Bölüm 388: Long Juxue’nin Yükselişi

avatar
2112 2

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 388: Long Juxue’nin Yükselişi


Liu Wencai dürüst ve sadık birisiydi, aynı şekilde Tang Hong da benzer özellikleri taşıyordu. İki dürüst insan bir araya geldiğinde elbette iyi anlaşırlardı.

 

Birkaç kadeh şaraptan sonra Tang Hong’un aklına bir şey geldi, ellerini birleştirerek konuştu: “Patron, neredeyse unutuyordum, senin buradan taşınman gerektiğini söylemek için gelmiştim ben. Eğer geç kalırsan ve senden sonra gelecek olan kişinin buraya yerleşmesini engellersen bu durumda ceza kesilir ve puan kaybedersin.”

 

“Endişelenme, yerime gelecek olan kişi onun apartmanında olmamdan rahatsız olmaz.”

 

“Bunu basıl bilebilirsin ki patron? Daha onunla tanışmadın bile.”

 

“Haha! Kim diyor onunla tanışmadığımı? Senin bilmediğin şey Liu Wencai’nin yeryüzü çeyreğinin şampiyonu olduğudur, bundan dolayı benim eski apartmanım olan doksan bir numaraya yerleşecek, yani içinde bulunduğumuz bu apartmana. Wencai, benim burada olmamdan rahatsız olur musun?”

 

Liu Wencai de gülmeye başladı.

 

Tang Hong bir süre düşündükten sonra neler döndüğünü anlayabildi. Aptal bir gülümseme ile saçını kaşıdı: “Ben bunu düşünememiştim, haha! Patron, sen buraya yeryüzü çeyreğinin şampiyonu olarak geldin, genç Wencai ise şimdiki şampiyon, sizinki şampiyonluk mirası gibi olmuş haha!”

 

Bu sözlere üçü birden güldü.

 

“Wencai gerçekten güçlü birisi. İkiniz her fırsat bulduğunuzda antrenman yapmalısınız.” Jiang Chen bunu söyledikten sonra Tang Hong’u süzdü.

 

“Patron, ben korkacak değilim ya, bana neden öyle bakıyorsun?”

 

Jiang Chen bu söze önem vermedi ve süzmeye devam etti, bir süre sonra konuştu: “Tang Hong, senin vücudun uzun ve iri, senin kan soyun da ilginç olmalı. Kıymetli Ağaç Topluluğunun kaynaklarından yeterli düzeyde faydalanamamış olman kötü olmuş. Wencai, sana verdiğim canavar kanını hatırlıyor musun?”

 

Liu Wencai ciddi bir ifade takındı: “Kardeş Kaya, verdiğin kan sayesinde ben yeniden doğmuş gibi oldum, bunu nasıl unutabilirim?”

 

“Hmm, Tang Hong da benim kardeşim, ondan bir şey esirgemek yakışık almaz. Fakat senin topluluğunun yöntemlerine yabancı ve canavar kanını nasıl geliştireceğini bilmiyor, ona bazı ipuçları vermeni istiyorum.”

 

Tang Hong şaşkındı: “Patron, hangi canavar kanından bahsediyoruz?”

 

Jiang Chen kısık sesle cevapladı: “Burada kimse yok, bundan dolayı seninle bunu paylaşabilirim. Bu kan aziz dereceli bir ruh hayvanının kanı.”

 

“Ne?” Liu Wencai’nin gözleri parıldadı.

 

Elde ettiği bu kanın en fazla ruh âleminin zirvesinde olabileceğini düşünmüştü, aziz dereceli bir hayvanın kanı olabileceğini tahmin bile etmemişti.

 

Tang Hong’un zihni biraz karışmıştı, neler olduğunu tam anlayamamıştı fakat aziz dereceli bir hayvanın ne demek olduğunu biliyordu.

 

“Böyle tiyatral davranmanıza gerek yok.” Jiang Chen ellerini iki yana açarak konuştu: “Wencai, ne dersin bu iş zor olur mu?”

 

Liu Wencai kararlı şekilde konuştu: “Burada üçümüz kardeşiz, böyle küçük bir mesele zor olsa ne olur ki? Zaten benim için kan geliştirme meselesi topluluğumun yöntemleri sayesinde çok kolay olacaktır.”

 

Tang Hong lafa girmek istedi: “Patron…”

 

“Tang Hong, büyük resmin olabildiğince en büyük kısmını görebilmemiz lazım, seni de tıpkı Liu Wencai gibi baştan yaratmamız lazım. Bu kanın en ufak bir etkisi bile senin potansiyelini ortaya çıkarmaya ve vücudundaki kirliliği yok etmene faydalı olacak, senin askeri Dao potansiyelin gözle görülür derecede artacak. Bu durum Kıymetli Ağaç Topluluğundaki herhangi bir ilacın yapabileceğinden çok daha üstün.”

 

Tang Hong sakince kafasını salladı, Jiang Chen’in sözlerini anlıyor gibi görünüyordu, fakat aynı zamanda zihni karışmış gibi de görünüyordu. Jiang Chen’in ne kadar önemli konulara parmak bastığını anlayabilmişti ama ne anlattığını kavrayamıyordu.

 

Jiang Chen daha sade bir dil kullanarak konuşmasına devam etti: “Şöyle açıklayayım, ben Liu Wencai ile gizemli çeyrekte tanıştım ve yeryüzü çeyreğinde arkadaş oldum. Yeryüzü çeyreğindeyken o yetişiminin ne kadar etkili olduğu konusunda endişeliydi, bundan dolayı gizemli çeyreğe geri gönderileceğinden korkuyordu. Fakat şu anda kendisi göksel çeyreğe müthiş bir momentumla giriş yaptı, üstelik de sadece üç ay gibi kısa bir sürede. Tang Hong, şimdi söyle, sence Liu Wencai’nin gücü ile, göksel çeyrekte kaçıncı sırada olur?”

 

Tang Hong bir süre düşündü: “Kardeş Wencai’nin gücü benimkinden biraz az, fakat ilk otuz kişi arasına girmekte problem yaşamaz.”

 

Jiang Chen gülümsedi: “Ben üç aylık süre içerisinde ilk on altı kişi arasına gireceğine dair iddiaya girerim, üstelik bundan sonra gelişmesi durmayacak, devam bile edecek.”

 

“Bu kadar güçlü mü?” Tang Hong bu olaya şüpheci yaklaşıyordu.

 

“Tang Hong, sen herkesin kendi yöntemleri olduğuna inanmalısın. Wencai şu anda kendisine uygun olan yolu buldu. Umarım sen kendine uygun yolu yakın zamanda bulursun.”

 

Jiang Chen cesaretlendirici şekilde konuştu: “Senin şu anki gücün Liu Wencai’den biraz fazla, fakat Wencai’nin vücudundaki potansiyel çevresindekilerden çok daha üstün. Elit müritlerle yüzleştiğinde bile dayanıklı kalabilecek derecede. Senin potansiyelin de oldukça iyi, fakat sanırım henüz ortaya çıkmamış bir potansiyelin var.”

 

Jiang Chen Alevli Kertenkelenin kanından bir küçük şişe daha çıkardı.

 

“Bu aziz dereceli kanı geliştirmelisin, bunu yaparken Liu Wencai’ye danışabilirsin. Onun Devasa Ruh Topluluğu bu alanda müthiş bilgilere sahip.”

 

Tang Hong her ne kadar ileriyi düşünmekten aciz birisi olsa da, bu fırsatın eline bir daha çok zor geçeceğinin farkındaydı. Liu Wencai’ye dönerek konuştu: “Kardeş Wencai, benim senin gücüne güvenmediğimi düşünme, fakat gerçekten de bu kanın bu kadar güçlü olup olmadığını görmem lazım. Hehe! Eğer benim potansiyelim de senin gibi olursa ben çok gelişirim. O kendine dâhi diyen saçma müritlerin tepesine binerim.”

 

Tang Hong’un elit müritlere olan nefreti normalin dışındaydı.

 

“Tang Hong, Wencai sana bedavaya yardım edemez, onun göksel çeyreğe uyum sağlamasına yardımcı olmalısın, hızlı şekilde nasıl puan toplaması gerektiğini göstererek ilk atmış dört kişi arasına girmesini sağlamalısın.”

 

“Hehe! Patron, bu be hiç problem değil. Kardeş Wencai, gel, benim apartmanımda oturalım.”

 

“Hey Wencai, bu apartman artık senin, ben yeni apartmanıma taşınıyorum.”

 

Jiang Chen’in skoru çok hızlı şekilde yükselmişti, sekiz numaralı apartmanda kalacaktı.

 

 

Jiang Chen’in tahmin edemediği şey ise Tang Hong ve Liu Wencai’nin daha ilk buluşmalarında hızlıca kaynaşıp sanki yıllardır arkadaşlık ediyorlarmış gibi sohbet etmeleriydi. Birkaç gün aradan sonra ise en yakın arkadaş haline gelmişlerdi.

 

Liu Wencai Tang Hong’un canavar kanını geliştirmesine yardım ediyordu, Tang Hong ise diğerinin puan toplamasına… Bu pürüzsüz işbirliği harika işliyordu.

 

Tang Hong kanı geliştirdikten sonra Liu Wencai kadar ilerleme kaydedemedi fakat yine de yaşadığı değişim gözle görülebiliyordu.

 

İlk olarak vücudu geliştirmekle başladılar.

 

Tang Hong uzun ve iri yapılı birisiydi, bir kaplanın sırtına ve bir ayının göğsüne sahipti, fakat vücudu canavar kanını absorbe etmeye başladığında çok daha büyük bir hal almaya başlamıştı. Kasları sanki sıvı bronzdan yapılmış gibiydi, izleyen kişilere gücün ne olduğunu anlatan bir manzarası vardı.

 

Kanı geliştirmek Tang Hong’a aynı zamanda vahşi bir güzellik de katmıştı.

 

Liu Wencai iç çekerek konuştu: “Kardeş Tang, sen Kıymetli Ağaç Topluluğunun değil bizim topluluğumuzun müritlerine benzedin.”

 

Elbette Tang Hong’un vücudundaki vahşilik Liu Wencai’nin kendi topluluğunda daha önce görmemiş olduğu bir manzaraydı.

 

Jiang Chen’e gelince, her gününü ikiye ayırarak en avantajlı şekilde kullanabileceği planı çizmişti.

 

Kuzgun Kralın özünü absorbe etmek kesinlikle çok zor bir işti.

 

Neyse ki Jiang Chen önceki hayatından kalan bilgileri ile normalde kendi seviyesindeki birinin bu iş için harcayacağı süreyi daha az bir süreye indirebilirdi.

 

Liu Wencai’nin göksel çeyreğe gelişinden üç gün sonra başarılı bir şekilde altıncı seviye ruh âlemine geçmişti.

 

Fakat artık altıncı seviye Jiang Chen için yeterli değildi, hedefi yedinci seviyeydi! Göksel dereceydi!

 

Kuzgun Kralın özü elbette Kuzgun Kralın hayatı boyunca yaptığı yetişimin enerjisini içeriyordu. Özdeki ruh enerjisinin bolluğu Jiang Chen’i şaşırtmıştı.

 

Jiang Chen küçücük bir parça bile ruh enerjisini israf etmeden nasıl hepsini absorbe edebileceğini biliyordu, bunu yapabilmek için özel bir yöntem kullanıyordu.

 

Lei Gangyang’ın Jiang Chen’i baskı altına alma planının şimdi askıya alınmış olması da iyi bir gelişmeydi. Şu anda hiç kimsenin bu tarz olaylara harcayabilecek vakti yoktu.

 

Zaman ilerledikçe toplanan puanların önemi de artıyordu. Bundan dolayı Jiang Chen’le uğraşmaktansa herkes puan toplama çabasına girişmişti.

 

Fakat Long Juxue bu duruma bir istisnaydı.

 

Bir gün apartmanında otururken bir ilham kaynağı bulmuştu, görkemli bir ışık huzmesi etrafını sarmaya başlamıştı, bir Anka Kuşunun çığlığı ile dolmuştu odası.

 

Long Juxue’nin güzel gözleri bir anda açıldı ve parıldamaya başladı: “Ben, sadece ben bu dünyadaki en üstün kişiyim!”

 

Daha önce görülmemiş bir parlaklık Long Juxue’nin etrafını sarmıştı, duman kadar hafif ve sis kadar bulanık…

 

Bu parlaklık bir anda harika bir hava akımına dönüştü, süzülerek bir Anka Kuşunun siluetini oluşturdu bu hava akımı.

 

“Göksel ruh âlemi bu mu?” Long Juxue’nin bütün duruşu değişmişti, ağız dolusu nefes alıp veriyordu.

 

Duruşu kayıtsızlaşıyordu, gözleri ise buz tutmuş gibiydi.

 

Anka Kuşunun bakışlarına sahip gözleri vardı, inanılmaz bir güçle doluydu bakışları.

 

Göksel ruh âlemi!

 

Long Juxue’nin seviye yükselirken çıkardığı Anka Kuşu çığlığı bu esnada yetişim yapan göksel çeyrek katılımcılarını rahatsız etmişti.

 

Sesin geldiği yöne baktıklarında bir tür dondurucu kuvvetin mevcut olduğunu gördüler, bu sesin aurası neredeyse yıldızları yerinden oynatacak cinstendi.

 

“Hmm, yıldızlara kadar uzanan bir ruh enerjisi, bu bir göksel dereceli ruh âlemi uygulayıcısı uzmanının aurası!” Shi Yunyun aurayı izlerken kendi kendine mırıldanmıştı.

 

“Bu yön, bu keskin ve bariz çığlık, seviye atlayan kişi sanırım Mor Güneş Topluluğunun Long Juxue’si olmalı.” Devasa Ruh Topluluğunun Luo Xi isimli müridi de mırıldandı.

 

Lian Canghai de sesin geldiği yöne bakıyordu: “Mor Güneş Topluluğunda bir başka göksel dereceli ruh âlemi uygulayıcısı daha var artık, bu topluluk bütün alanlarda gösteriş yapmaya devam edecek.”

 

Lei Gangyang da buzlu ışık parıltısının göklere yükselmesini izliyordu, suratında daha önce kimsenin görmediği bir ciddiyet vardı. Yüzündeki kaslar istemsizce titriyordu.

 

“Long Juxue! Sen her ne kadar göksel dereceye yükselmiş olsan da, topluluktaki birinci mürit olmak istiyorsan hala beni geçmelisin!”

 

Usta Shuiyue’nin birinci müridi Ceng Shi’nin ise kalbi kırıktı: “Doğuştan gelen bir potansiyel, topluluğun en kaliteli kaynakları, ve en güçlü talih! Ben yıllardır onurlu ustamın takipçisi oldum fakat bir gecede bu kadınla pozisyon değiştik. Askeri Dao gerçekten de çok zalim!”

 

Jiang Chen apartmanında otururken kargaşayı fark etmiş ve neler döndüğünü anlamıştı: “O Long Juxue denen *rospu, etrafta dolaşıp hava atan kahpe! Şimdi de diğer katılımcıların gözünü boyamaya çalışıyor!”

 

Jiang Chen doğal olarak göksel dereceye yükselirken böyle bir olayın yaşanmadığını biliyordu. Bunların hepsi Long Juxue’nin abartısıydı.

 

Ne amaçladığı belli oluyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr