldurmaya çalışacağından ve diğer dört üyenin onun planına uyacağından emin olduğum gibi. Her ayrıntıyı analiz ettiğinde, sonuç kendiliğinden gelir.

 

 

Aynı şekilde, eğer bu tanrı Doğu Amerika ve Tanrı Takımı'nın gücüne tanık olmuşsa ve bize karşı olan düşmanlığı görmüşse, Gandalf'ın gördüğü sonuç çıkacaktır.  Doğu Amerika veya Tanrı Takımı'ndan biri bize önceden gelmiş olmalı. Muhtemelen o kişi bize saldırdı. Saldırılarına hazırlıklı olmalıyız.''









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr