Bölüm 62: Hong Ailesinin Dokuzuncu Oğlu

avatar
2755 1

Seeking the Flying Sword Path - Bölüm 62: Hong Ailesinin Dokuzuncu Oğlu


 

Çeviri: Taykost Düzenleme: Kharsmi

 

Ulu Hakimiyet Vilayeti’nin bir numaralı ailesi olan Hong ailesine ait eski bir konakta,

 

Hong ailesinin en büyük oğlu bir muhafızın koruduğu kapının önüne geldi ve muhafıza başıyla hafifçe selam verdi. Sesli bir şekilde konuştu, “Dokuzuncu erkek kardeş, içeri gelebilir miyim?”

 

“İçeri gel.” İçeriden ilgisiz ve sakin bir ses duyuldu.

 

"Creak."

 

Kapıyı iterek açtı ve kafasını çevirir çevirmez yatakta bacaklarını çaprazlamış bir şekilde oturan yakışıklı genç adamı gördü., Yakışıklı genç gözlerinden bir ışık akımı geçerken gözlerini yavaşça açtı. Ziyaretçiye baktı ve konuştu, “Büyük erkek kardeş her şey halloldu mu?”

 


“Yapılması gereken her şey yapıldı.” Büyük erkek kardeş başını salladı.

 


Dokuzuncu erkek kardeşi aslında bir metresin oğluydu ve ailede büyük bir prestije sahip olarak doğmamıştı.

 


Ama o çok zekiydi. Gezgin bir yetişimcinin öğrencisi olduktan sonra ölümsüzlüğün kapısını çalan bir yetişimci olmayı başarmıştı. Bunun ardından Hong ailesi zevkten dört köşe olmuştu. Hiçbir telaş yapmadan ona ailedeki en önemli kişi gibi davranıp onu beslemişlerdi. Aslında Hong ailesinin yükselişi Lord Zhoumu’nun sayesinde gerçekleşmişti. Dışardan biri yerine kendi içlerinden birine güvenmek onlar için bulunmaz bir nimetti. Dokuzuncu erkek kardeşi Hong ailesinin içinden çıkan ilk yetişimciydi. Eskiden Hong ailesinin saygıyla davrandığı bütün yetişimciler dışarıdan gelen yabancılardı.

 

"Güzel." Yakışıklı genç hemen yataktan kalktı. “Bu olayı daha fazla ertelemeyelim. Gidip Daoist Qin ile görüşelim.”

 

“Bu acele niye?” Büyük erkek kardeş sordu. “Dokuzuncu erkek kardeş Qin ailesi iki gün içinde herkesi bir ziyafet için çağırmayı düşünüyor. Neden o zamana kadar beklemiyoruz?”

 

“O zamana kadar çok geç olabilir. Diğer kişiler tarafından çalınmasından korkuyorum.” Yakışıklı genç başını salladı. “Hadi şimdi gidelim.”

 

“Tamam.” Büyük erkek kardeş ağzını kapalı tutmayı tercih etti.

 

O ailenin yasal oğlu olmasına rağmen dokuzuncu erkek kardeşi ailesinin gelecekteki başarıları için en önemli kişi olarak görülüyordu.

 

Hong ailesinin konvoyu sokaklarda ilerledi. İnsanlar konvoyun Hong ailesine ait olduğunu gördüklerinde onları gücendirmekten korkuyor ve hemen onlara yol veriyorlardı.

 

Ama süslü kıyafetler giyinmiş orta yaşlı bir adam öne çıktı ve konvoyun önünde diz çöktü. “Birinci Genç Efendi Hong!”

 

At sırtındaki adam kaşlarını çattı. "Müdür Liu bunun anlamı nedir?”

 

“Hepsi benim hatamdı. Sarhoş olduğum için çok fazla konuştum. Aptallık ettim. Lütfen beni bağışlayın!” Orta yaşlı adam yalvardı.

 

“Ne hakkında konuştuğun ile ilgili bir fikrim yok.” Birinci Genç Efendi Hong alay etti.

 

“Restoranımı bana geri verdiğiniz taktirde kesinlikle size olan borcumu ödeyeceğim. Birinci Genç Efendi Hong’un kibarlığını asla unutmayacağım!” Orta yaşlı adam tekrar yalvardı.

 

Fakat aracın arkasından bir ses duyuldu. “Birinci erkek kardeş acele edelim.”

 

“Şu adamı yolun üstünden alın!” Hemen iki muhafız ileri doğru hareket etti ve orta yaşlı adamı kenara sürükledi.

 

Sokağın iki tarafında bir anda dedikodu tufanı ortaya çıkmıştı.

 

"Müdür Liu’nun bir bahis sırasında restoranını kaybettiğini duymuştum."

 

"Restoranı üzerine bahis oynadığına göre kimi suçlayabilir ki?"

 

“Sarhoş olduktan sonra Birinci Genç Efendi Hong’u gücendirecek şeyler söylediğini de duydum. Birinci Genç Efendi Hong bunu bilmiyor olabilir ama kumarhanenin yüksek rütbelisi Dokuz Parmak’ın Genç Efendi Hong’dan iyilik kazanmak için ona restoranını kaybettirdiğini duymuştum.”

 

“Gerçekten aklında zoru var! Ulu Hakimiyet Vilayetinde Hong ailesini gücendirmeye cesaret mi ediyor? Bu ölüme meydan okumak gibi bir şey!” 

 

Konvoy ilerlemeye devam etti.

 

Birinci Genç Efendi Hong başka bir bakış atmaya tenezzül bile etmemişti. Ona göre Ulu Hakimiyet Vilayetinde onunla arkadaş olma yüceliğine sahip olan kişiler ya Wen Chong gibi önemli kişiler ya da Qin Yun gibi yetişimcilerdi. Nasıl Müdür Liu gibi kişileri umursardı ki? Dahası bu şeyi yapan kişi ona iyilik yapmak isteyen bir astıydı.

 

Yakında.

 

Aynaya benzeyen gölün yanındaki Qin Konağı’na ulaştılar.

 

Dokuzuncu erkek kardeş de araçtan inmişti.

 

“Ne kadar muazzam bir Qin Konağı.” Birinci Genç Efendi Hong görünce konuşmadan edemedi.

 

“Dokuzuncu erkek kardeş, bu konağın bizzat vilayet valisi tarafından satın alındığını duymuştum. 5 farklı bölümün birleşiminden oluştuğunu duymuştum. Gölün bile büyük bir kısmı malikanenin içinde kalıyormuş. Sadece bizim Hong ailemizin konağından biraz küçük, diğerlerine kıyasla çok daha büyük. Ama bu kadar büyük bir bölge olduğundan dolayı girişi koruyan çok fazla muhafıza sahip değiller.” 

 

Yine de yakışıklı adam kapıya doğru gitti ve kapıyı tıklattı.

 

Kapı açıldı ve amca Li dışarı çıktı.

 

“Hong ailesinin dokuzuncu oğlu Hong Lingtong İkinci Genç Efendi Qin ile görüşmek istiyor. Lütfen onu bilgilendirin.” Yakışıklı adam gülümseyerek konuşmuştu.

 

“Tamam.” Amca Li gülümseyerek cevap verdi ve hemen mesajı iletmek için birini görevlendirdi.

 

Hong Lingtong ve büyük erkek kardeşi kapını yanında durarak beklediler.

 

Bir süre sonra kapı tekrar açıldı.

 

Qin Yun sıradan gri bir kıyafet giyiyor şekilde dışarı çıktı. Durumu görünce gülümsedi, “Birinci Genç Efendi Hong bu Dokuzuncu Genç Efendi Hong Lingtong mu?”

 

“O benim dokuzuncu erkek kardeşim.” Birinci Genç Efendi Hong sırıtarak konuşmuştu.

 

Hong Lingtong Qin Yun’u gördüğü gibi kalbinin heyecanlanmasına engel olamadı. Onun dantianında kadim ve özel bir kaplumbağa kabuğu vardı. Bu kabuktaki çatlaklar titreşim hareketi yapıyor ve ona bilgi veriyordu. Hong Lingtong alarm duruma geçmeden edemedi. ‘Bu kişi gücendirilmemeli mi? Eğer gücendirilirse büyük bir tehlikeye sebebiyet mi verecek? Onu yenecek kadar güçlü olmasam bile hayat koruma araçlarım sayesinde hayatta kalmam gerekir. Sonuçta dedikodulara göre bu adam Beyaz Kaplan ile eşit güçte. Acaba? Qin Yun’un söylentilerdekinden güçlü olma ihtimali var mı?'

 

“Saygılar genç efendi Qin.” Hong Lingtong başını eğerek selam verdi ve saygısını gösterdi.

 

Qin Yun onu hemen kaldırdı, “Biz dost Daoistleriz. Böyle bir karşılamayı hak etmiyorum.”

 

“Genç Efendi Qin Ulu Hakimiyet Vilayeti için yaptıkları ile bu karşılamayı hak ediyor.” Hong Lingtong ses iletimini kullanarak konuşmuştu.

 

Qin Yun şaşırmıştı.

 

Onun ve Yi Xiao’nun Su Tanrısı’nı öldürdüğü haberi daha topluma açıklanmamıştı. Yine de Hong ailesinin gerçekleri öğrenmiş olması çok da şaşırtıcı değildi.

 

“Lütfen.” Qin Yun gruba öncülük etti.

 

Hong Lingtong ve kardeşi Qin yun’u takip etti. Arkalarında ellerindeki kutuları taşıyan güzel güzel hizmetçi vardı.

 

Sessiz bir avluda; Qin Yun, Hong Lingtong ve kardeşi oturuyorlardı.

 

Qin Yun gülümseme ile sordu. “Birinci Genç Efendi Hong, sizin ve kardeşinizin neden burada olduğunu öğrenebilir miyim?”

 

“Erkek kardeş Qin Yun’un ve bir İlahi Gök Meclisi Mezhebi öğrencisinin beraber Su Tanrısı’nı öldürdüğünü duydum. Ulu Hakimiyet Vilayeti’ni büyük bir baş belasından kurtardınız. Çok etkilendim.” Hong Lingtong konuştu. “Dürüst olmam gerekirse ölümsüzlüğün kapısını araladıktan sonraki en büyük arzum Su Tanrısı’nı öldürmekti. Fakat yeterince güçlü değildim. Bugünkü ziyaretim hakkında yalan söylemeyeceğim. Senden bir isteğim var.”

 

“Oh?” Qin Yun Hong Lingtong’a baktı.

 

Onu duymuştu.

 

Hong Lingtong gezgin bir yetişimcinin öğrencisi olduktan sonra ölümsüzlüğün kapısını aralamayı başarmıştı. Onun Dharmic Dao’su ve dizi teknikleri oldukça karmaşıktı.

 

“Su Tanrısı’nın ölümünden sonra onun Bulutlu Çapa Zincirinin sizin elinize düştüğünü duydum.” Hong Lingtong sordu.

 

Qin Yun başını salladı. “Evet.”



“Bu Bulutlu Çapa Zincirine sahip olmak istiyorum.” Hong Lingtong konuştu.

 

“Bulutlu Çapa Zinciri sekizinci seviye bir Dharma hazinesi.” Qin Yun konuştu.

 

Herhangi bir Dharmik hazine oldukça değerliydi. Hong ailesi gibi zengin bir aile bile bütün hazinelerini satarak sadece sekizinci veya dokuzuncu seviye bir dharmik hazine satın alabilirlerdi. Üstelik satıp satmamak yetişimcinin kendisine bağlıydı.

 

Hong Lingtong gülümseyerek devam etti, “Doğal olarak size karşı adil olacağım.”

 

"Pa! Pa! Pa!"

 

Hong Lingtong ellerini çırptı.

 

İki güzel hizmetçi avludan içeri girdi. Kutuları taşıdılar ve açmadan önce taş masanın üstüne koydular.

 

Kutulardan birinde Ateş Mercanı diğerinde ise yumruk büyüklüğünde bir inci vardı. İkisi de eşsiz eşyalardı.

 

“Erkek kardeş Qin daha yeni geri döndü, bu yüzden adam eksiği yaşadığını tahmin ediyorum. Bu iki hizmetçi sizin olacak. İkisi da hala bakireler.” Hong Lingtong gülümseyerek konuştu. İki hizmetçide Hong ailesinin el ile seçilmiş özel güzellikleriydi. Sosyete or*sp*larından hiç aşağı kalır yanları yoktu.

K.N: https://www.youtube.com/watch?v=XZxzJGgox_E

 

"Tabii ki onlar sadece size vereceğimiz hediyeler."

 

Hong Lingtong gülümseyerek konuştu, “Erkek kardeş Qin ile Bulutlu Çapa Zinciri karşılığında size eş değerde şeyler vereceğim. Karşılık olarak size dokuzuncu seviye bir uçan dharma kılıcı ve yanında da beş yüz bin gümüş parçası vereceğim.”

 

“Uçan bir dharma kılıcı mı?” Qin Yun’un kalbi sıkışmıştı.

Sonraki Bölümün İsmi: Gücendirmeyi Kaldıramamak

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44352 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr