Bölüm 6.5: Boğaza Bir Kılıç

avatar
2480 1

Stellar Transformations - Bölüm 6.5: Boğaza Bir Kılıç


 

Çeviri: Renfro

Düzenleme: Sajapyu

 

 

 

Geniş bir kitle tarafından Qingxuan halinden memnundu. Şu anda tüm Kan Kırmızısı Mağara’nın muhafızları önünde belirse bile onlara doğrudan bir bakış bile atmadan sandalyesinde geri yaslanarak oturması onun büyük ve kudretli görünmesini sağlıyordu.

 

“Qingxuan, Kan Kırmızısı Mağara’ya saygısızlık etme, fazla olmaya başlıyorsun.” Teng Bi soğukça konuştu.

 

Qingxuan Teng Bi’ye hafifçe baktıktan sonra baykuş çığlığını andıran şeytani bir sesle güldü: “Yani bu sensin, Boynuzlu Ejderha Teng Bi. Eğer bana katılırsan seni yardımcım yaparım. Ne düşünüyorsun?” Teng Bi’nin  ne kadar güçlü olduğunu bildiğinden dolayı böyle bir asta sahip olmak istemesi doğal bir şeydi.

 

“Aman tanrım, yaşlı tosbağa Qingxuan, Kan Kırmızısı Mağara’nın önünde patron Teng Bi’yi kafalamak mı istiyorsun, bu bizim mağara ustamıza yapılan bir saygısızlık değil mi? Bu basitçe …” Yan Qing dudaklarını kıvırarak küçümseyici bir bakış attı.

 

Qingxuan’ın yüzü karardı. Gözleri tekrar tekrar soğukça parlıyordu.

 

Yan Qing aceleyle Teng Bi’nin koluna yapıştı ve: “Patron Teng, bu siyah tosbağa beni korkutuyor. Gerçekten çok ürktüm. Beni korumak zorundasın.” Çok korkmuş gözükse bile gözlerinde hafifte olsa bir alay vardı.

 

Yang Qing’in yaptıklarını gören Teng Bi hafiften gülümsemeden edemedi.

 

“Seni serseri, kesinlikle yuanyingini alıp yılan derini yüzeceğim, ölene kadar acı çekmeni sağlayacağım.” Qingxuan öfkeyle dolu bir şekilde konuştu.

 

Eski Kurucu Qingxuan kendine yaşlı tosbağa Qingxuan veya siyah tosbağa denmesine kudururken Eski Kurucu denmesinden büyük keyif alırdı. Ancak Yang Qing nefret ettiği bir şekilde ona defalarca seslendikten sonra nasıl olurda sinirlenmezdi?

 

“Aman tanrım, çok korktum.” Yan Qing tekrar cezbedici bir sesle konuştu.

 

Qingxuan sinirden kaşlarının titremesine engel olamadı.

 

“Zamanını burada boşa harcama, yaşlı siyah tosbağa. Mağara ustasının konumunu bu kadarcık bir güçle mi almak istiyorsun? Utanmazca kendini abartma.” Wu Feng ve Wu Tong Qingxuan’a bakarken soğuk bir sesle güldüler. Ondan azıcık bile korkmuyorlardı.

 

Ancak 3 siyah tosbağa kardeş bir şey demediler.

 

Kendi gerçek formları nispeten nadir bir siyah tosbağa soyuna ait olsa da Qingxuan sadece sıradan bir siyah tosbağaydı. Bu seviyeye ulaşabilmesinin tek nedeni uzun süredir gelişim yapmasıydı. Bu nedenle 3 siyah tosbağa ona tepeden bakıyorlardı

 

“Hepiniz benim içsel alevimle yanmaya hazır olun!”

 

Qingxuan 9 muhafızın dikkatini çekememiş üstüne bir de azarlanmıştı. Şimdi gerçekten sinirlenmişti. Buraya böyle bir kalabalıkla geldiğinden dolayı Kan Kırmızısı Mağara’nın muhafızlarının onu görünce büyük bir dehşete kapılacaklarını hayal etmişti.

 

Ancak tamamen yanılmıştı. Muhafızlar onu dikkate bile almamışlardı.

 

Teng Bi, Yan Qing, Xi Yan, Ba Ming ve  2 kardeşi, Wu Feng ve kardeşi, ve Zhuang Zhong, 9 muhafız onu gördükten sonra azıcık bile korkmamışlardı. Diğer Xiuyaositler Qin Yu’nun gerçek gücünü bilmezken muhafızların bunu biliyorlardı.

 

Ayrıca bırak Qin Yu’yu ikinci ve üçüncü mağara ustaları bile yeterince korkunçlardı.

 

“Oh, eğer benim muhafızlarımı ölümüne yakmak istiyorsan önce bana, mağara ustasına sorman lazım. Gerçekten çok olmaya başladın Eski Kurucu Qingxuan.” Qin Yu’nun sesi olanları seyretmek için Kan Kırmızısı Mağara’nın birkaç yüz lilik alanına toplanmış 50 60 bin kişilik Xiuyaoist grubunun hepsinin kulaklarında yankılandı.

 

Sayısız Xiuyaoist bakışlarını Kan Kırmızısı Mağara’ya döndürdü.

 

Sadece siyah giysili Qin Yu’nun 9 muhafız önüne geçtiğini ve Eski Kurucu Qingxuan ile yüzleştiğini görebiliyorlardı. Şimdi bir muhafız olduğu halinden çok farklıydı. Kendisini derli toplu ve sakin gösteren bir gülümseme vardı yüzünde.

 

Bir mızrak gibi dimdikti. Siyah elbisesi rüzgar olmasa bile zarifçe dalgalanıyordu.

 

Qingxuan Qin Yu’yu görünce hafifte olsa afallamıştı: “Bu velet sıradan biri değil gibi. Kolayca onu yenmem mümkün  olmayacak.” Qin Yu’yu görünce Qingxuan kendinden emin olmaya devam edemedi.

 

Ama biraz düşündükten sonra düşüncesi bir daha değişti: “Humph, bu velet Cha Hong’un altında bir muhafız olduğuna göre kesinlikle ondan daha güçsüz olmalı. Cha Hong’un kendisi burada olsa bile bana zarar veremezdi, bu velet bana ne yapabilir ki.”

 

Qingxuan bunları düşündükçe kendini rahatlattı.

 

“Velet, sana gönderdiğim yeşim kayışı okudun mu? Seçimin ne? İtaatkar bir şekilde Kan Kırmızısı Mağara’yı bana veriyor musun? Yada sonuna kadar inat edecek ve bana kendini öldürtüp ruhunu yok ettirecek misin?”

 

Qingxuan oldukça kibirli bir şekilde bakıyordu.

 

Qin Yu afalladı.

 

“Qingxuan, kendini abartma artık.” dedi. Şimdi Eski Kurucu Qingxuan’ın kendi yeteneklerini çok abarttığını düşünüyordu.

 

“Humph!”

 

Qingxuan aniden soğukça püfledi. Bedeninin tek bir hareketi ile sandalyesinden kalktı ve havada süzülmeye başladı. Uzun saçları keskin bir ok gibiydi ve amaçsızca süzülüyordu. Qin Yu’ya soğukça baktı. Gözleri güçlü yeşil bir ışık yayıyordu.

 

“Velet, sana birkaç şans vermiş olsam bile sen hala mağara ustasıymış gibi hareket edip benim tepemin tasını attırıyorsun. Pekala, merhamet göstermediğim için daha sonra pişman olma.” Qingxuan şeytani bir şekilde güldü. Sözleri öldürme niyeti içeriyordu.

 

Ancak Qin Yu gülerek ona doğru baktı.

 

Qingxuan Qin Yu’nun bakışından dolayı çileden çıkmıştı: “Velet, su altı Xiuyao dünyasında kişisel gücün en mühim şey olduğundan haberin yok mu? Sen sadece o muhafızlar ve korumalar senin mağara ustası olduğunu kabul ettikleri için mağara ustası olabileceğini mi düşünüyorsun? Pekala, sana gerçek gücün nasıl bir şey olduğu göstereceğim!”

 

Qin Yu şaşırdı.

 

“Oh, Qingxuan, sonunda harekete geçmeye mi karar verdin?” Qingxuan’ın etrafındaki Xiuyaoistlere alaycı bir bakış attıktan sonra Qingxuan’a baktı.

 

“Korktun mu?” Eski Kurucu Qingxuan’ın kalbinde küçük bir tatmin duygusu ortaya çıktı.

 

Umduğu şey şimdiki mağara ustasının başını eğmesi ve kendisine itaat etmesiydi. Bu Qin Yu’yu öldürerek mağara ustası olmaktan daha tatmin edici olurdu.

 

“Hayır, çoktandır saldırmanı bekliyorum da. Çok gürültücüsün.” Qin Yu yumruklarını sıktı. Bir dizi kıtırdama sesi duyuldu. Eski Kurucu Qingxuan da aralarında olmak üzere bazı yuanying seviyesi xiuyaositlerin yüzlerinin rengi değişti.

 

Uzmanlar bu seslerin kemiklerden gelmediğinin ve avuçlarındaki havanın patlamasından dolayı olduğunu biliyorlardı. Bu sesler kişinin ellerinin ne kadar güçlü ve hızlı olduğunu gösteriyordu.

 

Genellikle bilinmelidir ki sıradan uzmanlar avuçlarındaki havayı çok hızlı olduğundan dolayı patlatamıyorlardı. Ancak ellerin sıkma hızı havanın hızını aştığından bu durum ortaya çıkabilirdi.

 

“Çok iyi, kesinlikle biraz güce sahipsin. Benim tarafımdan tek vuruşta halledilecek olman senin için çok kötü.” Qingxuan’ın kaşları dalgalandı. Kocaman sekizgen bir çekiç elinde belirdi. Bu yüksek dereceli ağır çekiçti. Bedeninin tamamen kaplayan bir zırhta vücudunda belirdi.

 

Büyük tezahürat sesleri duyulmaya başladı.

 

Qingxuan’ın arkasındaki Xiuyaoistler görünüşe göre çoktan Qin Yu’yu ölü kabul etmişlerdi .

 

“Büyük kardeşim, bu yaşlı siyah tosbağadan kurtulmanın zamanı geldi.” Kan Kırmızısı Mağara’dan ilginç bir ses duyuldu. Siyah bir sopa taşıyan bir maymun başını sallayarak dışarı doğru ilerledi. Bedeni doğal olarak korkunç bir aura yayıyordu.

 

Eski Kurucu Qingxuan’ın yüzünün rengi aniden değişti.

 

“Qingxuan, beni içsel alevinle öldürmek istemiyor musun?” Qin Yu hemen güldü.

 

Olayı gören herkes sadece altın sarısı bir ışık görebilmişti. Qingxuan gözlerini korkuyla kocaman açtı ve kocaman çekiçlerini salladı. Ancak hareketleri aniden durup kaldı.

 

Qin Yu’nun bedeni Qingxuan’ın hemen önünde belirmişti. Sağ elini ileri doğru uzattı. Sağ elindeki kısa kılıç Qingxaun’ın boğazını delmişti.

 

“Eski Kurucu! Eski Kurucu!” Bai Yan korku dolu bir sesle çığlık attı.

 

Bai Yan Eski Kurucunun erken aşama Dongxu seviyesinde olduğunu biliyordu yani  bundan dolayı teorik olarak kaçmak için ruhunu yuanyingi ile birleştirebilirdi. Ancak Bai Yan Qin Yu’nun Ateşli Kılıcı ile Qingxuan’ın boğazını deldiği sırada vücudunu bir miktar Yıldız Alevi yolladığından haberi yoktu.

 

Qingxuan’ın yuanyingi kaçmadan Yıldız Alevi yuanyingin etrafını sarmıştı.

 

“Affet beni, lütfen affet beni.”

 

Qingxuan’ın yuanyingi korkuyla çığlık attı.

 

“Beni içsel alevinle yok etmek istemiyor musun? Ben de sana benimkini tatmana izin vereceğim.” Qin Yu kutsal duyusu ile konuştu. Alevinin bir kısmı Qingxuan’ın vücudunda olsa da Qin Yu kontrolü çok büyük olduğundan dolayı Qingxuan’a zarar vermiyordu.

 

Çirkin bir çığlık ile Qingxuan’ın ruhu yok olmuştu. Qin Yu direk yuanyingini boyutsal yüzüğüne yolladı. Tekrar erken aşama Dongxu seviyesi bir yuanying elde ettiği için mutlu olmadan edemedi.

 

Pu!

 

Kılıcını çıkardı. Eski Kurucu Qingxuan’ın boğazından kan fışkırmaya başlamıştı. Bununla birlikte Qin Yu çok ışınlanmış gibi Qingxuan’ın bedeninden birkaç metre uzaklaşmıştı.

 

Bang!

 

Qingxuan’ın cesedi hiç durmadan okyanusun sularına güçsüzce düştü.

 

Sersemlik!

 

Qingxuan’ın yönetimi altındaki birkaç bin xiuyaoist , 5000 koruma 9 muhafız ve izlemekte olan elli altmış bin xiyaoist de bu manzarayı görünce hayran kalmışlardı.

 

“Bu nasıl mümkün olabilir?” Bai Yan kendine inanmamışlık ile sordu.

 

Diğer xiuyaoistlerde şok olmuş olsalar da bu durumda dilsiz kesilmişlerdi.

 

Qingxuan erken aşama Dongxu seviyesi bir uzmandı ve Qin Yu tarafından tek bir hamle ile boğazı kesilmişti. Şok edici olan en büyük şey Qin Yu’nun hızıydı. Hou Fei dışındaki tüm uzmanlar Qin Yu’nun nasıl hareket ettiğini bile görememişlerdi.

 

Önceleri bir uzman için en önemli şeyin güç ve enerji olduğunu düşünüyorlardı. Ama şimdi korkunç bir hızın da büyük bir silah olduğunu öğrenmişlerdi

 

“Burada bulunan herkes.”

 

Qin Yu’nun sesi yükseldi. Tüm Xiuyaoistler ağızlarını bile açmaya cesaret edemiyorlardı. Tüm dikkatlerini Qin Yu’nun ne diyeceğini vermişlerdi. Güçlü kişilere saygı duyuyorlardı, ve şimdi Qin Yu’nun gücünü öğrendikten sonra ona saygı  duymaları gerekiyordu değil mi?

 

“Bugün Qingxuan benim mağara ustası pozisyonumu ele geçirmek istedi, ama,” sesi soğuklaştı, “bunu yapması için yeterli güce sahip olması gerekirdi! Bu pozisyon için Qingxuan gibi yetersiz bir güçle karşıma çıkarsanız hepiniz sonu aynı olur!”

 

Olay yerindeki herkesi gözleriyle taradı.

 

“Kan Kırmızısı Mağara’nın bölgesinde Qingxuan Sırtı gibi başka bir yer istemiyorum. Herkesin şunu aklına kazımasını istiyorum bu 8 milyon li yarıçaplı bölgenin tek hakimi Kan Kırmızısı Mağara’dır. Bana meydan okuyan herkesin ruhlarını yok edeceğim!”

 

Gaddarlık!

 

Direnmeye bile izin yok!

 

“Kan Kırmızısı Mağara’nın bölgesinde 100 yuanying seviye uzman var. Kırk elli tanesi muhafız olmasalar bile Kan Kırmızısı Sırtında ikamet ediyorlar. Kan Kırmızısı Mağara’da sadece ciddi durumlarda iş başı yapıyorlar. Görünüşe göre Qingxuan Sırtı yirmi otuz uzmana sahip.”

 

Qin Yu Bai Yan’a doğru ilerledi.

 

“Hepinize soruyorum. Qingxuan’ın yolunu izlemeye devam edecek misiniz? Bu yolda yürüdüğünüz takdirde sonunuz aynı olacak.” Bunları söyledikten sonra döndü ve Kan Kırmızısı Mağara’ya ilerledi.

 

Bai Yan  Qin Yu’nun dediklerini anlayacak kadar zekiydi.

 

En başta Qin Yu başka bir isyan eden bölge istemediğini söylemişti yani eğer böyle bir bölge ortaya çıkarsa sonu yok edilmek olacaktı. Bu nedenle Qin Yu’nun ona söylediklerinden yola çıkarak Qingxuan Sırtının lideri olarak iki şans verdiğinin farkındaydı.

 

Qin Yu’ya itaat ederse yaşayacaktı!

 

Qin Yu’yu reddederse ölecekti!

 

Bai Yan dişlerini sıkarak bir karara vardı.

 

……

 

Qin Yu Kan Kırmızısı Mağara’ya girdikten sonra Küçük Hei ve Hou Fei ile Lei Dağ Evi’ne doğru yürüyordu.

 

“Ha-ha, bu harikaydı büyük kardeşim, gerçekten harika. Boğaza bir kılıç.” Hou Fei çok heyecanlıydı. Vahşi ve kana susamıştı ve eğer birisi onu rahatsız ederse anında sopası ile kafasını ezecek gibiydi. Eğer Qin Yu ona katılmamasını söylememiş olsaydı, Qingxuan gibi kibirli birini öldürmekten zevk alırdı.

 

Hou Fei’nin dediklerini duyan Qin Yu ne diyeceğini bilemedi.

 

Bu kez böyle aşırı bir şekilde davranmış olsa da aslında böyle davranmak istememişti. Kendisi sadece yanında olanları umursayan birisi olarak yabancıları niye kontrol etmek istemesine gerek duyar mıydı? Ancak burası Xiuzhen dünyası olduğunda diğerlerinin onu küçümsememesi için zararsız ve yumuşak görünmemeliydi.

 

Xiuzhen dünyasında güçlülerin saygı görmesi bir kuraldı. Bu nedenle 8 milyon yarıçaplı bölgede kimin patron olduğunu göstermek için böyle davranması gerekmişti. Şimdi kim isyan etmeye cesaret ederse o vakit ruhunun yok olacağını da biliyordu.

 

Sadece böyle yaparak 8 milyon li yarıçaplı bölgeyi kontrol altında tutabilirdi.

 

Zaman geçtikçe sonuçlar Qin Yu’nun yaptıklarını doğrular nitelikteydi.

 

Kan Kırmızısı Mağara’nın nüfusu hızla arttı. Sadece Qingxuan Sırtındaki xiuyaoistler değil aynı zamanda diğer yuanying seviye uzmanlar da Qin Yu’nun korkusundan Kan Kırmızısı Sırtına göç ediyorlardı. Hatta bazı Xiuyaoistler muhafız olmak için başvurmuşlardı.

 

Sadece bir ay içinde tüm Kan Kırmızısı Mağara bölgesindeki Xiuyaositler Kan Kırmızısı Mağara’yı dinleyen sadık kişiler haline gelmişlerdi. Kan Kırmızısı Mağara’nın Cha Hong döneminden çok daha kuvvetli bir hale geldiği söylenebilirdi. Bunun asıl sebebi ise Qin Yu’nun Cha Hong’tan daha güçlü olmasıydı!

 

Ancak bu haberler çok hızlı bir şekilde Kan Kırmızısı Mağara’nın yanındaki bölge olan Büyük Kabuk Mağarasına da yayılmıştı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr