Cilt 10: Bölüm 6-1

avatar
2727 10

Terror Infinite - Cilt 10: Bölüm 6-1


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

‘’İki takımın gücünün, Ölümcül Deney: Kıyamet filminin sınırlarını aşmasından dolayı T virüsünün evrimi başlıyor. Bir dakika içerisinde tamamlanacak.’’

Sürüngenler, Zheng’e doğru atladığında Zheng, bu sesi duydu, bu ses Tanrı’nın sert sesiydi. Ne anlama geldiğinden tam emin değildi ancak tehlikeyi sezdi ve tehlike artmadan bu zombileri temizlemek istedi.

Sıyrıldığı esnada tabancayı çıkardı. Yere eğildiği anda tabancayı havadaki sürüngene doğrulttu. Tetiği çekince sürüngen kenara fırladı ve vücudu delik deşik oldu. Zheng, mermileri boşa harcamayı bıraktı. Tetiği sıkıca kavradı ve silahı kendisine gelen zombilere doğrulttu. Sürüngenler ve köpekler hemen parçalara ayrıldı. Yaklaşık bir dakika sonra sadece büyük zombi köpek kaldı.

Zheng, tabancayı zombi köpeğin başına doğru yöneltti. Silahtaki birkaç düzine mermi, zombi köpeği birkaç metre geriye doğru itti. Ancak köpeğin yara aldığı yerler düzeldi ve grubun üzerine doğru atladı.

(Demek, evrim bu mu?)

Zheng, orman bıçağını yüzüğünden çıkardı. Direkt köpeğe doğru yöneldi ve ikisi çarpıştı. Zheng’in bıçağı köpeğin boynuna isabet etti ama bir şey yapamadan önce büyük bir güç onu duvara doğru itti. Sağ omzunda bir ağrı hissetti sanki bir şey arkadan omzunu delmiş gibiydi.

’Kızıl Alev!’’ Köpek, Zheng’in kafasına doğru yönelirken Zheng, ikinci aşamaya girdi. Kasları hemen genişledi ve refleks olarak Kızıl Alev yeteneğini etkinleştirdi. Alev vücudunu kapladı ve ona dokunan köpeğin, dokunduğu kısmı anında kül etti. Köpeğin bunları onaracak vakti bile yoktu. Çok geçmeden köpek tamamen kül halini almıştı.

Diğer üç kişi geldiğinde Zheng, Kızıl Alev’ini kapatmıştı. Sağ omzundaki çelik çubuğu çıkarmaya çalışıyordu. Angela, Zheng’in omzundaki deliği görünce çığlık attı.

Zheng, çubuğu çıkardı ve acı bir gülümsemeyle konuştu: ‘’Hadi gidelim. Önce okuldan ayrılalım. Burada sürüngen ya da başka bir şey olup olmadığını Tanrı bilir.’’

‘’Beni de yanınızda götürebilir misiniz?’’ Karanlıktan bir ses geldi. Dördü hemen sesin geldiği yöne baktı ve tökezleyerek yürüyen bir asker gördü. Belli ki yaralıydı.

Alice, askere baktı ve kaşlarını çattı: ‘’Ne zaman ısırıldın?’’

Adam cevap verdi: ‘’İki saatten fazla oldu. Araştırmacı adam, onun kızını bulursam yaşayabileceğimi söyledi.’’

Alice, rahat bir nefes aldı. "Şanslısın. İki saat geçtiyse hala yaşayabilirsin. Hadi önce okuldan ayrılalım. Birden, burada zombiler hakkında bir şey olduğunu hissettim.’’

Askerin adı Carlos’du. O da araştırmacıdan bir telefon almıştı ve başka bir asker ile Angela’yı aramaya gelmişti.

Grup, okuldan çıkınca diğerlerini savaşırken bulduklarında şaşırmıştı. Etrafa dağılmış zombiler onlara doğru yürüyordu. Zombilerin vücutlarında ince kıllar çıkıyordu. Bu zombiler öncekilerden çok farklıydı. Kafalarından vurulsalar bile hareket etmeye devam ediyorlardı. Görünüşe göre hareket etmelerini engellemek için zombilerin kafalarını tamamen ezmek gerekiyordu.

( Bu evrim geçirmiş T virüsüdür. İki takımın gücü fazla, bu yüzden Tanrı zombilerin gücünü arttırmak zorundaydı. Tanrı’nın demek istediği bu olabilir mi? )

‘’ChengXiao, baltanla yolu temizle. Herkes otobüse binsin. Artık burada kalamayız.’’ Zheng, bağırdı ve koşmaya başladı.

ChengXiao, zombilere gülümsedi. Baltayı daire çizerek savurdu ve ileriye doğru fırlattı. Şimşek çarpması gibi bir ses çıktı ve zeminde iki metre çapında bir delik oluştu. O kısımdaki tüm zombiler parçalara ayrıldı. Sonrasında ChengXiao, baltasını geri çekti. Otobüsün sesi onu gerçek hayata döndürene kadar yüksek sesle gülmeye başladı.

Alice, Zheng’in yanına oturdu ve ona şöyle dedi: ‘’Şirket binasının nerede olduğunu biliyorum, ama oraya bu şekilde mi gideceğiz? Sürüngenler gibi yakalanıp dondurulmaktan korkmuyor musun?’’

Zheng, derin bir nefes aldı: ‘’Açıkçası bu şekilde ilerleyemeyiz. Onlara bir av olmadığımızı ve onlarla eşit güce sahip olduğumuzu göstermeliyiz. Gittikten sonra olacaklar hakkında endişelenmek yerine önümüzdeki zombilere odaklanmalıyız.’’

Alice, kafası karışık şekilde sordu: ‘’Ne zombisi? İleride bir zombi sürüsü mü var? Bekle.’’ Angela’ya doğru yürüdü ve sırt çantasına bastırdı. Sırt çantasından birkaç T virüsü panzehiri iğnesi içeren bir tabaka açıldı.

Alice, Carlos’a doğru yürüdü ve iğneyi koluna soktu, sonrasında Zheng’in yanına geldi: ‘’Her ne kadar evrim geçirmiş T virüsüne sahip olsanız da, ne olur ne olmaz. Bu panzehir, sıradan T virüsüne karşı etkili. Daha önceden yaralandın mı?’’

Zheng, yaralanmadığından emindi ama yine de kolunu açtı. Alice’de onun kolunu tuttu ve iğneyi batırdı.

‘’Demek sana da T virüsü bulaştı? Baban mı onu sana enjekte etti?" Alice, Angela’nın saçını okşadı ve ona sordu.

Angela, başını salladı: ‘’Onu suçlama. Bende ırsi olduğu söylenen bir bozukluk durumu var. Bağışıklık sistemim kırılgan. Soğuk algınlığı gibi basit bir hastalıktan bile ölebilirim. Babam küçüklüğümden beri tedavi için araştırmalar yapmaya başladı ve daha sonra bu virüslere odaklandı, sonunda ise hücreleri canlandıran bir virüs geliştirdi.’’

’Asıl araştırmanın insanlığın yararına olacağını söyledi. Virüs, insan hücrelerini, hatta ölü insanların bedenlerini bile hareket ettirebilecek bir güçte canlandırır. Teorik olarak babam, ölümsüzlükten bir adım uzaklıktaydı. Ama son adımda yanılmıştı. Büyük bir şirket onun araştırmalarını etkiledi ve bu yüzden, T virüsü, biyolojik silahlar, zombiler, Nemesis ve T virüsü araştırmaları gibi şeyler ortaya çıktı. Bana asıl virüs enjekte edildi. Bu şey benim bilincimi kaybetmeden bedenimi geliştirebilir.’’

Diğerleri şaşkınlıkla Angela’ya baktı. Jill, bir sigara yaktı ve çömeldi: ‘’Zekisin Angela. Bu kadar şeyi onca zamandır biliyor muydun?’’

Angela başını salladı: ‘’Ben Alice ile aynıyım. T virüsü, DNA’mızı değiştirdi ve bir çeşit kısıtlamayı sildi. Tıpkı…’’ Angela’nın gözleri başka yere kaydı ancak bu çok sürmedi.

‘’Bir şeyi bir kez okuduktan sonra bütün bir kitabı ezberlemiş gibi her şeyi çabucak anlayabilirim. Aynı şey senin için de geçerli değil mi Alice?’’ diye sordu, Angela.

Alice, kafasını salladı: ‘’Bilmiyorum. Bu durum altında hiç kitap okumadım. Bu dünyanın, kızını kurtarmak isteyen bir baba yüzünden bu hale geleceğini kim bilebilirdi? Tüm bu olanlar Umbrella Şirketi’nin suçu!’’

Angela, içini çekti: ‘’Babamı suçlama. Bunların olmasını o da istemedi ve ayrıca o insanları kabul etmeseydi benim hayatım tehlikeye girerdi. Onu, sürekli kendi odasında sarhoşken görüyordum.’’

Konuşma devam etmesine rağmen oyuncuların kalp atışları orijinal T virüsünü duyduklarında toparlandı. Zheng ve Honglu düşündü: ‘’İlk kilidi açılmış aşamanın toplu üretimi.’’

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43839 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr