Sovereign of the Three Realms - Bölüm 238: Fare Kralın Keyfi Yerinde

---

İnsanlık tarafından terk edilmek, koruma ayrıcalığını yitirmek, başka varlıkların hedefi ve yemeği olmak…

 

Bunların hepsi sadece hipotez olsa da, Demir Can’ın korkudan titremesi için yeterli olmuştu, babası konuşurken ses tonundan ne kadar endişeli olduğunu anlayabiliyordu.

 

“Baba, eminim krallığımız söylediğin kadar kötü durumda değildir, abartıyor olabilir misin?” Demir Can çirkin bir gülümseme ile sormuştu.

 

“Senin düşünebileceğinden daha kötü durumdayız. Uygulayıcılarımızdan hiçbiri yıllardır ruh âleminden daha yukarı yükselemedi. Diğerlerinin uygulayıcıları ise orijin âlemine yüzyıllar önce geçtiler bile. On altı krallıktaki dört büyük bölgeden sadece bir tane orijin âlemine geçiş yaşandı.”

 

Saygın bir orijin âlemi uygulayıcısı!

 

Bu sözler Demir Can için efsane gibi geliyordu.

 

Daha önce Kıymetli Ağaç Topluluğu’ndan bir orijin âlemi uygulayıcısı çıktığını duymuştu fakat bu konuda çok fazla soru sormamıştı.

 

Bu konunun direkt olarak kendisiyle alakalı olmadığını düşündüğü için üzerinde durmamıştı.

 

“Baba, saygın bir orijin âlemi uygulayıcısı efsanevi bir kişilik değil mi? Diğer insani grupların bizden daha fazla orijin âlemi uygulayıcısı mı var?”

 

Demir Long gülümsedi: “Elbette bizden çok daha fazlasına sahipler. Demir Can, senin Kıymetli Ağaç Topluluğundaki geleceğin çok parlak çünkü baba olarak bana sahipsin. Fakat benim eğitim seviyem beni Devasa Muhitteki pozisyonlardan sadece orta seviyelerdeki pozisyonlara uygun olmamı gerektiriyor. Asıl güçlü pozisyonlara yükselemiyorum. Bu bahsettiğim güçlü topluluklar ve gruplar belki düzinelerce belki de daha fazla orijin âlemi uygulayıcısına sahip.”

 

“Ne?”

 

Demir Can bu sözleri duyduğuna çok şaşırmıştı.

 

Kıymetli Ağaç Topluluğu’nun bile göksel ruh âlemi uygulayıcısı sayısı on taneden daha azdı. Sadece bir adet orijin âlemi uygulayıcısına sahip olmuşlardı ve o kişiyi de sadece anlatılan hikayelerde duymuşlardı.

 

“Bu kadar şaşırma! Tahminlerim oldukça mütevazı. Bu bahsettiğim orijin âlemi uygulayıcıları aynı zamanda kendi içlerinde başlangıç, yeryüzü ve göksel olarak kademelere ayrılıyor, tıpkı ruh âleminde olduğu gibi. Dört topluluğun orijin âlemi uygulayıcıları yalnızca birinci ve ikinci seviyedeler. Yani başlangıç seviyesindeler. Diğer güçlü topluluklar için başlangıç seviyesindeki orijin âlemi uygulayıcıları aslında hiçbir şey! Asıl güçlü saydıkları kişiler göksel orijin âlemi uygulayıcıları!”

 

Demir Can şaşkınlıktan kaskatı kesilmişti. Kendini sürekli üstün görmeye alışmıştı fakat şu anda duydukları sayesinde üstünlük duygusu kaybolmuştu.

 

Kendisinin aslında bir kuyunun dibindeki bir kurbağa niteliğinde olduğunu düşünmüştü.

 

Bataklıktaki bir kurbağa!

 

…

 

Yang Zhao’nun ölümü ve Ejder Dişi Kurumundaki personel temizliği haberleri başkentte oldukça hızlı yayılmıştı.

 

İlk olarak halk arasında öğrenilen şey Yang Zhao ve Lu Wuji ikilisi ile Jiang Chen ve veliaht prens ikilisi arasındaki rekabet olmuştu.

 

Soylular, saray çalışanları ve resmi memurların hepsi Yang Zhao ile veliaht prens arasındaki sürtüşmeleri keyifli bir şekilde izliyorlardı.

 

İnsanlar veliaht prensin bu rekabetten canlı çıkabileceğini düşünmemişti, sonuçta Yang Zhao’yu destekleyen bir topluluk kıdemlisi kişi vardı. Ye Rong ise veliaht prens pozisyonuna henüz yeni gelebilmişti. Ye Rong’un temelleri ve elinde bulundurduğu güç zayıftı. Nüfuzu Yang Zhao’yla rekabet edecek kadar derin değildi henüz.

 

Dolaşan dedikodulara göre Jiang Chen, veliaht prensin sağ koluydu ve Lu Wuji’yi öldürmüştü.

 

Fakat bu olay yaşandığı halde hala başkentteki kişiler veliaht prensin üstün gelebileceğini düşünmemişlerdi.

 

Jiang Chen de kimdi ki?

 

Başkentteki soylular her ne kadar Jiang Chen’in birtakım yetenekleri olduğunu biliyor olsalar da, dışardan gelmiş yabancı ve oldukça genç bir çocuğun Yang Zhao gibi güçlü ve nüfuzlu bir kişi ile rekabet edebileceğini düşünmemişlerdi. Bu durumu gülünç bulmuşlardı.

 

Fakat…

 

Güncel gelişmeler Jiang Chen’in aslında sadece genç bir çocuk olmadığını göstermişti.

 

Başkentteki herkesin inanmakta güçlük çektiği olaylar yaşanmıştı.

 

Jiang Chen ilginç bir şekilde Ejder Dişi Karargâhına gitmiş ve bütün Ejder Dişi Muhafızlarının karşısına dikilmişti. Üstelik de gittikten sonra Yang Zhao’nun yoldaşları olan Xin Wudao ve Qi Fengxian’ı öldürmüştü. Hem de Shangguan Yi’nin ve Kadim Demir’in gözleri önünde!

 

Bu olaylar üzerine Kadim Demir’in kendisini tehdit etmesine bile soğukkanlı şekilde tepki vermişti, duruşunu hiç bozmamıştı.

 

Daha şaşırtıcı olan şey ise, Eğitmen Ye gibi kendisini dünyadan soyutlamış ve diğer insanların arasındaki rekabete hiç karışmayan birisinin bizzat olayların yaşandığı bölgeye gelip Jiang Chen’i savunmasıydı. Hem de Jiang Chen’i savunurken Kadim Demir’i gücendirmişti.

 

En şaşırtıcı şey ise Yardımcı Müdür Yang Zhao’nun kendi gizli odasında ölü bulunmasıydı.

 

Bu olayların birbiri ardına yaşanması oldukça hayret vericiydi.

 

Yaşanan bütün olaylar, kimsenin tahmin edemeyeceği yönde ilerlemişti.

 

Elinde çok büyük bir güç tutan ve çok derin bir nüfuza sahip olan Yang Zhao, garip bir şekilde ölmüştü.

 

Yang Zhao’nun her zaman başkalarına zorbalık eden yoldaşları ise ya öldürülmüştü ya da Ejder Dişi Kurumundan sürülmüşlerdi.

 

Kadim Demir gibi güçlü birisi bile Jiang Chen ile olan tartışmasında yenik düşmüş ve topluluğuna yüzü kara şekilde geri dönmüştü.

 

İşte ancak bu olaylardan sonra herkes anlamıştı ki aslında Jiang Chen’i oldukça hafife almışlardı.

 

Fakat insanların Jiang Chen böylesine yanılmış olmaları normaldi, çünkü Jiang Chen başkente geldiğinden beri düşük bir profil sergilemek için elinden geleni yapmıştı.

 

Lu Wuji ile olan sürtüşmelerini hep kapalı alanlarda yapmaya çalışmıştı, böylece bu haberlerin etrafta yayılmasını önlemek istemişti.

 

Her ne kadar Eğitmen Ye’nin doğum günü etkinliğinde üstün bir başarı göstermiş olsa da, insanlar bu başarının sadece şanstan kaynaklandığını düşünmüşlerdi.

 

Labirent Âlemindeki başarıları hakkında da her ne kadar dedikodular yayılmış olsa da, Jiang Chen’in bu başarılarını kanıtlaya deliller yoktu.

 

Herkes Jiang Chen’den şüphelenmeye başlamıştı fakat kanıt olmadığı için bu konulardan konuşmuyorlardı.

 

Yabancı bir gencin Gök Ağacı Krallığı’nın onayını kazanması ilginç bir olaydı.

 

Fakat krallıktaki herkes artık biliyordu ki Jiang Chen’i küçümsemişlerdi.

 

Eğer hala Jiang Chen’i küçümseyenler varsa, Xin Wudao ve Qi Fengxian’ın ölümüne sebep olan üç oka bakmaları yeterliydi, Jiang Chen’in askeri Dao konusundaki potansiyeli bu oklardan anlaşılıyordu.

 

Jiang Malikânesinde kutlama niteliğinde bir hava vardı.

 

Tian Shao’nun neler olduğunu anlatmasını dinledikçe Jiang Chen’in şahsi korumaları gururlanıyordu.

 

Ejder Dişi Karargâhını tek başına dağıtan Jiang Chen! Kaplanın yuvasına girip kalbinden bıçaklayan Jiang Chen!

 

Ortama gelen Kıymetli Ağaç Topluluğu kıdemlisine bile yüz vermeyen Jiang Chen!

 

Bütün bunlar düşünüldüğünde, Jiang Chen elbette normal insanlardan farklıydı!

 

İster Xin Wudao, isterse Qi Fengxian olsun, bunlar sadece küçük kişiliklerdi. Jiang Chen’in onları öldürmesi normaldi, fazla kafasına takmıyordu.

 

Yang Zhao’nun ölümüne gelince, bu iş elbette Altın Yiyen Fare Kralı’nın başarısıydı.

 

Gizli odadaki Fare Kral sırt üstü uzanmış ve keyif sürüyordu.

 

“Yoldaş Fare Kral, bu seferki mücadeleden oldukça keyif almış gibisin! İki adet ruh âlemi uygulayıcısını yutunca oldukça iyi beslenmiş gibisin.”

 

Fare Kral gülümsedi, Labirent Âleminden ayrıldığından beri ilk defa kendine ziyafet çekmişti.

 

Altın Yiyen Fare sürüsü Labirent Âlemindeyken sürekli olarak kaçamak hamlelerle ve saklanarak hareket etmek zorundaydı.

 

Fakat dış dünyada yemek bulmak Labirent Âlemindeki kadar zor değildi.

 

Ruh âlemi uygulayıcıları oldukça besleyiciydi ve oldukça fazla sayıdaydı.

 

Gizli El Örgütünün Xue San’ı ve Ejder Dişi Muhafızlarının Yang Zhao’su Fare Kralın beslenmesi için iyi bir örnekti.

 

Jiang Chen Fare Kralın güldüğünü görünce memnun oldu, onun iyi bir ruh halinde olması iyi bir şeydi.

 

“Fakat, her ne kadar ok fazla ruh âlemi uygulayıcısı var olsa da, unutma ki onları yemek senin kan soyunun gelişimi için sadece sınırlı güç üretir.”

 

Bu sözler problemin kaynak noktasını işaret ediyordu.

 

“Genç usta Chen, senin sözlerin oldukça doğru. Ruh âlemi uygulayıcılarını yemek her ne kadar eğitim seviyesi için kullanışlı olsa da, kan soyunu geliştirmek için yeterli değil.”

 

Fare Kral son dönemdeki yemeklerden her ne kadar memnun olsa da, Jiang Chen ile beraber Labirent Âlemini terk etmesindeki gerçek amacı aslında bu değildi.

 

Asıl amacı kan soyunu geliştirmek, kabilesinin kan soyunu ileri taşımak ve Kadim Altın Yiyen Farelerin sahip olduğu gibi, kabilesine bir Altın Yiyen Fare Hükümdar verebilmekti.

 

Kabilesinin asıl amacı buydu!

 

“Yoldaş kral, kan soyunu geliştirmek için çok fazla yöntem mevcut.”

 

“Bana anlat bu yöntemleri.”

 

“İlk yöntem elbette hafızanızdaki anıları canlandırarak atalarınızın kan soyunu geliştirmek için izlediği yolları bulabilmektir. Bu yöntem en kullanışlı yöntemdir fakat hafızayı canlandırıp anıları gün yüzüne çıkarmak için gerekli bazı şartlar vardır. Ben bu yönteme dair sadece birkaç yol biliyorum fakat bu yöntemi uygulamak için şu anki eğitim seviyem elverişli değil. Orijin âlemine geçmeden önce ruhun gizli sanatlarını uygulamak imkânsızdır.”

 

Fare Kral kafasını salladı. Kendisi her ne kadar gizli sanatlar hakkında bilgiye sahip olmasa da, Jiang Chen’in sözleri mantıklı geliyordu. Hafızayı canlandırarak anıları gün yüzüne çıkarmak elbette en etkili yöntem olmalıydı.

 

“İkinci yöntem ise çok güçlü ilaçlar üreterek vücudunuzu kan soyunu geliştirmek için zorlamaktır. Bu yöntemin başarılı olması için şans faktörü de oldukça etkilidir. Bu ilaçların hazırlanması için gerekli olan malzemeler sadece göksel seviyedeki hazinelerden elde edilebilir ve göksel hazineler sadece yüz yılda bir rastlanılabilir.”

 

Jiang Chen konuşmasına devam etti: “Üçüncü yönteme gelirsek, ikinciye benzer bir yöntemdir. Bu dünyada ruh qi’si ile dolup taşan bazı mekânlar var. Eğer bu mekânlardan birine girebilirseniz vücudunuz kan soyunu geliştirmek için büyük bir fırsat yakalamış olur. Fakat bu ruh qi’sine sahip mekânlar oldukça nadir bulunan yerlerdir.”

 

Jiang Chen biraz ara verip tekrar konuşmaya devam etti: “Başka yöntemler de mevcut fakat bu söylediklerimden daha zor ve nadir bulunan yöntemler. Zaten gerekli olan şey sadece bir Altın Yiyen Farenin kan soyunun gelişmesi. Sürünüzden bir elemanın kan soyu geliştiğinde, diğerlerinin de kan soyu gelişecektir. Sonradan gelişenler ilk gelişen kadar saf ve güçlü olmayacak olsa da, sürünün bütün saflığı ve gücü önceki halinden çok daha fazla olacaktır.”

 

Fare Kral gözlerinde hayranlık ve minnettarlık ile Jiang Chen’e bakıyordu: “Genç usta Chen, sen bu kadar çok bilgiye nasıl sahip olabiliyorsun? Bana yalan söylemediğinden de eminim fakat nasıl bu kadar bilgin var anlayamıyorum.”

 

“Hadi canım, ben sana ne zaman yalan söyledim ki?” Jiang Chen biraz strese girmiş gibiydi.

 

“Hehe! Usta Chen bana yalan söylemediği sürece onun yardımına hep gelirim, kimi yok etmemi istersen onu yok ederim!”

 

Jiang Chen güldü.

 

Fare Kralın aklına bir şey gelmişti, gözlerini açarak konuştu: “Oh, tabii ya. Usta Chen, fark ettim ki senin eğitim seviyen hızla gelişiyor, orijin âlemine girmen an meselesidir. Sen gizli ruh yeteneklerine çalışarak bir an önce orijin âlemine geçmeli ve bizim hafızalarımızı canlandırmamıza yardımcı olmalısın.”

 

“Evet, bu seninle benim aramdaki bir sözdür. Bunu unutacak değilim.”

 

“Pekâlâ.” Fare Kral oldukça memnun görünüyordu: “Genç usta Chen, sen Ateş ve Buz’un Büyüleyici Nilüfer Çiçeği’nin ruh özünü absorbe ettin. Çok geç kalmadan bunun üzerinde eğitim yapmalısın, böylece bunu bir koz olarak kullanabilirsin.”