Cilt 10: Bölüm 7-1

avatar
2716 9

Terror Infinite - Cilt 10: Bölüm 7-1


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

‘’O iyi mi?’’ Zheng içini çekti ve ChengXiao’ya sordu.

ChengXiao, JiangZhe’den iğneleri çıkardı: ‘’İyi. Virüs vücuduna yayılmadı. Spreyle kanamasını durdurup onu bandajladım. Büyük bir sorunu olmaması lazım. Tanrı’nın boyutuna geri dönene kadar kolunu beklemek gerekiyor. Şimdilik bırakalım uyusun.’’

İki zorlayıcı savaştan sonra herkes yoruldu. Son savaştaki ince tüylü zombiler son derece ürperticiydi. Rahat bir nefes alma fırsatı bulduktan sonra kimse parmağını bile hareket ettirmek istemedi.

İkinci zombi dalgasında yaralanan tek kişi JiangZhe idi. Aldığı yara ciddiydi. Kolunun yarısını Zheng, kesmişti. Neyse ki hayati bir sorunu yoktu ve bu durum ekibi o kadar etkilemedi. Başlangıçta fazla gücü olmayan bir yeni başlayandı ve bu yüzden güçsüzdü.

ChengXiao, iğneleri kenara koydu: ‘’Bu kesik çok pürüzsüz. Eğer kolunu bulabilirsen, modern teknoloji onun kolunu yerine tekrardan koyabilir. Haha.’’

Zheng, aniden Hint Takımı’ndan kurt adam doktoru hatırladı: ‘’Kemikler ve sinirler dâhil uzuvlarını yeniden birleştirmek için herhangi bir alet biliyor musun?’’ diye sordu.

ChengXiao, düşündü ve konuştu: ‘’Belki de bunu yapabilmek için gerekli tıbbi aletler Tanrı da vardır ancak bunu şu anda yapamam. Alet olmadan kısa süre içinde kemiklere ve sinirlere bağlanmak benim için imkânsız.’’

Zheng, başını salladı: ‘’Bu filmden sonra bilim-kurgu ve büyülü tıbbi aletleri değiştirme şansın var. Önce bu filmde hayatta kalmak zorundayız.’’

Lan, sessizce araba kullanıyordu. Zheng ise onu acele etmesini söylemeden hemen yanına oturup öndeki karanlık yola bakıyordu. Bir süre sonra sordu: ‘’Korktun mu? Ya bir canavar sana saldırsaydı?’’

Lan’ın gözleri hala kapalıydı ama güldü: ‘’Korkmadım, çünkü seni tanıyorum ve diğer herkes beni koruyacaktı. Gerçekten savaşamasam bile senin düşmanları öldürüp beni koruyacağına inanıyordum. Savaş esnasında sırtını Yinkong’a dayadın, bu senin güvenini göstermenin bir yolu değil mi?’’

Zheng, başını kaşıdı: ‘’Aslında fazla düşünmedim. Tek düşündüğüm şey canavarları öldürüp otobüse binmelerini engellemekti. Sonra bıçağı salladım ve Ölüm Kitabı’nı kullanıp saldırdım. Sırtımı, Yinkong’a dayadığımı sen hatırlattın.’’

Yinkong, gülümsedi: ‘’Sadece sen değil Yinkong da aynısını yaptı. İkiniz de arkanızdan sizi yakalayabilecek herhangi bir canavar hakkında endişelenmeyin. Belki de otobüsü her iki taraftan da korumanıza sebep olan şey buydu."

Yinkong’un yüzü dinlenirken kızardı, sonrasında yana doğru döndü. Zheng, bunu fark etmedi ancak Lan, güldü.

Konuştukları esnada yukarıdan helikopterlerin sesleri geldi. Herkes uyandı ve pencereden dışarıya doğru baktı. Üstlerinde birkaç tane helikopter vardı ve helikopterlerden biri yavaş yavaş yere doğru alçaldı. Sonra bir ses duydular, sanki otobüsün üzerine ağır bir şey inmiş gibiydi.

Zheng, yukarıya tırmandı. Siyah, metalik bir kutu vardı. Ancak düşündüğü kadar ağır bir şey değildi. İçeriye girdikten sonra herkes etrafına toplandı. Kutunun içerisinde titreyen bir uydu telefon vardı.

Zheng, telefonu açtı ve genç bir adamın sesini duydu: ‘’Merhaba Bay Zheng. Bu şehrin şu anki durumunun yetkilisi benim. Bir anlamda sizin güvenliğinizden de sorumluyum. Yukarıdaki helikopterleri görüyor musunuz? Anormal bir şey yaparsanız otobüsünüzü parçalayacaklar. Şirketimizin, değerli bir şeyi yok etmekten korkacağını düşünmeyin sakın. Aslında, kaçmanıza izin verip düşmanımız olmanızı sağlamak yerine şimdi ortadan kaldırmak daha iyi olur.’’

Zheng, bir nefes aldı ve konuştu: ‘’Ben Şirket’in şehirdeki binasına doğru ilerliyorum. Bu yüzden tehditlerinizin bir anlamı yok. Daha önce bahsettiğim Umbrella Şirketi karşıtı askerler ortaya çıktı. Bence gözetim sisteminden onların nerede olduğunu bulmalısın. Eğer dediklerim umurunda değilse, onları öldürmek için oraya birkaç helikopter göndermeni temenni ederim.’’

Adamın sesi memnun değilmiş gibi geliyordu: ‘’Evet. Sizin peşinizden gelen, nereden geldiği belli olmayan silahlı bir grup var. Ancak hala elli kilometre uzağınızdalar bu yüzden endişelenmenize gerek yok. Bay Zheng, madem onlardan endişeleniyorsunuz niçin helikopterle binaya gelmiyorsunuz. Sizi korumak için yeterince ateş gücümüz var, ya da şehri terk edip bizim merkezimize gidebilirsiniz.’

Zheng, soğuk bir şekilde gülümsedi: ‘’Arkadaşlarımı terk edip tek başıma kaçacağımı mı sanıyorsun? Bu gelen askerlerin sizin tahmin ettiğinizden daha güçlü olduğunu bilmenizi istiyorum. Onlarla kolayca başa çıkabileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.’’

Adam bağırarak cevap verdi: ‘’Sakın…’’

‘’Bu askerlere saldırmak için altı grup gönder. En az iki tanesini canlı bir şekilde yakalamalarını söyle. Otobüse eşlik eden bir helikopter var.’’

Soğuk bir ses onun sözünü kesti. Adam birden sustu. Ses devam etti. ‘’Zheng, bir çalışan olarak şirketin çıkarları için en iyisini yapacağını ve risk almaya istekli olduğunu bilmelisin. Bizim müsamaha gösterdiğimiz kadar bizden bir şey talep edebilirsin. İstediğin şeyler bizim müsamahamızın ötesine geçerse, güç kullanıp bu şehri yok edeceğiz.’’

Zheng, yanıtladı: ‘’Sadece iki tane isteğim var. Bize askeri bir helikopter ver. Yoldaşlarım ve benim kontrol noktasına ulaşmamız gerekiyor. Orada muayene olacaklar ve onlara virüs bulaşmadığı takdirde gitmelerine izin vereceğinizi umut ediyorum. Ben helikopterde kalıp onların oraya ulaştığını göreceğim ve sonra beni merkeze götürebilirsin. Benim için endişelendiğini biliyorum, bu yüzden helikopterden inmeyeceğim.’’

Telefondan gelen ses bir süre sessiz kaldı: ‘’Tamam, yönetim kurulu adına bu isteğini kabul ediyorum. Helikopter, siz oraya ulaştıktan yarım saat sonra şirket binasının üzerine gelecek. Bu bir değişim olduğu için, şirkete geldikten sonra savaşmak için en güçlü biyolojik silahımızı kullanabileceğinizi umut ediyoruz. Eğer kazanırsanız, çekirdek çalışan olarak terfi alabilirsiniz.’’

Zheng, başını salladı: ‘’Bunu daha sonra konuşuruz. Önce bizi binaya götürün. Gece gündüz savaşıyoruz ve çok açız. Lütfen muhafızlara söyleyin yemek hazırlasınlar. Dışarıdan konserve yiyecek getirsinler. Dostlarımın zombiye dönüşmesini istemiyorum.’’

‘’Sorun değil bunlar halledilir. Bir ticaret ortağı olarak, Şirketimiz size saldırmayacak. Sizi merkezde bekliyorum. Güle Güle, Bay Zheng.’’

Zheng, rahat bir nefes aldı. Kuzeydeki yedi helikopterden altısının uçtuğunu görünce daha da rahatladı. Şeytan Takımı, helikopterlerin füzeleri sayesinde onlara zarar veremezdi. Kaynaklarını boşa harcamadığı ya da bir insanı öldürmediği sürece, bu gerçekten büyük bir yardım olacaktı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44334 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr