Bölüm 289: Kaya Kalpli Adam!

avatar
2530 1

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 289: Kaya Kalpli Adam!


Altı adet nilüfer dalının yardımıyla beraber Jiang Chen’in ateş özünü absorbe etmesi çok daha kolay olmuştu.

 

Altı adet ateş filizi Jiang Chen’in etrafını sarmıştı, çevreden ateş özünü absorbe ettikçe güçleniyordu.

 

“Ateş ve Buz’un Büyüleyici Nilüfer Çiçeği besin eksikliğinden dolayı uzun zamandır boştaydı, bu mağara müthiş bir fırsat olacak. Ben bu mağarayı gökte ararken yerde buldum. Sadece altı adet filiz oluşturabilmem yazık oldu, eğer daha fazla filiz çıkarabilseydim absorbe hızı da katlanarak artardı.”

 

Jiang Chen biraz pişman olmuş gibiydi, daha fazla nilüfer dalı filizlendirebilseydi olay daha farklı olacaktı.

 

Besinleri ne kadar hızlı absorbe ederse, nilüfer de o kadar hızlı gelişecekti.

 

Jiang Chen nilüferi geliştirdikçe nilüfer daha büyük bir iştahla ateş özünü absorbe ediyordu.

 

Jiang Chen’in ruh okyanusu Beş Ejderli Kutsal Gök İlacı ile dövülmüştü, her ne kadar doğuştan gelen bir potansiyele sahip olmasa da, ilaçlar sayesinde beş elementin de temellerine hakimdi.

 

Jiang Chen diğer elementlerle de eğitim yapmak istiyordu fakat nilüfer gibi bir göksel bitki ile karşılaşması gerekiyordu. Şans eseri karşılaştığı nilüfer, Jiang Chen’in Ateş ve Buz üzerinde profesyonelleşmesini sağlamıştı.

 

Diğer elementler üzerinde de profesyonelleşmek için yine farklı varlıklarla karşılaşıp onları kullanmalıydı.

 

Mağaradaki ruh enerjisinin sonu gelmiyordu, Jiang Chen sanki denizdeki bir balık gibiydi.

 

Diğer katılımcılar için burası sadece bir testten ibaret olabilirdi, fakat Jiang Chen için eşsiz bir fırsattı bu!

 

Üstelik de hiç zorlanmıyordu, burası sanki bir test ortamı değil de tatil köyüymüş gibiydi.

 

 

“Vah vah! Bir gün geçti, kaya kalpli adam çok güçlü. Sıradan uygulayıcılar arasında hiç düşünmeden en zor seviyeyi seçen tek kişi.”

 

Dışarıda Jiang Chen’e bir takma isim verilmişti, ‘kaya kalpli adam’ diye bahsediliyordu. Bunun sebebi kalp mücadelesindeki üstün başarısıydı. Zaten kaya gibi kalbi olmayan birisi bu başarıyı nasıl elde edebilirdi ki?

 

Bundan dolayı Jiang Chen’in gerçek kimliği açık olana kadar herkes onu bu takma isimle çağıracaktı.

 

“Hehe, dâhi kişiler yalnız kurtlar gibidir. Kaya kalpli adamın kalp Dao’su oldukça sağlam. Benim tahminime göre bu kişi başaracağından emin birisi.”

 

“Kesinlikle, zaten gerçek bir dâhi böyle bir karaktere sahip olmalı.”

 

Jiang Chen dışarıda kendisi hakkında dönen dedikodudan haberdar değildi.

 

Jiang Chen’in mağaraya girişinden bu yana iki gün geçmişti ve mağaradaki ateşin gözle görülür şekilde güçlendiğini fark etmişti.

 

Alevden hortumlar etrafındaki her şeye çarparak sarsıyordu.

 

Nilüfer de aynı şekilde oldukça güçlenmişti, taç yaprakların sanki sınırı yokmuş gibi büyümesi gözden kaçmıyordu.

 

“Bu ateş çok güçlü ve alevlerin gücü gözle görülür şekilde artıyor. Görünüşe göre testin zorluğu gün geçtikçe artıyor.”

 

Jiang Chen etrafındaki nilüfer dallarının koruması ile bu alevlerden en küçük bir hasar dahi almamıştı.

 

İkinci gün de sessiz ve olaysız geçti.

 

Üçüncü gün Jiang Chen artık alevlerin gücünün daha da arttığını gözlemledi.

 

Alevler mağaranın duvarına çarpıyordu, sayısız yarasa mağaradan dışarı çıkıyormuş gibi, alevler de etraftaki her şeye çarpıyordu.

 

Jiang Chen alevlerin bir önceki güne göre iki kat daha güçlü olduğunu gördü.

 

Fakat nilüfer iki gündür aralıksız besleniyordu, dolayısıyla böylesine bir durumla karşı karşıya olsa bile etkilenmemişti.

 

Eğer bu alevleri ilk günde böyle güçlü halde olsalar, altı adet nilüfer dalı bu alevlerden beslenemez ve yenilgiye uğrardı.

 

Fakat iki günlük kondisyon artışından sonra nilüfer filizleri bu durumu gayet iyi idare edebiliyordu.

 

Dışarıda, üçüncü güne gelinmesi sebebiyle organizatörler arasında bir endişe başlamıştı.

 

“Üçüncü gün yakında bitecek, bu demek oluyor ki kaya kalpli adam hala içeride.”

 

“O halde bu adam ‘üstün ruh potansiyelli’ birisi olmalı.”

 

“Hem ‘üstün ruh potansiyeli’ hem de başarılı bir kalp gücü… Ne kadar da eşsiz bir durum! Acaba gökler yüzümüze güldü ve yanımıza böylesine eşsiz bir dâhi kişi mi gönderdi?”

 

“Haha! Topluluk müritleri yalnız değilmiş meğer! Bu adamın karşısında ne yapacaklar acaba? Baskı ve mücadelede nasıl davranacaklar?”

 

“Baskı ve mücadele mi? Bu kadar erken konuşma. Topluluk müritlerinin elinde bulunan kaynaklar sıradan bir uygulayıcı ile kıyaslanamaz. Kaya kalpli adam topluluk müritleri ile mücadele etse bile aralarındaki fark yine de çoktur. Eğer kaya kalpli adam otuzlu yaşlarındaysa eğitimi için en avantajlı yıllarını kaybetmiş demektir, topluluk müritleri ile mücadele etmekte yetersiz kalabilir.”

 

Askeri Dao konusundaki en avantajlı eğitim yaşı otuzlu yaşlardan öncesiydi.

 

Bir kişinin ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğu fark etmezdi, eğer otuzlu yaşlarını geçirmişse, önü kapalı demekti.

 

İnsanların duymak istediği şey bu olmasa da, bunlar gerçeklerdi.

 

Bundan dolayı birisi bu sözlere karşı çıktı: “Otuz yaşının üstünde mi? Böylesine dâhi bir kişi nasıl otuz yıl boyunca fark edilmemiş olabilir ki?”

 

“Evet, bu adam yaklaşık olarak yirmi yaşlarında falan olmalı. Eğer yirmili yaşlarındaysa topluluk müritleri ile mücadele edebilecek, hatta onları yenebilecek seviyededir!”

 

Organizatörler karşı fikirler sunuyorlardı, fakat hepsinin de isteği aslında fani dünyadan bir eşsiz dâhi kişinin baş göstermesi yönündeydi.

 

Kendileri her ne kadar topluluk mensubu olsalar da, fani dünyadan böyle bir kişinin çıkmasını görmek zevk verici olurdu.

 

Herkes meraklı şekilde beklerken nihayet üçüncü gün de geçti.

 

Fakat kaya kalpli adam hala mağaradan çıkmamıştı.

 

“Üç gün geçmedi mi? Bu adam niye hala çıkmadı içeriden?”

 

“Acaba dalgın davranıp vakti mi unuttu?”

 

“Olabilir, bence de zamanın geldiğini fark etmemiş olabilir.”

 

“Bence iyimser düşünüyorsunuz. Neden kimse bu adamın ateşle başa çıkamayıp yandığını düşünmüyor?”

 

“İmkânsız!”

 

“Neden imkânsız olsun? Birinin kalbi güçlü diye yetenekleri de mi güçlü olmalı? Böyle bir şart mı var? Tamam, bu adamın kalbinin güçlü olduğunu kabul ediyorum ama belki de ateşle başa çıkamamıştır? Üstelikte bu adam sadece fani bir uygulayıcı, kaynakları sağlam değil. Bence bu adam göksel ateşlerin içine yutulup yanmış olabilir.”

 

Bu konuşan kişi elbette kıskançlığından dolayı böyle konuşuyordu. Fani dünyadan dâhilerin çıkamayacağını düşünen inatçı kişilerdendi.

 

Kaya kalpli adam üç gün olmasına rağmen hala mağaradan çıkmamıştı.

 

Bundan dolayı bu kıskanç kişilerin aklına gelen ilk düşünce bu adamın alevler tarafından yutulduğuydu.

 

Aksi takdirde, neden mağarada gereğinden fazla kalsındı ki?

 

Fakat, kurallar gereği, testin süresi on gündü. Organizatörlerin bile on günden önce mağaralara girmesi yasaktı.

 

“Evet, sonuçta fani dünya kaynaklar konusunda yetersiz, köylü bir çocuk gelip burada nasıl başarılı olabilsin? Gurur yapıp buraya gelmişler fakat hepsi de başarısız olacak! Kaya kalpli adama da yazık olacak, böylesine güçlü bir kalbin heba olması çok yazık.” Bu konuşan kişi Mor Güneş Topluluğundan bir kıdemli yöneticiydi, konuşurken yüzünde biraz mutluluk var gibiydi.

 

“Vah vah! Mor Güneş Topluluğunuz diğer insanların başarısızlığından böyle zevk mi alıyor? Yoksa bir başka dâhi kişinin daha ortaya çıkmasına üzüldüğünüz için mi onun başarısızlığına bu kadar seviniyorsunuz? Doğuştan potansiyelli dâhinize rakip çıktığı için mi böyle davranıyorsunuz?”

 

Mor Güneş Topluluğu yöneticisi gülümsedi: “Başkalarının başarısızlığından zevk almak mı? Ben neden böyle yapayım ki? Hadi diyelim ki bu fani uygulayıcılar arasından bir dâhi kişi çıktı, nasıl Long Juxue’nin Gök Anka Yaratılışı ile rekabet edebilir ki? Bu resmen yol kenarındaki bir kedinin ormandaki bir ayıyla rekabet etmesi gibi olur.”

 

“Hey ikiniz! Tartışmayı kesin! On günlük süre henüz bitmedi ve kimse içeride neler yaşandığını bilmiyor! İkinizin de laflarını kanıtlayacak delilleri yok!”

 

“Kanıta ihtiyaç mı var? Üç gün geçtikten sonra zaten testi geçmiş sayılıyor, neden içeride kalsın ki? Alevler tarafından yutulduğu oldukça bariz değil mi?”

 

“Zaten bu kişi gerçekten bir dâhi ise, onun yöntemlerini senin gibi bir kurbağa kafalı kişinin anlamasını beklemem! Bekleyip neler olacağını görmemiz lazım.”

 

Bu kişiler kendi aralarında tartışıyorlardı fakat ne söylerlerse söylesinler, hiçbiri karşısındakinin fikrini değiştiremeyecekti zaten.

 

Dördüncü gün de bitti ve kaya kalpli adam hala mağaradan çıkmadı.

 

Dâhi kişinin alevler tarafından yutulduğunu düşünenler şimdi daha gururluydular.

 

“Sanırım artık gerçeklerle yüzleşmenizin vakti geldi, bu adam içeride beş güne yaklaşık bir süre durduktan sonra canlı kalmış olamaz!”

 

“Hmm, beşinci gün neredeyse bitiyor. Sanırım fani bir uygulayıcıdan beklentilerimizi abarttık.”

 

Kaya kalpli adamı destekleyen organizatörlerin yüzü düşmüştü.

 

Gerçeklerle yüzleşmeyi istemeseler de, vakit geçtikçe kaya kalpli adamın ölmüş olması ihtimali daha da artıyordu.

 

Tam o esnada…

 

Bum!

 

Mağaradan kulak zarlarını yırtıcı bir ses yükseldi! Sanki gökler yere düşüyor gibiydi! Sanki şiddetli bir deprem mağarayı yutmak istiyor gibiydi!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44355 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr