Cilt 10: Bölüm 6-2

avatar
2810 10

Terror Infinite - Cilt 10: Bölüm 6-2


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

İlk aşamanın kilidi, bir anlamda bilimsel yollarla açıklanabilirdi. Xuan, bir keresinde zehirli bir maddenin kısıtlamanın kilidini açabileceğini söylemişti. Ancak az miktarda insan bu zehirden kurtulabilirdi.

Orijinal T virüsü, maddeye karşı bir nötrleştirici olarak düşünülebilir. Böylece insan vücudu kilidi açık duruma girdiğinde zarar görmez. Aynı zamanda virüs, kas yoğunluğu ve tepki hızını arttırır. Bunlar sayesinde insan vücudu kısıtlamanın kilidini açabilir ve acı çekmek zorunda kalmaz. Tıpkı Alice ve Angela’nın durumu gibi.

Bu eşya, oyuncular için çok değerli bir şeydi. Yeni gelenlerin gücü, daha ilk aşamada olsalar bile katlanarak büyüyecekti. Silah kullanma becerileri bile normal bir insana kıyasla on kat daha güçlü olurdu.

‘’Bunu ele geçirmeliyiz. T virüsü, oyuncuların en çok istediği şey. Herkes, ya da en azından yeni gelenler, ilk aşamanın kilidini açabilirse Çin Takımı’nın yeni gelenler hakkında endişelenmesine gerek kalmaz. Zheng, bunu ele geçirmen gerek.’’ Honglu, Ruh Bağlantısı’nı kullanarak konuştu.

Zheng’de aynı şeyi düşünüyordu. Sadece ikisi değil diğerleri de bu şeyin öneminin farkındaydı. Bu şey yeni başlayanların, tecrübelilerin bile elde edemediği şeyleri kazanmasına yarayan hile gibi bir şeydi. Eğer Çin Takımı bu filmden zorluklara rağmen sağ çıkarsa diğer takımlardan çok daha avantajlı olurdu.

Zheng, kendisini sakinleştirdi ve sordu: ‘’orijinal T virüsü nerede o zaman? Umbrella Şirketi onu da mı aldı?’’

Angela, konuştu: ‘’Evet. Babamın şirketin tüm araştırma verileriyle birlikte onu da götürdüğünü söylediğini duydum. Bu virüsü üretmek zor çünkü sadece göktaşında bulunan bir element ile üretilebiliyor.’’

Zheng’in kalp atışları hızlandı. Belki de bu gerçek dünyada büyük bir kısıtlamaydı, ancak Tanrı’nın dünyasında her malzeme çok ucuz bir şekilde takas edilebilirdi. Yani bu, araştırma verilerini elde edebilirlerse ilk kilidi açılmış durumun üretiminin hayal olmayacağı anlamına gelirdi.

’Anladım!’’ Honglu, aniden bağırdı ve Ruh Bağlantısı ile Zheng’e söyledi: ‘’Cevap olarak söylediğin sözlerin ne anlama geldiğini biliyorum.’’

Zheng, şaşırdı ve sordu: ‘’Ne dedim ki? Açık konuş.’’

Honglu, derin bir nefes aldı: ‘’Çin Takımı’ndan birisinin, yaratılan ilk insanı muhafız olarak kullanmayı önerdiğini söyledin. Gerçek şu ki; bu muhafızın gücü sınırlı. Belki de muhafızın ne kadar güçlü olabileceğinden emin değildi ve bu yüzden özgür olan bir tane yarattı. Ancak ışın, üç kişiyi kapsayacak kadar büyük. Eğer her birimiz ilk aşamanın kilidini açan iki muhafız yapıp onlara silah verirsek. Oh Tanrım! Bu herhangi bir yeni başlayanın elde edebileceği en güçlü şey olur.’’

Zheng, bir an düşündü ve konuştu: “Yaratılan insanların kilidi açıp açamayacağı bir soru işareti ama bunu daha sonra tartışacağız. Ancak T virüsü, yeni başlayanların hayatta kalma ihtimalini önemli ölçüde artırır. Onu almalıyız. Honglu, virüsü ele geçirebilmemizin bir yolu var mı?’’

Honglu, saçlarıyla oynarken yere çömeldi. Birkaç dakika sonra mırıldandı: ‘’Bu filmde virüsü elde etmek neredeyse imkânsız çünkü Şeytan Takımı’ndan kaçıp aynı zamanda Angela’yı kontrol noktasına götürmeliyiz. Umbrella Şirketi’nin genel merkezine gitmenin bir yolu yok. Oraya gitsek bile virüsü çalmak o kadar kolay olmaz. Bu filmi tamamlamak ve onu çalma fırsatını bulmak için puanları kullanıp geri gelmemiz gerekiyor.’’

Zheng, içini çekti ve sessizce yürümeye devam etti. Honglu, birden yine konuştu: ‘’Bir yöntem var ancak çok fazla riskli. Bunu yapmanı tavsiye etmiyorum.’’

Zheng’in vücudu titredi. ‘’Ne zaman güvende olduk ki? Filmler sadece hayatta kalmaktan ibaret. Her zaman tehlike içinde yaşamaya devam etmek yerine T virüsünü çalmak için hayatımı riske atacağım.’’

‘’Tek yol bilerek onlara yakalanmak ve seni merkeze götürmelerini sağlamak. İçeriye girip bakabilirsin. Araştırma verilerini bulduktan sonra merkezden ayrıl ve kontrol noktasına git. Her şey yolunda giderse biz de Angela ile kontrol noktasına ulaşmış olacağız. Yani sadece kendin için endişelenmen gerekiyor. Ancak bu işte çok fazla belirsizlik var. Ya Şeytan Takımı kontrol noktasına gitmek yerine senin peşinden gelirse? Neyse şimdi boş verelim gitsin, boyuta döndükten sonra tekrar konuşuruz.’’ Honglu, içini çekti.

Zheng, dilini ısırdı ve konuştu: ‘’Ne olursa olsun bu kumarı oynamak zorundayım. Önce Tanrı’nın boyutuna sizi geri göndereyim, sonra tek başıma savaşmak ve kaçmak benim için daha uygun olacaktır. Şeytan Takımı’nın çok güçlü olacağına ve benim peşimden gelmeyi seçeceğine inanmıyorum. Neyse, hadi önce sizi geri gönderelim.’’

Honglu, bir süre sessiz kaldı: ‘’Eğer savaşmak zorunda kalırsak o zaman birbirimizden ayrılmalı ve kontrol noktasına gitmeliyiz. Zheng, keşke bir liderin sorumluluğunu alabilseydim. Eğer bizim peşimizden gelirlerse senden onların ana takımını yavaşlatmak için geride kalabilmeni istiyorum, bu en azından bize biraz mesafe kazandırır. Bunu söylemek istemesem de, hepimizin etrafında bir ölüm havası var. O kadar yoğun ki sanki vücudumuz siyah bir dumanla kaplı. Kötü hislerim var.’’

Zheng, bu kelimeleri diğerlerine söylemedi. Bir lider olarak, kendine güveni düşük olsa bile takımın moralini korumak için kendine güvenini yüksek tutmak zorundaydı.

Otobüs ilerlemeye devam etti. Zheng, Lan’ın taramasından ileride bir zombi sürüsünün olduğunu gördü. Bu ona, Kahire’den kaçtığı Mumya filmini hatırlattı. Bu şey aynı zamanda sonu olmayan bir zombi sürüsüne karşı bir savaştı. Ancak önlerindeki zombiler çok daha güçlüydü. Çünkü vücutlarından çıkan ince kıllar vardı ve vücutları daha sağlam ve güçlü görünüyordu.

Diğer otobüste bulunanlar bir şey hissetmedi ancak Alice, ayağa kalktı. Öndeki zombileri hissedebiliyor gibi görünüyordu.

Zheng, derin bir nefes aldı ve bağırdı: ‘’Herkes silahlarını çıkarsın! Yaklaşan her zombinin kafasını patlatın. Otobüse bir şey olmasına izin vermeyin. Burada kalırsak ölürüz. Lan, sür arabayı!’

Otobüs döndü. Önlerindeki bölge zombi sürüsüyle doluydu. Sürüngenler, caddenin kenarında sürünerek ilerliyordu. Sürüngenlerde ince kıllar yoktu ama bunu yerine kemik dikenleri vardı. Üzeri kanlı olan kemik dikenler otobüstekilerin ürpermesine sebep oldu.

Lan, direksiyona geçtikten sonra Zheng, ona söyledi: ‘’Gaza aban. Ne olursa olsun sakın durma. Otobüsü koruyacağız biz. Hadi!’

Lan, başıyla onayladı. Gözlerini kapattı ve gaza abandı. Ruh taraması ona önündeki ve yerdeki her şeyi gösterdi, bu yüzden otobüs tam hızla ilerleyebiliyordu.

Zombiler onları fark etti ve tökezleyerek ilerlemeye başladı. Ön kısımdaki birkaç zombi otobüse çarptı ve silahlarla yolu engelleyen zombilere sıktılar.

‘’Çalışmıyor!’’ diye bağırdı Lan. ‘’Çalışmıyor. Zombilerin ince kılları ezilmiyor. Çok sayıda kıl lastiklere yapıştı. Otobüs artık bu zombilerin üzerinden geçemez.’’

Zheng, hemen el bombalarını çıkardı ve bağırdı: ‘’Heng, Alice, zıplayan sürüngenleri indirin. Çatıya ulaşmalarına izin vermeyin. ChengXiao, baltanla kenarda sürünenlere saldır. Yinkong, sen herkesi koru. Diğerleri de silahıyla ateş etsin.’’

Zheng, bir el bombasının pimini çekti sonrasında kolundaki kaslar genişledi. El bombasını ileriye doğru fırlattı. Bomba yüz metre gittikten sonra havada patladı. Bir ısı dalgası otobüse doğru geldi. Patlama olduktan sonra ön taraftaki zombilerin hepsi geberdi ve yerde sadece et ve kan parçaları kaldı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43829 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr