Bölüm 398: Jiang Chen’in Seçimi

avatar
2009 3

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 398: Jiang Chen’in Seçimi


Güneş Avcısının zihni sürekli değişik fikirler ve düşüncelerle dönüyordu, fakat sahip olduğu olgunluk sayesinde zihnini hemen sakinleştirdi. Soğuk bir ifadeyle gülerek konuştu: “Sen kendin de dengesiz bir kalp Dao’suna sahip olduğunun farkındasın, fakat kendin yerine başkalarını mı suçluyorsun? Senin gibi rekabetten korkan kişiler zaten Mor Güneş Topluluğunda istenmez! Long Juxue senin gibi binlercesine layık! Sonraki katılımcıyı görelim haydi!”

 

Güneş Avcısı anında konuyu değiştirmişti.

 

Jiang Chen ise şu anda harika bir senaryoya sahip bir şov izliyor gibiydi: “Demekki gerçekten de Güneş Avcısı ve Shuiyue gibi isimlerin suratlarının tokatlandığı günleri de görmek varmış kaderimde!”

 

Güneş Avcısı ve Shuiyue’nin surat ifadeleri iğrençti, yenilgiyi hazmedemedikleri çok açık şekilde görülebiliyordu.

 

Bir sonraki katılımcının gelişi Ceng Shi’nin ihanetini örtmüştü.

 

Bir sonraki katılımcı Kıymetli Ağaç Topluluğundan Xie Yufan’dı, böylesine bir mürit zaten kendi topluluğuna kökten bağlıydı ve kesinlikle başka bir topluluğu tercih etmezdi.

 

Bu katılımcıdan sonra ise Jiang Chen geldi.

 

Bu gizemli fani uygulayıcı sonunda seçimini yapacaktı!

 

Her topluluğun yaptığı konuşma bir öncekinden çok daha güzeldi.

 

Saygın Buz Buharı’nın kendine olan güveni Ceng Shi’yi kendi bünyesine kattıktan sonra katlanarak artmıştı, bu yüzden Jiang Chen için büyük vaatler vermişti, bizzat kendisinin Jiang Chen’in yetişim planını yapacağını söylemişti, bu şekilde Jiang Chen’in en hızlı şekilde orijin âlemine geçebileceğini belirtmişti.

 

“Genç adam, senin kalp gücün buradaki dâhiler arasında en güçlü olan. Benim Akan Rüzgar Topluluğum kalp gücüne en çok önem veren topluluktur, herkes bilirki bizim atalarımızdan kalan bir kalp gücü mirasımız vardır. Bizim erkek ve kadın uygulayıcılarımız çifte yetişim uygulayabilir ve bizim topluluğumuzun olağanüstü hazineleri erkeklerin kullanımına en uygun hazinelerdir. Örnek olarak, benim topluluğumda bundan yaklaşık 1600 yıl önce olağanüstü potansiyele sahip erkek bir uygulayıcı vardı, bu erkekle topluluğumuzun dokuz güzel kadını çifte yetişim yaparak onu yücelttiler ve onun Akan Rüzgar Topluluğunda bir efsanevi kişilik olmasını sağladılar.”

 

Çifte yetişim!

 

Bu durum çoğu erkeğin hayaliydi!

 

Bir erkeğin dokuz güzel kadınla çifte yetişim yapması, dokuz kişinin sadece bir kişinin yetişimine yardımcı olması demek harika bir şeydi. Bir Ejder ve dokuz Anka Kuşu!

 

Bu tarzda bir cazibe kesinlikle reddedilemez bir şeydi. Çifte yetişim zaten bir uygulayıcının amacını ve hedeflerini her daim taze tutan, onu askeri Dao yolundan bir an bile ayırmayan bir şeydi, hem de bu şekilde çifte yetişim yapan uygulayıcılar birbirlerinin tecrübelerini paylaşabildikleri için yetişim hızları çok daha üstün oluyordu.

 

Bu durum bir erkek yetişimcinin cennete düşmesi gibiydi!

 

Akan Rüzgar Topluluğunun erkek uygulayıcıları kabul etme konusunda çok üstün standartlarının olması yazıktı. Sadece göze çarpan eşsiz dâhileri bünyelerine kabul ediyorlardı.

 

Mesela Tang Hong, potansiyeli çok üstündü, fakat karakteri oldukça vahşi ve agresifti, bundan dolayı Buz Buharı bu adamı bünyesine katmaya çaba bile göstermemişti.

 

Devasa Ruh Topluluğunun Ata kişisi Dokuz Aslan ise bu fani uygulayıcıya en baştan beridir hayranlık duyuyordu, Mor Güneş Topluluğu Jiang Chen’i baskı altına almaya başladığından bu yana hep Jiang Chen’i savunmuştu.

 

“İyi çocuk, ben sana hayranlık duyuyorum. Benim Devasa Ruh Topluluğum sana en uygun olan topluluk olmasa da benim sana olan hayranlığımın önüne geçemez bu durum. Şunu söylememe izin ver, sen yeryüzü çeyreğinde ve göksel çeyrekte baskı altına alınmaya çalışırken seni gölgelerin arasından savunan ve destekleyen kişi bendim. Bunu söylememin sebebi bana bir borcun olduğunu söylemek değil, fakat bilmelisin ki bunu yapmamın sebebi senin için Devasa Ruh Topluluğunun kapılarının sonuna kadar açık olduğunu bilmeni istememden dolayı. Ayrıca sana bir konuda teşekkür etmek istiyorum, Liu Wencai gibi eşsiz bir dâhinin perdesini araladığın için de sana minnettarım.”

 

Ortamdaki herkes Liu Wencai ile Jiang Chen arasındaki ilişkiyi biliyordu.

 

Sonraki konuşmacı Güneş Avcısıydı: “Genç adam, ikimiz arasındaki hiçbir kin davası ilişkimizi etkilememeli, ben senin niyetinin askeri Dao yolunda ilerlemekten başka bir şey olmadığını iyi biliyorum. Mor Güneş Topluluğu sana askeri Dao yolunda ihtiyacın olan her şeyi sağlamakta yeterli olacaktır. Eğer sen benim topluluğuma katılmak istersen sana herkese davrandığım gibi davranacağım.”

 

Bırakın Jiang Chen’i, ortamdaki herkes Güneş Avcısının sözlerindeki samimiyetsizliği görebilmişti.

 

Jiang Chen Mor Güneş Topluluğunun uzun zaman önce kendisinin kimliğini öğrendiğini biliyordu, bundan dolayı Long Juxue ile olan kan davalarından dolayı bu toplulukta bir geleceğe sahip olamayacağının da farkındaydı.

 

Şu an Güneş Avcısının yaptığı tek şey Jiang Chen’i kandırmaya çalışmaktı.

 

Jiang Chen hafifçe gülümsedi ve kayıtsız bir surat ifadesi sergiledi.

 

Sıra Bin Akbaşlıya gelmişti, Ata kişi garip bir ifadeyle gülümsedi, söylenebilecek ne varsa diğer Ata kişiler söylemişti zaten: “Pekâlâ genç adam, benim topluluğumun en çok kaynağa sahip topluluk olduğunu biliyorsun. Senin her alanda potansiyelin çok büyük, fakat gördüğüm kadarıyla eksiklik yaşadığın alan aslında kaynak bulma meselesi, öyle değil mi? Benim topluluğuma gel ve istediğin her kaynaktan istediğin kadar yararlan.”

 

Bin Akbaşlı bir süre düşündükten sonra problemin dönüm noktasını yakalayabilmişti.

 

Dört büyük topluluk konuşmuştu, artık sıra Jiang Chen’in konuşmasındaydı.

 

Jiang Chen gülümsedi: “Ben bir kardeşimle anlaşma yaptım, Kıymetli Ağaç Topluluğunu seçiyorum!”

 

Jiang Chen’in bu sözlerinin üzerine diğer Ata kişilerin kalbi titredi, özellikle de Dokuz Aslan bu sözlerden en çok etkilenen isim olmuştu.

 

Buz Buharı da bu esnada oldukça şaşkındı, çifte yetişim hakkında verdiği vaatler kesinlikle her uygulayıcının aklını çelebilecek cinstendi.

 

Güneş Avcısı zaten Jiang Chen’in Mor Güneş Topluluğunu seçmeyeceğinin farkındaydı fakat Kıymetli Ağaç Topluluğunu seçebileceğini de düşünmemişti aynı zamanda, öfkeli şekilde kendi kendine mırıldandı: “Bu velet nasıl olur da Akan Rüzgar Topluluğunun çifte yetişim teklifini reddeder? Bu çocuğun mantalitesi ve kararlı yapısı kesinlikle tartışılamaz derecede!”

 

Bin Akbaşlı ise vaatlerini sıralarken aslında kendine olan güveni tam değildi, bu fani uygulayıcının kesinlikle kendi topluluğunu seçeceğini düşünememişti.

 

Fakat Bin Akbaşlının şansı yaver gitmişti, bu durum Bin Akbaşlıyı sevindirmişti.

 

İçinde bulundukları bu etkinlik her ne kadar bir seçme etkinliği olsa da, herkesin gözü fani uygulayıcıdaydı. Sonuçta kendi topluluğunu seçmek istemeyen kişi sayısı çok az olacaktı, odak noktalarını fani uygulayıcıya çevirmek daha mantıklıydı.

 

Ceng Shi istisna sayılırdı.

 

Bundan dolayı Bin Akbaşlı fani uygulayıcının Kıymetli Ağaç Topluluğunu seçmesinin üzerine söyleyecek bir şey bulamamıştı.

 

Bu esnada Tang Hong’un kahkahası duyulmaya başladı: “Patron, bana söylediğin şey gerçekmiş! Mademki artık bir topluluk seçtin, artık maskeni çıkar ve senin kim olduğunu görelim!”

 

Bu sırada Liu Wencai de yanlarına geldi: “Tebrik ederim patron, topluluğa girerek geleceğini garantilemiş oldun.”

 

Bu esnada ortamdakilerin hepsi bakışlarını Jiang Chen’in üzerine kilitlemişti.

 

Bazıları beklenti bazıları ise merak içindeydi, bazıları ise nefret ve kıskançlık dolu bakıyordu.

 

Jiang Chen çok havalı olmayacak şekilde, mütevazı bir hamle ile maskesini çıkardı.

 

“Jiang Chen!”

 

Long Juxue sinirli şekilde mırıldandı: “Uzun zamandır kimliğini saklama oyunları yapıyordun! Sonunda gerçek kimliğini açık ettin!”

 

“Bu o! Bu Jiang Chen! Fani uygulayıcı Jiang Chen’miş!” Kıymetli Ağaç Topluluğunun başkanı Jie Tianshu Ata kişinin arkasında dururken hayranlığını gizleyemeden konuşmuştu.

 

Jiang Chen’i birinci kademe seçmelerin başındayken topluluğunun bünyesine katmaya çalışan Devasa Ruh Topluluğunun yardımcı başkanı Wang Tuo da şaşkındı: “Demek Kaya Kalpli Adam Jiang Chen’miş! Ne kadar da aptal davranmışız, daha evvelden bunu tahmin etmeliydik!”

 

Wang Tuo hem nefret hem de pişmanlıkla dolmuştu, neden birinci kademe seçmelerden önce yaptığı girişimde başarısız olduğunu düşünerek pişmanlık duyuyordu.

 

Akan Rüzgar Topluluğunun yardımcı başkanı Jiang Rou da iç çekerek konuştu: “Benim topluluğum güzel kadınlarla dolu olmasına rağmen böylesine kaliteli bir dâhiyi elde edemedik, bu çok yazık oldu! Şu anda topluluğumuzun kaderini kökünden değiştirecek olan bir müridi elimizden kaçırdığımızı düşünüyorum!”

 

Saygın Buz Buharı’nın bakışları anlam doluydu, Jiang Chen’i izlerken kendisi de pişmanlık duyuyordu, Jiang Rou ile aynı düşünceleri paylaşıyordu.

 

Aslında şu anda Kıymetli Ağaç Topluluğu hariç bütün toplulukların kıdemlileri aynı pişmanlığı yaşıyordu.

 

Hatta Usta Shuiyue’nin suratında bile bir nebze pişmanlığa rastlamak mümkündü, fakat bu sert yapılı kadın anında duygularından arınmış ve eski taş suratlı haline kendini geri döndürmüştü.

 

Bu esnada en mutlu kişi Xie Tianshu sayılırdı: “Ata kişi, Jiang Chen Gök Ağacı Krallığında iyi bilinen birisi, ben açıkçası bu adamın Mor Güneş Topluluğunu seçeceğini düşünmüştüm, fakat belliki yanılmışım. Ata kişi, bu fani uygulayıcı bizim topluluğumuz için büyük bir gelecek fırsatı sunacak!”

 

Bin Akbaşlı kafasını salladı: “Ben bu müride bizzat yol göstereceğim.”

 

Kıymetli Ağaç Topluluğu müritleri arasındaki en güçlü isim Lian Canghai ismiydi, fakat kendisi bile ilk dört kişi arasına girebilmeyi başaramamıştı, bu durum Kıymetli Ağaç Topluluğu için garip bir durumdu.

 

Şimdi ise Bin Akbaşlı sağlam bir tohum bulabilmişti, bütün Mor Güneş Topluluğunu ateşe verebilecek bir tohum!

 

Zaten yeryüzü ve göksel çeyreklerde Usta Shuiyue’nin dağılmasını sağlayan isim Jiang Chen değil miydi?

 

Elbette Kıymetli Ağaç Topluluğunun bütün elemanları mutlu değildi, örneğin Xie Tianshu’nun yanında duran Demir Long!

 

Bu fani uygulayıcının Jiang Chen çıkacağını hiç düşünmemişti. Şimdi rakip olarak karşılarına bir de Jiang Chen çıkmışken nasıl olur da Xie ailesi ile olan rekabetlerinde başarılı olabilirlerdi?

 

Özellikle de Bin Akbaşlının bizzat Jiang Chen’e yol göstereceğini duyduğunda içindeki stres katlanarak artmıştı. Kendi öz torunu, Demir Dazhi ilk on altı kişi arasına girememişti!

 

Bu olaylar karşısında Demir Long sanki kafasını duvara çarpmış gibi hissediyordu.

 

Ortamda bir uğultu vardı, Devasa Ruh Topluluğu böylesine kaliteli bir müridi elinden kaçırdığı için sinirliydi, aynı zamanda Kıymetli Ağaç Topluluğunu kıskanıyordu.

 

Fakat yine de içlerinde bir rahatlama da vardı, bu rahatlamanın sebebi fani uygulayıcının Mor Güneş Topluluğunu seçmemiş olmasıydı.

 

Eğer Jiang Chen Mor Güneş Topluluğuna girmiş olsaydı bu durum tıpkı karadaki bir kaplana kanat eklemek gibi olacaktı. Diğer topluluklardaki dâhilerin hiçbir değeri kalmayacaktı.

 

Tang Hong ise bu olaylardan sonra patronuna daha büyük bir bağ ile bağlanmıştı.

 

“Patron, sen Demir Dazhi ile olan kapışmanda onu tutsak aldığında benim kalbimde zaten büyük bir yer edinmiştin, şimdi seninle iş arkadaşı olduğumuza inanamıyorum!”

 

Liu Wencai de samimi duygular içerisindeydi, kıskançlık beslemiyordu. Devasa Ruh Topluluğunun patron için uygun bir yer olmadığının farkındaydı, üstelik Jiang Chen’in Liu Wencai’ye verdiği parşömen göz önüne alınırsa, belki de bu topluluk Jiang Chen gibi birini bünyesine almaya layık değildi! Liu Wencai’nin aklındaki düşünce masumdu: “Patron büyük ihtimalle kaynak ihtiyacı duyduğu için Kıymetli Ağaç Topluluğuna katıldı.”

 

Jiang Chen altıncı sıradaydı, geri kalan beş kişi diğer toplulukların elit müritleriydi. Bu kişilerin kendi topluluklarından başkasını seçmeleri için bir sebep yoktu zaten.

 

Lian Canghai Kıymetli Ağaç Topluluğunu, Shi Yunyun Akan Rüzgar Topluluğunu, Luo Xi Devasa Ruh Topluluğunu ve Lei Gangyang ile Long Juxue ise Mor Güneş Topluluğunu seçtiler.

 

Lei Gangyang’ın kalbi aslında az evvel Ceng Shi’nin seslenişi ile titremişti, fakat Güneş Avcısı Lei Gangyang’ın seçim kararından evvel ona güzel vaatler vermişti.

 

Ceng Shi haricinde istisna yaşanmamıştı, Jiang Chen’in seçimi sayesinde ise Kıymetli Ağaç Topluluğu bu seçmelerden en kârlı topluluk olarak çıkmıştı.

 

Demir Dazhi gibi bir kaliteli müridi kaybetmiş olmalarına rağmen Jiang Chen gibi üst düzey kalitede bir mürit kazanmışlardı. Söylemek gerekirdi ki Kıymetli Ağaç Topluluğu ettiği zarardan katlarca fazla kâr etmişti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr