Bölüm 24-Unutulan

avatar
387 2

Tembel Hükümdar - Bölüm 24-Unutulan




Kapı açıldı ve 3 kişinin karşılarına geniş, ferah ve asil görünen geniş bir salon belirdi. Salonun tam ortasında altın bir taht, ve üstünde güzel ve asil görünen bir kadın oturuyordu. 


Kadın, önde yürüyen Shun'a bakınca gözleri birdenbire küçüldü ve içinde güçlü bir kriz duygusu oluştu! O anda gölgenin neden bahsettiğini anlamıştı, bu adamın karşısında en ufak bir direniş şansı bile yoktu! 


Saygısızlık etmeye cesaret edemedi ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle konulştu,''Bugün gerçekten şanslı günüm, ekselansları gibi bir şahsiyeti ağırlamayı gerçekten beklemiyordum.''


O, ruh salonunun papası, kıtadaki en büyük gücün başında duran kadın, karşısına imparatorlar çıksa bile imparatorların saygıyla konuşması gereken bir kadın, lakin şu anda mutlak güç boşluğunun karşısında sadece alçakgönüllü davranabilir.


Shun, bibi dong'un sözlerine karşılık gülümsedi,''Önemli değil, asıl sizi rahatsız ettiğim için ben özür dilerim.''


Her ne kadar böyle kibar sözler söylemek kendi karakteri gibi olmasa da, lakin en insani ve kibar şekilde davranmaya çalışıyor. Eninde sonunda duygusuz bir makine gibi olabileceği korkusu içinde bulunuyor. 


Bibi dong karşı tarafın bu kadar kibar olacağını beklemiyordu, fakat böyle olması onuda rahatlattı ve hafif bir gülümsemeyle konuştu,''Ekselanslarının beni ziyaret etmelerinin sebebini merak ediyorum? Her hangi bir arzunuz varsa söylemeniz yeterli, elimden geleni yapacağıma emin olabilirsiniz.''


Her ne kadar shun'un tavrı onu biraz rahatlatmış olsada hala temkinli davranıyor. Sonuçta karşı tarafındaki çocuğun gücü insan sınırlarını çoktan aşmış, 100. seviyeye, yani tanrı seviyesine girmiş olabilir. Her hangi bir yanlış davranışta ruh salonuna ciddi hasar vermesi, hatta yeryüzünden tamamen silinmesi çok mümkün.


Shun, bibi dongun tavrını fark etti, fakat pek umursamadı ve gülümseyerek konuştu,''Ekselansları papa, aslında buraya gelmem tamamen bir tesadüf. Köyde ruh uyanış testinden sonra su yuntao adındaki kişi bizi ruh salonuna katılmaya davet etti, bizde kabul ettik. Eğer mümkünse bu 2 küçük kızı eğitmek için ruh salonunuzu kullanmak istiyorum.'' Dedikten sonra shion ve silynin kafalarını okşadı. 


Bibi dong bu sözleri duyunca rahatlamış bir gülümseme gösterdi,''Tabii ki, ne tür bir kaynak olursa olsun istediğiniz sürece. Ayrıca sarayımdaki herhangi bir odaya yerleşebilirsiniz. Sizin için gerekli hizmetçileri ayarlıyacağım. Başka bir arzunuz varmıydı?''


Sadece bu tür gereklilikerle tanrı seviyesi bir varlığı ruh salonuna çekebilecekse çok para kazanmış demektir. Bu yüzden hiç düşünmeden kabul etti, üstelik başka istediği ne varsa sağlayabilirdi.


''Ah, bir şey daha. Biraz para alabilirsek seviniriz. 2 küçük kızın bazı ihtiyaçlarının satın alınması gerekiyor.''


''Önemli değil, her hangi bir isteği varsa söylemesi yeterli, sizin uğraşmanıza gerek yok. Elbette size parayı göndereceğim.'' Bibi dong yüzünde gülümsemeyle konuştu. Bu basit istekleri yerine getirmek çok kolaydı.


Shun kafasını onaylama anlamında salladı,''Tamam, teşekkürler papa hazretleri. Eğer benden istediğiniz her hangi bir şey olursa söylemekten çekinmeyin. Her hangi bir şey olabilir, önemli değil.''


Bibi dong bunu duyunca nefesi hızlanmadan edemedi. Bir tanrıdan gelen dilek hakkı, gerçekten çok cezbedici. Fakat elbette çok büyük şeyler isteyemezdi. Lakin bu sözün bulunması bile yeterli. Gelecekte ne tür bir sıkıntıyla karşılaşacağı belli değil sonuçta.


''Teşekkürler, bu tür şeyler bizim için pek önemli değil. O yüzden karşılığında bir şey istemeye cüret edemem. Başka bir arzunuz yoksa gui meiye sizi odanıza kadar rehberlik etmesine izin verebilirim.''


Shun onaylama anlamında kafasını salladı. Konuşmanın başından beri yanda sessizce gölge gibi duran gölge sonunda ileriye yürüdü,''Ekselansları.'' Kafasını eğdi ve Shun ve diğerlerini odaya doğru götürmeye başladı.


Odadan çıkanlara bakan Bibi dong yavaşça nefesini verdi ve gergin kalbini yatıştırdı. Sonuçta böyle bir varlığın karşısında her hangi bir yanlış hareketinde fark etmeden anında öleceği bilgisiyle kim olursa olsun korkmuş hissedecektir. Ama Shun'un karakterini ve önceki konuşmaları düşününce güzel yüzünde hafif bir gülümseme belirdi,''Ah qian daoliu, sonunda sana karşı güçlü bir kozum var.'' Düşündükçe yüzündeki gülümseme dahada yoğunlaştı.


Aslında kendisi acımasız bir insandır. Kendisini incitenlere karşı uygun bir durumda güçlü bir intikamla geri döner, lakin bu onun şu anki hali. Özünde o nazik ve kırılgandır. Gençliğinde yaşadığı büyük travma nedeniyle kişilik bozukluğundan muzdariptir ve dünyaya olan nefreti büyük ölçüde artmıştır. Genç yaşında ruh salonunun aziziydi ve önceki papanın öğrencisiydi. Ruh salonuna gelen ve kitap okuyan bir gence aşık olmuştu, hayatının en güzel dönemleriydi. Fakat, bir anda herşeyin güzel bir rüya gibi paramparça olup gerçek cehenneme düşmesi uzun sürmedi. 


Gence olan aşkını fark eden papa onu uyardı, o sadece ruh gücü zayıf olan ve kendisine layık olmayan biriydi. Gelecekte ruh salonunun papası olacak olan ve kıtadaki nadir çift ruhlara sahip bir dahiydi. İkisini karşılaştırmak bir böcekle ejderhayı karşılaştırmak gibiydi. Ama bibi dong bu uyarılara kulak asmadı ve gençle birlikte konuşmaya devam etti. Taa ki bir gün ustası onu yer altında gizli bir odada tecavüz edene kadar...


Tüm hayatı alt üst oldu, zihni kaos içindeydi. Bu durumda genç adam kendisine açıklama şansı vermeden ruh salonundan ve kendisinden kaçmıştı. O anda zaten çarpık olan zihni iyice kırılmıştı ve dünyaya, özellikle ruh salonuna karşı güçlü bir nefret barındırmıştı. Kısa süre sonra hamile olduğunu öğrendi, fakat bunun o iğrenç adamın kanı olduğunu düşündükçe çocuğunu öldürmek istedi. Fakat papa onu genç adamı bulup öldürmekle tehdit edince sebat etti ve sonunda çocuğu doğurdu. Doğurmasına rağmen çocuğa karşı ne tür hisler besleyeceğini bilmiyordu, bu yüzden çocuktan her zaman ayrı kaldı ve ona tecavüz eden adamı düşündürdüğü için ondan nefret etti. Fakat aynı zamanda kendi öz kızı olduğu içinde onu seviyordu, bu çarpık ilişki yüzünden ondan her zaman kaçındı.


Genç adama gelince, onu her zaman sevmesine rağmen geri dönmedi, korkak bir şekilde kaçtı ve aldığı haberlere göre bir sevgili daha yapmış ve onuda yüz üstü bırakmıştı. Belki takıntıydı, belkide gerçekten aşktı, fakat genç adamı hala seviyordu. O genç adam şu anda kıtada ünlü grandmasterdı. Böyle denmesinin sebebi ruhların teorisini yayınlamış olmasıydı. Elbette kendi gücü olmadığı için alay ediliyordu.


Fakat bibi dongun desteğiyle yinede kıtada bir isim yapmayı başardı. Bibi dongun düşünceleri uçup gitti ve bir süre sersemlemiş bir şekilde geçmişi düşünmeden edemedi. Kendisine ihanet eden dünya için sonsuz bir nefrete sahipti, bu yüzden rakshasha tanrısının denemesine katıldı, deneme hala devam ediyor. Deneme bitince ve tamamlayınca rakshasha tanrısı olabilecek, bu dünyaya yıkım ve felaket getirebilecekti!


Fakat, Shun'u gördükten sonra düşünceleri değişti. Önceden tanrı olunca dünyada yenilmez olacağını ve herşeyi yapabileceğini düşündü, fakat karşısına böyle güçlü bir varlık çıkınca sarsılmadan edemedi. 


Bibi dong düşüncedeyken Shun ve diğerleri çoktan odaya geldiler. Gölge onları odaya götürdükten sonra bazı hizmetçiler arayacağını söyleyip gitti ve 3 ünü yalnız bıraktı. 


Shion odanın etrafına bakınırken Sily Shun'a yaklaştı ve sordu,''Shun, bundan sonra ne yapacağız?''


Silynin kafasını ovuşturarak,''Bibi dong sizin için bir ruh eğitmeni atayacak ve ruhlarınızı nasıl kullanmanızı ve ne tür bir ruh halkası konfügrasyonu seçmeniz gerektiğini gösterecek. Eğitim yolunuzu belirleyecek.''


Shio bu sırada gelmişti ve bunları duyunca kafası karışmış bir şekilde sordu,''Neden sen bize öğretmiyorsun? Onlardan daha güçlüsün!'' Shun'un gücünü hatırlayınca bir özlem duygusu hissetmekten edemedi. 


Shun gülümseyerek açıkladı,''Evet ama bu dünyadaki sistem hakkında aslında o kadar detaylı bilgim yok. Elbette öğrenebilirim, ama uğraşmak istemiyorum. Üstelik herşeyin en basitine kaçarsanız güçlenme yolundaki heyecanı nasıl tadacaksınız? Sona ulaştığınızda o yaşadığınız umutsuzluk hissini çok erken yaşamanızı istemiyorum.'' Son sözleri söyleyince acı bir gülümseme sergiledi.


Sily ve Shio o duyguyu anlamayacaklarını itiraf ediyorlar, falat Shun gibi güçlü bir varlığın bile korktuğu bir duygu gerçekten korkunç olmalı!


Bu sırada uzun süredir görmezden gelinen bir ses Shun'un kulaklarında yankılandı.

'Ding! Ev sahibinin gerekli güç standardının çok üzerinde olduğu tespit edildi ve sistem zorunlu bir dönüşüm geçiriyor...10...9...8...'


Dürüst olmak gerekirse Shun böyle bir şeyin kafasında olduğunu unutmuştu. Şimdi tekrar konuşunca aklına geldi. Bu dönüşümün ne tür bir şey olacağını merak etmeden edemedi.


Sonunda geri sayım sıfırlandı ve karşısına yeni bir sistem arayüzü çıktı, kafasına bildirim gelmeye başladı...

'Ding! Dönüşüm başarılı. Tanrı seviyesi gelişim sistemi, boyutlararası mağazaya dönüştü. Belli bölgeyi 'kapısı olacak şekilde' seçmeniz gereklidir ve o bölge boyutlararası mağazanız olacaktır. Kapı farklı boyutlardaki kapılara rastgele bir şekilde bağlanır ve karakterler (dünyalardaki ana karakterler) şanslılarsa kapılardan mağazaya geleceklerdir. Gerekli ödemeleri (Ev sahibinin kararında) yapabildikleri sürece ev sahibi sistem mağazasından istediği şeyleri karakterlere satabilir.'


'Ding! Ev sahibinin gücü sistemi çok aşmış olduğundan tüm izinler ev sahibine aktif hale getirilmiştir. Sistemin ev sahibine sağlayabileceği hiçbir güç olmadığı tespit edilir ve her türlü malzeme ev sahibine açık hale getirilir. Sistemin dönüşümü ev sahibinin durumuna göre yapılmıştır. Lütfen bir oda seçin, sistem sizin arzularınıza göre odayı düzenleyecektir.'


Kafasındaki bilgileri okuduktan sonra gülümsemeden edemedi. Yani şimdi bir odayı seçtiği sürece odanın kapısından her hangi bir zamanda farklı dünyalardaki şans çocuklarından biri kapıdan odama gelecek, ve benim kararıma göre istediğim ödemeyi yaptığı sürece sistemden her hangi bir eşyayı ona verebilirim.


Eğlenceli görünüyor.


Düşünmeden şimdiki durduğu odayı seçti ve kafasında bildirimler gelmeye başladı, bu sırada odada bazı değişimler meydana geldi.


Başlangıçta oda çok büyüktü, yaklaşık 300 metre kare genişlikte ve her türlü gereçler mevcuttu. Üstelik çoğu şey altından veya bilinmeyen değerli kristallerden yapılmıştı, odanın ne kadar değerli olduğu belli oluyordu. Aslında oda bile denemez, bu ayrı bir ev. Ayrı tuvalet, ayrı yatak odası ve ayrı oturma odası vb. 


Bu sırada geniş salonun bir köşesine bazı şeyler gelmişti... Bilgisayar???








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44389 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr