Cilt 10: Bölüm 6-3

avatar
2921 9

Terror Infinite - Cilt 10: Bölüm 6-3


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

Zheng’in gözleri kanlı görünüyordu ve bağırdı. ‘’Yüklenin! Daha hızlı yüklenin!’’ Ardından bıçağını otobüsün yan tarafına doğru salladı ve bir zombinin kolunu kesti. Arkasındakiler de zombilere ateş etmeye başladı. Meydana gelen patlama otobüsün ilerlemesine olanak sağladı. Patlamanın olduğu bölgeye girdiklerinde zombilerin sayısı çok azaldı.

Aynı zamanda Heng’in gözleri odaklanmaktan çıktı. Zihnin Odaklanmış Durumu, onun bu kan gölü karşısında korkmasını engelledi. Lan, onu Zheng ve Yinkong ile olan Ruh Bağlantısı’na soktu. Bu yüzden isabet oranı neredeyse yüzde yüze ulaştı. İlk sürüngen onlara atladığında Heng, okunu hazırlamıştı. Sürüngen yere iner inmez bir toz haline dönüştü.

Alice ve film karakterleri gözleri açık ve şaşkın bir şekilde onun yayına baktı. Okun izini bile görememişlerdi, sanki bir lazer gibiydi. Gücü ve hızı film karakterlerini şaşkına çevirmişti. Heng’in uzun bir yay taşıdığını biliyorlardı ancak onun bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorlardı.

‘’Herkes sağlam bir şekilde dursun.’’

Zheng’in diğerlerine dikkat edecek vakti yoktu. İleride çok sayıda zombinin ortaya çıktığını gördü. Bu şehirde en az iki yüz bin tane insan olmalıydı. Bu insanların yarısı zombiye dönüşse yüz binin üzerinde zombi olurdu. Ayrıca sadece zombiler değil, köpekler, sürüngenler ve ince kıllarla mutasyona uğraşmış olanlar da vardı. Otobüs orada durursa hayatta kalmalarına imkân yoktu.

Zheng, dişlerini sıktı. Başka bir el bombası daha çıkarıp fırlattı. Yol birkaç kilometre uzunluğundaydı ancak otobüs çürümüş etlerle kaplıydı. Ayrıca gruptakilerde yorgun hissediyordu ancak etraflarındaki zombiler azalmıştı.

Zheng, rahat bir nefes aldı ve bağırdı: ‘’Silahlarınızı ve mermilerinizi kontrol edin. Burada hala çok fazla mermi var. Heng, ne kadar okun kaldı? Yaralanan var mı?’’

Herkes ne kadar mermisinin kaldığını söyledi. Zheng’in mermileri sadece Alice ve diğer oyuncuların silahlarında kullanılabilirdi. Carlos’un iki şarjörü kalmıştı ancak mermisi bitse bile yakın dövüşte yeterince iyiydi. Heng’in altmış dört tane oku kalmıştı. Honglu, asalarından birini kullanmıştı. İki yeni başlayan, kameralı kadın ve L.J korkmuştu. Yüzleri soluk ve bembeyaz görünüyordu. Onların tam aksine Angela sanki zombilerin tehlikesini hissetmiyormuş gibi sessizce oturuyordu.

Jill, Zheng’in zombiler ortaya çıkmadığı esnada verdiği sigara paketini etraftakilere dağıttı. Sonra derin bir duman aldı ve konuştu: ‘’Bu baya korkunç. Virüs şehrin dışına yayılırsa tüm insanlık ortadan kalkabilir.’’

Alice de bir sigara aldı: ‘’Sadece korkunç değil. Virüsün evrim geçirmesine neyin sebep olduğunu bilmiyorum. Sürünün içindeki zombilerin diğer zombilere saldırdığını fark ettin mi? Vücudunda bir kol kalınlığı kadar kıl olan zombiler diğerlerini yedi ve her yiyişte daha da büyüdü. Sürünün içinde onları gördüm. Bu virüsün nasıl sona ereceğini bilmiyorum. Umarım bunların yemeği olmayız.’’

Zheng, konuştu: ‘’Artık ne olursa olsun, şu an hayatta kalmak bizim için en önemli şey. Şimdiden şehir merkezine girmiş olmalılar. Çok sayıda zombinin saldırısına maruz kalıp kalmadıklarını bilmiyorum.’’

Grubun kuzeybatısında bir otopark. Bir otobüsün motoru çalıştı ve kapıdan dışarıya çıktı. Süren kişi, arkasındaki birkaç insan onu azarlayana kadar bağırıyordu ve sonra süren kişi durdu. Vücudu sanki bir ritim içerisinde hareket ediyormuş gibi görünüyordu.

Herkesin zihni, iki ruhsal güç kullanıcısı ile bağlanmıştı. Ruh taramasında büyük bir zombi sürüsü ve kocaman bir zombi gördüklerinde şaşırdılar.

Klon Zheng, dudağını büktü: ‘’Tanrı’nın aptal numarası. Bu zombilerle bizi durdurup tehlikeyi arttırmaya çalışıyor. Zavallı. Bir süre burada bekleyin.’’ Sonrasında pencereyi tekmeyle açıp otobüsün tepesine doğru çıktı.

Klon Zheng, elleriyle işaret etti. Aniden sırtında bir çift kemik ortaya çıktı. Kemikler iyice uzadı ve daha sonra bir çift siyah kanat açıldı. Derisi saf siyahtı. Kan damarları ve kemikleri, derisinin altında zor da olsa görülüyordu.

Bir kahkaha atıp otobüsün üzerinden atladı ve ileriye doğru koştu.

Otobüs ona yetiştiği esnada, Klon Zheng kara alevle kaplı bir satır tutuyordu. Önündeki bölgenin her tarafı sararmıştı. Zombilerin parçaları hala yanıyordu. Birçok sürüngen ve uzun kıllı zombi parçalara ayrılmıştı. Klon Zheng hala tek parça halinde kalan tek kişiydi.

‘’Çok fazla zombi yoktu ama birkaç mutasyona uğramış zombi vardı. Muhtemelen Tanrı, bizi kısıtlamak için bu yolu kullanıyor.’’

Klon Zheng, kanatlarını çırptı ve otobüsün üzerine uçtu. Oraya oturdu ve konuştu: ‘’Onların hepsinin peşinden git ve hepsini öldür.’’

Aynı zamanda Zheng de uzun kıllı zombilerle karşılaşmıştı. Bu zombiler ahtapot gibiydi. Kıllarının insanı emme gücü vardı. Temas ettiklerinde hem kemikleri hem de etleri emebilirlerdi. Bir zombinin o şekilde emilerek ortadan kaybolduğunu görmüşlerdi. Her zombi emdiğinde, kılları olan zombi daha da büyüyordu. Önlerindeki zombi üç metre uzunluğundaydı.

Bir binanın tepesinden fırladı. Heng, bunu fark ettiğinde, kıllı zombi çoktan otobüsün üzerine gelmişti, bu yüzden ona nişan alamıyordu. Diğerleri de silahlarıyla ateş ediyordu. Hemen ardından camdan bir kıl geldi ve JiangZhe’nin kolunu emdi. Daha çığlık bile atamadan pencereden gelen kıl onun kolunu emmiş ve kolunun yarısı gitmişti.

Zheng, ruhsal tarama aracılığıyla herkesi gözetledi. Tam JiangZhe, çekilecekken hemen koştu ve bıçağıyla kesti. Ancak kıllı zombi hala pencerenin dışındaydı ve bu yüzden Zheng, kolu kesti. Kesilen yerden kan fışkırdı ve JiangZhe, geriye doğru yığıldı.

’Heng, taramayı kullanıp nişan al. Çabuk ol ve oku at!’’ Zheng, bağırdı çünkü zombinin kılı otobüsün etrafında geziniyordu ve onlara vurmak üzereydi.

Zheng, bağırır bağırmaz Heng, yayı çekti. Otobüsün sağ üstüne doğru bir ok fırlattı ve sonra içeriye ulaşan tüm ince kıllar çürüdü. İnce kıllı zombinin ana gövdesi parçalanmıştı.

‘’Dikkatli ol. Heng, sadece ok at, oklarını korumak için endişelenme. Sadece yirmi, ya da on tane okun kalsın. Vuur!”  diye bağırdı ve otobüsün tepesini tutup kendisini yukarıya çekti. Yinkong’un da oraya çıkması onu şaşırtmıştı.

İnce kıllı zombiler sokağın her iki tarafından geliyordu. Bazıları otobüse ulaştı ve bazıları ise otobüsün tepesine düştü. Yinkong’un hafıza teliyle yaptığı saldırılar çok etkileyiciydi. Tek bir hamleyle ince kıllı zombiyi parçalarına ayırdı ve sonra diğerine yöneldi.

Zheng, bunu gördüğü için hoşnuttu. Sağ eliyle bıçağı tuttu ve sol eliyle Ölüm Kitabı’nı çıkardı. Antik Mısırca sözleri okudu. Bir sonraki zombi sürüsü geldiğinde birkaç büyük kaya zeminden fırladı ve zombileri paramparça etti. Otobüsün ilerleme şansı ortaya çıktı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43837 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr