Bölüm 239: Seviye Yükselme, Ruh Âleminin İkinci Seviyesi!

avatar
3436 3

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 239: Seviye Yükselme, Ruh Âleminin İkinci Seviyesi!


Fare Kral’ın sözleri zaten Jiang Chen’in aklındaydı, kendisi de bunlar üzerine düşünmüştü.

 

Jiang Chen Labirent Âleminden ayrıldığından beri askeri Dao konusuna çok odaklanamamıştı.

 

Nilüfer Çiçeği sadece askeri Dao konusunda değil, bütün konularda oldukça üstün bir avantajdı.

 

Jiang Chen Labirent Âleminde böylesine mucizevi bir nesne ile karşılaşacağını hiç düşünmemişti.

 

Bu nesne ile karşılaşmakla yetinmemiş, onu kendisine ait hale getirmişti.

 

Biliyordu ki Nilüfer Çiçeği’nin gerçek özü aslında Buz’un Alevli Kalbiydi.

 

Jiang Chen kalbi almıştı, bunun anlamı çiçeğin özünü ele geçirmiş olmasıydı. Bu resmen kalbinin ortasına bir nilüfer çiçeği tohumu ekmek gibi bir şeydi, sadece ve sadece Jiang Chen’e ait bir şeydi!

 

Jiang Chen biliyordu ki Nilüfer tam manasıyla uyandığında tamamen ruh enerjisine dönüşecekti. Ruh enerjisine dönüştüğünde, tek bir yerde kalma zorunluluğu da ortadan kalkacaktı, artık çiçeğin gücünü bütün vücuduna yayabilecekti.

 

Nilüferin henüz gelişmemiş hali ile karşılaştığı için Jiang Chen kendisini şanslı hissediyordu. Şu anda bile nilüfer tamamen gelişmemiş ve uyanmamıştı.

 

Eğer tamamen uyanık halde bir nilüfere dönüşürse avantajları oldukça büyüleyici olacaktı. Manipülasyon yetenekleri oldukça gelişecekti. Tabii ki geliştikçe, aziz dereceli bir ruh varlığı haline gelebilirdi.

 

Nilüfer çiçeğinin aziz dereceli ruh âleminde olması demek, insanların orijin âlemindeki seviyesi ile aynı durumda olması demekti.

 

Nilüfer eğer aziz dereceli ruh varlığı haline gelirse, orijin âlemindeki bir uygulayıcıdan daha güçlü olurdu.

 

Nilüfer Çiçeği dünya üzerindeki bütün varlıklara kıyasla en nitelikli gelişim gösteren varlıklardan biriydi.

 

Bırakın aziz dereceliyi, yeryüzü, göksel ve kutsal dereceli nilüferler bile mevcuttu.

 

Jiang Chen bu sefer gerçekten de çok şanslı olduğunu hissetmişti.

 

Fare Kralın da dediği gibi, Jiang Chen nilüferi bir kere özümseyince, artık elindeki kozlar oldukça güçlenmiş olacaktı.

 

Bu durum Jiang Chen’in rastlantı sonucu başına gelen maceralardan birisiydi. Eğer Jiang Chen yerine bir başka uygulayıcı bu maceraya atılmaya kalkışsaydı, nilüferin özünü absorbe edemezdi ve uygulayıcı oracıkta patlayarak ölürdü.

 

Jiang Chen’in ruh okyanusu Beş Ejderli Kutsal Gök İlacı sayesinde şekillenmişti. Ruh enerjisi oldukça dengeli haldeydi ve vücudundaki beş element gayet kaliteli bir uyum içindeydi.

 

On altı krallıktaki hiç kimse bu kadar dengeli ve kaliteli yapıya sahip değildi.

 

Jiang Chen’in böylesine denge ve uyum içerisinde olmasının sebebi Nilüfer Çiçeğinden aldığı iki karşıt gücü absorbe etmesinden kaynaklıydı, yani Ateş ve Buz’u absorbe etmesinden.

 

Elbette, bu süreç hiç de kolay değildi.

 

Eğer Jiang Chen Kutsal Sonsuzluk Yumruğu yeteneğine sahip olmasaydı ve onu geliştirmemiş olsaydı kesinlikle Nilüfer Çiçeğinin Kalbini absorbe etmekte başarısız olacaktı.

 

Sanki daha önce yaşadığı her şanslı olay bu meselenin şimdiki haline gelmesi için kaderine yazılmış gibiydi.

 

Eğer bu noktaya gelişindeki bir tek olay dahi farklı yaşanmış olsaydı Jiang Chen Nilüfer Çiçeğinin Kalbini absorbe etme şansını yakalayamazdı.

 

Fakat elbette unutmamak gerekirdi ki, Nilüfer Çiçeğinin Kalbini absorbe etmek başka şey, onu kullanıma hazır hale getirebilmek çok ayrı bir şeydi.

 

Kalbin kalitesi çok yüksekti, dolayısıyla Jiang Chen’in vücudundaki ruh enerjisinin doğru ve çok miktarda kullanılması bu kalbi özümseyip kullanışlı hale getirebilmek için şarttı.

 

Ruh enerjisi etkili bir şekilde kullanılmazsa Nilüfer Çiçeğinin Kalbinin gücü tam anlamıyla kullanılamazdı.

 

“Görünüşe göre eğitimime devam etmeli ve ruh okyanusumu ruh okyanusumu şekillendirerek eğitim seviyemi yükseltmeliyim.”

 

Jiang Chen şu anda ruh âleminin birinci seviyesindeydi ve şu anki eğitim seviyesi ile Nilüfer Çiçeğinin Kalbinin bütün gücünü kullanışlı hale getirmesi imkânsızdı.

 

Şu anda, Labirent Âleminden aldığı nilüfer üzerinde sınırlı şekilde şekillendirme yapabilirdi.

 

Labirent Âleminden aldığı Nilüfer her ne kadar tam olarak uyanmamış vaziyette olsa da, daha şimdiden yüz kadar sarmaşık üretebilirdi, fakat Jiang Chen’in eğitim seviyesi ile yüz sarmaşık şekillendirmesi imkânsızdı, Nilüfer Çiçeğinin gerçek potansiyeline erişemiyordu Jiang Chen.

 

Bu Nilüfer Çiçeğinin gücü o kadar fazlaydı ki, Fare Kral gibi çok güçlü bir ruh hayvanı bile ona yaklaşırken çekinceli davranmıştı.

 

Zaten Fare Kralın Jiang Chen’e sürekli Nilüfer Çiçeğinin Kalbini geliştirmesini söylemesinin sebebi de buydu. Fare Kral da bu çiçeğin gücüne hayranlık duyuyordu.

 

Fare Kral şu anda Jiang Chen ile işbirliği içinde olduğundan, Jiang Chen’in olabildiğince güçlü olmasını istiyordu. Jiang Chen ne kadar güçlü olursa, Fare Kralın kabilesindeki kan soyunun gelişimi de o kadar hızlı olurdu.

 

Bu durumda Nilüfer Çiçeği oldukça kuvvetli bir etkendi, onu kullanan kişiye çok büyük bir avantaj sağlayacaktı.

 

Nilüfer Çiçeği ne kadar geliştirilirse, Fare Kralın hayalleri de gerçekleşmeye o kadar yaklaşıyor demekti.

 

Jiang Chen gizli odadaydı, ruh enerjisini vücudunda dolaştırıyordu, bir elinde güneş, bir elinde ay vardı, ruh enerjisini odanın zeminine doğru yönlendiriyordu.

 

Gizli odanın zemini aniden çatladı ve yer altından iki adet Nilüfer sarmaşığı çıktı.

 

Bu iki Nilüfer sarmaşığı Jiang Chen’in şu anda şekil verebildiği maksimum sayıydı.

 

Jiang Chen’in şekillendirebildiği Nilüfer sarmaşıklarına bakılırsa, hem sarmaşık kalınlığı açısından hem de sarmaşıkların ruh gücü açısından henüz Nilüfer Çiçeğinin Kalbine şekil vermekte başlangıç seviyesinde olduğu görülüyordu.

 

Sarmaşıklar sallanarak büyüdükçe kalınlaşmaya başladı. Sarmaşıklardan birisi alevli bir görünüme diğeri ise karlı bir dağın tepesindeki görünüme sahipti. İkisi de birbiri ile uyum içinde hareket ediyordu, görünüşleri oldukça hayranlık uyandırıcıydı.

 

Fare Kral sarmaşıkların etrafında birkaç tur atıp hayretle mırıldandı: “Fena değil, fena değil… Genç usta Chen, sen gerçekten de bir askeri Dao dâhisisin. Senin Ateş ve Buz’un Büyüleyici Nilüfer Çiçeğini ele geçirdiğini düşünmek bile hayret verici. Eğer şu anki eğitim seviyenden daha yüksek bir eğitim seviyesinde olabilseydin kesinlikle bu Nilüfer Çiçeğini şekillendirip sarmaşıkları ortaya çıkardığında bu sarmaşıkların gücü göksel ruh âlemi seviyesinde olurdu.”

 

Göksel ruh âlemi demek, ruh âleminin en az yedinci seviyesi demekti!

 

Fare Kralın insanlara eşdeğer gücü göksel ruh âlemiydi, bu da insanlar açısından düşünülünce ruh âleminin en yüksek noktasına denk geliyordu.

 

Ruh âleminin en yüksek noktası demek, Ye Chonglou ile eşdeğer demekti!

 

Zaten bu rütbeye erişmiş olan kişiler neredeyse yarım adımlı orijin âlemi uygulayıcısı sayılıyordu.

 

Teknik olarak Fare Kral ile Ye Chonglou’nun fiziki güçleri eşit olsa da, Fare Kralın elinde bulundurduğu daha önce görülmemiş teknikler sayesinde düzinelerce Ye Chonglou ile karşılaşsa bile bir savaşta galip gelebilirdi.

 

Jiang Chen Fare Kralın övgü dolu sözlerini duymazlıktan gelmişti.

 

Şu anki eğitim seviyesi düşünüldüğünde, sadece bir aptal göksel ruh âlemindeki biri ile savaşmayı isterdi.

 

Eğer Jiang Chen tek seferde on taneden fazla Nilüfer sarmaşığına şekil verebilseydi belki o zaman bir şansı olabilirdi.

 

Tabii ki, on taneden fazla sarmaşığı şekillendirebilmek demek, ruh âleminin birinci seviyesinden çok daha yukarı seviyede olma gerekliliğini de beraberinde getiriyordu.

 

Jiang Chen’in on taneden fazla sarmaşığı şekillendirebilmesi için eğitim seviyesinin ruh âleminin üçüncü seviyesine, belki de dördüncü seviyesine yükselmesi gerekecekti.

 

“Labirent Âlemindeyken çok fazla ruh malzemesi ele geçirdim. Şimdi onların birkaçının özünü kullanma vakti.”

 

Jiang Chen Labirent Âlemindeyken ruh malzemelerine çok önem vermişti, bunun sebebi basitti, ruh malzemelerini kullanarak ilaç yapmak ve mümkün olduğunca hızlı şekilde seviye geliştirmek.

 

Jiang Chen bu dünyaya geldiğinden bu yana fark etmişti ki eğitim seviyesini ne kadar hızlı geliştirirse o kadar büyük avantaj sağlayacaktı.

 

Eğer şu anki eğitim seviyesi ile sınırlı kalmak zorunda olmasaydı önceden yaşadığı problemler karşısında düşük profil sergilemek zorunda da kalmazdı.

 

Ruh âleminin birinci seviyesinden ikinci seviyesine yükselmek elindeki imkânları nicelikli ve nitelikli şekilde kullanabilmek demekti.

 

Jiang Chen sonraki yedi gün boyunca Labirent Âleminden elde ettiği ruh eşyalarını sınıflandırarak ve onların özlerindeki ruh enerjilerini açığa çıkarıp kendi ruh okyanusuna absorbe etmekle geçirdi.

 

Absorbe etme, şekil verme, iyileştirme ve en sonunda özümseme!

 

Jiang Chen bu döngüyü yedi gün boyunca tekrarladıktan sonra sonunda seviye atlama şansını yakaladı.

 

Ruh âleminde bir seviye daha ileri gitmişti ve artık ikinci seviyedeydi.

 

Bu yükselmeden sonra Jiang Chen’in ruh yeteneği oldukça restore olmuştu. Vücudundaki ve ruhundaki kirlilikler temizlenmiş ve dışarı atılmıştı.

 

Ruh okyanusunun böylesine güçlenmiş olması artık vücudundaki fiziki kuvveti de artırmıştı.

 

Söylemek gerekirdi ki ruh okyanusunu şekillendirmek demek aslında bütün vücudu şekillendirmek demekti.

 

Jiang Chen Doğulu Lu ile arasındaki meseleleri hatırlıyordu, o zamanki Jiang Chen ile şimdiki Jiang Chen çok çok farklıydı.

 

Jiang Chen’in vücut hatları artık iyice belli oluyordu, görünüşü çok daha yakışıklı ve havalıydı.

 

Jiang Chen’in dış görünüşü çok değişmiş ve iyileşmişti. Artık Doğu Krallığı gibi küçük bir yerden gelen birisi gibi görünmüyordu, Gök Ağacı Krallığı’nda yakışıklılık konusunda Jiang Chen ile yarışabilecek kimse yoktu artık.

 

Fakat tabii ki, Jiang Chen görünüşündeki bu değişimi çok da umursamıyordu.

 

Jiang Chen’in şu anda en çok düşündüğü şey eğitim seviyesini ve gücünü artırabilmekti.

 

Ruh âleminin ikinci seviyesine geçince Nilüfer Çiçeğini tekrardan manipüle etmeyi denedi ve fark etti ki artık iki değil, dört adet sarmaşık şekillendirebiliyordu.

 

“Böylesine küçük bir seviye atlayışı ile şekillendirebildiğim sarmaşık sayısının ikiye katlanması çok iyi oldu!  Ayrıca şu anda onları şekillendirirken zorlanmıyorum bile. Görünüşe göre kişinin eğitim seviyesi gerçekten de birçok konu hakkında belirleyici özelliklere sahip.” Jiang Chen müthiş bir ruh halindeydi, çok mutluydu!

 

Ruh âleminin ikinci seviyesine geçişle beraber Jiang Chen’in bütün alanlardaki gücü artmıştı.

 

İlah’ın Gözü ve Zephyr’in Kulağı onuncu seviyeye yükselmişti.

 

Boulder’in Kalbi ise beşinci seviyeden altıncı seviyeye yükselmişti ve daha da yükseleceğine dair birkaç işaret vardı.

 

Geliştirmesi en zor yeteneklerden biri olan Medyumun Zihni yeteneği bile dördüncü seviyeye yükselmişti.

 

Jiang Chen Engin Okyanus Dalgaları, Kutsal Sonsuzluk Yumruğu ve Süzülen Dolunay Hançeri gibi fiziki teknikleri gizli oda içerisindeyken geliştiremezdi fakat içinde bu tekniklere dair zihinsel olarak kavrama yeteneğinin de geliştiğine dair bir his vardı.

 

Jiang Chen’in hislerine göre eğer bu teknikleri bir savaş haline kullanırsa, hızlı şekilde gelişeceklerdi.

 

Jiang Chen bu seferki kapalı alan yetişiminden oldukça avantajlı ve gelişmiş olarak çıktı, gizli odadan çıkarken oldukça mutlu bir ruh halindeydi.

 

Dış dünyadaki meseleler düşündüğünden daha sakin ilerlemişti.

 

Yang Zhao’nun ölüm haberinin beraberinde getirdiği şok duygusu yedi günün sonunda iyice zayıflamıştı. Ejder Dişi Muhafızları titreyip kendilerine gelmişlerdi.

 

Bu sürecin en çok fayda sağladığı isim elbette veliaht prens Ye Rong olmuştu.

 

Daha önceden Ye Rong’u küçümseyen soylular ve devletin üst kademesindeki memurlar Yang Zhao’nun ölümüyle beraber Ye Rong’a artık eskisi gibi küçümseyerek bakamıyorlardı.

 

Bazıları orta yerde ona yalakalık yapacak kadar bile taraf değiştirmişlerdi.

 

Artık Ye Rong’un pozisyonu gittikçe sağlamlaşıyordu.

 

Elbette Ye Rong’un bu gelişiminde sağ kolu olan Jiang Chen’in ve büyük destekçisi olan Ye Chonglou’nun etkisi olduğunu herkes biliyordu.

 

Bu durumda herkes öğrenmişti ki artık Ye Rong ile düşmanlık değil, dostluk kurmaları gerekiyordu, izledikleri stratejiyi değiştirmeleri gerekiyordu. En önemlisi de, artık veliaht prensi bu pozisyondan indirme çabalarını bırakmaları gerekiyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr