Bölüm 6.4: Yaşlı Kurucu Qingxuan

avatar
2821 0

Stellar Transformations - Bölüm 6.4: Yaşlı Kurucu Qingxuan


 

Çeviri: Renfro

Düzenleme: Sajapyu

 

 

 

“Yaşlı tosbağa Qingxuan mı? Zhuang Zhong kim oluyor bu herif? Bu karışıklığın onunla alakalı olduğunu görebiliyorum.” Hou Fei aniden elindeki bardağı yere attı ve kızgınlıkla bağırdı. Gözleri altın bir ışık yayıyordu.

 

Hou Fei kendini tutamamıştı. Ne olursa olsun kendi şu anda Kan Kırmızısı Mağara’nın ikinci ustasıydı ve nasıl olurda birisinin gelip kendisini alaşağı etmesine müsaade edebilirdi?

 

Zhuang Zhong saygılı bir şekilde: “3 mağara ustam yaşlı tosbağa Qingxuan olağanüstü bir uzmandır. Geçmişte Dokuz Şeytan Salonu 8 milyon li yarıçaplı bölgeyi kimin yöneteceğini belirlediği zamanlarda yaşlı tosbağa Qingxuan, Cha Hong ile savaşmıştı. Sonunda Cha Hong az bir farkla zafer kazanmış ama Qingxuan’ın gerçek formu olan tosbağanın olağanüstü savunması nedeniyle Cha Hong onu öldüremedi. Şimdi Cha Hong öldüğünden ötürü Qingxuan geri dönmek istiyor.”

 

Qin Yu hafifçe başını salladı.

 

Ancak Hou Fei birkaç defa gözünü kırpıştırdıktan sonra tuhaf bir kahkaha attı: “Kaka, bu yaşlı tosbağa Cha Hong’u bile alt edememişken gelip mağara ustası olmak istiyor. Gülünç herif! Onun siyah tosbağa kabuğunu sopamla tek vuruşta ezip geçeceğim, humph, humph.”

 

Qin Yu’nun gözlerinin görüntüsü de soğuklaşmıştı: “Zhuang Zhong , bildiğim kadarıyla Kan Kırmızısı Mağara  bölgesindeki Xiuyaoistlerin çoğu benim mağara ustası pozisyonunu elde etmemden memnun değiller, öyle değil mi?” Kan Kırmızısı Mağara’nın 8 milyon li yarı çaplı bölgesinde pek bilinmediğinden dolayı doğal olarak burada yaşayan Xiuyaoitler ona saygı duymuyorlardı.

 

Zhuang Zhong saygılı bir şekilde: “Bu kişilerin henüz sizin yeteneklerinizden haberleri yok. Aksi takdirde asla böyle düşünmeye cesaret edemezlerdi.”

 

“Haberleri yok mu?” Qin Yu gülümseyerek konuştu: “Yaşlı tosbağa Qingxuan değersiz hayatı ile barış içinde yaşamak yerine gelip benim pozisyonuma göz dikti ha. Xiuzhen dünyasında, yeterli güce sahip olmamanın kendisinin hayatına mal olacağını bilmiyor mu? Çok iyi. Bu durumu gücümü hepsine göstermek için kullanacağım.”

 

Daha sonra elini sallayarak: “Pekala. Bu mankafaların çıkardığı sıkıntılar hakkında bana rapor vermene gerek yok. Ama yaşlı tosbağa Qingxuan ortaya çıktığı anda bunu bana bildir. Şimdi ayrılabilirsin.”

 

“Anlaşıldı, mağara ustası.”

 

Zhuang Zhong saygıyla bunu dedikten sonra ayrıldı.

 

Başında beri Hei Yu bir şey söylememişti. Çünkü Zhuang Zhong bu yaşlı tosbağanın gücünün Cha Hong ile eşit olduğunu söylediğinden beri konuya dair tüm ilgisini kaybetmişti.

 

Şimdi üç kardeşin gözünde, Qin Yu, Hou Fei ve Hei Yu, sıradan Xiuyaoistler kendileri için bir tehdit oluşturmuyorlardı. Şu andaki en büyük düşmanları Dokuz Şeytan Salonundaki sekiz mor şeytani su ejderhalarıydı.

 

Küçük Hei, ilk olarak kapalı kapı eğitimine girmeli ve yuanyingi özümsemelisin. Bir süre sonra hayatlarımız daha da ilginçleşecek. Eğer yeterince güçlü olamazsan o vakit bu eğlencede yer alamazsın.” Gözleri haşin bir şekilde parlarken Qin Yu’nun ağzının kenarında hafif bir gülümseme vardı.

 

Qin Klanının üç kardeşi, Mareşal Qin Feng, imparator Qin Zheng ya da Qin Yu işler çığırından çıktığında kimseye merhamet göstermezlerdi.

 

Qin Yu gelecekte neler olduğunu düşündükten sonra kendini en kötü senaryoya göre hazırlamıştı. Kendini en kötüsüne hazırladıktan sonra korkacak başka ne kalırdı ki? Şimdi kendisi , Küçük Hei ve Hou Fei oldukça güçlüydüler. Kimse için kolay lokma değillerdi.

 

“Biz üç kardeşe dokunmak mı istiyorsunuz? Dikkat edin de elleriniz kesilmesin.” Qin Yu odanın dışına doğru baktı.

 

……

 

Qin Yu Kan Kırmızısı Mağara’nın kuzey bölümündeki yapma dağın üstünde havada duruyordu.

 

Elini dalga şeklinde salladıktan sonra havada bir bina belirdi. Bu Li Wei tarafından yapılan Li Dağ Ev’inden başka bir şey değildi. Binaya doğru uçtu. İçeri girer girmez gözlerinin önüne bir havuz çıktı.

 

Qin Yu havuzun etrafından dolaştı ve çizim odasına girdi.

 

“Çalışma Salonu,” Çalışma Salonuna baktı ve hafifçe gülümsedi. Geçmişte yaşadıkları gözlerinin önüne geldi. O zamanlar babasının hayatını kurtararak Wu Xing’i öldürmek için hayatını tehlikeye atmış ve daha sonra bu binaya ışınlanmış ardından bilincinÇalışma Salonunda yerine gelmişti.

 

Aniden çeşitli güzel çiçekler çizim odasında belirdi. Çiçeklerin ortasında yavru bir kedi vardı.

 

“Usta.” Starlet kuyruğunu sallarken konuştu.

 

Qin Yu gülümsedi: “Starlet, ben burada yokken kendini yalnız hissediyor musun?” Lei Wei’ni tekno bilimsel uygarlığı anlatan kitabını okuduğundan beri onun yapay zeki bir varlık olduğunu bilse de yine de bilinçsiz bir şekilde onu canlı bir varlık olarak görüyordu.

 

Starlet gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra sordu: “Yalnızlık mı? O da ne?”

 

Qin Yu biraz şaşırdı. Ancak şimdi Starlet’in canlı bir varlık olmadığını bu nedenle insani duyguları anlayamacağı kafasına dank etti. Gülümsemeden edemedi. Etrafına göz gezdirirken deponun kapısını gördü ve sinirlenmeden edemedi.

 

Deponun büyüklüğü Çalışma Salonu ile karşılaştırılabilirdi. Böylesi geniş bir alana sahip olsa bile sadece yarısı zirve seviye kristallerle doluydu.

 

Deponun kapısına doğru yürüdü ve içeri ilerledi. Kapı otomatik olarak açıldı. İçeriye bir göz attıktan sonra içeride çeşitli renklerde cins cins cevherlerin odanın yarısını kapladığını gördü. Bu cevherlerin sayısı on bin kadar gözükürken hepsi zirve seviye kristallerdi.

 

Mavi, kırmızı, yeşil, altın sarısı, gümüşi, siyah …

 

Kristallerin parıltıları yanıp sönüyordu. Qin Yu onların yaydığı aurayı hissedebiliyordu. Lei Wei bu kadar çok hazineyi toplamak için sayısız mekan gezmek zorunda kalmıştı.

 

Süper güç olan Mavi Su Konağı ve Azure Ejderha Sarayı bile bu kadar zirve seviye kristale sahip değillerdi. Sonuçta zirve seviye kristaller oldukça nadirdi. Onlardan rahatlıkla zirve seviye kutsal silahlar dövülebilirdi. Qin Yu pek çok kristale sahip olsa bile onları dışarı çıkarabilecek bir yönteme sahip değildi.

 

“Ustam sadece Çekirdek seviyesine geçtiğim zaman kırabileceğim kısıtlayıcı büyüler yerleştirdi. Şimdi geç aşama Meteor seviyesindeyim. Altıda Dokuzluk Göksel Felaketi alt ederek Çekirdek seviyesine geçmeliyim.” Qin Yu güçsüz bir şekilde gülümsemeden edemedi.

 

Depodan çıktıktan sonra binanın arkasına doğru ilerledi.

 

Hap yapım ve silah dövme odaları önünde belirdi. Vahşi doğada iken kendi kutsal silahlarını silah dövme odasında dövmüştü. Ancak Di Tong’u öldürürken Ateşli Kılıcı paramparça olurken Ateşli Eldivenleri zarar görmüştü .

 

“Bu sefer zirve seviye kutsal silahlar dövmek istiyorum.”

 

Qin Yu ellerini salladı. Hemen 5 zirve seviye kristal önünde belirdi. Kristaller Di Tong öldükten sonra Qin Yu’ya kalan boyutsal yüzükten çıkmışlardı. Dokuz Şeytan Salonundaki dokuz kardeş sıradan hazinelerini Hazine Depolama Sarayında depolasalar da ama zirve seviye kristaller gibi önemli hazineleri yanlarında taşırlardı.

 

“Ateşli Eldivenlerim sadece azıcık zirve seviye kristale ihtiyaç duyuyor. 2 parça yeterli olmalı. Ateşli Kılıcım ise … onu bu mızraktan dövebilirim.” Di Tong’un mızrağı zirve seviye kutsal silah olduğundan Qin Yu onu heba etmeyecekti. Ancak mızrağı kendisi kullanamazdı. Eğer bunu yapsaydı bunun Di Tong’u ben öldürdüm demekten bir farkı kalmazdı.

 

Bir adımla silah sövme odasına girdikten sonra metal kapı otomatik olarak kapandı.

 

Hasır otundan yapılma hasırın üstüne bacaklarını çaprazlayarak oturduktan sonra işaret parmağıyla bir işaret yaptı. Derin mavi bir alev odanın ortasındaki Sekiz Diyagramlı Fırına doğru uçtu. Fırın anında yanmaya başlamıştı. Aynı zamanda bir mızrak fırının üstündeki alana doğru uçtu.

 

“Göksel Kapı, 8 Diyagram, Ortodoks!”

 

Qin Yu derin bir sesle bağırdı. Parmağından çıkan birkaç altın sarısı ışık 8 Diyagramlı Fırının birkaç deliğine uçtu. Kısıtlayıcı olarak yazılan mühürler anında parladılar. Fırının içindeki ışık bile daha parlak bir hale gelmişti.

 

Yıldız alevinin üstün yang formu!

 

Mızrak yavaşça eriyordu. Üstün yang alevi tarafından yakıldığından dolayı içindeki birçok kirlilik çıkarılarak zamanla daha küçük bir hale geliyordu.

 

……

 

7 gün sonra Qin Yu sonunda kutsal silahını dövebilmişti. Zirve seviye kutsal silah olan mızrak yine Ateşli Kılıç olarak isimlendirilen kısa kılıç olarak yeniden dövülmüştü. Kendisinin dövme tekniği kesinlikle Dokuz Şeytan Salonundan daha gelişmişti.

 

Tüm safsızlıklarından kurtulduğu için kılıcın boyutu mızrağınkinin yarısından bile daha azdı. Şimdi Ateşli Kılıç zirve seviye bir kutsal silahtı ve öncekinden çok daha keskindi. Bazı yazılı tılsımlar ile mor sıvı altından yapılma tamamen kılıç ile kaynaşmıştı.

 

Kısa kılıcın içi tamamen koyu mavi iken yüzeyinde morumsu işaretler vardı. Mor sıvı altın kesinlikle yazılı tılsım ve mühürler yapmak için birebir bir hazineydi . Ateşli Kılıç şimdi Qin Yu’nun bile beklediğinden çok daha güçlüydü.

 

Yeni bir çift Ateşli Eldiven dövmek iki zirve seviye kristale mal olmuştu. Ateşli Eldivenler o kadar inceydi ki birisine saldırıldığında sanki çıplak elinle saldırıyormuşsun gibi görünüyordu. Elbette ki onlardan önceki hallerinden çok daha güçlülerdi.

 

Kutsal silahları dövdükten sonra Qin Yu şimdi balkonun kenarında sessizce kitap okuyarak çalışıyordu. Bu arada pratik yapmayı da ihmal etmiyordu.

 

……

 

Lei Dağ Evi’nin ikinci katındaki balkonda Qin Yu Lei Wei tarafından bırakılmış olan Xiuzhen dünyası hakkında gizli bilgileri içeren kitapları su gibi okumaya devam ederken geri doğru yaslandı.

 

Balkondan uzakta devriye gezmekte olan korumaları görebiliyordu.

 

“Mağara ustası, birtakım insanlar Kan Kırmızısı Mağara bölgesinde gizlice sıkıntı çıkarıyorlar. Birçok Xiuyaoist senin hakkında dedikodu yapmaya başladı. Açıkçası sana hiç saygı duymuyorlar. Bazıları yaşlı tosbağa Qingxuan’ın mağara ustası olması gerektiğini dile getirmeye başladılar.” Zhuang Zhong Lei Dağ Evi’nin dışından bunları söyledi.

 

Qin Yu eski kitabın sayfasını çevirirken Zhuang Zhong’a bakmaya bile tenezzül etmedi. Kayıtsızca şöyle dedi: “Endişelenmene gerek yok. Sadece yaşlı tosbağa Qingxuan ortaya çıktığında beni bilgilendir.”

 

Muhafızlar endişelense bile Qin Yu hala bir dağ gibi istikrarlıydı. Balkonda sessizce kitap okumaya devam etti.

 

Lei Dağ Evi’ne şöyle bir bakan Zhuang Zhong içten içe hayretle doluydu: “Mağara ustası bu binayı ne zaman buldu? Aniden ortaya çıktı ve kapıları açık olsa bile ikinci ve üçüncü mağara ustaları dışında kimse içeriye giremiyor.  Bu cidden olağanüstü.”

 

Lei Dağ Evi kesinlikle gelenleri tanımlayabilirdi. Bundan dolayı Qin Yu ve diğer iki kardeşi dışında kimse içeri giremezdi.

 

……

 

Günler geçtikçe Kan Kırmızısı Mağara’daki birkaç on bin kişilik Xiuyaoist tayfası Qin Yu hakkında dedikodu yapmaya devam ediyorlardı. Buna ek olarak Qingxuan astlarını söylentileri yaymak için yolladığından dolayı pek çok Xiuyaoist Qin Yu hakkında iyi bir fikre sahip değildi.

 

Beyaz giysili bir adam Kan Kırmızısı Mağara’nın önüne kadar gitti.

 

“Bunu mağara ustana ver.” Beyaz giysili adam elindeki yeşim kayışı bir korumaya verdikten sonra küstahça konuştu: “Yaşlı Kurucumuz, Dokuz Şeytan Salonu’nun emriyle birlikte yeni mağara ustası olarak atanmıştır. Eğer Liu Xing’in az buçuk aklı varsa bu sevdadan vazgeçmelidir. Öteki türlü savaşta hayatını kaybetmeye hazırlıklı olsun.”

 

Bunları dedikten sonra beyaz giysili adam arkasına döndü ve bir ışık demeti gibi oradan ayrıldı.

 

Yeşim kayışı tutan koruma şok olmuştu. Sadece bir müddet sonra kendine gelebilmişti.

 

Epey şok olan koruma: “Bu kötü. Eski Kurucu Qingxuan geliyor. Kardeşlerin söyledikleri doğru. Qingxuan mağara ustası pozisyonunu elde edebilmek için buraya geliyor. Şimdi çoktan hareket geçmiş gibi görünüyor. Mağara ustası onunla karşılaşabilecek mi merak ediyorum.”

 

Koruma daha önceleri mağara ustasının tek vuruşla Teng Bi’nin canına okuduğunu duymuş olsa bile kendi gözleriyle görememişti. Ayrıca Eski Kurucu Qingxuan Teng Bi’den çok daha güçlüydü.

 

……

 

Bir süre sonra yeşim kayış Qin Yu’ya ulaştırıldı.

 

Bir eliyle eski kitabı diğer eliyle yeşim kayışı tutarken geri doğru yaslanmıştı. Yeşim kayışı kutsal duyusu ile okuduktan sonra bir kahkaha attı.

 

Düello teklifi!

 

Bu düello teklifi mektubu Qingxuan’dan Qin Yu’ya gönderilmişti. Qingxuan kendisinin Cha Hong’la eşdeğer bir uzman olduğunu ve Cha Hong’un altında çalışan Qin Yu gibi bir muhafızın kendisinden güçlü olamacağını ve kesinlikle onu öldürebileceğini düşünüyordu.

 

"Küçük Liu Xing,

 

Ben Eski Kurucu Qingxuan. Geçmişte Cha Hong ile yaşadığımız olayları duymuş olmalısın. O zaman dikkatsizliğim nedeniyle mağlup oldum. Birkaç yüz yıl çalıştıktan sonra nihayet Cha Hong’la savaşmayı düşünüyordum. Kim onun aniden ölüp gideceğini düşünürdü ki? Bu şansı ile alakalı olmalı.

 

Ama bu aynı zamanda iyi bir şey. Küçüğüm, mağara ustası pozisyonunu hemen bana teslim et. Senin gibi bir küçüğümle tartışmaya girmek istemiyorum. Eğer sözlerimi dinlemezsen seni içsel alevimle yakarak ruhunu yok edeceğim.

 

Bunu düşünmen için sana biraz zaman veriyorum.

 

Dokuz Şeytan Salonunun beni yeni mağara ustası olarak atadığından bahsetmiyorum bile. Seni aptal yerine koymuyorum. Artı, senin gibi bir küçüğüme aptal muamelesi de yapmak istemiyorum. 3 gün sonra Kan Kırmızısı Mağara’ya geleceğim. Ölmek mi yaşamak mı istiyorsun, kararını ver!

 

Eski Kurucu Qingxuan."

 

Yeşim kayışı gören Qin Yu bir kahkaha patlatmadan edemedi. Derin koyu mavi alevler yeşim kayışın etrafını sararak onu kül haline getirdiler.

 

“Kendini bir halt zannetme!”

 

Dikkatini dağıtmadan öfkeyle eski kitabı okumaya devam etti.

 

……

 

3 gün sonra,

 

Binlerce Xiuyaosit’ten oluşan bir grup geliyordu. Grubun arasında 4 Xiuyaoist tarafından taşınan bir sandalye vardı. Bir yaşlı adam sandalyeye yaslanmıştı. Uzun saçları mavimsi bir alev gibi akıyordu. Eski Kurucu Qingxuan bazen uzun kaşlarını orta ve işaret parmağı ile tutuyordu. Bazen soğukça parlayan gözlerini kapatıp açıyordu.

 

Kan Kırmızısı Mağara’nın Xiuyaoistlerinin pek çoğu bu manzarayı uzaktan izliyorlardı. Uzun bir süre yaşamış olan tüm Xiuyaoistlerin hepsinin Qingxuan’dan haberi vardı ve onun ne kadar korkunç olduğunu biliyorlardı. Qin Yu sadece Cha Hong’un altındaki bir muhafızken Cha Hong’a eşdeğer bir güce sahip Qingxuan’la nasıl karşılaşabilirdi?

 

Kan Kırmızısı Mağara’nın önündeki havada duran Xiuyaoist kalabalığı aynı anda geri döndüler ve Qingxuan’a ve onun muhitine baktılar. Xiuyaoist kalabalığını kontrol eden beyaz giysili Bai Yan’dan başkası değildi.

 

“Eski Kurucu!” Bai Yan bir dizinin üstüne çöktü ve saygılı bir şekilde bağırdı.

 

“Eski Kurucu!” Arkasındaki yaklaşık bin Xiuyaoist’de diz çöküp bağırdı. Kalabalıktaki birkaç Xiuyaoistde kalabalığı manupile etmek için Bai Yan’la birlikte hareket ediyorlardı. Sadece bu nedenden ötürü bile birçok Xiuyaoist’in fikri Qingxuan’a doğru kaymıştı.

 

Sandalyesine yaslanan Qingxuan aniden gözlerini açtı ve Kan Kırmızısı Mağara’ya baktı.

 

“Küçüğüm Liu Xing, çabucak Eski Kurucunu karşılamak için buraya gel!”

 

Yüksek ve net sesi Kan Kırmızısı Mağara’nın her tarafında duyulmuştu. Sesindeki güç Kan Kırmızısı Mağara’daki tüm korumaların yüz renginin değişmesine neden olmuştu. Bunu gören Qingxuan’ın altında bulunan Xiuyasoitler küstahlaştılar.

 

Lei Dağ Evinde kitap okurken bu sesi duyan Qin Yu kahkaha atmadan edemedi.

 

“Oh? Yaşlı tosbağa geldi herhâlde. Hadi biraz onunla oynayalım.” Kitabı yere koyduktan sonra hemen Lei Dağ Evinden bir hareketle ayrıldı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44349 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr