Bölüm 63: Gücendirmeyi Kaldıramamak

avatar
2862 1

Seeking the Flying Sword Path - Bölüm 63: Gücendirmeyi Kaldıramamak


 

 

Çeviri: Taykost Düzenleme: Kharsmi

 

Eğer normal bir 9. seviye dharma hazinesi olsaydı Qin Yun doğal olarak takas etmeye gönüllü olmazdı.

 

Ama uçan bir dharma kılıcı ona çok daha yararlı olabilecek bir hazineydi. Gerçek bir uçan kılıç düşmanlarla savaşırken onları uzaktan öldürebilme yeteneğine sahipti. Aynı şekilde düşmanları da Dharma büyülerini veya başka yeteneklerini kullanarak ona saldırabilirlerdi. Bu nedenle kendi tarafında onu koruyacak bir uçan kılıca ihtiyacı vardı. Ayrıca bazı uçan kılıç kullanma sanatları sayesinde birden fazla uçan kılıcı kullanmak mümkün oluyordu. Gerçek uçan kılıcın liderliğinde diğer kılıçlar bir kılıç formasyonu kurabiliyorlardı!

 

Bunun kılıç ölümsüzlerinin birlikte saldırmasından hiçbir farkı olmuyordu.

 

“Uçan kılıç dharma hazinesi mi?” Qin Yun gülümseyerek konuştu, “Dokuzuncu erkek kardeş Hong, bu uçan kılıç dharma hazinesine göz atmam mümkün mü?”

 

“Tabii ki.”

 

Hong Lingtong zihnini odakladı.

 

Phew!

 

Kının içinde duran bir kılıç yavaşça Qin Yun’un tarafına doğru hareket etti.

 

Qin Yun kılıcı eliyle tuttu. Uçan kılıç tamamen siyah renkteydi ve sıradan gözüküyordu. Qin Yun uçan kılıcın içine bir miktar En Saf Öz yolladı ve kılıçtan sızan buz gibi soğuk hissi fark etti.

TN: En saf öz burda bir enerji çeşidi gibi bir şey sanırım.

 

“Bu donmuş karabulut metalinden yapılma bir uçan dharma kılıcı hazinesi mi?” Qin Yun başını salladı. “Yapılma yolu oldukça sıradan ve yapımında hiç özel bir şey yok. Yine de bir miktar güçlü kabul edilebilir.”

 

“Eğer güçlü bir uçan dharma kılıcı olsaydı dokuzuncu seviye olmazdı.” Hong Lingtong gülümseyerek konuştu.

 

Qin Yun başını salladı.

 

İki tip uçan kılıç vardı.

 

İlk çeşit diğer dharma hazineleri gibi üretilenlerdi. Doğal olarak bu şeylerden birini oluşturmak için oldukça değerli malzemelere ve yüksek derece dövme yeteneklerine ihtiyaç duyuluyordu. Bu uçan kılıç hazineleri daha çok sıradan dharrma hazinelerini andırıyordu. Örneğin üretim sürecinde içine illüzyon teknikleri koyabiliyorlardı, böylece uçan kılıç kullanıldığında ortaya illüzyonlar çıkarabiliyordu. Bazı uçan kılıçlar ise yıldırım gücüne sahip oluyorlardı. Kullanıldıklarında ise kılıca bir yıldırım eşlik ediyordu ve ortaya büyük bir güç çıkarıyordu.

 

Bu tarz uçan kılıçlar her türlü şekle girebiliyorlardı! Sonuç ise tamamen kılıcı üreten ustanın yeteneklerine ve materyale bağlı oluyordu.

 

İkinci tür ise İçsel Uçan Kılıçlar idi.

 

İçsel Uçan Kılıç kişinin dantianında bulunuyordu. Aktif etmek için ise En Saf Özün veya ruhun harekete geçirilmesi gerekiyordu. Tıpkı minik bir ağaç fidanını büyümesi gibi kademeli olarak her türlü özü emiyor ve olgunlaşıyordu. İçsel Uçan Kılıcın gizemli görünüşü ise kılıç niyetinden geliyordu. Kılıç niyeti aslında Göksel Dao’nun bir görünümüydü.

 

Kişi İçsel Uçan Kılıcını geliştirmek için kılıç niyetini kullandığından dolayı kılıç niyetinin gelişmesiyle birlikte İçsel Uçan Kılıç geliştikçe kişiye ve kılıç niyetine daha uygun bir hale geliyordu. Örneğin Qin Yun’un Sisli Yağmur Kılıç Niyeti, İçsel Uçan Kılıcını sürekli beslemeye devam edecek ve en sonunda Qin Yun’un Gerçek Uçan Kılıcı, Sisli Yağmur Uçan Kılıcı olarak da bilinmeye başlanacaktı.

 

Gerçek Uçan Kılıç ruh ve kılıç niyetiyle beslendiği için temsil ettiği güç mükemmel bir hal alacaktı.

 

Bu uçan kılıç ilk türünki gibi olsaydı gücü en az iki kademe daha yüksek olacaktı. Yine de bu bile yetişimcileri kıskandırmak için yeterli olurdu. Sonuçta çoğu yetişimcinin dharma hazinesi yetiştirmek için herhangi bir yolu yoktu.

 

"Tamam." Qin Yun başını salladı, "Bu Bulutlu Çapa Zinciri senindir."

K.N: Soyu Kayseri'ye dayanmayan bir ana karakter bulduk :D

 

Bunu söyledikten sonra elini salladı ve bileğinin etrafını saran zincir Hong Lingtong’a doğru uçtu.

 

Hong Lingtong zinciri alınca memnun olmuştu. Kılıç sanatlarını kullanamadığı için bu uçan dharma kılıcı onun için bir anlam ifade etmiyordu. Ama Bulutlu Çapa Zinciri yüzlerce feet uzunluğuna ulaşabildiği gibi parmağını saracak kadar küçük bir hale bile gelebiliyordu. Oluşturma teknikleriyle elde ettiği yeteneklerle birlikte Bulutlu Çapa Zinciri ortaya oldukça büyük bir güç çıkarabilirdi. Su Tanrısı’nın yaptığı gibi uzaktaki düşmanları yakalamak ve onları kırbaçlamak mı? Hong Lingtong bunun oldukça aptalca bir hareket olduğunu düşünüyordu.

 

“O zaman bu uçan kılıç da senindir. Ve burada da beş yüz bin gümüş parçası değerinde banknotlar var.” Hong Lingtong erkek kardeşinden deri bir çanta aldı ve içindeki banknotları göstermek için çantayı açtı.

 

Birinci Genç Efendi Hong bu değiş tokuşu izlerken kendisini gereksiz hissediyordu.

 

Bu sefer…

 

Hong ailesi neredeyse sahip olduğu bütün nakit parayı kullanmıştı. Hong ailesi Ulu Hakimiyet Vilayetindeki en büyük aile olmasına ve gerçekte milyonlarca gümüşe denk paraya sahip olmasına rağmen bunların çoğu arazi ya da mal halindeydi.

 

Yani onlar için bu kadar nakit çıkarmak zordu ve Hong ailesinin bu kadar parayı vermeye gönüllü olmasının tek sebebi ise ailenin Hong Lingkong’un son yıllarda gösterdiği başarıdan oldukça memnun olmasından kaynaklanıyordu.

 

“Birinci Genç Efendi Hong’u rahatsız edecek bir mesele var.” Qin Yun deri çantayı aldı ve para miktarından emin olmak için çantanın içindeki banknotları kontrol etti.

 

“Beni rahatsız edecek bir mesele?” Birinci Genç Efendi Hong hemen acele etti, “Erkek kardeş Qin aklınızdaki söyleyin lütfen.”

 

Qin Yun deri çantadan banknotların yarısından fazlasını aldı. Tam olarak üç yüz bin gümüşe denk gelen bu banknotları uzattı ve konuştu, “Yüz kilogram Üç Renkli Gümüşe ve beş kilogram Mor Altın Tozuna ihtiyacım var. Üç yüz bin gümüş para yeterli olur mu?”

 

Bunu duyan Birinci Genç Efendi Hong hemen konuştu, “Yeter!”

 

Qin Yun durumdan faydalanmamayı seçmişti. Önerdiği para ile istediği malzemeleri toparlamak oldukça kolaydı. Kaliteleri malzemelere ihtiyaç duyan Qin Yun için Üç Renkli Gümüş sıradan gümüşe göre daha değerliydi, aynı şekilde Mor Altın Tozu da sıradan altından çok daha değerliydi. Sadece büyük sosyal bağlantıları olan Hong ailesi gibi bir oluşum kısa sürede bu kadar çok Mor Altın Tozu ve Üç Renkli Gümüş bulabilirdi.

 

“Güzel, üç yüz bin gümüşü anında geri kazandım. Üç Renkli Gümüş ve Mor Altın Tozu hakkında ise bir şeyler düşünebilirim.” Birinci Genç Efendi Hong düşünmeye başladı. Ailenin yasal çocuğu olduğundan dolayı, doğal olarak ailenin varisi olarak görülen kişi oydu. Tabii ki, Hong Lingtong ailenin temeliydi.

 

“Ayrıca bu iki kadını da beraberinizde götürün.” Qin Yun tavsiye verdi.

 

Birinci Genç Efendi Hong bunu duyar duymaz konuşmaya başladı, “Erkek kardeş Qin onları sana çay servisi yapmaları için de kullanabilirsin.”

 

“Onları geri götür.” Qin Yun tekrarladı.

 

Hong Lingtong da gülümseyerek konuştu, “Erkek kardeş onları geri götürelim.”

 

Birinci Genç Efendi Hong homurdandı, “Tamam o zaman, size verilen kadınları bile istemiyor olmanız oldukça garip. Erkek kardeş Qin sonuçta yetişimciler de kadına ihtiyaç duyar.”

 

Qin Yun bu sözleri duyduktan sonra kendini biraz kaybolmuş hissetmeden edemedi.

 

İki güzel hizmetçi de meraklı bir şekilde Qin Yun’a bakıyordu. Sonuçta az önce yapılan takaslarda yüz binlerce gümüş ve efsanevi dharma hazineleri takas edilmişti. Üstelik onlar Hong ailesinde el üstünde tutulan ve iyi bakılan güzelliklerdi. Yine de hediye olarak ret mi edilmişlerdi?

 

Hong ailesi ayrıldı.

 

Qin Yun kalan eşyaları tuttu ve bağırdı, “Ah Gui, Ah Fu!”    

 

“Geliyoruz!”

 

Avlunun dışındaki iki hizmetçi hemen içeri girdi.

 

“Gidin ve bu iki kutuyu anneme götürün.” Qin Yun talimat verdi.

 

İki hizmetçinin gözleri kutunun içindeki Alev Çekirdeğini ve büyük inciyi görünce parlamıştı. Bu eşyalar sadece birkaç bin gümüş değerinde malzemeler olsalar bile oldukça zor bulunan nadir malzemelerdi. İki hizmetçi malzemeleri Changlan’a götürmek için hemen iki kutuyu dikkatlice taşımaya başladılar.

 

Qin Yun düşünmeye başladı, “Şuanda Kıdemli Çekici Öz’den aldığım Dumanımsı Suya sahibim. Ayrıca Mor Altın Tozu ve Üç Renkli Gümüş de yaklaşık yarım ay içinde elime geçmiş olur. Beyaz Kaplan’ın baltasından hala arıtabileceğim birkaç yüz kilogramım var. Eğer Wen Chong bana iki yüz ile üç yüz gümüş değerinde değerli malzeme almama yardım ettiği takdirde İçsel Uçan Kılıcımı yedinci dereceye yükseltmem için yeterli olacaktır.”

 

Dharma hazineleri her seviye atladıkça biraz daha güçlü hale geliyorlardı. Ama Qin Yun’un bunun için oldukça büyük bir bedel ödemesi gerekiyordu.

 

Ya altıncı derece yapmak içi ne kadar bedel ödemesi gerekiyordu? Hatta daha fazlası için? Tabii ki bu bedel korkunç derecede yüksek olacaktı!

 

Su Tanrısı ustası Dokuz Dağ Adası Lordu ile çok sıkı pazarlık etmişti. Yine de elde ettiği şey, Karasu Öküz Boynuzu Üç Başlı Mızrağı altıncı derece bir dharma hazinesiydi. Bu Yi Xiao’nun Qin Yun’dan faydalandığını düşünmesine sebep olmuştu. Bu yüzden geriye kalan bütün savaş ganimetlerini Qin Yun’a bırakmıştı ve geriye kalan eşyaları istememişti.

 

Hong ailesinde.

 

Yaşlı Efendi Hong oğullarının içeri girdiğini gördüğünde endişeli bir şekilde oturuyordu.

 

“Lingtong, nasıl geçti?” Yaşlı Efendi Hong hemen ileri doğru yürüdü. Dokuzuncu oğlunun ailenin elindeki bütün nakit parayı kullanarak bir takas yapmaya gittiğini doğal olarak biliyordu.

 

“Başarılı olduk.” Hong Lingtong gülümseyerek konuştu. “Elimdeki bu Bulutlu Çapa Zinciri ile Kumandan Fang, Usta Meixia ya da Beyaz Kaplan’a karşı bile olsam onlarla savaşabilecek kadar güçlü olacağım.”

 

Yaşlı Efendi Hong’un gözleri parladı. Oldukça mutlu gözüküyordu.

 

Ailenin güvenebileceği en önemli güç kendi içlerindeki güçtü!

 

“Erkek kardeş, eğer Doğuştan Gelen Alemine girersen daha güçlü olmayacak mısın?” Birinci Genç Efendi Hong hemen konuştu.

 

“Baba, erkek kardeş.” Hong Lingtong tavsiye vermeye başladı, “Ulu Hakimiyet Vilayetinde herkes gücendirilebilir ama Qin Yun… Kesinlikle gücendirilmemeli!”

 

Yaşlı Efendi Hong ve Birinci Genç Efendi Hong bir anda şaşırdı.

 

Erkek kardeşi sormadan edemedi, “Qin Yun sadece Beyaz Kaplan kadar güçlü değil miydi?”

 

“Onu gücendirmeyi kaldıramayız.” Hong Lingtong döndü ve ayrıldı. “Baba, erkek kardeş sadece bunu unutmayın.” Hong Lingtong hissettiklerinin doğruluğundan  emindi. Bulutlu Çapa Zinciri’ne sahip olmasına rağmen Qin Yun onu öldürmek isterse kaçamayacağının farkındaydı. Ama sahip olduğu ölümsüz hazinesini saklaması gerektiğinden detaylara giremezdi.

 

Yaşlı Efendi Hong ve Birinci Genç Efendi Hong şaşkına dönmüştü.

 

Onu gücendirmeyi kaldıramaz mıyız?

 

“Onu gücendirmemek için ne yapmalıyız?” Birinci Genç Efendi Hong meraktan sordu.

 

“Bunun onun arkasındaki usta veya mensup olduğu mezheple bir alakası olmalı.” Yaşlı Efendi Hong konuştu. “Her türlü erkek kardeşini dinlemelisin. Bunu yapmanın bize bir zararı olmayacaktır.”

 

Önceki yıllarda yaşanan olaylar bir şeyi kanıtlamıştı. Hong Lingtong’u dinlemek hiçbir zaman değersiz değildi.

 

Öğlen vakti, yazın kavurucu güneşin altında, ayna gibi bir gölün üstünde tekneler belirmişti. Bir tanesinde ise iki adamla bir kadın duruyordu. Botlarını belirli bir yöne götürmek amacıyla kürek çekiyorlardı.

 

Gölün ortasında muazzam bir konak vardı.

 

"Burası Qin Konağı."

 

“Hadi içeri girelim ve Ada Lordu’nun istediği çocuk kanını elde etmek için şu Qin Yun denilen adamı öldürelim.”

Sonraki Bölümün İsmi: Düşman Saldırısı

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr